I.CİLDİMİ VE GÜNEŞİ SEVİYORUM GÜNLERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KİMYASAL TEHLİKE İŞARETLERİ
Advertisements

Yağış.
Beyaz Işık Gerçekten Beyaz mıdır?
RADYASYONDAN KORUNMA HAVVA YILDIRIM
ATIK KAHVE TELVELERİNDEN DOĞAL GÜNEŞ KORUYUCU LOSYON HAZIRLANMASI
•Göz bebeğiniz çocuklarınızı ne kadar seviyorsunuz? •Onların sağlığı ve gelişimi her şeyden önemli değil mi? •Peki ya ebeveynleriniz? •Onların sağlığını,
TÜRKİYE’ DE ÇEVRE SORUNLARI
DERİ TESTLERİ SÜLEYMAN YILMAZ.
Fen performans Hazırlayan:Yusuf TÜRKEN Sınıfı:6/B Numarası:33
KBRN KORUYUCU MALZEMELERİ
İKLİM VE ATMOSFER.
NEDEN ATIK İLAÇ PROJESİ
NEW ERA OLIVE & SPA SERILERI.
SU HALDEN HALE GİRER.
Elektromanyetik Dalgalar
LAZER EPİLASYONUN İNCELİKLERİ Estethica Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi
XTRAC EXCIMER LAZER Harvard Tıp Fakültesi Dermatoloji Uzmanı Rox Anderson, kanser tedavi çalışmaları ve fototerapi üzerinde ciddi katkıları olan bir hekimdir.
İÇ RADYASYONDAN KORUNMA
MAKYAJ MALZEMELERİNİN
SWING 2011 SUNUM.
LAMİNER FLOW (LAF) VE BİYOGÜVENLİK KABİNİ SEÇİM KRİTERLERİ
Hastalar İçin Genel Bilgiler Kenan Ören Radyasyon Onkolojisi Hemşiresi
Güneş Işınları Kozmik ışınlar, Gamma ve X ışınları UVC nm
Kalıtım ve Çevre.
REMOLENT HAIR PRODUCTS TRIPLE.
KOLLOİDLERİN SINIFLANDIRILMASI VE UYGULAMA ALANLARI
Basiscreme 85 g.
Alan ve personel dozimetrisi
EVİMİZDE KULLANDIĞIMIZ TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SAĞLIMIZI TEHDİT EDİYOR
GÜNEŞ ve SAÇLARIMIZ Öğr.Gör.Tülay Kahraman
RENK.
Sağlıklı Deri İçin Kozmetik Kullanımı
ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK
KOLLOİDLERİN HAZIRLANMASI ve SINIFLANDIRILMASI
İNORGANİK KAPLAMALAR.
ORGANİK KAPLAMALAR.
RENK.
KUAFÖRLÜK İLERİ MESLEK BİLGİSİ DERSİ
YAĞLAR ( Lipidler) Nedir? Lipitlerdir.
GÖZ (Organum visus) Göz ışığı algılayabilecek şekilde özelleşmiş foto reseptörlere sahip bir organdır. Koruyucu yapılar ile algılamada görevli yapılardan.
KABUK KALIBA DÖKÜM YÖNTEMİ
Prof.Dr. Ertuğrul H.Aydemir
Güneş Koruyucu Kozmetik Ürün Teknolojisinde Yeni Gelişmeler
HAZIRLAYAN: TUBA DALĞA
ISI MADDELERİ ETKİLER.
ÇEVRENİN KALITIMA ETKİLERİ
KÖMÜR VE OLUŞUMU.
ORGANiK KAPLAMALAR.
VÜCUDUMUZDAKİ KANIN YAPISI VE GÖREVLERİ
BÖLÜM 3 DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM. BÖLÜM 3 DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM.
TEREYAĞI 3.6. Tereyağının tuz içeriği  
SUYUN İNSAN YAŞAMINDAKİ YERİ
 Doğal her yapıdaki saç renginin çeşitli kimyasal maddeler ve yöntemlerle daha açık renge boyanmasıdır.
Fiziki Faktörler İklim iklim elemanlarından sıcaklık, bitki türlerinin çeşitliliği ve bunların yayılış alanları üzerinde etkilidir. Çünkü her bitkinin.
FOTOSENTEZ.
İşyeri Hekimliği ve İşyerinde Radyasyon İle Çalışmada Yaşanan Zorluklar Dr. Hüdai Çetin İşyeri Hekimi Gsm Dr. Hüdai Çetin.
MESLEKİ GELİŞİM Konular; kaynakça;
KURU GÖZ SENDROMU Serkan ASLAN.
VAKA SUNUMU ARŞ. GÖR. DR. SELMAN DEMİRCİ-KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI
YAPRAKTAN GÜBRELEME.
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI
Vitaminler Suda eriyenler; B ve C vitamini Yağda eriyenler;
B. Yağlar (Lipitler) Hayvanlarda lipit moleküllerinin diğer moleküllerden farklı olarak depolandığı yağ doku vardır. Bu nedenle canlıların aldığı farklı.
BİTKİSEL LİFLER.
KOLLOİDLERİN SINIFLANDIRILMASI VE UYGULAMA ALANLARI
TEMİZLİK MADDELERİ. Pek çok temizlik ürünü çeşidi vardır.Sabun ise eskiden beri temizlikte kullanılmaktadır. Günümüzde ise ; sabun, kireç giderici, yağ.
Kozmetikler
Kimyasal atıklarla çalışan işçilerin iş sağlığı ve güvenliği.
Anew Hydro Advenced’in Hedef Aldığı Cilt Tipleri
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
Sunum transkripti:

