ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ Doç.Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN omur@hacettepe.edu.tr Hacettepe Universitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
Şeffaflık Şeffaflık, en basit anlamıyla, devletin (siyasetçilerin ve kamu yöneticilerinin) halktan aldığı kaynaklarla ne yaptığı hakkındaki gerçeği halka doğru bir biçimde anlatması olarak tanımlanabilir. Devletin izlediği politikalar, programlar, stratejiler ve onların siyasal, mali ve yönetsel sonuçları hakkında kamuoyunu açık, anlaşılır ve düzenli olarak bilgilendirmesidir. Kısacası, Devletin otoriter/kapalı tutumundan vazgeçerek, üzerindeki gizlilik örtüsünü aralaması ve halkın etkilerine daha açık olmasıdır.
Devletin Şeffaflığının İki Yüzü Devlet ve onun yönetsel aygıtı olan kamu yönetimi; Hem kendi içinde (kamu görevlilerine karşı) Hem de topluma (vatandaşlara karşı) şeffaf olmalıdır. Devlet kendisine emanet edilen her türlü yetki ve kaynağı nasıl kullandığının hesabını halka mutlaka verebilmelidir.
Balık Fanusu Etkisi (Fishbowl Effect) ve Kamu Yönetiminin Şeffaflığı
Şeffaflık Kavramının Önem Kazanması Ulusal ve uluslararası düzeylerde ortaya çıkan ekonomik krizler ve yolsuzluk skandalları dolayısıyla kamusal fonların ve özel tasarrufların buharlaşması sonucunda şeffaflık giderek önem kazanmıştır. Kamu kaynaklarının kişisel/partizan amaçlar için kullanılması riskinin azaltılması yolunda şeffaflık önemli bir araçtır. Çoğulcu demokratik ülkelerde siyasi iktidarların halka sağlıklı bilgi verme yükümlülüğü de şeffaflığı artırıcı etkide bulunmaktadır.
Şeffaflık Kavramının Temel Unsurları
Şeffaflık ve Temel Unsurlarının İlişkisi Devletin şeffaflığı aslında onun elinde bulundurduğu bilgi ve belgelere vatandaşların kolay ulaşmasıyla sağlanabilir. Aynı şekilde, vatandaşların çeşitli mekanizmalar aracılığıyla siyasal iktidardan ve kamu bürokrasisinden hesap sorabilmesi de halkın tam, doğru ve güvenilir bilgi edinme şansına sahip olmasıyla ilişkilidir. Ayrıca yönetime katılmak için vatandaşların yönetimin işleyişini, karar mekanizmalarını ve süreçlerini bilmesi gerekir. Bu bilgilere ise ancak bilgi edinme hakkı ile ulaşılabilir.
Gün Işığında Yönetim Doğru bilgi, şeffaflığın sağlanması ve dolayısıyla vatandaşla devlet arasındaki ilişkilerin güçlenmesi için temel teşkil eder. Bilgi edinme hak ve özgürlüğü, yönetimde açıklığı sağlayan “Gün Işığında Yönetim”in en önemli unsurlarından birisidir.
Bilgilendirme, Tanıtım ve Katılıma Teşvik Bilgi edinme hakkının kullanılması kadar yönetsel mekanizma ve süreçler hakkında bilgi verme, tanıtım ve katılımın sağlaması da son derece önemlidir. Örn. vatandaşlar ve kamu görevlileri arasında “etik farkındalığın yaratılması” (Etik Kurulun ve Etik Komisyonlarının varlığının duyurulması ve sistemin işleyişine katılımının sağlanması).
Altın Kural Kamu yönetiminin şeffaflığı ve hesap verebilirliği, küreselleşen dünyada uluslararası ve bölgesel kuruluşların “altın kural” olarak gördüğü önemli araçlar arasındadır. Uluslararası ticari ilişkilerinin çok yaygınlaştığı global ekonomik düzende güçlü devletler, kendi vatandaşlarının diğer ülkelerdeki çıkarlarını korumak amacıyla, şeffaflık ve hesap verilebilirlik konusunda gelişmekte olan ülkeler üzerinde çeşitli baskılar yapmaktadır.
