EĞİTMENLER iÇİN AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ Önerilen Süre: 10 sn. Eğitmen eğitimin adını söyler. EĞİTMENLER iÇİN AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ
Afete Hazır Okul Bilinçlendirme ve Eğitim Kampanyası Bu eğitim sunumu Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından Afete Hazır Türkiye Afete Hazır Okul Bilinçlendirme ve Eğitim Kampanyası kapsamında hazırlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. Bu eğitim sunumunun hiçbir bölümü ilgili kurumlar ve yayımcı kurumun yazılı izni olmadan elektronik, dijital veya mekanik yollarla çoğaltılıp dağıtılamaz, kar amaçlı kullanılamaz. KASIM 2013, ANKARA Copyright©2013 Önerilen Süre: 30 sn. Konuşma Metni: Afet Bilinci Eğitimleri, ülke genelinde afet bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanmıştır. Gelin önce bu eğitim programını bizlere ulaştıran kurum olan T.C. Başbakanlık AFAD’ı tanıyalım.
Afete Hazır Okul Eğitim İçeriği Afetler Öncesi Afetlerle Mücadelede Temel Bilgi ve Kavramlar Yaşam Çevremizdeki Riskler Afet Bilinci Kültürü Afet Hazırlıklarında Toplumsal Güç Birliği Yaşam Çevremizdeki Risklerin Azaltılması Yapısal Olmayan Riskleri Azaltmak Aile Afet ve Acil Durum Planı Toplanma Alanı ve Buluşma Yerleri Diğer Hususlar Özel İhtiyaç ve Özel İlgi Grupları Afetler Sırası Doğru Davranış Şekilleri Afetler Sonrası İlk Saatler Önerilen Süre: 1 dk. Afete Hazır Okul Eğitim içeriği afetlerle mücadelenin temelini oluşturan afet öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenlerin faaliyetleri kapsamaktadır. Temel bilgi ve kavramlar başlığı altında; ilk 72 saat, Afetin Tanımı, Tehlike, Risk gibi kavramları ve bu kavramların birbirleri ile ilişkileri, Afet Yönetimi, afetlerin etkileri ile yaşam çevremizdeki riskler anlatılacaktır. Bir sonraki adımda ise afetler sırasında yapılması gereken doğru davranış şekilleri ve altın saatler olarak adlandırılan ilk 72 saatlik zaman diliminde neler yapılabileceğini tartışarak doğal afetler öncesi sırası ve sonrası için alınması gereken tedbirler ve uygulamaları aktaracağız. Bu süreler içinde, deprem başta olmak üzere sel/taşkın, heyelan ve çığ afetleri için (çığ tehlikesi olan illerde söylenmelidir.) sizlerle; Aile Afet ve Acil Durum Planı nasıl hazırlanır? Tehlike Avı nasıl yapılır? Afet çantasında neler olmalı? Afetler sırasında nasıl davranmalı? gibi temel bilgileri göreceğiz.
TEMEL BİLGİ VE KAVRAMLAR 1. BÖLÜM AFETLERLE MÜCADELEDE TEMEL BİLGİ VE KAVRAMLAR Önerilen Süre: 20 sn. Sunum içeriğimizin ilk bölümü olan Temel bilgi ve Kavramlar ile başlayalım
Zamana Göre Hayatta Kalma Oranları: İlk 72 Saat Afet sonrası bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile yapılacak acil yardımlar için geçecek 72 saatlik kritik süreyi ifade eder. Bir afet sonrasındaki ilk 72 saat, “altın saatler” olarak da adlandırılmaktadır. Afetlerde ilk 72 saatte yardıma gelenler yakın çevremizdeki kişiler, aile bireyleri ve komşularımızdır. Zamana Göre Hayatta Kalma Oranları: İlk 30 Dakika % 93 1. Gün % 81 2. Gün % 36 3. Gün % 33 4. Gün % 19 5. Gün % 7 5. Günden Sonra % 2 Önerilen Süre: 1 dk. 30 sn. Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile yapılacak acil yardımlar için geçecek 72 saatlik kritik süreyi ifade eder. Afet durumunda can kaybı, yaralanma, maddi ve manevi kayıpları en aza indirmek için afetin hemen ardından ilk 72 saatte yapılacak etkin müdahale çalışmaları çok önem taşımaktadır. Bu nedenle bir afet sonrasındaki ilk 72 saat, “altın saatler” olarak da adlandırılmaktadır. Afetlerde ilk 72 saatte yardıma gelenler yakın çevremizdeki kişiler, aile bireyleri ve komşularımızdır. Afetleri tanıyarak, bekleyerek, sonrasında pek çok insanın geçici görevler ve roller üstleneceğini kabul ederek afetlere hazırlıklı olmak mümkündür. Bazı insanlar “Afetzede” kimileri ise “yardım eden ya da müdahaleci” olacaklardır. Yardım eden ya da müdahaleci konumunda olan kişiler afetin olduğu ilk zamanlarda uygun ve doğru davranışlar göstererek çok sayıda kişinin hayatını kurtarabilirler. Unutmayın ki; zaman çok önemlidir! Afetin meydana geldiği ilk zamanlarda afetzedelerin yanında yalnızca afetten fiziksel ve psikolojik olarak az etkilenmiş kişiler olacaktır. Profesyonel ekipler geldiğinde birçok kişi için geç kalınmış olabilir. Zamana göre hayatta kalma oranları altın saatler olarak bilinen ilk 72 saatin ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.
Tehlike ve Risk Tehlike; zarar verme potansiyeli olan bir olgudur. Risk ise, bir olayın meydana getirebileceği olumsuz sonuçların tümüdür. Doğal tehlikeler için temel kural; “Geçmişte meydana gelmişse, bir gün mutlaka tekrarlayacaktır” Önerilen Süre: 2 dk. Tehlike: İnsan toplulukları için can ve mal kayıplarına veya yaralanmalara ekonomik düzenin bozulması veya kötüye gitmesine sebep olan zarar verme potansiyeli olan bir olgudur. Tehlike Analizi: Potansiyel tehlikelerin neler olduğu, konumu, oluş sıklığı, büyüklüğü, süresi ve etkileyebileceği alanların belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmalardır. Risk: Bir olayın meydana getirebileceği olumsuz sonuçların tümünü ifade eden kavramdır. Başka bir deyişle belirli bir tehlikenin, bu tehlikeye maruz olan değerler veya tehlike altındaki unsurlara ve bu unsurların hasar görebilirliklerine bağlı olarak, verebileceği zararları ifade eder. Afet Yönetimi ve Sigortacılıkta “kayıp olasılığı” anlamına da gelmektedir. Riskin söz konusu olabilmesi için, bir yerde, belirli büyüklükte bir tehlikenin veya olayın var olması, değerlerin bulunması ve oradaki değerlerin zarar görebilir olması gerekir. Risk Analizi: Belirli tehlikelerin, sınırlı bir bölge veya ülke ölçeğinde canlılar üzerindeki yaşamsal etkileri ile diğer fiziksel varlıklar üzerindeki yıkıcı sonuçlarını her yönüyle inceleyip ortaya çıkarma çalışmasıdır. Zarar Görebilirlik: Fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel, kurumsal ve çevresel faktör veya süreçlere bağlı olarak var olan tehlikelerin olumsuz sonuçlarını artıran faktör veya süreçlerdir. Afetlerle mücadelede temel amaç toplumun zarar görebilirlik seviyesinin mümkün olduğunca en az seviyede tutulmasını sağlamaktır. Bu nedenle bireyden topluma yapılacak tüm çalışmalar bu hedefe yönelik olmalıdır. Risk Analizi Belirli tehlikelerin, sınırlı bir bölge veya ülke ölçeğinde canlılar üzerindeki yaşamsal etkileri ile diğer fiziksel varlıklar üzerindeki yıkıcı sonuçlarını her yönüyle inceleyip ortaya çıkarma çalışmasıdır. Zarar Görebilirlik Fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel, kurumsal ve çevresel faktör veya süreçlere bağlı olarak var olan tehlikelerin olumsuz sonuçlarını artıran faktör veya süreçlerdir 6 6