I.CİLDİMİ VE GÜNEŞİ SEVİYORUM GÜNLERİ “GÜNEŞ KORUYUCULARI” Öğr.Gör.Hasret ALTINTAŞ Ankara 2009

GÜNEŞ KORUYUCULARI Beş duyu organımızdan biri olan cildimizi birçok etken olumsuz yönde etkilemektedir. Kişinin yaşı, psikoloji, hormon yapısı, beslenmesi gibi doğrudan kendisi ile ilgili sebeplerin yanında, soğuk ya da sıcak hava, yaralanma, geçirilen hastalık gibi çevresel sebeplerden dolayı da cilt tahrip olmaktadır. Cildi olumsuz etkileyen çevresel nedenlerin başında güneş gelmektedir.

Ülkemizin güneş açısından zenginliği, güneş ışınlarının zararının gündemimizden düşmemesine sebep olmaktadır. Açık tenli insanların güneşten etkilenmesi koyu tenlilere oranla daha fazladır. Ancak bu hiçbir zaman koyu tenlilerin güneşten etkilenmeyeceği anlamına gelmez. Her ne kadar ülkemizde yaşayan insanların daha çok buğday tenli olmasına karşın açık tenli insanların sayısı da azımsanamayacak kadar çoktur. Güneş ve güneş ışınlarının zararları, korunma yolları gibi hususlarda yeterli bir bilincin oluştuğundan bahsetmeye imkan yoktur.

İnşaatlarda çalışan işçi, tarlada çalışan çiftçi, sokaktaki seyyar satıcı, tatil için kendini deniz kenarına atan memur gibi hayatın her kesiminden insanların, ciltlerinin amansız düşmanı olan güneş ışınlarına karşı çoğu zaman savunmasız olduklarından haberi yoktur.

Güneş ışınları yeryüzündeki hayatın devamı açısından vazgeçilmez, ama aynı zamanda insan cildi için tehlikeli bir kaynaktır.. Kendimizi ve güneş ışınlarını doğru olarak tanıyıp, gerekli tedbirleri aldığımız zaman güneş bizim için sadece hayat kaynağı olarak anlam ifade edecektir.

Kişilerin UV ışınlarına maruz kalması; bölgenin UV iklimine, şapka, kıyafet ve güneş koruyucuları gibi foto koruyucu ajanların kullanımını içeren davranışına ve açık havada geçirdiği zamana bağlıdır. Bireyin yaşam tarzı güneşe maruz kalmasını ve foto koruyucu ajanların kullanımını etkileyecek şekilde değiştirmektedir.

