Bilgisayarla tanışmak ya da bilgisayar eğitimine başlamak için okulöncesi yıllar, çoğu eğitimci tarafından uygun dönem olarak değerlendirilmektedir. Öğrenmeyi kolaylaştıran etkenlerden biri olan ilgi ve merakın yoğun olduğu bir dönem olması sebebi ile okulöncesinde bilgisayar destekli eğitime başlanabilir. Bilgisayar okulöncesi eğitimde amaç değil eğitim sürecindeki çalışmaları destekleyen bir araç olmalıdır. Ayrıca bilgisayarın bir eğitimcinin ya da eğitim ortamının yerini tutamayacağı da unutulmamalıdır.
Pediatrics dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre bilgisayar kullanan okul öncesi yaştaki çocukların okula hazır olma durumlarını ölçen testteki puanları diğer çocuklara göre 12 puan daha yüksek. Ayrıca bilgisayar kullanan çocuklar kullanmayanlara kıyasla gelişim testlerinde iki kat daha yüksek puan alıyorlar. Bilgisayar çocuğa rakamları ve sayıları öğreterek, özgüvenin artmasını da sağlayabiliyor.
Bilgisayar oyunlarını oynayan çocukların el-göz koordinasyonunu (farenin kullanımı, boyama, çizim çalışmaları vb.), problem çözme ve hızlı karar verme yeteneklerinin diğer çocuklara göre daha fazla geliştiğini de söyleyebiliriz. Çocuk günlük yaşamında ve eğitimi sırasında öğrendiği pek çok kavramı bilgisayar oyunları ile pekiştirebilir.Dikkatini yoğunlaştırmada güçlük çeken aşırı hareketli çocuklar ilgi çekici bir program karşısında daha uzun süre kalabilirler. Bu nedenle bilgisayar kullanımı, çocuğun dikkatini yoğunlaştırmasına yardım ederek eğitime katkı sağlayabilir.
Bilgisayar, küçük çocukların günlük programında çok sınırlı bir yere sahip olmalıdır, çünkü çocukların büyümek ve gelişmek için harekete, konuşmaya, arkadaşları ile oyun oynamaya, hatta bazen de çatışmaya ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların ise bilgisayar ile karşılanması mümkün değildir
Sosyalleşme ve serbest oyunların, taklit ve canlandırma oyunlarının çocuklara empati kurmayı öğrettiği, yaratıcılık ve hayal gücünün gelişmesine katkıda bulunduğu ve sosyal gelişimi desteklediği bilinmektedir. Ancak ekran başında çok fazla zaman geçirmesi ve bilgisayarı “en iyi arkadaşı” haline getirmesi de zihinsel ve sosyal açıdan zarar görmesine neden olarak, gerçek anlamdaki oyun faaliyetleri ve çocukların sosyal gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir 1 Bilgisayar, aktif ve sosyal deneyimlerin yerine geçmemelidir. Örneğin çocuk altında – üstünde gibi kavramları öğrenirken, kendisi masanın altına girerek, üstüne oturarak ya da oyuncağını koyarak daha iyi öğrenir. Ancak alfabe, sayı vb. öğretimi gibi alanlarda bilgisayar kullanmak daha eğlenceli olabilir. 2
Aile bilgisayarın çocuğun davranışlarını olumsuz etkilediğini görüyorsa hemen bir uzmana gitmelidir. Bilgisayar çocuğun sosyal aktivitesini azaltıyor, depresyon, uyku problemi ya da ev ödevlerini yapmasını engelliyorsa bir problem olduğunun göstergesidir. Bu durumda bilgisayarı kapatmamız gerekebilir.