Afet Yönetimi Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla bir afet olayının öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken çalışmaların, planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, kaynakların bu ortak hedefler doğrultusunda yönetilmesini gerektiren bir kavramdır. Olay Acil Durum Afet Doğa Kökenli Teknoloji İnsan Önerilen Süre: 1 dk. Olay İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel ve benzeri alanlarda meydana gelen, ilgi çeken veya çekebilecek her türlü oluşumlardır. Acil Durum Olabildiğince hızlı müdahale etmeyi ve acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren tüm olay, durum ve hallerdir. Afet Fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, mevcut hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğa olayları, teknolojik ve insan kökenli olaylara afet denir. Afetlerde var olan sistem normal şekilde işleyemez. Kaynaklar yetersiz Kalır. Afet yönetimi kavramı afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla bir afet olayının öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken çalışmaların, planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, kaynakların bu ortak hedefler doğrultusunda yönetilmesini gerektiren çok geniş bir kavramdır. Başka bir ifadeyle: afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için, afete yol açabilecek olası tehlike ve risklerin iyi bilinmesini ve bu tehlike ve riskleri, olaylar olmadan önce önleyecek önlemlerin, en akılcı yol ve yöntemlerle ortadan kaldırılmasını veya yol açabilecekleri olumsuz etkilerin azaltılmasını ve olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesini gerektiren bir mücadele sürecidir. Bu süreç içerisinde, en sade bireyden en yetkili makamlara kadar, herkese görev ve sorumluluk düşmektedir. 7 7
Olay, Acil Durum, Afet Olay Afet İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel ve benzeri alanlarda meydana gelen, ilgi çeken veya çekebilecek her türlü oluşumlardır. Afet Fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, mevcut hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğa olayları, teknolojik ve insan kökenli olaylara afet denir. Afetlerde var olan sistem normal şekilde işleyemez. Kaynaklar yetersiz kalır. Acil Durum Olabildiğince hızlı müdahale etmeyi ve acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren tüm olay, durum ve hallerdir. Önerilen Süre: 1 dk. Afetler için önemli olan 3 temel kavramı kısaca açıklamak gerekirse; Olay İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel ve benzeri alanlarda meydana gelen, ilgi çeken veya çekebilecek her türlü oluşumlardır. Acil Durum Olabildiğince hızlı müdahale etmeyi ve acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren tüm olay, durum ve hallerdir. Afet Fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, mevcut hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğa olayları, teknolojik ve insan kökenli olaylara afet denir. Afetlerde var olan sistem normal şekilde işleyemez. Kaynaklar yetersiz Kalır. 8 8
Doğa Olayları Sonucu Meydana Gelen Afetler Afet Türleri Afetler kökenlerine göre doğa olayları, teknolojik ve insan kökenli afetler olmak üzere üçe ayrılır. Afetlerin Etkileri Arama kurtarma hizmetleri aksar, Alt yapı bozulur, Şok etkisi, Yaralanma ve can kayıpları, Bulaşıcı ve salgın hastalıklar, Eğitim ve öğretim aksar, Emniyet ve asayiş hizmetleri aksar, İkincil afetler oluşur, Barınma, beslenme sorunları, İşsizlikte artış, Psikolojik bozukluklar, Ulaşım ve haberleşmede aksaklıklar, Ekonomik yapıda bozulma, Enflasyon ve vergilerde artma. Doğa Olayları Sonucu Meydana Gelen Afetler Depremler Heyelanlar Seller-Su baskınları Orman Yangınları Çığ Fırtınalar Tsunami Kar Fırtınaları Volkanlar Hortumlar Önerilen Süre: 2 dk. Afet türleri oluş hızları, etkileri veya kökenlerine göre alt gruplara ayrılabilirler. Afetler en yaygın bilinen şekliyle kökenlerine (kaynaklarına ) göre; doğa olayları, teknolojik ve insan kökenli olarak üçe ayrılırlar. Doğa Olayları Sonucu Meydana Gelen Afetler ; Depremler, Heyelanlar, Seller-Su baskınları, Orman Yangınları, Çığ, Fırtınalar, Tsunami, Kar Fırtınaları, Volkanlar, Hortumlar olarak özetlenebilir. Afetleri etkileri açısından değerlendirdiğimizde ise; Arama kurtarma hizmetleri aksar, Alt yapı bozulur, Şok etkisi, Yaralanma ve can kayıpları, Bulaşıcı ve salgın hastalıklar, Eğitim ve öğretim aksar, Emniyet ve asayiş hizmetleri aksar, İkincil afetler oluşur, Barınma, beslenme sorunları, İşsizlikte artış, Psikolojik bozukluklar, Ulaşım ve haberleşmede aksaklıklar, Ekonomik yapıda bozulma, Enflasyon ve vergilerde artma gibi durumları sayabiliriz. 9 9
YAŞAM ÇEVREMİZDEKİ RİSKLER 2. BÖLÜM YAŞAM ÇEVREMİZDEKİ RİSKLER Önerilen Süre: 10 sn. Afetlerle ilgili temel bilgi ve kavramlardan sonra gelin şimdi de yaşam çevremizdeki risklere bakalım. 10 10
Afet Zararlarının Kıtalara ve Oluş Türlerine Göre Dağılımı Önerilen Süre: 40 sn. Yaşadığımız dünyada birçok ülke, bulundukları coğrafya, tehlikeler, eğitim seviyesi ve ekonomik gelişmişlik seviyelerine göre birbirinden çok farklı afetlere maruz kalmaktadırlar. Dünyada her kıta farklı türde afetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Artan şehir nüfusu ve dünya nüfusu, gelişmekte olan sanayi, küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi nedenlerden dolayı afetlerin yarattığı hasarlar son yirmi yılda artmıştır. Yansıda afet zararlarının kıtalara ve oluş türlerine göre dağılımlarını görmektesiniz. NOT: Eğitmen her kıta için yüksek hasarlı tehlikeleri söyler.