GÜNEŞTEN KORUYUCULARIN SINIFLANDIRILMASI Güneş Koruyucuları Farmasotik sunum şekline göre (Yapı bakımından), Kullanım bakımından, Dayanıklılık bakımından, Etkinlik bakımından sınıflandırılabilir.

1- Farmasotik Sunum Şekline Göre Sınıflandırma: Jeller Yağlar Aerosoller Yağlı sıvı bazında formüller Emülsiyonlar Köpükler Losyonlar

a) Jeller: Poliakrilik asidin karpobol sodyum veya Setanolamin tuzlarıdır. Nemlendirici ve koruyucu maddelerde içerirler. Alkol içeriğine bağlı olarak parfümü çözmek üzere bir çözücü eklenmesine gerek vardır. Jel tipi ürünler emilsiyon halinde ki ürünler ile yağlı ürünleri kullanamayan kişiler ve normal yağlı deriye sahip olan cilt üzerinde kaygan bir son etki istemeyen kişiler için uygundur.

b) Yağlar: Çok popülerdir. Suya dayanıklı. Cilt üzerinde saydam bir tabaka oluşturur ve spf leri çok yüksek değildir. Genellikle farklı yağların bir veya birkaç güneş ışınlarını süzücü madde ve parfümle karışımı şeklinde hazırlanırlar. Yumuşatıcı ve nemlendirici özelliklerini mineral yağlar ve yağ asitlerinin trigliseritleri gibi yağların yanı sıra buharı geçirgenliği kazandıran izopropil miristat veya palmitat ile slikon yağlarıyla formülasyona girer.

c) Aerosoller: Aerosol şeklindeki preparat vücutta geniş yüzeylere çabuk ve kolay bir şekilde uygulanır. Genellikle yağ içerirler. Cilt üzerinde oluşturdukları film incedir. Beklenenden daha düşük SPF gözlenir.

d) Yağlı Sıvı Bazında Formüller: Güneş yağlarına benzeyen yağlı ve pahalı ürünlerdir. Suya dayanıklıdırlar. Genellikle vazelin içerirler. Hazırlanışlarında basit olarak bir güneş koruyucu madde beyaz yumuşak vazelinde çözündürülür ve kıvamı ayarlamak üzere az miktarda yağ ve yumuşatıcı eklenir.

e) Emülsiyonlar: Uzun zamandan beri güneş ürünleri için uygun formülasyon şekli emülsiyonlardır. Süt şeklinde koyu kıvamlı kremlere kadar değişen şekillerde hazırlanabilir. S/y, Y/s şeklinde veya daha ileri formülasyon lar formüle edilebilirler. Deride tekdüze şeffaf olmayan film oluştururlar ve diğer ürünlere göre en yüksek SPF değerleri emülsiyonlarla elde edilir.

f) Köpükler: Güneş ürünleri için uygun, kullanımı kolay preparatlardır. SPF’si yüksek olabilir. Sakıncaları ambalajlamadan kaynaklanan fiyatlarıdır. Uygulamadan sonra köpüğün kaybolması için kullanılan itici maddenin emülsiyonun sürekli fazında homojen bir şekilde dağıtılması istenir. Bu amaçla Y/s emülsiyonları hazırladığında karışıma alkol eklenir.

g) Losyonlar: Bu tip preparatlar güneş, rüzgar ve su etkisiyle kuruyan cildin nemini kazandıran ürünlerdir. Yağlı faz oranı %20-30 arasındadır. Sulu fazda gliserin, propilen glikol gibi nemlendiriciler, kalınlaştırıcı ajanlar bulunabilir.

2- Dayanıklılığına Göre Sınıflandırma: Tere Dayanıklı: Sürekli ve yoğun terlemede 30 dakika koruma sağlar. Suya Dayanıklı: Sürekli suya temasta 40 dakika SPF seviyesini devam ettirir Çok Uzun Süre Suya Dayanıklı: Sürekli suya temasta 80 dakika koruma sağlar.

