CANLI SİSTEMLER CANSIZ SİSTEMLER EKOSİSTEM YAĞMUR AYDIN 1305.04051
SİSTEM NEDİR? Bir bütün oluşturmak üzere biraraya gelmiş birbirleriyle karşılıklı ilişki içinde bulunan bileşenlerin belli bir amacı gerçekleştirmek üzere uyumlu bir biçimde bir arada çalıştığı yapıdır.
CANLI SİSTEMLER CANLI Biyoloji ve ekolojide, fonksiyonlarını yaşama mümkün olduğunca uyum sağlayarak sürdüren basit yapılı moleküllerin veya karmaşık organlar sistemlerinin bir araya gelmesiyle oluşan varlıklar için kullanılan bir kavramdır. Canlılar; çevreye uyum sağlama ve üreme, kalıtım gibi ortak özelliklere sahip doğal varlıklar grubunun ve "yaşam"ın temel öğeleridir.
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Ana madde: Taksonomi Ana madde: Bilimsel sınıflandırma Evrende birçok canlı vardır ve bilim insanlarının bunların her birini tek tek incelemesi mümkün değildir. Bu yüzden, canlılar sınıflara ayrılırlar. Canlıların belirli özellikleri göz önüne alınarak yapılan gruplandırmaya sınıflandırma veya biyosistematik denir. Sınıflandırmayı inceleyen bilim dalına sistematik (taksonomi) denir. Canlılar temel olarak 6 grupta sınıflandırılır. Monera Alemi Arkeler Alemi Protista Alemi Fungi Alemi Bitkiler Alemi Hayvanlar Alemi
CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Hücresel yapı. Beslenme. Solunum. Çoğalma. Hareket. Metabolizma. Büyüme. Çevresel uyarılara tepki. Sindirim. Boşaltım. Homeostazi (iç denge) Bütün canlılarda bu özelliklerin hepsi görülmektedir.
CANLILAR ALEMİ Canlıların hepsi hücrelerden oluşmuştur. Hücrenin ilkelliğine göre Prokaryotik (ilkel) ve Eukaryotik ( Ökaryotik ) (gelişmiş) canlılar olmak üzere ikiye ayrılırlar. İlk zamanlar sınıflandırma şöyle yapılmıştır; öncelikle "bitkiler" ve "hayvanlar" diye canlılar ikiye ayrılmaktaydı. Sonradan bakteriler gibi tek hücreli canlılar keşfedilip ne bitki ne hayvan özellikleri gösterdikleri farkedilince üçüncü grup olarak "tek hücreliler" grubu ortaya çıktı ( Haeckel 1894 ). Sonradan farkedilen ise bu tek hücrelilerin de prokaryotlar ve ökaryotlar olmak üzere iki çeşitli olduklarıydı. Dolayısıyla tek hücreliler grubu "monera" (prokaryotik) ve "protista" (ökaryotik) olmak üzere ikiye bölündü. En son olarak da, daha önceden bitkiler grubunda yer alan mantarların aslında fotosentez yapamadıkları fark edildi; bitki sayılamayacakları düşünülerek onlara da ayrı bir grup açıldı (Whittaker 1959) ve bugünkü sınıflandırma sistemi elde edilmiş oldu.
CANSIZ SİSTEMLER(ABİYOTİK) Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresidir. .Abiyotik çevreye canlı olmayan maddeler (Toprak, su, hava ) ve kuvvetler (radyasyon, gravite, nükleer enerji) girer. Organizmalar her türlü ihtiyacını burada karşılar.
CANSIZ SİSTEMLER A. Sıcaklık Canlılık olaylarını gerçekleştiren enzimlerin yapısı ve çalışma hızı sıcaklıktan etkilenir. Aynı zamanda sıcaklık iklimsel değişmenin oluşmasında, atmosferdeki hava hareketlerinde de etkilidir. Canlıların ekosistemde yayılış alanları genellikle sıcaklığın kontrolü altındadır. Bitkilerin yayılışında gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkları önemlidir. Bitkilerin büyüme ve gelişme sıcaklığı 7-38 C arasında değişir. Bitkilerin hayatlarının farklı dönemlerinde örneğin; çimlenme ya da çiçeklenme döneminde sıcaklık istekleri farklı olabilir. Sıcaklık bitkilerin ilkbaharda yaprak ve çiçek açmasını, son baharda yaprakların dökülmesi ve bitki davranışlarını etkiler. Hayvanlar genel olarak 0-50 C arasında yaşamlarını verimli bir şekilde sürdürür. Sıcaklık hayvanların dış görünüşünü, vücut büyüklüğünü etkiler. Sıcaklık değişimleri bazı hayvanlarda göz etme, kış uykusu, yaz uykusu ve gece aktif olmak gibi davranışlara yol açar.