2. YAŞAM ÇEVREMİZDEKİ RİSKLER DEPREM 2. HEYELAN 3. SEL 4. YANGIN Ülkemizin %66’sı aktif fay bölgelerinde bulunmaktadır. Ülkemiz topraklarının %25’i heyelanlara maruz kalır. Ülkemizde toplam afet zararlarının %15’i sel kaynaklıdır. Türkiye son 67 yılda İstanbul yüzölçümünün 3 katı kadar orman alanı yangınla yok olmuştur. Önerilen Süre: 1dk., 30 sn. Yaşadığımız dünyada birçok ülke, bulundukları coğrafya, tehlikeler, eğitim seviyesi ve ekonomik gelişmişlik seviyelerine göre birbirinden çok farklı afetlere maruz kalmaktadırlar. Dünyada her kıta farklı türde afetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Artan şehir nüfusu ve dünya nüfusu, gelişmekte olan sanayi, küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi nedenlerden dolayı afetlerin yarattığı hasarlar son yirmi yılda artmıştır. Ülkemizde 1950 yılından sonraki yaşanan afetlere ilişkin istatistiki değerlere baktığımızda ise; deprem, heyelan, sel ve yangın riskinin yüksek olduğunu görmekteyiz. Etkilenen afetzede sayısı ile deprem 1. sırada yer almaktadır. Onu heyelan ve su baskını takip etmektedir. Bu durumda, deprem, heyelan ve su baskınları gibi 3 büyük doğal kökenli (kaynaklı) tehlikenin ülkemizde afet sonucu doğuran olaylar olduğu gerçeği unutulmamalıdır. 1: Depremler; Türkiye, bulunduğu coğrafi konum ve büyük plakalar arasında sıkışması nedeniyle deprem etkinliği en yüksek ülkelerden birisidir. Türkiye, dünyada deprem etkinliği açısından altıncı sıradadır ve Avrasya, Afrika ve Arap plakalarının etkisi altındadır. Anadolu’nun büyük bir kısmının yer aldığı Anadolu plakası, Avrasya plakasının küçük bir bölümüdür. Nüfusunun %70’i deprem tehlikesi çok yüksek bölgelerde yaşar. Ülkenin %66’sı aktif fay bölgelerinde bulunmaktadır. 2.Heyelanlar; Toprak parçasının yerçekimi nedeniyle eğim aşağı hareketine heyelan denir. Heyelanlar, doğa ananın toprağı yeniden dağıtması, dengeye getirmesidir. Heyelanlar yağmur, sel, deprem, madencilik, eğim tesviyesi gibi insani ve doğal etkenlerle tetiklenebilir. Heyelanlar dik bir eğimin olduğu her yerde potansiyel olarak oluşabilir. Benzer şekilde toprak yerine kayaların eğim aşağı akması olayı da kaya düşmesi olarak tanımlanır ve ülkemizde yaygın görülen doğa kökenli olaylardan biridir. Ülkemiz topraklarının %25’i heyelanlara maruz kalır. Toplam nüfusumuzun %11’i heyelanlı bölgelerde yaşamaktadır. Ülkemizde yoğun yağış alan Karadeniz Bölgesi ile fayların olduğu dağlık bölgelerde sıklıkla oluşur. Diğer bölgelerde daha küçük ölçekli heyelanlar olmakta ve yollar üzerine yığılan toprak sebebiyle ulaşımı aksatmakta veya binalar üzerine yığılarak ölüm ve yaralanmalara sebebiyet vermektedirler. Sırasıyla en çok heyelan olayı gözlenen iller: Trabzon (1.123), Rize (1.049), Kastamonu (613), Erzurum (573) ve Artvin (471). Parantez içindeki rakamlar heyelan sayısını göstermektedir. Toplam afet zararlarının %16’sı heyelanlar yüzündedir. 3. Seller; Ülke toprakları orman kayıpları, erozyon ve bilgisiz gelişmenin yarattığı etkilerle sellere çok savunmasızdır. Toplam afet zararlarının %15’i sel kaynaklıdır. Yıllık ortalama kayıplar 100 milyon $ civarındadır. Ülkemizde sıklıkla görülen diğer bir afet türü olan sel, aşırı yağmurlar sebebiyle oluşan ani su baskınlarıdır. Yaygın olarak Karadeniz Bölgesi’nde ve bu bölgeye komşu illerde görülür. Ayrıca birçok şehirde dere kenarlarında, çukur bölgelerde sıklıkla görülmektedir. Örneğin İstanbul’da Ayamama Deresi’nde oluşan sel ile 34 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve yoğun yağışlarda Alibeyköy gibi semtler defalarca sel suları altında kalmıştır. Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Kırklareli hariç tüm illerimizde su baskını olayları yaşanmıştır. Toplam su baskını olay sayısı 4.067’dir. 2008 verilerine göre 80 ilde toplam 22.177 afetzede su baskınlarından etkilenmiştir. 4. Orman Yangınları ve Sanayi Yangınları; Ülkemizde her yıl çok sayıda orman, işyeri ve konut yangını olmaktadır (Sungur, 2004). Türkiye’de orman yangını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937 yılında başlamaktadır. İstatistikler, 1937’den günümüze geçen süreçte (Ekim 2003 itibariyle) 74.294 orman yangınında, toplam 1 milyon 630 bin 46 hektar orman alanının yandığını ortaya çıkarmaktadır. Diğer bir deyişle, Türkiye 67 yılda İstanbul ili yüzölçümünün 3 katı kadar orman alanını yangına kurban vermiştir. En büyük orman yangınları da Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanmaktadır. Yanan alan genişliğine göre, Muğla, Antalya, Çanakkale ve İzmir en tehlikeli bölgeler listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Sadece 2003 yılında yaşanan yangın sayısı 1.978 olup, bu yangınlarda 6.246 hektar ormanlık alanı yok olmuştur. İstatistikler, orman yangınlarının büyük bölümünün insan kaynaklı olduğunu göstermektedir. Orman yangınlarının çıkış nedenleri doğal nedenlerle % 6, insanlardan kaynaklanan nedenlerle % 94 dür. İnsan kaynaklı yangınların büyük kısmı kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve kazalardan kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız şehrin karşı karşıya kaldığı doğa ve insan kökenli afetler pek çok faktörden etkilenebilir. Buna ilaveten bölgedeki nüfus, yerleşim, sanayi kuruluşları ve geçiş yollarının durumuna göre bu zaman içerisinde yeni riskler ortaya çıkabilir. Bu durum güncel olarak takip edilmeli ve olası tehlikelerin kaynaklarına göre risk haritaları güncellenmelidir. Yaşadığımız mahalledeki yerleşim, çalışma, sosyal yaşam alanları ve altyapı sistemlerinin dağılımı, kullanımı ve bunlarda ortaya çıkacak değişiklikler de yakından takip edilerek, oluşabilecek yeni riskler gözlenmelidir. Bununla birlikte, yakın yaşam çevresindeki riskleri değerlendirmek için öncelikle şu sorulara cevap alınmalıdır: Oturduğumuz evin yasal bir iskan ruhsatı var mı? Ev kiralarken ya da satın alırken hangi hususlara dikkat etmeliyiz? Evimizin Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) var mı? Oturduğumuz binada, imar planı dışında sonradan bir değişiklik yapılmış mı? Olası bir afette evimizdeki eşyalar bize zarar verebilir mi? Bunu önlemek için ne yapmalıyız? Yaşadığımız yerde, teknolojik afet riski oluşturabilecek bir tesis var mı? Olası bir kazaya karşı ne gibi önlemler alınmış? Afet sırasında nasıl davranmalıyız? Bir afet sonrasında aile bireyleriyle nasıl haberleşeceğiz? Nasıl ve nerede bir araya geleceğiz? Okulumuzda afete hazırlık çalışmaları var mı? Ebeveynlerimizin işyerlerinde afete hazırlık çalışmaları var mı? 12 12
Ülkemizde Sık Yaşanan Afetler Önerilen Süre: 30 sn. Ülkemizde 1950 yılından sonraki sık yaşanan afetlerin dağılımlarına baktığımızda ise deprem ve heyelanın ekonomik ve can kaybı açısından oldukça yüksek değerlere ulaştığı açıkça görülmektedir. Ülkemizde en çok can ve mal kaybına yol açan afetler deprem, heyelan, sel ve çığdır.