3- Etkinliğine Göre Sınıflandırma: Minimal koruma: SPF 4-12 Orta Derecede Koruma: SPF 12-30 Yüksek Koruma: SPF 30-30+

4- Yapılarına Göre Sınıflandırma: Kullanılan güneş koruyucu ürünler UV ışınlarının tenimize verdiği zararlara karşı savunucudur. Kimyasalların en büyük ölçeklisi (SPF) sürekli geliştirilmektedir. Bu kimyasallar iki gruba ayrılır. Güneş Işınlarını Engelleyenler (Sunblock) Güneş Koruyucuları (Sun Screen)

a) Güneş Işınlarını Engelleyenler (Sunblock): Fiziksel güneş kremleri geniş UV ışınlarının dağılmasında ve yansıtılmasında rol oynar. En genel örnekleri Titanyum dioksit, çinko oksit, silikat ve ferrum oksitdir. Bu güneş kremleri mat özelliğiyle UV ışınlarını engeller.

Sunblocklar genellikle opaktırlar ve partikül tipinde maddeler içerirler. Bu maddeler UV ışınımı selektif olarak absorbe etmezler, ince bir film halinde uygulandıklarında partiküllerin büyüklüğü ve film tabakasının kalınlığına bağlı olarak hem UV hem de görünür ışığı yansıtır ve dağıtırlar. Çinko oksit ve titanyum dioksit UV ışınlarını dağıtmada ve yansıtmada en etkili olan kimyasallardandır.

Deniz ya da havuzlarda görev yapanlar, çocuklar ve pigmentasyon hastaları ile güneşten tam olarak korunması zorunlu kişiler için sunblocklar iyi bir koruyucudur. Özellikle  kulaklar, burum üzeri, omuzlar, yanaklar gibi güneş ışınlarından en çok etkilenen deri bölgelerinin korunmasında da önem taşımaktadır. Sunblockların avantajlarına karşın dezavantajları da vardır.

Avantajları: Deriye sürüldüklerinde belirgin olduklarından nereye uygulanmadığını görmek ve her bölümü kapatmak kolaydır, hem UVA hemde UVB ye karşı çok iyi bir koruma sağlar, alerji türleri çok nadir görülür.

Dezavantajları: Opak olduklarından kozmetik görünüm açısından kişinin yüzünde maske varmış gibi bir görünüm verir, güneşin etkisi ile ısınma sonucu erimeye eğilimli olduklarından iki saatten daha uzun süreli güneş banyolarında yeteri kadar tam bir koruma sağlayamazlar. Bu dezavantajlarına rağmen hem UV hem de görünür ışınıma duyarlı olan kişilerde kullanımları zorunludur. Sürekli güneş altında kalan ve deri rengi açık olan kişilere sunblock kullanılması faydalıdır.

b) Güneş Koruyucuları (sunscreen): Güneşten koruyucu topikal preparatlar solüsyon, jel, krem veya merhem şeklinde hazırlanmış, deriye ulaşan UVB’nin en az %95’ ini absorbe eden veya engelleyen kimyasal ajanlardır. Koruma fonksiyonu uygulanan sunscreen içindeki aktif maddenin solar radyasyonu absorbsiyonu, yansıtması ve dağıtması yolu ile sağlayan kimyasallardır.

Sunscreenlerin amacı; deriye ulaşan UV radyasyonun tamamen veya kısmen engellenmesi, hiperpigmentasyonun minimale indirilmesi, kromazom hasarına karşı dermis ve epidermisin canlı hücrelerinin DNA sının korunması, ilaca bağlı fotosensitivite ve diğer fotodermatozların önlenmesidir.

Bir sunscreen kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır, Bunlar; Deri rengi ve deri fotatip grubu. Deri fotatip grubu I veya II olan ciltler doğumdan itibaren sunscreen kullanmayı alışkanlık haline getirmelidir. UVA VE UVB ye karşı deri reaksiyonu ve sunscreen içindeki kimyasal maddelere gösterilen cilt reaksiyonu Çevredeki ışık yoğunluğu: enlem derecesi, mevsim, nem oranı, kar, rüzgar, ışığa maruz kalma süresi alınan ışın dozunu etkiler.

Meslek ve açık hava aktiviteleri Sunscreenlerin water-resistant ve SPF (Sun Protection Factor / Güneş Koruyucunun Etkinliği) değerleri de dikkate alınmalıdır.

