Aralık 2008
Bir yapılanmanın kurallarına uygun gerçekleştirilmesi yetmez; onun, doğru bir şekilde işletilmesi de gerekir… Yönetici, yönetilen ve üçüncü şahıslar arasındaki ilişkiyi hukuk temeli üzerine oturtmak bu açıdan önemlidir… İnsanlar arasındaki yapılanmanın diktatör, köle üretmediği bir dünyada yaşamak temennisiyle…
( Taşınır )( Alınır )( Kullanılır ) GÖREV ALIR + YETKİ KULLANIR + SORUMLULUK TAŞIMAZSA GÖREV VERİLİR + YETKİ VERİLMEZ + SORUMLULUK İSTENİRSE BİRİNE BİRİ Bizim ülkemizde (maalesef) aileden sivil toplum yapılanmalarına, oradan devlet organizasyonuna kadar her ne yapılanma varsa; taraflardan bazıları diktatör, diğerleri köle olmaktan kurtulamıyor. Demek ki, bir yerlerde yanlış yapılıyor…
Hukuka dayalı denge, herkesin kabul edeceği bir yapılanma olur… YÖNETİMDE DENGE GÖREV SORUMLULUK YETKİ DİKTATÖRLÜKKÖLELİK Kendi içinde ve çevresiyle dengesini kuramamış yapılanmaların mensupları zaman içinde uçlara giderler; bunlar, diktatörlük ve köleliktir… Kişide bulunması gereken olmazsa olmaz üç özelliğin (Görev-Yetki-Sorumluluk) aynı anda aynı kişide bulunması gerekir; aksi halde…
Puma denilen hayvan avının büyüklüğü oranında arkasından koşar. Puma, bir tavşanın arkasından birkaç dakika koşar. Avını yakalayamayacağını anladığında koşmayı bırakır. Çünkü, tavşanı yiyerek elde edeceği enerjiden çoğunu harcamak istemez. Bu sebeple puma, ceylanın arkasından daha fazla koşar. (M. Özel’den) İnsan / yönetim çoğu zaman puma kadar akıllı davranmaz. Çok lüzumsuz işlerin arkasından günlerce, yıllarca koşar. Sonunda hedefine ulaşır. Ancak, eline geçen sarf ettiklerine göre bir hiçtir. Allah’ın torpili yoktur. Verdiği aklı kim iyi kullanırsa o kazanır. Yönetim Yönetim, belirli amaçlara ulaşmak için eldeki tüm kaynakları birbiriyle uyumlu / verimli / etkin kullanabilecek kararları alma ve uygulama süreçlerinin toplamıdır. Planlama Planlama, yönetimin hedefine ulaşması için gerekli olan YOL HARİTASI ’nı çıkarmak üzere, gelecek hakkında bilgi toplama ve tahminde bulunmadır. Bir yapılanmanın başarısı, yönetimin planlama ve uygulama becerisiyle orantılıdır. YÖNETİMDE PLANLAMA PUMA MANTIĞI
Yönetimde, bilgi gerektiren yerde bilgili, tecrübe gerektiren yerde tecrübeli, fizik gerektiren yerde o özelliği taşıyan eleman çalıştırılmalıdır. YERLİ YERİNDE OLMAK
Belirsizliği en aza indirmek, yönetileni mutlu eder. Bu sebeple “açıklık politikası” uygulanmalıdır. Eleştiri hakkı ile kişiye saldırı birbirine karıştırılmamalıdır. Bazıları söylenen sözleri değil, söyleyeni hedef alır. Bu da ‘üretime katkı’ değil, kişiye saldırıdır; kabul edilemez. SORUYA MUHATAP OLABİLMEK Ve ELEŞTİRİ HAKKI ● güçlü görünmek ● Bazı yöneticiler güçlü görünmek adına bilgi vermekten kaçınır. Halbuki güç, kendinde değil, yönettiği insanlardadır. ● ● Bu inceliği fark edemeyenler, kendilerine yazık etmekle kalmaz, yönettikleri kuruma da zarar verir. ● ● Dedikodu, suçlama, yalan ve kişileri yıpratma girişimleri böyle ortamda gelişir. ● eleştiri hakkı”nı kullanmak ● Yöneticinin yanlış fikirlerine ve yönetimin olumsuz davranışlarına yapıcı bir şekilde karşı çıkabilmek “eleştiri hakkı”nı kullanmak demektir. ● bölücülükle suçlanırsa, ● Bir yönetimde eleştiri yapılamaz veya yapanlar ciddiye alınmaz bölücülükle suçlanırsa, o örgüt sağlıklı değildir. ●rahmet ve zenginlik ● Hoşgörü yoksa, farklılıklar rahmet ve zenginlik kaynağı olarak algılanmıyorsa, parçalanma uzak değildir.