Ülkemizde Yaşanan Afetlere İlişkin İstatistikler Önerilen Süre: 40 sn. Ülkemizde 1950 yılından sonraki yaşanan afetlere ilişkin istatistiki değerler ise yansıda görüldüğü gibidir. Etkilenen afetzede sayısı ile yine deprem 1. sırada yer almaktadır. Onu heyelan ve su baskını takip etmektedir. Bu tablodan da anlaşılacağı gibi ülkemizde afetler sık sık oluşmakta ve bu afetler can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Bu durumda, deprem, heyelan ve su baskınları gibi 3 büyük doğal kökenli (kaynaklı) tehlikenin ülkemizde afet sonucu doğuran olaylar olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
Yaşam Çevremizdeki Riskleri Değerlendirmek Oturduğumuz evin yasal bir iskan ruhsatı var mı? Ev kiralarken ya da satın alırken hangi hususlara dikkat etmeliyiz? Evimizin Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) var mı? Oturduğumuz binada, imar planı dışında sonradan bir değişiklik yapılmış mı? Olası bir afette evimizdeki eşyalar bize zarar verebilir mi? Bunu önlemek için ne yapmalıyız? Yaşadığımız yerde, teknolojik afet riski oluşturabilecek bir tesis var mı? Olası bir kazaya karşı ne gibi önlemler alınmış? Afet sırasında nasıl davranmalıyız? Bir afet sonrasında aile bireyleriyle nasıl haberleşeceğiz? Nasıl ve nerede bir araya geleceğiz? Okulumuzda afete hazırlık çalışmaları var mı? Önerilen Süre: 1 dk., 30 sn. Yaşadığımız şehrin karşı karşıya kaldığı doğa ve insan kökenli afetler pek çok faktörden etkilenebilir. Buna ilaveten bölgedeki nüfus, yerleşim, sanayi kuruluşları ve geçiş yollarının durumuna göre bu zaman içerisinde yeni riskler ortaya çıkabilir. Bu durum güncel olarak takip edilmeli ve olası tehlikelerin kaynaklarına göre risk haritaları güncellenmelidir. Yaşadığımız mahalledeki yerleşim, çalışma, sosyal yaşam alanları ve altyapı sistemlerinin dağılımı, kullanımı ve bunlarda ortaya çıkacak değişiklikler de yakından takip edilerek, oluşabilecek yeni riskler gözlenmelidir. Bununla birlikte, yakın yaşam çevresindeki riskleri değerlendirmek için öncelikle şu sorulara cevap alınmalıdır: NOT: Eğitmen sunudaki bilgileri okur
3. BÖLÜM: AFET BİLİNCİ KÜLTÜRÜ Afet bilinci, bireyin içinde yaşadığı toplumda ve bölgede afet tehlikelerinin getirebileceği zararlar hakkında bilgilenmesini, bunlardan korunmak için hazırlıklı olmasını ve bu bilinci etrafındaki diğer bireylere de aktarmasını ifade etmektedir. Önerilen Süre: 30 sn. Afetlerle ilgili temel kavramlar, dünyanın ve ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikelerden sonra şimdi de gelin afet bilinci kültürü konusuna değinelim. Afet bilinci, bireyin içinde yaşadığı toplumda ve bölgede afet tehlikelerinin getirebileceği zararlar hakkında bilgilenmesini, bunlardan korunmak için hazırlıklı olmasını ve bu bilinci etrafındaki diğer bireylere de aktarmasını ifade etmektedir.
gerekli tedbirleri alarak yaşamalı, AFET BİLİNCİ KÜLTÜRÜ Birey olarak kendimizin ve etrafımızdakilerin yaşam kalitesini artırabilmek için: hayatın tüm alanlarında oluşmuş ve oluşabilecek tehlike ve risklerin farkında olmalı, gerekli tedbirleri alarak yaşamalı, bireysel ve toplumsal sorumluluk almalı, toplumsal güç birliği oluşturarak sorunun değil çözümün bir parçası olmalıyız. Önerilen Süre: 30 dk. Birey olarak kendimizin ve etrafımızdakilerin yaşam kalitesini artırabilmek için hayatın tüm alanlarında oluşmuş ve oluşabilecek tehlike ve risklerin farkında olmalı, gerekli tedbirleri alarak yaşamalı, bireysel ve toplumsal sorumluluk almalı, toplumsal güç birliği oluşturarak sorunun değil çözümün bir parçası olma yaklaşımı ile çevremize duyarlı hareket etmeliyiz. Bu bağlamda, olası bir afet öncesinde ve sonrasında, kendimizin ve çevremizdekilerin hayatını korumak ve güvenli bir yaşam çevresi oluşturmak için gerekli bilgi ve becerileri eğitim yoluyla kazanabiliriz.
Afete Hazırlık Küçük Adımlardan Oluşur 3. AFET BİLİNCİ KÜLTÜRÜ Afete Hazırlık Küçük Adımlardan Oluşur Önerilen Süre: 30 sn. Afetlerle ilgili temel kavramlar, dünyanın ve ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikelerden sonra şimdi de gelin afet bilinci kültürü konusuna değinelim. Afet bilinci, bireyin içinde yaşadığı toplumda ve bölgede afet tehlikelerinin getirebileceği zararlar hakkında bilgilenmesini, bunlardan korunmak için hazırlıklı olmasını ve bu bilinci etrafındaki diğer bireylere de aktarmasını ifade etmektedir. Afet hazırlığında bireysel çalışmalar oldukça önemlidir. Yaşam alanlarımızın güvenliğini sağlamak, afete hazırlık planları oluşturmak ve tehlike oluşturacak nesneleri sabitlemek gibi küçük adımların afete hazır birey ve toplum olabilmemiz üzerindeki etkisi ve rolü küçümsenmemelidir. Bu küçük adımlar, toplumsal ve kurumsal sorumluluklarla birleşerek toplumsal güç birliğini sağlayacaktır. Birey olarak kendimizin ve etrafımızdakilerin yaşam kalitesini artırabilmek için hayatın tüm alanlarında oluşmuş ve oluşabilecek tehlike ve risklerin farkında olmalı, gerekli tedbirleri alarak yaşamalı, bireysel ve toplumsal sorumluluk almalı, toplumsal güç birliği oluşturarak sorunun değil çözümün bir parçası olma yaklaşımı ile çevremize duyarlı hareket etmeliyiz. Bu bağlamda, olası bir afet öncesinde ve sonrasında, kendimizin ve çevremizdekilerin hayatını korumak ve güvenli bir yaşam çevresi oluşturmak için gerekli bilgi ve becerileri eğitim yoluyla kazanabiliriz. Küçük Adımlar atarak hayatta kalabiliriz. Bunlar: Yatağının yanında el feneri, ayakkabı veya kapalı sağlam terlik ve iş eldiveni bulundurmak. Yatakları pencereden uzaklaştırmak. Su depolamak. Aile afete hazırlık toplantısı yapmak. Portmanto, gardrop ve mobilyaları, beyaz eşyaları sabitlemek Bölge dışı bağlantı kişisi belirlemek gerekir. BÖLGE DIŞI BAĞLANTI KİŞİSİ BELİRLEMEK GEREKİR.
4. BÖLÜM: AFET HAZIRLIKLARINDA TOPLUMSAL GÜÇ BİRLİĞİ Afetlere hazır bir toplumun gerçekleştirilebilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları olası imkân ve kaynaklarını birbirini güçlendirecek şekilde aynı amaç doğrultusunda yönlendirmesi şarttır. Afetlere hazırlık; resmi otoritelerin, belediyelerin (yerel yönetim), üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün ve bireylerin, yani toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundadır. Önerilen Süre: 1 dk. Afetlere hazır bir toplum için birçok çalışma yapılabilir. Ancak yapılacak çalışmalarda sivil ve resmi kurumların yanı sıra bireylerin işbirliği içinde olması daha da önemlisi sorumluğu paylaşması önemlidir. Afetlere hazır bir toplumun gerçekleştirilebilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları olası imkân ve kaynaklarını birbirini güçlendirecek şekilde aynı amaç doğrultusunda yönlendirmesi şarttır. Bu nedenle afetlere hazırlık; resmi otoritelerin, belediyelerin (yerel yönetim), üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün ve bireylerin, yani toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundadır.
