KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINI AÇIKLAMAYA YÖNELİK YAKLAŞIMLAR HAZIRLAYANLAR: YAĞMUR ÖDEMİŞLİ SEDA KURUKAFA ALİ SİNAN BİLDİ SEVGİ ÖNALAN ASLI KOÇ OGÜN ÇAKIRER
Bailey kamu harcamalarına ilişkin görüşlerini makro modeller ve mikro modeller olmak üzere iki gruba ayırmıştır; MAKRO MODELLER MİKRO MODELLER Makro modellerde kamu harcamalarının uzun süreli artışının nedenleri ele alınır. Mikro modellerde ise; kamu harcamalarının belirli bileşenlerdeki değişiklikler açısından açıklamaya çalışmaktadır.
Peacock-Wiseman Hipotezi MAKRO MODELLER Wagner Yasası Kalkınma Modelleri Peacock-Wiseman Hipotezi Baumol Hastalığı Politik Model
Wagner, gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen gelir ve GSMH arttıkça ve sosyal ilerlemeler ve sosyal olaylar sonucunda bu ülkelerin kamu sektörünün (kamu harcamalarının) büyüklüğünün artış göstermesinin kaçınılmaz olduğunu ileri sürmüştür. Wagner’e göre bu durum herhangi bir zamanda herhangi bir devlette görülen kamu harcaması artışlarının doğal yasasıdır. WAGNER YASASI MODEL1
Bu modele göre, artan ekonomik büyüme ve sanayileşme işgücünün daha fazla uzmanlaşmasına yol açmaktadır.Bu durum artan sözleşme süreci gibi karmaşalara ve ekonomik ve sosyal yaşamda karşılıklı bağımlılıklara yol açmaktadır. Artan bu karşılıklı bağımlılık nedeniyle de devlet çatışmaların çözümü ve uzmanlık gerektiren bazı hizmetlerin sürmesi için müdahale etmek durumunda kalmaktadır. Ayrıca Wagner, özel sektördeki monopolcü eğilimin toplum için zararlı olduğunu ve bu durumu önlemek için devlet müdahalesinin gerekli olduğunu savunmuştur. MODEL 2 WAGNER YASASI
Wagner’e göre, devlet aynı zamanda kamusal malları üretmek durumundadır. Örneğin; Büyük sabit sermaye yatırımı gerektiren altyapı yatırımları Doğal monopoller ve dışsallıklar İletişim, eğitim, bankacılık vb. Kamusallık dereceleri farklı olabilen faaliyetler MODEL 3 WAGNER YASASI
KALKINMA MODELİ Kamu harcamalarının artışını açıklamaya yönelik kalkınma modelleri ünlü iktisatçılar Musgrave ve Rostow tarafından birbirlerinden ayrı olarak geliştirilmiştir. Bu yazarlar kamu harcamalarının artışının toplumlardaki ekonomik büyüme ve kalkınma ile uyum içinde gerçekleştiğini ileri sürmüşlerdir. Musgrave ve Rostow’un modeline göre kalkınma süreci 3 aşamadan oluşmaktadır:
İlk aşama başlangıç aşamasıdır İlk aşama başlangıç aşamasıdır. Bu aşamada eğitim ve ekonominin altyapısı için önemli miktarda kamu harcaması yapılması gereklidir. Zaten, özel tasarruflar bu harcamaları karşılamak için epey yetersizidir. İkinci aşama, hızlı büyüme aşamasıdır. Bu aşamada özel tasarruflarda önemli miktarda artış söz konusudur ve kamu yatırımları oransal olarak düşüş gösterir. Son aşamada ise özel mal talebinin arttığı yüksek gelirli ülkelerde tamamlayıcı nitelikte kamu yatırımlarına gereksinimi duyulur (motorlu araç artışı ve kentleşme ihtiyacı gibi etkenler doğrultusunda).
