MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ( )

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
MİLLİ EDEBİYAT ÇIKMIŞ SORULAR.
Advertisements

1/20 Yazı Türleri “Seçilmiş bir konu üzerinde, yapılan araştırma ve incelemelerin sonucunu bildiren yazılara denir.” Yukarıda hangi türün tanımı yapılmıştır.
HALİDE EDİP ADIVAR.
MİLLİ EDEBİYAT HAZIRLAYAN AKIN DOĞAN
MİLLİ EDEBİYAT ( ) Genel Özellikler:
YİRMİNCİ YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
YAKUP K. KARAOSMANOĞLU ( )
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
Öykü ( Hikaye ).
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ HAZIRLAYAN ELİF ER
Ziya Gökalp (23 Mart Ekim 1924).
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ 1.ETKİNLİK EŞLEŞTİRME.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908) ten sonra memlekette başlayan ve o devirde “Türkçülük” adı verilen milliyet hareketi, “edebiyatta milli kaynaklara.
FECR-İ ATİ EDEBİYATI(1909)
5N 1K Değerlendirme Aracı
GARİP AKIMI (I. YENİ).
YAZARLARIMIZ VE ESERLERİ
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
Performans Ödevi Ders : Dil ve Anlatım Konu : Makale (Makale Nedir?Makale Çeşitleri Nelerdir ? Makalenin Özellikleri) Öğrenci Bilgileri İsim: Burak.
Cumhurİyet dönemİ EdebİyatI.
ÖZEL SABAH DERSANESİ BEŞ HECECİCELER.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU VE YABAN
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI.
Hayatı,Eserleri,Çalışma Yöntemi
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
Tanzimat dönemi öğretici metinler
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN ( )
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
NAMIK KEMAL.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ 
Özellikleri  1911 yılında Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar.  Sade.
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( ) Naturalizm’in temsilcisidir. Ahmet Mithat geleneğini sürdürür. Dili sadedir. Kahramanlarını çevrelerinin.
Servet-İ fünun edebİyatI
FECR-İ ATİ DÖNEMİ (GELECEĞİN IŞIĞI)
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
Cumhuriyet Döneminde Öykü ( Hikaye )
 Osmanlının yıkılı ş ına do ğ ru devleti ve milleti kurtarmak için birtakım fikir akımları olu ş mu ş tur.  Bunlar Osmanlıcılık, İ slamcılık, Batıcılık.
MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ ( ) 1911 yılı Nisanında Selânik’te çıkmaya başlayan Genç Kalemler dergisi ile milliyetçilik cereyanı edebiyatta da başlamış.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU ( )
ALİ CANİP YÖNTEM ( ).
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
ZİYA GÖKALP ( ).
REFİK HALİT KARAY ( ).
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER DENEME. GENEL ÖZELLİKLER 1.Öğretici metinle bakımından Cumhuriyet döneminde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir 2.Cumhuriyet.
Türk Edebiyatında Anı Ve Anı Türünde Yazılan Önemli Eser Ve Yazarları * * * *
SÜLEYMAN NAZİF ( ).
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (d. 1904, Uşak - ö. 23 Şubat 1946, İstanbul)
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ.

Hazırlayan:Ayşe Ulusoy
İBRAHİM ŞİNASİ.
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI
ZIYA GÖKALP (23 MART EKIM 1924). Ziya Gökalp, özellikle Milliyetçilik ve Türkçülük üzerine kaleme aldı ğ ı eserleri ile ünlenmiştir. 18 yaşında.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
ANI Bir kimsenin başından geçen ya da kendi, döneminde ortya çıkan olay ve olguları Gözlemlerine, bilgilerine dayanarak anlattığı yazı türüdür.
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908)'ten sonra memlekette başlayan ve o devirde "Türkçülük" adı verilen milliyet hareketi, "edebiyatta millî kaynaklara.
HALİDE EDİP ADIVAR.
FECR – İ ÂTİ TOPLULUĞU ( 1909 – 1912)
( ) HAYATI Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1889 yılında Mısır’ın Kahire şehrinde doğmuştur. Sanat hayatına Fecriati topluluğunda başlayan sanatçının,
Öykü ( Hikaye ). Gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi mümkün olayların kişi, zaman ve mekâna bağlı olarak farklı bir kurguyla anlatılmasına "öykü (hikâye)"
Sunum transkripti:

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ(1911-1923)

1911 yılında Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin’in Yeni Lisan adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlayan yeni bir dil hareketidir (Bu dil hareketi için 1908-1923 yılları arası dönemi referans alan bir tarihlendirme de söz konusudur, bu tarihlendirme dönemin iki siyasî olay -II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet ilanı- arasında oluştuğunu varsayar). Sade Türkçenin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konulmuş ve “Millî Edebiyat” terimi ilk defa bu dergide kullanılmıştır. Bu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı değildir. "Şiir vicdani bir keyfiyettir" düşüncesinde olan şairleri bireysel konuları işlerler. Daha sonra 1917yılında yaptıkları bir toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle yazma noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir. Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının; sonrasını ise Batı edebiyatınIn taklitçisi olmakla suçlarlar.

Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; Milliyetçilİk düşüncesi, Kurtuluş Savaşı gibi konuları ele almışlardır. Konuların İstanbUl dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Ayrıca “aşk” bu dönem roman ve hikâyesinin en önemli teması olarak dikkat çeker.

Özellikleri Dil sadeleşmiştir. Aruzun yanında hece ölçüsü de kullanılmıştır. İlk defa bu dönemdeki eserlerde İstanbul dışına çıkılmış ve sanatçılar Anadolu'ya açılmıştır. Halk edebiyatının kurallarını benimsemiş, Millî unsurlara dönmek amaçlanmış, Öztürkçe felsefesi güdülmüştür. Bu nedenlerle Cumhuriyet Edebiyatı'na hazırlık aşaması olarak görülebilir.

Döneminin dil anlayışı Dil sadeleşmiştir. Konuşma dili olarak İstanbul Türkçesi benimsenmiş, yazı dili ile konuşma dili arasındaki fark kalkmıştır. Türk dilinin kuralları belirlenmiş, Arapça ve Farsça'dan gelen tamlamalar yerine Türkçe tamlamalar kullanılmış. Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmamalıdır görüşü savunulmuştur. Terimler bilimle ilgili olduğu için aynen kullanılmalıdır görüşüne vurgu yapılmıştır. Türkçülük akımı önem kazanmıştır.

Dönemin sanatçıları

Ömer Seyfettin (1884-1920) Millî Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı daha çok hikâyeleriyle tanınmıştır. Yeni Lisan makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikâyelerinde uygulamaya çalışmış ve başarılı olmuştur. Dilimizin sadeleşmesinde önemli yeri olan Ömer Seyfettin; anılarından, tarihteki kahramanlıklardan ve günlük yaşayışlardan yararlanarak, gücünü çekici anlatımından, olaylardan alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla biten hikâyeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar. Hikayeciliği meslek haline getirmiştir. HikayelerindeMaupassant tarzı olarak da bilinen olay ağırlıklı konular işlemiştir. Kısa hayatına karşılık, birçok eser vermiştir.

Ömer Seyfettin (1884-1920) Bazı eserleri: Hikâye: İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Gizli Mabet, Asılzadeler, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Lale, Yalnız Efe,Kurumuş Ağaçlar

Ziya Gökalp (1876-1924) Şiiri, düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak kabul eden sanatçı, bu türde sanatsal yönden güçlü ürünler vermemiştir. Daha çok Türkçülük düşüncesini sistemleştiren bir düşünür ve sosyolog olarak tanınmıştır. Önceleri, bütün dünya Türklerini bir bayrak altında toplamayı amaçlayan Turancılık görüşüne bağlıyken, sonraları “Türkiye Türkçülüğü” düşüncesine yönelmiştir. Günlük konuşma diliyle yazı dilinin birleştirilmesi gerektiğine inanan sanatçı, eserlerinde bunu başarıyla uygular. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan sanatçı, -Turan adlı şiiri hariç- konu olarak daha çok eski Türk tarihine, İslamiyet öncesi dönemlere yönelir. Ayrıca yurt, millet, ahlâk, din ve uygarlık gibi konuları da eğitici bir yaklaşımla ele alır.