5- Etki Mekanizmalarına Göre Sınıflandırma: Kimyasal Koruyucular: UV ışınlarını absorbe eder ve deriye girişini engellerler (PABA, PABA esterleri, sinnematlar (UVB-UVA karşı koruyucu), benzofenon (UVB-UVA kısmen koruyucu), dibenzolmetanlar (UVA’ya karşı güçlü koruma) Fiziksel Koruyucular: UV ışınlarını yansıtma ve dağıtma mekanizması ile etki ederler. Opak oldukları için kozmetik kullanımları zordur.

GÜNEŞTEN KORUYUCU ÜRÜNLERİN ÖZELLİKLERİ Güneşten koruyucu ürünlerin etiketleri üzerinde ürünün koruyuculuk özelliklerini belirtmek üzere bazı terimler ve rakamlar yer almaktadır. Bunlar içinde en belirgin ve önemli olanı Güneş Koruma Faktörü (GKF) (Sun Protection Factor / SPF)’dür. Rakamlarla belirtilen bu özellik ürünün cildi güneş yanığına karşı koruyabilme yeteneğini gösterir. Başka bir deyişle ürünün UVB ışınlarına karşı cildi ne kadar koruyabildiğinin göstergesidir.

Minimal Eritermal Doz (MED) : Ciltte eritemin görülebilmesi için güneş altında kalınan en kısa sürede alınan ışın dozuna Minimal Eritermal Doz (MED) denir. Hiçbir ürün kullanmadan ölçülen MED süresi, kişinin cilt tipine bağlı olarak değişir. Kişisel MED süresi, cildin eritem oluşmadan, UVB ışınlarından kendi kendini koruyabildiği süredir. Güneşten koruyucu bir ürün cilde sürüldükten sonra, aynı koşullarda güneş altında kaldığında, eritem görülünceye kadar geçen en kısa süreye tekrar bakıldığında, MED’a ulaşılan sürenin uzadığı görülür.

Bunun nedeni ürünün UVB ışınlarını absorbe ederek, deri üzerindeki yakma ve eriteme yol açma etkisini azaltmasındandır. Ürünün Güneş Koruma Faktörü (GKF), MED süresini kaç kat uzatabildiğini gösterir. Yani MED (Ürün Kullanıldığında) GFK = MED (Ürün Kullanılmadığında)

Ürün etiketinde verilen GKF 15 ürünü kullanacak kişinin doğal MED süresi de 10 dakika ise ürün kullanıldığında MED 10 x 15 = 150 dakika olacaktır. Yani GKF 15 olan bir ürünü kullanan kişide 10 dakika yerine 150 dakika (2,5 saat) güneşte kaldıktan sonra eritem görülebilecektir.

Cilt Tipleri ve Kişisel MED Değerleri Güneş Işınlarına Verdiği Cevap Cilt Tipi Güneş Işınlarına Verdiği Cevap Kişisel MED Süresi (Dakika) I Çok kolay yanan, bronzlaşması çok güç olan, beyaz tenli, kızıl veya sarı saçlı 5-10 II Güneşe karşı hassas, yavaş bronzlaşan, güneş yanığı sık görülen, sarışın, açık tenli 10-20 III Güneş yanığı olmayan, güzel bronzlaşabilen, kahverengi saçlı, buğday tenli 20-30 IV Kolay ve iyice bronzlaşabilen, güneş yanığı olmayan, koyu renk saçlı, esmer tenli (veya daha önceden bronzlaşmış) 30-40 V Kolay ve çok iyi bronzlaşabilen, güneş yanığı pek rastlanmayan, koyu renk tenli ve saçlı (Pasifik ırkları) 50-60 VI Derin pigmentli cilt, koyu renk saçlı, güneş yanığı görülmeyen cilt tipi (zenciler, koyu renk derili yerliler gibi) 70-75

UYGULAMA MİKTARI (KALINLIĞI) SPF’nin uluslar arası olarak kabul edilen uygulama kalınlığı 2 mg / cm2 olarak belirlenmiştir.