Son yıllarda bilgisayar oyunları oyuncaklara göre evlerde daha fazla oynanmaktadır yılında Amerika’da 181 milyon bilgisayar oyunu satılmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalar bilgisayar oyunlarının çocukların öğrenmesinde -olumlu ya da olumsuz- büyük etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Özellikle şiddet içerikli bilgisayar oyunlarını oynayan çocuklar o oyun içerisinde geçen küfürlü cümleleri öğrenmekte ve şiddet içerikli fiziksel davranışları çok hızlı öğrenip uygulayabilmektedir.
Ayrıca araştırmalar bilgisayarların çocukları okumayı öğrenme veya insanlarla tartışmalara katılmaya hazırlamadığını da gösteriyor. Okuma becerilerini ve açık uçlu tartışma ve konuşma becerilerini geliştirmenin en iyi yolunun ise her zaman için insanlarla birebir ilişki olduğu belirtiliyor. Uzmanlar bilgisayarın elektronik bebek bakıcısı ya da eğitimde bir amaç olarak değil, çocuğun öğrenmesine yardımcı olan bir nesne, araç olarak kullanılması gerektiğini vurguluyorlar.
Kullanacağınız programları dikkatli seçin. Programın çocuğunuzun yaşına uygun olmasına ve öğrenme deneyimi sunmasına özen gösterin. Bilgisayarın çocuğunuzun gelişimsel ihtiyaçlarını engellemesine izin vermeyin. Çocukların gelişim ve ruh sağlığı açısından yaratıcı oyunlar ve hayal güçlerini kullanarak zaman geçirmeye ihtiyaçları vardır. Ayrıca karar vermeyi, sıra beklemeyi öğrenmeleri ve bir faaliyette uzmanlık kazanabilmeleri için yetişkinlerle ve diğer çocuklarla karşılıklı etkileşim kurmaları da gereklidir.
Çocuğunuz bilgisayar kullanırken ona sorular sorun. “Bu oyun nasıl oynanıyor?”, “Buraya geldiğin zaman ne oluyor?”, “Hangi karakter konuşuyor?” gibi sorular sorarak ekranda gördükleri üzerinde düşünmesini sağlayın. Bilgisayarın çocuğunuzun fiziksel aktivite ve el-göz koordinasyonunu geliştirici faaliyetler yaparak zaman geçirmesini engellemesine izin vermeyin. Bilgisayar süresini kısıtlayın ve açık hava oyunlarını, el işi faaliyetlerini, okumayı, dans etmeyi, vb. teşvik edin.
Çocuğunuza hem bilgisayardayken hem de bilgisayardan uzak olduğu zamanlarda yaratıcılığını teşvik edecek yazılımlar ve web siteleri ile tanıştırın. Örneğin bilgisayarda okuduğunuz bir öyküyü daha sonra kağıda resimlemesini isteyin. Örneğin bir ortamdaki kayıp nesnelerin keşfedilmesine yönelik oyunlar gibi, çocuğunuzun başkaları ile yarışmak yerine onlarla birlikte oyun oynayabileceği programlar bulun. Çocuğunuzu kardeşi ve arkadaşları ile birlikte oynamaya teşvik edin ve video oyunlarını etrafta oynayacak hiç kimse olmadığında zaman öldürmek amacıyla kullanmasını teşvik etmeyin.
Bilgisayarı çocuğunuza paylaşma ve sıra beklemeyi öğretecek bir araç olarak kullanın. Oyun seçimlerine ya da oyunun oynanmasında hakimiyet kurmasına izin vermeyin. Sizin de oynayıp oynayamayacağınızı sorun. Ebeveyn olmanız eğlenceye katılamamanız anlamına gelmez. Çocuğunuzun oyunu size “öğretmesine” izin verin. Örneğin fon grafiklerinin, karakterlerin seçilmesi gibi, çocuğunuzun kararlar vermesine ve yeni şeyler denemesine olanak verecek programlar bulmaya çalışın. Çocuğunuzun önceden inceleyip onay vermediğiniz hiçbir oyun sitesine girmesine izin vermeyin.
HAZIRLAYAN: ZEYNEP TANER DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.