CANSIZ SİSTEMLER B. İklim İklim yeryüzünün belirli noktalarındaki hava olaylarının ortalama değerini ifade eder. İklim için dikkate alınan en önemli etmenler; sıcaklık, yağış, nem, rüzgâr, güneşlilik ve bulutlulukdur. İklim, bölgenin denizden olan yüksekliğine, ekvatora olan uzaklığına bağlı olarak değişim gösterir. İklim, klimatoloji bilimi içerisinde incelenir. Hem bitkilerin hem de hayvanların yeryüzündeki dağılışı iklimin etkisi altındadır. C. Işık Ekolojik açıda ışığın kalitesi, şiddeti ve süresi önemlidir. Karasal bitkiler görünür ışığı fotosentezde kullanır. Kutup bölgelerine farklı, ekvatora farklı miktarda ışık düşer. Ortama ulaşan ışığın miktarı bitkilerin yeryüzündeki dağılımını etkiler. Bazı bitkiler yoğun ışıkta gelişirken bazıları gölge yerleri sever. Kutuplara yakın bölgede yaşayan bitkiler uzun gün koşullarında gelişim gösterir ve uzun gün bitkisi olarak adlandırılır. Kısa gün bitkileri ekvator kökenli bitkiler olup günlük karanlık periyoda ihtiyaçları vardır.
D. Toprak ve Mineraller Toprak, çürümüş bitki ve hayvan kalıntıları gibi organik maddelerden; parçalanmış kaya ve çeşitli minerallerin bulunduğu organik maddelerden oluşur. Toprak üzerinde yetişen bitki örtüsü ve o alanda yaşayan hayvanlar toprağın özelliklerine göre dağılım gösterir. Hayvanlarda mineral ihtiyacını genellikle bitkiler ya da diğer hayvanları yiyerek karşılar. Toprak birçok hayvana barınma olanağını sağlar, mikroorganizmalar içinde yaşama ortamıdır. D. Su Suyun miktarı ve mevsimlere göre dağılışı, bitkilerin yayılışını etkiler. Yağış alan bölgelerde ormanlar ve çayırlar daha çok gelişir. Yağışı az olan kurak bölgelerde tek yıllık ve genellikle tohumda üreyen bitkiler yer alır. Bitkilerde su eksikliği, fizyolojik aktiviteleri olumsuz etkiler, bu nedenle hücre sitoplâzmasında belirli oranda su bulunması gerekir. Sıcak havalarda bitkilerde terleme olayı ile ısı uzaklaştırılarak, bitkide sıcaklığın kontrolü sağlanır.Hayvanlarda da su miktarının dengede tutulması yaşamsal faaliyetleri düzenlenmesinde önemlidir. Hayvanlar su gereksinimi içme yoluyla ya da besinlerdeki sudan sağlar
CANSIZ ÇEVRENİN DEĞİŞİMİNİNCANLI ÇEVREYE YANSIMASI Canlıların farklı çevre koşullarında yaşamları onların uyum yetenekleri ile ilgilidir. Her canlı türünün uyum yeteneğinin minimum ve maksimum sınırları vardır. Bu iki sınır arasında kalan aralığa tolerans ( hoşgörü ) aralığı denir. Doğada çeşitli bitki ve hayvan türlerinin tahammül ettiği değişik tolerans aralığı vardır. Tolerans aralığında en iyi uyum sağladığı değerde optimum değer denir. Canlılar dış ortam şartlarında oluşan değişikliklere göre vücutlarının iç dengesini (homeostazi) düzenleyerek hayatta kalırlar. Canlıların bir kısmı çevresel şartlardaki değişikliklere uyum sağlarken bazıları olumsuz çevre şartlarından uzak durarak yaşamlarını kurmak için uyku haline geçer, bazıları göz eder. Bazı çöl hayvanları ise gündüz yer altında veya gölge yerlerde kalarak, gece aktivite gösterir.