UYGULAMA TEKNİĞİ Etkili bir korunma sağlamak için güneşten koruyucu ürünün cilt üzerine eşit miktarda dağıtılarak bir tabaka oluşturmak gerekmektedir. Çoğunlukla buna dikkat edilmediği gibi güneş koruyucusunun kullanılmasının unutulduğu yerler kulaklar, boyun, ayaklar ve bacaklardır. Güneşten koruyucu ürünü güneşe çıkmadan en az 15-20 dakika önce uygulamak gerekmektedir.

DAYANIKLILIĞI Topikal güneşten koruyucu ürünler deride stresli koşullar altında kalacak şekilde tasarlanmıştır. Piyasada bulunan güneş koruyucularının büyük bir kısmı suya, sürtünmeye ve/veya kuma dirençlidir. Güneş koruyucu ürünler için geliştirilen dayanıklılık testlerinde bir güneş koruyucu ürünün 40 dakika su içinde kaldıktan sonra SPF değerinin değişmemiş olması suya dayanıklı (water-resistant) olarak tanımlanmasını sağlar.

Bir güneş koruyucu ürün 20 dakika su içinde kaldıktan sonra, 20 dakika kuruması beklenir. 4 defa 20 dakikalık su içerisinde kalma ve kuruma testi tekrarlanır. Bu işlemlerin sonucunda güneşten koruyucu ürün özelliğini halen koruyorsa suya çok dayanıklı ürün (Waterproof) olarak tanımlanır. FDA tarafından geliştirilen monografi etiketleri SPF değerinin test öncesi SPF değerini değil, suya dirençliliği ölçen testten sonraki SPF değerini yansıtması gerekliliğini getirmiştir.

TEKRAR UYGULAMA Güneşe maruz kalındığında güneş koruyucusunu tekrar uygulama sebebi daha önceden uygulanmış olanı telafi etmektir. Bu sayede SPF istenilen değerinde tutulur. Su, havluyla aşırı kurulama, kıyafet veya kuma sürtünme ile yok olan güneş koruyucusu yerine konmuş olur.

Yetersiz uygulama tekrar uygulamanın pirimer amacıdır Yetersiz uygulama tekrar uygulamanın pirimer amacıdır. Çünkü su geçirmeyen ya da su dirençli güneş koruyucuları su içinde kalınsa bile dayanıklılığını korur. Kullanıcıların güneş koruyucusunu yeterli derecede (2 mg / cm2) uygulaması gerekir. Fakat bu uygulama kullanıcıları rahatsız ettiğinden ortalama bu kalınlığın yarısının tercih edildiği görülmektedir. Bu yüzden kişileri tek uygulama ile güneş koruyucusunun büyük bir miktarını uygulamaya teşvik etmek başarısız olacaktır.

Güneş koruyucularının performansında önemli bir faktörde deri yüzeyinin engebeli oluşudur. Güneşten koruyucu ürünlerin uygulanmasında MED değeri de göz önünde bulundurularak koruma süresi sonunda tekrarlanması gerekmektedir.

GÜNEŞTEN KORUYUCU ÜRÜNLERİN YAN ETKİLERİ Fiziksel UV Filtrelerinin Yan Etkisi: İnorganik UV filtreleri kimyasal ve biyolojik olarak etkisiz maddeler oldukları için irritasyon, duyarlılık, fotoalerjik veya fototoksik reaksiyon gelişimine neden olmazlar. Geçmiş yıllarda fiziksel UV filtrelerinin kullanımına bağlı olarak görülen yan etkiler deri üzerinde kalın bir tabaka oluşturarak kapatıcı etki oluşturmaları, buna bağlı olarak komedon sayısında artış ve elbiselerde boyanma idi. Yeni geliştirilen mikronize formlar sayesinde bu yan etkilere günümüzde nadir rastlanmaktadır.

Kimyasal UV Filtrelerinin Yan Etkileri: Kimyasal UV filtrelerine bağlı olarak irritan ve alerjik kontakt dermatit, fototoksisite, fotoalerjik kontakt dermatit gibi yan etkiler görülebilir. Bununla birlikte güneşten koruyucu ürünlerin yaygın kullanımlarına rağmen bildirilen yan etkileri fazla oranda değildir ve en sık saptanan yan etki kontakt irritasyondur.

