İMTİHAN DÜNYASINDAYIZ ÜLÜĞÜ Karapınar Beldesi Merkez Camii

İçinde bulunduğumuz dünyada bir misafiriz. Yolcuyuz... İnsan bir Yolcudur İçinde bulunduğumuz dünyada bir misafiriz. Yolcuyuz... Bir yerden geliyoruz ve bir yere doğru yolculuğumuz devam ediyor. İbni Mesud (ra) buyuruyor ki: Dünyada herkes misafirdir. Yanındaki şeyler emanettir. Misafirin gitmekten, emanetin ise geri alınmaktan başka çaresi yoktur.

اللَّهُمَّ لا عَيْشَ إِلاَّ عَيْشُ Dünya ahiret için önemlidir. اللَّهُمَّ لا عَيْشَ  إِلاَّ عَيْشُ الآخِرَة “Allah’ım! Gerçek hayat sadece âhiret hayatıdır.” (Buhârî, Rikak 1)

Yüce Allah bu dünyayı geçici kılmış ve biz insanları da bu dünya hayatından hesaba çekecek. Bu dünya aynı zamanda bizim için bir imtihan alanıdır. كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.” Enbiya 21/35

Herkesin imtihanı farklı farklıdır Herkesin imtihanı farklı farklıdır.Mühim olan imtihanın farkına varıp bunu başarıyla geçmektir. Kimi zenginliğiyle, kimi fakirliğiyle, kimi evlatlarıyla, kimi eşiyle, kimi ana-babasıyla, kimi hastalıkla vb. İmtihan olunur. Burda önemli olan Sabırdır. Nitekim Kur’an’da sabredenler müjdeleniyor:

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” Bakara 2/155

Enes İbni Mâlik (ra) den rivâyet edildiğine göre Nebî (sav) (çocuğunun) mezarı başında (bağıra–çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti. Ona:– “Allah’tan kork ve sabret!” buyurdu. Kadın: – Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir, dedi. Kadın Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber (sav) olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber (sav)’in kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. (Özür beyân etmek üzere Hz. Peygamber’e):– Sizi tanıyamadım, dedi. Peygamber (sav) de:– “Sabır dediğin, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır” buyurdu.

زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَاء وَالْبَنِينَ وَالْقَنَاطِيرِ الْمُقَنطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالأَنْعَامِ وَالْحَرْثِ ذَلِكَ مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَاللّهُ عِندَهُ حُسْنُ الْمَآبِ "Nefsânî arzulara, özellikle kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı aşırı düşkünlük insanlara süslü gösterildi. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah’ın katındadır” Al-i İmran 3/14

EFENDİMİZ (SAV) BUYURUYOR Ki يَتْبَعُ المَيِّتَ ثَلاثَةٌ : أَهْلُهُ وَمالُهُ وَعَمَلُهُ : فَيَرْجِعُ اثْنَانِ . وَيَبْقَى وَاحدٌ : يَرْجِعُ أَهْلُهُ وَمَالُهُ وَيَبْقَى عَمَلُهُ “Ölen kimseyi peşinden üç şey takip eder: Aile çevresi, malı ve yaptığı işler. Bunlardan ikisi geri döner, biri ise kendisiyle birlikte kalır. Aile çevresi ve malı geri döner; yaptığı işler kendisiyle birlikte kalır.”

İmtihan dünyasında imtihanın tarihi insanlık kadar eskidir. Herkesin Bir İmtihanı Vardır İmtihan dünyasında imtihanın tarihi insanlık kadar eskidir. Hz. Adem Cennette yasak ağaç ile imtihan olmuş, başarısız olunca yeryüzüne gönderilmiş, hatasını anlayınca Rabbine niyazda bulunmuş hatasından dönmüş, dünya ve Ahiret için kazananlardan olmuştur

FİRAVUN: Firavun dünyada yaratılış hikmetini anlamamış, yaratıldığını unutup tanrılık iddiasında bulunmuş, Yüce Allah kendisinin yanlış yolda olduğunu ve gerçek doğruya dönmesi için kendisine peygamber göndermiş, buna rağmen hatasından dönmeyen firavun, imtihanını kaybetmiştir.

HZ.EYYÜB: Hz. Eyüp, kendisine verilen hastalığa sabretmiş, kendisinden hiçbir zaman isyan sözcükleri çıkmamış ve imtihanını kazananlardan olmuştur. HZ. NUH: Hz. Nuh’un oğlu tufan koptuğu zaman babasının gemide olduğunu gördüğü halde, Babasının kendisine uzattığı eli tutmamış, boğulup imtihanını kaybetmiştir.

إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَّهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلاً “İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.” Kehf 7

وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ “Andolsun ki biz onlardan öncekileri de denedik. Allah elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir.” (29/Ankebut, 3)

الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. Mülk 67/2

En büyük İmtihan mal ve çocuklardır وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ “Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” Enfal 8/28

Efendimiz(sav) bir Hadis-i Şerifinde: DÜNYADA YOLCUYUZ Efendimiz(sav) bir Hadis-i Şerifinde: “Ben dünyayı neyleyeyim! Benim dünya ile alâkam, bir ağacın altında oturup dinlendikten sonra kalkıp orayı terk eden bir  yolcunun durumu gibidir " (Tirmizî)

1-Alem-i Ervah 2-Alem-i Erham 3-Alem-i Edna/Dünya Hayat yolculuğumuzda kaç Durak vardır? Hayat yolculuğumuzda 5 durak vardır.... 1-Alem-i Ervah 2-Alem-i Erham 3-Alem-i Edna/Dünya 4-Alem-i Berzah-Kabir 5-Alem-i Beka

Hayat yolculuğumuzda 5 durak vardır....

1.DURAK: Ruhlar Alemi: وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ Hani Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden (menilerinden, genlerinden) kendi zürriyetlerini alıp; onları kendi nefslerine şahitlendirerek sordu: Rabbiniz değil miyim?", (onlar da) BELA-EVET bilfiil şahidiz"... Kıyamet günü bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz diye..

1-Ayette Adem den değil Ademoğlundan söz ediliyor Bu Araf 172 nasıl anlaşılmalı? Müfessirlerimiz çeşitli yorumlar yapmışlardır.Ancak en güzeli ve en açıklayıcı olanı şudur: 1-Ayette Adem den değil Ademoğlundan söz ediliyor 2-Dolayısıyla her Adem oğlunun sulbünden gelen nesilleri ile yapılmış doğal bir sözleşmeden söz ediliyor. Biz buna FITRAT SÖZLEŞMESİ de diyebiliriz.

“Her doğan islam Fıtratı üzere doğar” EFENDİMİZ(SAV) BUYURUYOR Ki “Her doğan islam Fıtratı üzere doğar” Bu fıtrat hadisi de buna işaret eder. Allah’ın insana irade, akıl, vicdan vermiştir..

Vicdan :Fıtratın dili, Akıl : Fıtratın beyni İrade : Fıtratın gücüdür. Aslında bunların yaradılışla var olması Allah ile bir sözleşmedir. İnsan eğer fıtratını, yaratılıştan gelen bu fıtratını takip ederse hakikati bulur

2.DURAK: Alem-i Erham: Her insanı bir anadan dünyaya gelir. Dolayısıyla hayat serüvenimizin 2. durağı ANA RAHMİDİR. يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِن بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ “..Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır.” Zümer 6

3.DURAK: Alem-i Edna: DÜNYA Yolculuğumuzun tam ortası da DÜNYA durağıdır. وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الآخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” Enam 32

وَنَادَىٰ أَصْحَابُ النَّارِ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَاءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ ۚ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِرِينَ Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kafirlere haram kılmıştır, derler.” Araf 50

الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَهُمْ لَهْوًا وَلَعِبًا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا ۚ فَالْيَوْمَ نَنْسَاهُمْ كَمَا نَسُوا لِقَاءَ يَوْمِهِمْ هَٰذَا وَمَا كَانُوا بِآيَاتِنَا يَجْحَدُونَ Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa, biz de onları bugün öyle unuturuz. Araf 51

Bu dünya ahiretin kazanılma yeridir.Ama aldatıcıdır da. اِعْلَمُوا اَنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِى الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِ "Bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışıdır... Hadid 57/20

كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهيجُ فَتَريهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِى الْاخِرَةِ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَاالْحَيوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ . (Bu) tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekicilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı ise, sadece aldatıcı bir geçinmedir" (Hadîd, 57/20

قُلْ مَتَاعُ الدَّنْيَا قَلِيلٌ وَالآخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ اتَّقَى “Onlara de ki: "Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır. (Nisa, 4/77) www.karapinarmerkezcamii.com

وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا “Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.” A’la 87/16-17 www.karapinarmerkezcamii.com

Kabir; Dünyanın çıkış kapısı; 4.DURAK: Alem-i Berzah: Kabir Hayatı Kabir; Dünyanın çıkış kapısı; Kabir; ya cennet bahçesidir ya cehennem çukurudur..

Kabir, ya cennet bahçesi ya cehennem çukurudur “Biriniz öldüğü zaman ona sabah akşam oturacağı yer gösterilir. Eğer cennet ehlinden ise cennet gösterilir. Cehennem ehlinden ise Cehennem gösterilir. Ona, işte Allah seni kıyâmet gününde tekrar diriltinceye kadar oturacağın yerin burasıdır, denilir.” (Tirmizi, Cenâiz 70)

v İmtihan Dünyasından sonra Herkes sorguya çekilecek فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ “Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız. Peygamberlere de elbette soracağız.” (Araf 7/6)

Vaazımızı Efendimizin (s.a.s) in şu tavsiyesiyle ile bitiriyorum. مَا الدُّنْيَا في الآخِرَةِ إِلاَّ مِثْلُ مَا يَجْعَلُ أَحدُكُمْ أُصْبُعَهُ في الْيَمِّ . فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ “Âhirete göre dünya, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. O kişi parmağının ne kadarcık bir su ile döndüğüne baksın.”