Çerçevesi taraflarca kabul edilmiş HUKUK, barışı; barış ise, başarıyı getirir. Yönetimin haklarını kullanma yetkisidir. Kişinin hakkını isteme yetkisidir. Yönetici, yetkisinin kısıtlı olduğu durumlarda denetim hakkını en üst düzeyde kullanarak dengeyi sağlamaya çalışır. Yönetilen, yöneticinin keyfi davranışlarına karşı tahkim hakkını kullanarak dengeyi kurmaya çalışır. Üyeleri / çalışanı verimli olmaya gelişigüzel çağıramazsınız; Onlar, sınırlı / sınırsız rant beklentisi içindedir. Maddi / manevi çıkarları varsa çalışırlar. Eğer bu insanların aynı yönde ve birlikte (ekip ruhunda) hareket etmeleri sağlanamazsa, meşru yükselme isteği, birbirlerini yerlerinden etmeye dönüşür. YÖNETİCİYÖNETİLEN DENETİM, TAHKİM
“Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” (Hadis) ● ● Aşırı kibar davranış içindedir. ● ● İncitici olmamak adına taviz verir. İĞNEYİ ÖNCE KENDİMİZE… İnsanlar, kendilerine değer veren iyi niyetli yöneticileri güçsüz olarak tanımlayıp istismara kalkmamalı, aksine takdir etmeli, önünü açmalıdır. ● ● Otoriter olmakla kaba / sert olmayı birbirine karıştırır. ● ● Otoriter görünmek için, yüksek sesle konuşmayı / bağırıp çağırmayı huy edinir. BAZI YÖNETİCİLER BAZI YÖNETİCİLER BAZI YÖNETİCİLER BAZI YÖNETİCİLER
YÖNETİMDE YALAN ÜRETMEDEN TÜKETME İSTEĞİ YALAN AHLÂKİ ÇÖKÜNTÜYÜ GETİRİYOR BU BEKLENTİ YALANI GETİRİYOR TİCARİ RANT BEKLENTİSİ DOĞURUYOR ● Devletin hukuka dayalı yönetimi… ● Bireyin disipline edilmiş günlük hayatında kurallara uyma anlayışı… ● Dürüstlük, üretkenlik, ekonomik kalkınma… İnsanı haksız beklentiye sevk ediyor. DÖNGÜ BAŞLADI MI DURMAK BİLMEZ
“Öncelikler” doğru işleri yapmaya götürür. “Etkili Olmak” işleri doğru yapmaya götürür. Başarı, olağanüstü şeyler yapmakta değil, son derece olağan şeyleri olağanüstü güzel yapmakta (etkili olmakta) yatar. Başarı, yapabildiğin kadarını yapmak yerine, ne gerekiyorsa onu yapmak ilkesinin benimsenmesinde yatar. Başarı, “önemli şeyler” yapmakta değil, önce “en önemli şeyleri” yapmakta yatar. İKİSİ ARASINDA ÇOK FARK VARDIR. FAKAT, İKİSİ DE GEREKLİDİR. PERFORMANS
İnsan ihtiraslıdır, isteklerinin sınırı olmaz. Beklentilerini sınırlandırabilenler kazanır… İSTEKLERİN MANTIĞI Birbirine yakın iki köyün birinden tren yolu geçecektir. (Y) köyü nazlanırken (X) köyü teklifi hemen kabul ederek tren yolunun köylerinden geçmesini sağlar ve şehre kolayca gidip gelirler… Trenin faydasını öğrenen (Y) köyü sakinleri bir heyetle (X) köyü istasyonundaki şefe müracaatla “Tren bizim köyden de geçsin” derler. Bunun mümkün olamayacağını öğrenip çıkarlarken arkada kalanlardan biri şefe dönerek; “İki çizgi gidiyor, birini bizim köyden geçiremez misin?” der. Şef gülerek “olacağı iste” der. BAŞARILI BAŞARILI YÖNETİM YÖNETİM BİR HİKAYE Sonraki Bölüm YÖNETİM SANATI – 4’de Yapılanmanın Çöküşü anlatılmaktadır.
Faydalandıklarıma teşekkürlerimle... Aralık 2008