Kontakt İrritasyon: Güneşten koruyucu ürünlerin irritasyon etkisi derinin yanı sıra gözlerde de olabilmektedir. Alına uygulanan ürünün terleme sonucu gözlere doğru akması, gözlerde yanmaya yol açmaktadır. Ayrıca güneşten koruyucu ürünlerin kullanımı sırasında daha önceden varolan atopik dermatit, seboreik dermatit, rozasea gibi dermatozlar kontakt irritasyon nedeniyle alevlenebilmektedir.

Alerjik Reaksiyonlar: Günümüzde en sık saptanan fotoalerjenlerden biri UV filtreleridir. Güneşten koruyucu ürün kullanımının kesilmesinden 4 gün sonrasına kadar ışığa duyarlılık devam edebilmektedir. UV filtrelerinin yanı sıra güneşten koruyucu ürünlerin içinde bulunan koruyucular ve koku maddeleri de reaksiyona yol açabilmektedir. Bu maddelere karşı gelişen reaksiyon çoğunlukla alerjik kontakt dermatit şeklindedir.

MAKYAJ VE DİĞER DERİ BAKIM ÜRÜNLERİNİN KORUYUCU ETKİLERİ Günümüzde pek çok makyaj malzemesinde güneşten koruyucu ürünler sıklıkla bulunmaktadır. Yüze uygulanan çoğu fondöten TiO2 ve renkli kozmetiklerde kullanılan pigmentler nedeniyle kısmi olarak güneşten korunma sağlar. TiO2 bu ürünlerden bazılarının SPF değerini artırmak için ilave edilir. Fakat fondöteni daha opak hale getirir.

Son yıllarda üreticiler şampuanlar ve saç kremleri başta olmak üzere saç bakım ürünlerine de güneşten koruyucu içerikler ilave etmektedirler. Fakat bu içerikler yıkanıp durulandığında çıkmakta ve etkisiz hale gelmektedir. Yararlı olduklarına dair herhangi bir veri olmamasına rağmen sata bırakılan saç bakımı ürünlerinin saçları koruduğu belirtilmektedir.

Güneşten Korunmada Uygulanması Gereken Temel Prensipler - Foto korunma eğitiminin oluşturulması ve yaygınlaştırılması, - UV maruziyetinin engellenmesi, - UV maruziyet zamanının ayarlanması, - Giysilerle foto korunma, - Foto duyarlı ilaçlardan kaçınma,

KAYNAKLAR ALLI Nuran, “Güneşten Korunmada Genel Prensipler”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 2004, sf. 153-155 AMATO FATİH Yasemin, “Güzel Ol”, 2004, sf. 65-70 APAYDIN Rebiay, “Güneşten Koruyucu Ürünlerin Güvenirliliği ve Yan Etkileri”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 2004, sf. 173-177 BAUMANN Leslie, MD, EKEN Alev Çv., “Güneş Koruyucular”, Kozmetik Dermatoloji, 2003, sf. 75-83 CANOVA Ayla, “Hem Sağlık Hem Güzellik”, 2007, sf. 313 DIFFEY Brian L., “İnsanları Solar Ultraviyole Işınlarına Maruz Kalması”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 2003, sf. 110-117 ERDEM M.Teoman, “Ultraviyole ve Ultraviyole İndeksi”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 2004, sf. 137-141 KURUMLU Zafer, “Ultraviyole ve Ultraviyoleden Korunma”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 1998, sf. 75-82 TÜRKOĞLU Murat, PEKMEZCİ Erkin, “Kozmetolojiye Giriş”, 2006, sf. 96-108 YAĞAN UZUNER Yasemin, “Deri Yaşlanması ve Güneş Filtreleri”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 1998, sf. 43-49 YAZAN Yasemin, “Kozmetik Bilimi”, 2004, sf. 54-55 YENER Gülgün, “Güneşten Koruyucu ve Bronzlaştırıcı Maddelerin Sınıflandırılmaları ve Etki Mekanizmaları”, Türkiye Klinikleri Kozmetoloji, 1998, sf.96-99