ALİ SUAVİ «Sarıklı ihtilâlci» (Mithat Cemal Kuntay), «Başveren inkılapçı» (Falih Rıfkı Atay) kitaplarına konu olan, bazılarınca ilk Türkçü (İsmail Hami Danişmend) sayılan Ali Suavi, 1839'da İstanbul'un bir müslüman mahallesinde doğar.
rüştiye öğrenimi ve cami derslerinden sonra öğretmenlik yapar, ALİ SUAVİ Bir esnaf çocuğudur, rüştiye öğrenimi ve cami derslerinden sonra öğretmenlik yapar, vaazlar verir,
1867'den sonra Filip Efendi'nin Muhbir gazetesine ALİ SUAVİ 1867'den sonra Filip Efendi'nin Muhbir gazetesine yazmaya başlar. Eleştirilerinin hükümetin istekleriyle çatışması üzerine Muhbir kapatılınca Kastamonu'ya sürülür, oradan Paris'e kaçar.
ALİ SUAVİ Londra'da yayına başlar: «Muhbir, doğru söylemek yasak olmayan bir memleket bulur, yine çıkar».
ALİ SUAVİ Mustafa Fazıl Paşa’nın padişahla anlaşmasından sonra dağılan Yeni Osmanlıların amacını Ali Suavi tek başına yüklenir.
ALİ SUAVİ 1869'da Paris'te Ulûm gazetesini çıkarır, «Fazıl Paşa maaşlıları» dediği eski arkadaşlarını suçlar ve Avrupa'da direnir.
ALİ SUAVİ 1876'da yurda dönünce kısa süreli memurluklarda, bir zaman Galatasaray Sultanisi müdürlüğünde bulunur.
ALİ SUAVİ Galatasaray Sultanisi müdürlüğünden azledildikten sonraki ömrü V. Murad'ı tekrar tahta çıkarmak konusundaki gizli hazırlıklarıyla geçer.
denen olayda başı sopayla parçalanarak ölür (20 mayıs 1878). ALİ SUAVİ «Çırağan Vakası» denen olayda başı sopayla parçalanarak ölür (20 mayıs 1878).
ALİ SUAVİ Edebiyattan çok fikir hayatımız açısından önemli olan yazılan ve gazetecilik etkisiyle Ali Suavi, sade ve yalın Türkçe’nin en bilinçli gönüllülerinden biridir.
ALİ SUAVİ Ali Suavi, Tanzimattan sonra her kuşak boyunca göreceğimiz gazeteci - edebiyatçılarımızın ilk ve en iyi örneklerinden biridir.