Ziya Gökalp (1876-1924) Bazı eserleri: Şiir: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat Nesir: Türkçülüğün Esasları, Türk Medeniyeti Tarihi, Malta Mektupları ve Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak

Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944) Servet-i Fünun döneminde eserler vermeye başlamıştır. O dönem çok kullanılan Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarına karşın kendisi Türkçülük akımını yaymaya çalışmış; bu yönde eserler vermiştir. Türk edebiyatında açık bir Türkçülüğü ilk defa bir sanat ideali haline getiren Türk şairidir. Milliyetçi kimliği ile Milli edebiyatın bayrağı simgesindedir. Hece ölçüsünü aruz ölçüsüne tercih etmiş, sanatı; ülküsünü ve fikirlerini anlatmakta bir araç olarak kullanmış, her şeyi vatanın yükselmesi uğrunda kullanabileceğini söylemiştir. Eserlerinde coşku, kahramanlık, vatan sevgisi ve öğreticilik bulunur.

Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944) Bazı eserleri: Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Mustafa Kemal, Zafer Yolunda, Ordunun Destanı, Ankara

Refik Halit Karay (1888-1965) Millî Edebiyat ve Cumhuriyet döneminin en ünlü öykü ve roman yazarlarındandır. Önce Fecr-i Ati edebiyatına 1917’den sonra ise Millî Edebiyat'a katılır. Kurtuluş Savaşı’na karşı yazılarından dolayı tutuklanacağı zaman Halep’e kaçar. Çıkarılan bir af üzerine 1938’de Türkiye’ye döner. Güçlü bir gözlemci olan yazar, betimlemelerinde de nesneldir. Realist bir anlayışa sahip olan yazarın sade bir dili ve yalın bir anlatımı vardır. Mizah ve eleştiri onun yapıtlarının ayrılmaz unsurlarıdır. "Kirpi" lakaplı yazar, öykü ve romandan başka, anı, deneme, fıkra ve tiyatro türlerinde de eserler vermiştir.

Refik Halit Karay (1888-1965) Bazı eserleri: Öykü: Memleket Hikayeleri, Gurbet Hikayeleri Roman: Sürgün, Nilgün, Çete, Kadınlar Tekkesi, Bugünün Saraylısı, İstanbul’un İç Yüzü, Anahtar Mizah ve Hiciv: Deli, Sakın Aldanma İnanma Kanma, Kirpinin Dedikleri

Halide Edip Adıvar (1884-1964) Daha çok İngiliz Edebiyatı'ndaki romanlardan etkilenen sanatçının eserlerini; kadın psikolojisine eğildiği romanları (Seviye Talip, Raik’in Annesi, Handan), Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı romanları (Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek) ve toplumsal konuları ele aldığı töre romanları (Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz Panayır) olarak üç grupta toplayabiliriz. Yazın hayatına başlamadan önce hastanelerde müfettiş olarak çalışmıştır. Aydın Türk kadınını yaratmaya çalışmış, bu yönde çalışmaları olmuştur. Eserlerinde de çağdaş Türk kadınından ve kadın psikolojisinden kesitler sunar. Kurtuluş Savaşı dönemlerinde milli irade eksenli ve cehaleti yenmek gerektiği üzerine eserler vermiştir.

Halide Edip Adıvar (1884-1964) Bazı diğer eserleri: Roman: Yeni Turan, Kalp Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu,Ateşten Gömlek Anı: Türk’ün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev Hikaye: Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada

Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) Realist bir anlayışa sahip olan yazar, Millî Eğitim müfettişliği görevi ile Anadolu’yu dolaşmış, buradaki yaşamı gözlemlemiş, bu gözlemlerini yalın bir dil ve anlatımla eserlerinde dile getirmiştir. Romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır. Bu atmosfer içinde yurt ve toplum gerçeklerini, töreden kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele alır. Bu konular; öykülerinde, mizah unsuruyla da berleştirilerek verilir. Yazar ilk kez, duygulsal bir aşkı dile getirdiği ve birçok yönleriyle Anadolu’yu anlattığı Çalıkuşu romanıyla adını duyurmuştur.

Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) Bazı eserleri: Roman: Çalıkuşu, Damga, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Bir Kadın Düşmanı, Miskinler Tekkesi, Kan Davası Öykü: Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler Oyun: Hançer, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti Gezi yazısı: Anadolu Notları

Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) Türk Edebiyatı araştırmalarını sistemleştiren ve edebiyat tarihçisi olarak ün kazanan sanatçının eserleri de bu yoldadır. Bugün bilinen birçok şair, yazarın yoğun araştırmaları sonucunda ortaya çıkmıştır.

Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) Bazı eserleri: Türk Edebiyat Tarihi, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvuflar, Divan Edebiyatı Antolojisi, Türk Saz Şairleri Antolojisi

yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974) Romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam tekniği ile dikkat çeken sanatçı, tarihi ve sosyal olaylardan herbirini bir romanına konu edinerek, Tanzimat dönemi ile AtatürkTürkiyesi arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını işlemiş, düşünce ve teze dayalı özlü yapıtlar vermiştir. Dersimiz.com

yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974) Bazı eserleri ve içerikleri: Hep O Şarkı - Abdülaziz döneminin yaşamı Bir Sürgün - II. Abdülhamit’in baskılı yönetimiyle savaşmak için Fransa’ya kaçan Jön Türkler Hüküm Gecesi - 31 Mart Olayı’ndan sonra iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki Cemiyeti ile muhalefet arasındaki siyasi çekişme Kiralik Konak - Tanzimat’tan I. Dünya Savaşı’na kadar yetişen üç kuşaktaki görüş ayrılığı Sodom ve Gomore - Mütareke döneminde, işgal altındaki İstanbul’da ortaya çıkan ahlâki çöküntü Yaban - Kurtuluş Savaşı yıllanrındaki bir Anadolu köyü Ankara - Yeni başkentin üç dönemi Panorama I, II - Cumhuriyet döneminin 1952’ye kadarki durumu

yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974) Bazı diğer eserleri: Anı: Zoraki Diplomat, Politikada 45 Yıl, Vatan Yolunda, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Monografi: Ahmet Haşim, Atatürk Mensur şiir: Erenlerin Bağından, Okun Ucundan Hikâye: Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikayeleri Tiyatro: Nirvana, Veda, Sağanak, Mağara Makale: İzmir’den Bursa’ya, Ergenekon, Kadınlık ve Kadınlarımız

Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) Belirli bir topluluğa katılmamış özgür bir şairdir, her dönemde örnek şiirleri vardır. Neoklasik eğilimli yazarın kendine özgü farklı bir anlayışı vardır. İstanbul şairi olarak tanınır.Osmanlı İmparatorluğunun geçmişteki parlak günlerine büyük bir özlem duyar. Eserlerinde İstanbul, tarih, yurt sevgisi, aşk, ölüm ve sonsuzluk konularını işlemiştir. Divan şiirinin özünü anlatma çabası içinde olan sanatçı, eski şiirin ölçü, uyak ve ahenk unsurunu ön planda tutmuştur. Bu açıdan eserlerinde malzeme eski, şiir ise yenidir denilebilir. Şiirlerinde aşırı titiz olmasından dolayı yazarın bütün eserleri ölümünden sonra kitaplaştırılmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) Bazı eserleri: Şiir: Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla, Rübailer dersimiz.com Nesir: Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasî ve Edebî Portreler, Siyasî Hikayeler, Edebiyata Dair

Beş Hececiler Hecenin beş şairi olarak bilinen şairlerimiz şunlardır: Bu şairler; 1917'de Selanik’te Genç Kalemler dergisi ile başlayan Millî Edebiyat akımının ilklerine bağlı olarak, halk şiirimizin özelliklerinden, yerli kaynaklarımızdan yararlanarak, şiirimizin aruzdan heceye geçişinde önemli rol oynamışlardır. Şiirlerinde Anadolu manzaralarını ve Anadolu yaşayışını coşkulu bir dille işlemişlerdir. Hece ölçüsünün genellikle 11’li ve 14’lü kalıbını kullanmışlardır. Eserlerinde konuşma dilini kullanan bu yazarlar daha sonraları, yeni biçimler arayarak oldukça uzun şiirler de yazmışlardır. Hecenin beş şairi olarak bilinen şairlerimiz şunlardır: Faruk Nafiz Çamlıbel Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yusuf Ziya Ortaç

rapor Hazırlayan:Ahmet CELAL 11-B/108 Araklı Anadolu Lisesi