4. AFET HAZIRLIKLARINDA TOPLUMSAL GÜÇ BİRLİĞİ Önerilen Süre: 1 dk., 30 sn. Afetlere hazır bir toplumun gerçekleştirilebilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları olası imkân ve kaynaklarını birbirini güçlendirecek şekilde aynı amaç doğrultusunda yönlendirmesi şarttır. Afetlere hazırlık; resmi otoritelerin, belediyelerin (yerel yönetim), üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün ve bireylerin, yani toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundadır. Afetlere hazır bir toplumun gerçekleştirilmesinde, başarı için yukarıda sayılan tüm bileşenlerin ve toplumunun içinde bulunduğu bir ekip çalışması şarttır. DEVLET: Resmi otorite, afete hazırlıkla ilgili ulusal politikaların oluşturulmasında ve uygulanmasını sağlamada kararlı tutumu ile baş aktördür. YEREL YÖNETİMLER: Afete hazırlık çalışmalarını yerelde yürütür ve toplumu bilinçlendirerek hazırlıkları ivmelendirir. ÜNİVERSİTELER: Afetlere hazırlık için gerçekleştirilecek eğitim çalışmalarında özgün yöntem ve teknikler üretir, projeler yapar ve diğer bileşenlerle yapılacak projelere akademik destek verir. SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ: Devlet, belediye ve üniversiteler ile afete hazırlık çalışmaları konusunda işbirliği yaparak halkı bilinçlendirir. ÖZEL SEKTÖR KURULUŞLARI: Afet ve acil durum planlarını hazırlar ve afete hazırlık çalışmalarına destek verir.. BİREYLER: Bireysel hazırlıklarını eğitimle güçlendirerek yapar, resmi otoritenin ve yerel yönetimin çalışmalarını takip ederek bireysel hazırlık seviyesini arttırmak amacıyla yeni çalışmalar ya da eğitimler talep eder. Afet öncesinde; afete neden olabilecek tehlike ve risklerin belirlenmesi, mümkünse önlenmesi veya olası etkilerinin azaltılması ve olaylara karşı eğitim ve tatbikatlarla tüm paydaşların hazırlıklı olmasının sağlanması ve afetlere karşı bilinçli ve dirençli nesiller yetiştirilmesi, bireyden topluma herkesin sorumluluğudur. Bireyler, kurum ve kuruluşlar bu süreç içerisinde sorumlu oldukları alanlara ait faaliyetlerini titizlikle sürdürmelidir. Afet sırasında; eğitim ve tatbikatlarla kazanılmış doğru davranış biçimlerinin uygulanması ve afet anında yük yerine katkı sağlayan olabilmek bireysel olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Afet öncesi çalışmalarla desteklenmiş arama-kurtarma ve ilk yardım ve güvenli tahliye işlemlerinin aksatılmadan uygulanması ise kurumsal sorumlulukların başında gelmektedir. Afet sonrasında ise; olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale ederek kayıpların en düşük düzeyde tutulması, olabilecek zincirleme etkiler veya ikincil afetlerin önlenmesi ve normal yaşama bir an önce dönebilmesi için gereken iyileştirme faaliyetlerinin hızlı ve etkili olarak yürütülmesinin sağlanması en büyük sorumluluğumuzdur. Bu süreçte yürütülecek faaliyetlerin bir sonraki olası afet müdahalesinin başarısını etkileyeceği unutulmamalıdır.
Afet öncesi, sırası ve sonrasında sorumluluklarımız Afet Öncesinde: afete neden olabilecek tehlike ve riskleri belirle, önle veya etkilerini azalt… Afet Sırasında: eğitim ve tatbikatlarla kazanılmış doğru davranış biçimlerini uygula… Afet Sonrasında: olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale ederek kayıpların en düşük düzeyde tut, olabilecek zincirleme etkiler veya ikincil afetleri önle ve normal yaşama bir an önce dön… Önerilen Süre: 1 dk., 30 sn. Afet öncesinde; afete neden olabilecek tehlike ve risklerin belirlenmesi, mümkünse önlenmesi veya olası etkilerinin azaltılması ve olaylara karşı eğitim ve tatbikatlarla tüm paydaşların hazırlıklı olmasının sağlanması ve afetlere karşı bilinçli ve dirençli nesiller yetiştirilmesi, bireyden topluma herkesin sorumluluğudur. Bireyler, kurum ve kuruluşlar bu süreç içerisinde sorumlu oldukları alanlara ait faaliyetlerini titizlikle sürdürmelidir. Afet sırasında; eğitim ve tatbikatlarla kazanılmış doğru davranış biçimlerinin uygulanması ve afet anında yük yerine katkı sağlayan olabilmek bireysel olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Afet öncesi çalışmalarla desteklenmiş arama-kurtarma ve ilk yardım ve güvenli tahliye işlemlerinin aksatılmadan uygulanması ise kurumsal sorumlulukların başında gelmektedir. Afet sonrasında ise; olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale ederek kayıpların en düşük düzeyde tutulması, olabilecek zincirleme etkiler veya ikincil afetlerin önlenmesi ve normal yaşama bir an önce dönebilmesi için gereken iyileştirme faaliyetlerinin hızlı ve etkili olarak yürütülmesinin sağlanması en büyük sorumluluğumuzdur. Bu süreçte yürütülecek faaliyetlerin bir sonraki olası afet müdahalesinin başarısını etkileyeceği unutulmamalıdır.
5. BÖLÜM: YAŞAM ALANIMIZDAKİ RİSKLERİN AZALTILMASI Yapı Elemanlarıyla İlgili Riskler Taşıyıcı olmayan yapı elemanlarının hasar görmesi sonucu oluşabilecek riskler; bölme duvarlarının yıkılması, dökülmesi, devrilmesi, sıvaların dökülmesi, camların kırılması vb… Taşıyıcı yapı elemanlarının hasar görmesi durumunda oluşabilecek risklerdir. Betonarme bir yapının taşıyıcı sistem elemanları (kolon, kiriş, perde, temel, döşeme) hasar görmesi… Önerilen Süre: 1 dk. 30 sn. Yaşam alanlarımızdaki riskleri azaltmak yapısal elemanlar ve yapısal olmayan elemanlara ait riskleri azaltma çalışmaları olarak 2 ayrı grupta ele alınabilir. Binalar Yapısal ve Yapısal olmayan elemanlardan meydana gelir. Yapısal Elemanlar: Binayı taşıyan kolonlar, perde ve dolgu duvarlar (düşey olarak), kirişler, döşeme, çatı, temel (yatay olarak) ve bağlantı yerleri (kolon-kiriş bağlantıları, kiriş-kiriş bağlantıları) dir. Yapısal Olmayan Elemanlar ise; Bölme Duvarlar, pencereler (düşey olarak), asma tavanlar (yatay olarak), kolon veya kirişlerin yapısal olmayan dolgu duvarlar ile bağlantılarıdır. Ev içinde bulunan tüm eşya, aydınlatma sistemleri bu gruba dahildir. Mobilyalar, elektrikli ve elektronik eşyalar, beyaz eşyalar, ısıtma ve havalandırma cihazları, asılı duran tüm eşyalar ve değerli biblo, vazo vb. eşyalar yapısal olmayan elemanlara örenk olarak verilebilir. Yapı Elemanlarıyla İlgili Riskler ise; taşıyıcı olmayan yapı elemanlarının hasar görmesi sonucu oluşabilecek bölme duvarlarının yıkılması, dökülmesi, devrilmesi, sıvaların dökülmesi, camların kırılması vb… gibi risklerdir. Taşıyıcı yapı elemanlarının hasar görmesi durumunda oluşabilecek betonarme bir yapının taşıyıcı sistem elemanların (kolon, kiriş, perde, temel, döşeme) hasar görmesi ile oluşabilecek risklerdir.