EKOSİSTEMLER
EKOSİSTEM Ekosistem, belirli bir kısımda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Ekosistem aynı zamanda bir besin ağı ile şekillenmektedir. Ekosistem, küresel ölçekte bir düzeni ifade etmekle beraber yerel ve korunaklı bir sistemin varlığına da atıfta bulunabilir. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla (biyotik), bitki ve hayvanların birbirine eklemlendiği ve ayrıca kaya, toprak gibi fiziksel çevre faktörlerinin (abiyotik) bir arada bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir. Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir.
EKOSİSTEMLERİN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ Bir ekosistem biyosferin, bir bölümü ya da parçasıdır ; büyüklüğü ya da genişliği çok değişik olabilir. Bir Su birikintisi, bir buğday tarlası birer ekosistemdir. Fakat kurumuş bir Ağaç kütüğü gibi son derece belirgin ve dar sınırlı öğeler de birer ekosistem parçası sayılabilir. Ama kısıtlı ekosistemelerin genellikle zaman içinde sınırlı bir yaşamı vardır. Bunun tam tersine Afrika savanaları ya da Avrupa’nın geniş yapraklı ormanları gibi, kimi Ekosistemler çok geniş bölgeleri kaplar. İklimin denetimi altında bulunan kutuplardan ekvatora kadar az çok paralel bölgelere yayılan bu öğeler deformasyon (oluşum) veya biyom adıyla anılır. Bunlar, bir genel görünümün kendine özgü bir direy (fauna) ve bitey (flora) içeren karakteristik ana öğeleridir. Boyutları ne olursa olsun, bir Ekosistemin sınırları az çok belirgindir. Çoğunlukla birbirine komşu ekosistem arasında bir geçiş bölgesi (ekoton) vardır. Geçiş bölgesi, bir ormanın kıyı çizgisi gibi veya ekvator ormanından savanalara geçişte olduğu gibi yaygın bir bölge olabilir. Ekotonların belirgin özelliği, kendine özgü iklimi ve daha zengin direyidir. Bunun için, kıyı kuşu türlerinin sayısı kara ve açık deniz kuşlarınınkinden fazladır. (Çünkü kıyı kesimi, anakara ile okyanus arasında bir ekoton oluşturur.) Ekosistemlerin sınırlarının belirlenmesi, özellikle hayvan sayısı göz önünde bulundurulacak olursa, hiç de kolay değildir. Bu konuda birçok örnekleme ve istatistik verilerini değerlendirme yöntemleri bulunmuştur. Bu bakımdan, belli başlı hayvan türlerinin bolluğunu, dağılımını, yıllık çevrimlerini, sayılarının azalıp çoğalmasını, metabolizmalarını bilmek gerekir. Bu veriler ya yerinde ya da yetiştirme yoluyla elde edilebilir. Bu birinci aşama tamamlandıktan sonradır ki, Ekosistemleri yapısını ve işleyişini incelemeye başlamak mümkün olabilir.
EKOSİSTEM ÇEŞİTLERİ Belirli bölgede bulunan ve birbiri ile dolaylı ya da dolaysız ilişkide olan canlılarla bu canlıların yer aldığı cansız çevre Ekosistemi oluşturur. Doğada büyük ekosistemler ve bunların içerisinde de daha küçük ekosistemler bulunur. Tabiat farklı özellikte pek çok ekosistemin birleşmesinden oluşur. Kara ve su ekosistemi olmak üzere başlıca iki çeşit ekosistem bulunur. Kara ekosistemlerini çayırlar çöller, mağara, step, tundra, ova, dağ gibi daha küçük olan ekosistem parçaları oluşturur. Su ekosistemlerini de okyanus, deniz, Göl, ırmak, havuz, bataklık gibi ekosistem parçaları oluşturur. Çevredeki ekosistemlerin birleşmesiyle yeryüzünün doğal ortamı oluşmaktadır. Çevredeki her ekosistem çeşidinin kendisine has olan farklı fiziksel ve kimyasal özellikleri bulunur.