Şeffaflığın Etik Yönetime Katkısı ve Etik-Dışı Yönetime Kösteği Şeffaflık kavramı ve onun alt unsurları, etik davranan siyasal iktidarlar ve kamu bürokrasisi için, alacakları kararları rasyonel bir zemine oturtma açısından ne kadar faydalı ise, Yolsuzluk dahil her türlü etik dışılığa bulaşmış olanlar açısından, gerçek yüzlerinin halk tarafından görülmesi riski taşıdığından son derece sakıncalıdır.
Şeffaflığın Ekonomik Kalkınma, Yönetsel Başarı ve Devlete Güven Üzerine Etkileri Şeffaflık ve hesap verilebilirlikle ilgili yapılan tüm çalışmalar, şeffaflık ile ekonomik kalkınma arasında doğrusal bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Yani, bir ülkenin siyasal iktidarı ve kamu bürokrasisi ne kadar hesap verebilirse ülke o kadar gelişmekte, siyasal-yönetsel işlemleri ne kadar gizlerse ülke o kadar geri kalmaktadır. Ülkemizde de yapılan bazı çalışmalar, yönetsel şeffaflığın ve hesap verebilirliğin kamu yönetimi özellikle de belediyelerin başarısı üzerinde pozitif ve doğrudan bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Kamu yönetiminde şeffaflığın artırılması, daha iyi bir kamu politikası oluşturulmasına, devlete duyulan güvenin artmasına, yurttaşların kendilerini daha değerli hissetmelerine ve etik kültürün gelişmesine katkıda bulunacaktır.
Türkiye’de Şeffaflığın Uzun Yıllar İhmali ve Etik Kültürün Gelişmesine Olumsuz Etkisi Türkiye’de kamu politikası üretme süreci hakkında halka yeterli düzeyde bilgi verilmediğinden, halk ancak her şey tamamlandığında sonuçtan haberdar olabilmekte; halkın yönetimin karar alma sürecine demokratik yollardan katılabilme imkanı son derece sınırlı ve göstermelik kalmaktadır. Oysa, başta yerel yönetimlerde olmak üzere, halk, yaşadığı çevreye karşı duyarlı, hesap soran ve takip eden, yönetime katılmaya istekli bir hale getirilmelidir. Şeffaflık, hesap verilebilirlik ve katılımcılık, vatandaşların ve sivil toplum kuruluşlarının hakları olarak ele alınmalıdır.
Türkiye’de Etik Kültürün Geliştirilmesi Yönünde Yapılan Çalışmalarda Şeffaflığın Yeri ve Önemi 2004 yılında yürürlüğe giren 5176 sayılı “Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 2005 tarihli “Etik Davranış İlkeleri Hakkındaki Yönetmelik” (md. 19. Bilgi Verme, Saydamlık ve Katılımcılık) 2003 tarih ve 4982 sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” 2010 tarihli “Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisi (2010-2014)” Omdusmanlık kurulmasına cevaz veren 2010 Anayasa Değişikliği
Etik Yönetim Modelleri ve Şeffaflık Kurallara Uymaya Dayalı Etik Yönetimi (Compliance-based Ethics Management) Dürüstlüğe Dayalı Etik Yönetimi (Integrity-based Ethics Management) Şeffaflık için kurallar ve yaptırımlar gereklidir. Ancak, şeffaflığın etkili olarak sağlanması ve sürdürülebilmesi için “Etik Kültür” esastır. Şeffaflık “Etik Kültürün Geliştirilmesi” için elzemdir; Etik Kültür de “Şeffaflığın Etkililiğini ve Sürekliliğini” sağlar.