YAPISAL OLMAYAN ELEMANLAR Bina Elemanları YAPISAL ELEMANLAR YAPISAL OLMAYAN ELEMANLAR Önerilen Süre: 1 dk. Bir binanın ağırlığını taşıyan bölümleri yapısal kısmını oluşturur. Yansıda Binanın Taşıyıcı Sistemine Ait Yapısal Elemanlarının bina üzerinde nerelerde olduğunu şematik olarak görmektesiniz. İçinde yaşadığımız evimiz, ders dinlediğimiz okullar, alışveriş için gittiğimiz mağaza ya da marketler, eğlence ve kültür merkezleri ya da insanların çalıştığı işyerleri, bir afet durumunda uğrayabileceğimiz zararı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu durumda yaşam alanımızdaki tüm binaların afet açısından ne gibi riskler taşıdığını bilmemiz önemlidir. Ayrıca yeni yaşam alanları planlanırken yerleşime açılması düşünülen boş alanlardaki tüm afet riskleri dikkatle incelenmelidir. Yapısal ve yapısal olmayan zararların azaltılması ile ilgili yapılması gerekenlere geçmeden önce, yapısal zararların başlıca nedenlerinden bahsetmek yararlı olacaktır. Bir toplumun yapısal zarar görebilirliğine neden olan başlıca etkenler; Dere ve eski su yataklarına inşaat yapmak gibi zemin özelliklerini dikkate almadan gerçekleştirilen yapılaşma, Bir binayı projede belirtilen kullanım amacı dışında kullanmak: Konut olarak tasarlanmış bir binayı işyeri olarak kullanmak gibi. Binanın alt kısımlarındaki kolonların kesilmesi gibi yapı özelindeki düzensizlikler, taşıyıcı sistemdeki değişiklikler Kaçak kat yaparak binaya ilave yük getirmek. İşinde ustalaşmamış kişilerin inşaatta çalıştırılması gibi bir nedenle bilinçsiz yapım süreci. Binaların yapım sürecinin yasa ve yönetmeliklere uygun yürütülmemesi, denetimin yetersizliğidir. Yapısal risklerin başlıca nedenleri ise; İnşaatlarda standart ve yönetmeliklere uyulmaması İmar ve/veya iskan ruhsatı olmadan yapılmış eski binalar, Proje dışında sonradan yapılan tadilat ve değişiklikler, Tehlikeli bölgelere inşa edilmiş binalar afette zarar görme risklerini artıran unsurlardır. Bu nedenle olası afetler karşısında büyük can ve mal kayıplarının önlenmesi için, güvenliği yetersiz olan binaların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekli hatta zorunludur. Afetlerin yol açacağı zararları en az seviyede tutabilmek için ev satın alırken veya kiralarken • Mimarlar ve inşaat mühendisleri tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş olmasına, • Yasa ve yönetmeliklerle uygun şekilde inşa edilmiş olmasına, • İnşaatın usta işçiler tarafından yapılmış olmasına, • Ruhsatının/iskânının olmasına, • Proje amacına uygun olarak kullanılmasına ve yapılmış olan değişiklikler için tadilat ruhsatının bulunmasına dikkat edilmelidir. 1-kolon, 2-kiriş, 3-taşıyıcı duvar, 4-çatı 5-temel
Yapısal Zararların Başlıca Nedenleri Dere ve eski su yataklarına inşaat yapmak gibi zemin özelliklerini dikkate almadan gerçekleştirilen yapılaşma, Bir binayı projede belirtilen kullanım amacı dışında kullanmak: Konut olarak tasarlanmış bir binayı işyeri olarak kullanmak gibi. Binanın alt kısımlarındaki kolonların kesilmesi gibi yapı özelindeki düzensizlikler, taşıyıcı sistemdeki değişiklikler Kaçak kat yaparak binaya ilave yük getirmek. İşinde ustalaşmamış kişilerin inşaatta çalıştırılması gibi bir nedenle bilinçsiz yapım süreci. Binaların yapım sürecinin yasa ve yönetmeliklere uygun yürütülmemesi, denetimin yetersizliği. Önerilen Süre: 1 dk. Yapısal ve yapısal olmayan zararların azaltılması ile ilgili yapılması gerekenlere geçmeden önce, yapısal zararların başlıca nedenlerinden bahsetmek yararlı olacaktır. Bir toplumun yapısal zarar görebilirliğine neden olan başlıca etkenler; Dere ve eski su yataklarına inşaat yapmak gibi zemin özelliklerini dikkate almadan gerçekleştirilen yapılaşma, Bir binayı projede belirtilen kullanım amacı dışında kullanmak: Konut olarak tasarlanmış bir binayı işyeri olarak kullanmak gibi. Binanın alt kısımlarındaki kolonların kesilmesi gibi yapı özelindeki düzensizlikler, taşıyıcı sistemdeki değişiklikler Kaçak kat yaparak binaya ilave yük getirmek. İşinde ustalaşmamış kişilerin inşaatta çalıştırılması gibi bir nedenle bilinçsiz yapım süreci. Binaların yapım sürecinin yasa ve yönetmeliklere uygun yürütülmemesi, denetimin yetersizliğidir.
Yapısal Risklerin Başlıca Nedenleri İnşaatlarda standart ve yönetmeliklere uyulmaması İmar ve/veya iskan ruhsatı olmadan yapılmış eski binalar, Proje dışında sonradan yapılan tadilat ve değişiklikler, Tehlikeli bölgelere inşa edilmiş binalar afette zarar görme risklerini artıran unsurlardır. Olası afetler karşısında büyük can ve mal kayıplarının önlenmesi için, güvenliği yetersiz olan binaların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gereklidir. Önerilen Süre: 1 dk. Yapısal risklerin başlıca nedenleri ise; İnşaatlarda standart ve yönetmeliklere uyulmaması İmar ve/veya iskan ruhsatı olmadan yapılmış eski binalar, Proje dışında sonradan yapılan tadilat ve değişiklikler, Tehlikeli bölgelere inşa edilmiş binalar afette zarar görme risklerini artıran unsurlardır. Bu nedenle olası afetler karşısında büyük can ve mal kayıplarının önlenmesi için, güvenliği yetersiz olan binaların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekli hatta zorunludur.
Afete Dirençli Yapılaşma Yaşam alanlarımızdaki tüm binaların afet açısından ne gibi riskler taşıdığını bilmemiz önemlidir. Evimiz Okulumuz İşyerleri Alışveriş Merkezleri Sinema, Tiyatro Hastane Önerilen Süre: 40 sn. İçinde yaşadığımız evimiz, ders dinlediğimiz okullar, alışveriş için gittiğimiz mağaza ya da marketler, eğlence ve kültür merkezleri ya da inanalrın çalıştığı işyerleri, bir afet durumunda uğrayabileceğimiz zararı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu durumda yaşam alanımızdaki tüm binaların afet açısından ne gibi riskler taşıdığını bilmemiz önemlidir. Ayrıca yeni yaşam alanları planlanırken yerleşime açılması düşünülen boş alanlardaki tüm afet riskleri dikkatle incelenmelidir.
Afetlere Karşı Güvenli Bina Yapım Süreci Yapı Ruhsatı Belediye veya ilgili kuruma başvuru Zemin etüdü İnşaat projesi Yapı ruhsatı İzin alındıktan sonra yapı denetim firması kontrolünde inşaat Yapı Kullanım İzni (İskân Ruhsatı) Önerilen Süre: 1 dk. Afetlere Karşı Güvenli Bina Yapım sürecinde yapılması gereken doğru adımlar şöyle özetlenebilir. Yapı Ruhsatı • Arsa üzerindeki yapılaşma izninin alınması ve koşulların belirlenmesi için belediye ve ilgili kuruluşlara başvurulması, • Yer altı tabakalarının durumları, konumları, kalınlıklarını incelemek için zemin etütlerinin yapılarak inşaat projesinin buna uygun çizilmesi, • Arsanın zemin etüt raporları ile uygulama projelerinin ilgili yasa ve yönetmeliklere uygunluğunun yapı denetim firması tarafından incelenmesi, • İnşaat ruhsatı (izni) başvurusunun ilgili idareye (belediye) yapılması, • Yapı ruhsatı alınarak inşaatın yapı denetim firması kontrolünde başlaması, • Temel inşaatının yapı denetim firması gözetiminde tamamlanmasından sonra ilgili idareden (belediye) inşaata devam ruhsatının alınması (temel üstü ruhsatı), • Yapı denetim firması gözetiminde kat çıkıldıkça ilgili kurumdan (belediye) demir ve beton vizelerinin alınması, • Kaba inşaat tamamlandıktan sonra tesisatın (mekanik ve elektrik), ısı yalıtım projelerine ve yangın güvenliğine uygunluk kontrolünün yapı denetim firması tarafından yapılması, • İnşaat süresince yapı denetim firması tarafından yapılan kontrollere bağlı olarak projenin bittiğine dair raporun ilgili kuruma (belediye) verilmesi ve iş bitirme belgesi başvurusunun yapılması. Yapı Kullanım İzni (İskân Ruhsatı) • Yapı kullanım izni için gerekli belgelerin hazırlanması ve ilgili kuruma (belediye) başvurunun yapılması, • Yapı kullanım izni alındıktan sonra yapı denetim firması tarafından yapı denetimine dair belgelerin yapı sahibine verilmesi.
Ev Kiralarken ya da Satın Alırken … Mimarlar ve inşaat mühendisleri tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş olmasına, Yasa ve yönetmeliklerle uygun şekilde inşa edilmiş olmasına, İnşaatın işinde usta işçiler tarafından yapılmış olmasına, Ruhsatının/iskanının olmasına, Proje amacına uygun olarak kullanılmasına ve yapılmış olan değişiklikler için tadilat ruhsatının bulunmasına dikkat etmeliyiz. Önerilen Süre: 1 dk. Not: Eğitmen yansıdaki bilgileri okur
6. BÖLÜM: YAPISAL OLMAYAN RİSKLERİ AZALTMAK Binanın kendisi afette hasar görmemiş olsa bile evin içindeki eşyalar, cihazlar, ekipmanlar yaralanmalara, can kayıplarına veya yangın gibi diğer istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Ülkemizde depremlerdeki yaralanmaların en az yarısı yapısal olmayan risklerden kaynaklanmaktadır. Evde, okulda, işyerinde vb., alınacak basit tedbirler (eşyaların sabitlenmesi gibi) afet sırasında yaralanmaları önleyecektir. Önerilen Süre: 1 dk. Afetlere hazırlıkta, bina ve zemini ile ilgili alınacak önlemlerin yanı sıra evde/okulda da bazı önlemler alınması gereklidir. Binanın kendisi afette hasar görmemiş olsa bile evin içindeki eşyalar, cihazlar, ekipmanlar yaralanmalara, can kayıplarına veya yangın gibi diğer istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bununla beraber özellikle yeni yapılaşma kültüründe sıklıkla kullanılan dış cephe kaplamaları, oluklar, mimari çatı detayları, uydu ve haberleşme sistemleri gibi unsurlar da yapısal olmayan riskler ortaya çıkarabilir. Ülkemizde depremlerdeki yaralanmaların en az yarısı yapısal olmayan risklerden kaynaklanmaktadır. Bunlar eşyaların kullanımından doğan risklerdir. Bu nedenle, evde, okulda, işyerinde vb., eşyaların sabitlenmesi gibi alınacak basit tedbirler afet sırasında yaralanmaları önleyecektir. Afetlere hazırlıklı olunması ve yaşanacak zararların azaltılması konusunda evde ve okulda alınabilecek basit önlemler bulunmaktadır.
6. YAPISAL OLMAYAN RİSKLERİ AZALTMAK (YORA) Yaralanmaları ve can kayıplarını önlemek için: 1. Tehlikeleri Tespit Et 2. Riskleri Belirle 3. Riskli Eşyaların Yerlerini Değiştir 4. Eşyaları Sabitle. Önerilen Süre: 1 dk. Afetlere hazırlıkta, bina ve zemini ile ilgili alınacak önlemlerin yanı sıra evde/okulda da bazı önlemler alınması gereklidir. Binanın kendisi afette hasar görmemiş olsa bile evin içindeki eşyalar, cihazlar, ekipmanlar yaralanmalara, can kayıplarına veya yangın gibi diğer istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bununla beraber özellikle yeni yapılaşma kültüründe sıklıkla kullanılan dış cephe kaplamaları, oluklar, mimari çatı detayları, uydu ve haberleşme sistemleri gibi unsurlar da yapısal olmayan riskler ortaya çıkarabilir. Ülkemizde depremlerdeki yaralanmaların en az yarısı yapısal olmayan risklerden kaynaklanmaktadır. Bunlar eşyaların kullanımından doğan risklerdir. Bu nedenle, evde, okulda, işyerinde vb., eşyaların sabitlenmesi gibi alınacak basit tedbirler afet sırasında yaralanmaları önleyecektir. Kısaca YORA olarak bilinen Yapısal Olmayan Risklerin Azaltılması çalışmaları afetlere hazırlıklı olunması ve yaşanacak zararların azaltılması konusunda evde ve okulda alınabilecek basit önlemlerle başlar. Afet sırasında hareket edebilecek, kayabilecek, düşebilecek ve kırılabilecek her şey tehlike yaratır. Her gün yaşadığımız alanlara bu gözle bakıldığında birçok riskin farkına varılıp yeni riskler belirlenebilir.
Yapısal Olmayan Riskleri Azaltmak Tehlike Avı 1. Tespit Edelim (Evimizdeki / okulumuzdaki tehlikeler nelerdir?) 2. Riskleri Belirleyelim (Okuldaki kütüphanede raflar sabitlenmiş mi?) 3. Riskli Konumdaki Eşyaların Yerlerini Değiştirelim 4. Eşyaları Sabitleyelim. Önerilen Süre: 1 dk. YORA ile ilgili alınacak önlemelere yaşanılan ve çalışılan mekânlarda TEHLİKE AVI yaparak başlanılabilir; 1. Okulumuzda, evimizde tehlikeler nelerdir? Tespit Edelim 2. Riskleri Belirleyelim • Yatağın yanında duran kitaplık devrilirse üstümüze düşer mi? • Okuldaki kütüphanede raflar sabitlenmiş mi? • Oturduğumuz odadaki TV sehpası hareketli mi? 3. Yapısal olmayan risklerin azaltılmasında en temel ve aynı zamanda masrafsız yöntem, eşyaların yerlerinin değiştirilmesidir. Bu yöntemle azaltılabilecek riskler tahmin edilenden de fazladır. En basit uygulamalar, uyuma ve çalışma yerlerini riskli yerlerden uzaklaştırmak olabilir. 4. Özellikle düşüp kayabilecek, devrilebilecek ve bu nedenle zarara neden olabilecek eşyalardan kaynaklanan riskleri azaltmak için en etkili yol, tekniğine uygun bir şekilde sabitlemektir. Taşıyıcı sisteme iyi bağlanmış, yüksek dayanıklı malzemeden yapılan dolgu duvarlar, depremde perde duvarlar gibi davranmakta, yani deprem enerjisini soğurmada rol oynamaktadırlar. Eşyaların sabitlenmesi için duvarların rastgele delinmesi duvarın bu katkısına zarar verebilmektedir. Bu nedenle bu işlemleri işinin ustası olan kişilerce uygulanması önemlidir.
YORA Çalışmaları- Çıkış Yolları -Çıkışı engelleyebilecek her türlü eşyayı ÇIKIŞ YOLU’ndan uzaklaştır, - DIŞA DOĞRU açılan kapılar kullan, Geniş çıkış yolları oluştur, Bulunduğun her binada güvenli çıkışı öğren. Önerilen Süre: 30 sn. Afet veya acil durum anında kullanılacak çıkış yollarının belirlenmesi de YORA çalışmaları içerisinde düşünülmelidir. NOT: Eğitmen sunumdaki bilgileri okur.
7. BÖLÜM: AİLE AFET VE ACİL DURUM PLANI Afet hazırlığının temeli; afetin öncesi, sırası ve sonrasındaki tüm uygulamaların planlanmasıdır. Afetlerde ilk üç gün, hayatta kalmak için çok kritik bir süredir Bu süreyi kapsayan bir Aile Afet ve Acil Durum Planımızın olması gerekir. Aile Afet ve Acil Durum Planı afet ve acil durumlarda bize ne yapmamız, nasıl davranmamız gerektiğini önceden planlama fırsatı verir. Herkes ne yapacağını öğrendiğinde, yaşanabilecek karışıklıklar azalır ve zorluklar karşısında daha dirençli olunur Önerilen Süre: 1 dk. Afetlerle her zaman, her yerde karşılaşılabilir. Afette görevli kurumlar afet sonrası sizin ihtiyaçlarınızı hemen karşılayamayabilir. Afetlerden zarar görmeden ya da en az zararla kurtulmak için, afet öncesinde hazırlık yapmak önemlidir. Afet hazırlığının temeli; afet öncesi, sırası ve sonrasındaki tüm uygulamaların planlanmasıdır. Afetlerde ilk üç gün, hayatta kalmak için çok kritik bir süreçtir. Bu süreyi kapsayan bir Aile Afet ve Acil Durum Planının olması gerekir. Aile Afet ve Acil Durum Planı afet ve acil durumlarda ne yapılması, nasıl davranılması gerektiğini önceden planlama fırsatı verir. Herkes ne yapacağını öğrendiğinde, yaşanabilecek karışıklıklar azalır ve zorluklar karşısında daha dirençli olunur.
Evdeki her türlü tesisatların nasıl kapatılacağını öğrenin… Afete Hazırlık Planı Önerilen Süre: 1 dk. Tüm aile üyelerinin katılımı ile (çocuklar dahil olmak üzere) bir aile toplantısı yaparak Aile Afet ve Acil Durum Planı oluşturulmalıdır. Bunu yaparken aile üyelerinin her birinin plan içinde yer almasına ve belirlenen işleri tamamlamaya özen gösterilmelidir. Özellikle ailedeki tüm bireyler, afetin ne olduğu, afet sırasında nasıl davranılması gerektiği ve yapılacak Aile Afet ve Acil Durum Planı konularında bilgilendirilmelidir. Okulda alınan afet eğitimi ile ilgili bilgiler ailenin diğer fertleriyle paylaşılmalı, planda yer alan bilginin değişmesi halinde (telefon numarası, adres vb.) aile afet ve acil durum planı güncellenmelidir. Afete Hazırlık Planı içerisinde tesisatların kapatılmasının da öğrenilmesi gerekir. Evdeki her türlü tesisatların nasıl kapatılacağını öğrenin…
Aile Afet ve Acil Durum Planı hazırlamak niçin önemlidir? Afet ve acil durumlar her zaman, her yerde olabilir ve korkutucu boyutlar alabilir. Evimizi terk etmek zorunda kalabiliriz ve aile üyeleri ile iletişim kuramayabiliriz. Afet sonrası ilgili kurumlar bize hemen ulaşamayabilir ve bizim ihtiyaçlarımızı hemen karşılayamayabilir. Önerilen Süre: 30 sn. Not: Eğitmen sunumdaki bilgileri okur
Afet ve Acil Durum Çantası Önerilen Süre: 1 dk. Afetlerden hemen sonra ihtiyaç duyabileceğimiz malzemelerin bulunduğu bir afet ve acil durum çantamızın hazır olması ve ulaşabilecek bir yerde olması önemlidir. Sorumlu olduğunuz kişi/kişiler (bebekler, yaşlılar, engelliler) ve varsa evcil hayvanlarımız için gerekli ihtiyaçları içermelidir. Afet ve acil durum çantası içerisine koyulacak yiyecek, içecek, ilaçlar ve hijyenik malzemelerin son kullanma tarihlerine dikkat edin. Giyecekleri seçerken mevsim özelliklerini dikkate alın. Afet ve acil durum çantası içerisindeki tüm malzemeleri 6 ayda bir kontrol ederek yenileyin. Bir afet ve acil durum çantasını da (eğer varsa) arabanızda ve işyerinizde bulundurmak üzere hazırlayın. Sel ve su bastığında ıslanması halinde kullanılamaz hale gelecek eşya, evrak ve diğer ihtiyaçları poşetlere koyun. Afetlerden hemen sonra ihtiyaç duyabileceğimiz malzemelerin bulunduğu bir afet ve acil durum çantası hazırla…
Önemli Aile Bilgileri Ailemizdeki her bir bireyin T.C. Kimlik Numarası, Cep Telefonu, İşyeri Adresi ve Telefonu, Kan Grubu, Sağlık Bilgileri (alerji, düzenli kullanılan ilaçlar, vb.), Diğer bilgiler(varsa), Özel sağlık sigortası poliçe numarası – Pasaport numarası, Ehliyet numarası – Araç ruhsat numarası – Araç plakası – Araç kasko poliçe numarası gibi bilgilerini önceden cep telefonumuza ve mail adresimize kaydedebilir, bir kağıda yazılı olarak da afet çantasına, ailemizin bir aracı varsa onun içinde bir yere koyabiliriz. Önerilen Süre: 45 sn. Bir afet veya acil durum sonrasında aile üyelerine ait bilgilere ihtiyaç duyulabilir. Bu bilgilere afet sonrasında ulaşılamayabilir veya bu bilgileri hatırlamak mümkün olmayabilir. O nedenle, ailedeki her bir bireyin T.C. Kimlik Numarası, cep telefonu, işyeri adresi ve telefonu, kan grubu, sağlık bilgileri (alerji, düzenli kullanılan ilaçlar, vb.), diğer bilgiler(varsa), özel sağlık sigortası poliçe numarası - pasaport numarası, ehliyet numarası - araç ruhsat numarası - araç plakası – araç kasko poliçe numarası gibi bilgileri önceden cep telefonu veya e-posta hesabına kaydedilmeli, bir kağıda yazılı olarak da afet çantasına, ya da (varsa) araç içinde bir yere konulmalıdır.
Bölge Dışı ve Şehir İçi Destek Kişileri Afet sonrasında sabit telefonların çalışmama olasılığı kuvvetlidir ve uzun süre de çalışmayabilir. Aynı anda herkes cep telefonuyla yakınlarını aramaya başladığında kapasite aşımı gibi nedenlerle cep telefonu hatlar kilitlenebilir. Böyle zamanlarda SMS yoluyla afet bölgesi dışına ulaşmak daha kolay olabilir. Afet bölgesi dışındaki iletişim kurulacak kişiyi mümkünse başkent ve büyükşehirler dışında yaşayan yakınlarımız arasından belirlemeliyiz. Önerilen Süre: 1 dk. Herhangi bir afet ve acil durum sonrasında şehir dışından ve şehir içinden destek ve yardım alınabilecek kişi veya kişilerin de önceden belirlenmesi önemlidir. Bu kişiler akraba, arkadaş ve komşumuz olabilir. Ailede yaşlı, engelli, çocuk ve evcil hayvan varsa; acil durumlarda bunlara ulaşamadığımız hallerde, şehir içi destek kişisinden onların kontrol edilmesi istenebilir. Afet bölgesi dışındaki iletişim kurulacak kişi, mümkünse başkent ve büyükşehirler dışında yaşayan yakınlar arasından belirlenmelidir. Bu kişide bütün aile üyeleri ve akrabaların telefon numaralarının olduğuna, tüm aile üyelerinde ve akrabalarda da bu kişinin telefon numarasının olduğuna emin olunmalıdır. Afet sonrası her birey kendi durumunu bölge dışı bağlantı kişisine yalnızca bir telefon konuşması veya mesaj atarak haber vermelidir. Bölge dışı bağlantı kişisi de her bir bireyden aldığı bilgileri; diğer aile üyelerine ve akrabalara ulaştırarak aradaki iletişimi sağlayabilir.