PEACOCK-WİSEMAN HİPOTEZİ
HİPOTEZ 1 1:Bu hipotez Peacock ve Wiseman’ın İngiltere’nin 1890-1955 yılları arasındaki kamu harcamalarını inceleyen çalışması sonucunda ortaya atılmıştır. Peacock-Wiseman hipotezine göre, kamu harcamaları düz ve sürekli biçimde değil, tam tersine, ani bir biçimde (sıçrama göstererek) artmaktadır Bazı dönemlerde görülen sosyal ve diğer çalkantılar kamu harcamalarını aniden artırır, ancak var olan kamu gelirleri bu harcamaları karşılamaya yetmez.
DERİŞİM (KONSANTRASYON) ETKİSİ: HİPOTEZ 2 DERİŞİM (KONSANTRASYON) ETKİSİ: Bu etki, toplumda ekonomik büyüme gerçekleşirken merkezi hükümetin ekonomik faaliyetlerinin toplam kamu sektörünün ekonomik faaliyetleri içindeki payının giderek artma eğilimi göstermesini ifade eder. Bu durum kamu harcamalarının yapılmasında olduğu kadar, vergilerin toplanmasında da merkezileşme-konsantrasyon yaşanmasını gerektirir.
Progresif olmayan sektör BAUMOL HASTALIĞI Bu varsayım Amerikalı iktisatçı Baumol’un 1967 yılında ortaya attığı dengesiz büyüme modelinin kamu sektörüne uyarlanmış halidir Progresif sektör Progresif olmayan sektör İşgücü talebinin mallara olan talepten türetildiği noktada mal üreten sektördür. Diğer bir deyişle, bu sektörde işgücü üretimin bir parçası değil, sadece mal üretimi için ihtiyaç duyulan bir unsurdur. Bu sektörde, zaman geçtikçe sermaye işgücünün yerine alan bir unsur haline gelir. Bu durumda, işgücü verimliliğinin artacağı varsayılır. işgücünün talep edilen ürünün bir parçası olduğu malları üreten bir sektördür. Bu sektörde sermaye işgücünün yerini alamaz. Baumol’a göre, bu durumda bu sektörde işgücü verimliliğindeki artış çok az gerçekleşir. Baumol hastalığı modeline göre, kamu sektörü büyük ölçüde progresif olmayan bir sektördür ve bu durum, ücret artışları nedeniyle kamu harcamalarının artışının önemli bir nedeni
Seçmen Davranışı Modeli Politikacı Davranışı Modeli MİKRO MODELLER Bürokrasi Modeli Seçmen Davranışı Modeli Politikacı Davranışı Modeli
W. A. Niskanen’in savunduğu bürokrasi modeli, kamu harcamalarının artışının ve kamu sektörünün büyümesinin temel nedenini bürokratların davranışları ile açıklamaktadır. Bürokrasi modeline göre, bürokratlar gelir, güç ve prestij elde etmek için bürolarını büyütmektir. Bu amaçla da her zaman daha yüksek bir bütçe talep etmektedirler. Bürolar büyüdükçe, bu büroların faaliyetlerinin dışarıdan izlenmesi de zorlaştığından, talep edilen bütçe büyüklükleri zaman geçtikçe çok daha fazla artış göstermektedir. Bunun sonucunda, kamu harcamalarının aşırı artışı gerçekleşmektedir. BÜROKRASİ MODELİ
SEÇMEN DAVRANIŞI MODELİ Seçmen davranışı modeli, kamu harcamalarının artış nedenini seçmenlerin davranışları ile açıklamaya çalışmaktadır. Bu modele göre, ortanca seçmenler en fazla kamu malı ve hizmeti öneren veya bedavacı bir tutum içinde, kendilerinden en az vergiyi alacak partilere oy vererek kamu harcamalarının artışının önünü açmaktadırlar SEÇMEN DAVRANIŞI MODELİ
POLİTİKACI DAVRANIŞI MODELİ Bu modele göre, politikacılar yeniden seçilebilmek için hem ulusal düzeyde hem de yerel düzeyde kamu harcamaları artışına gitmektedir. Politikacılar ulusal düzeyde bazı mal ve hizmetlerin aşırı sunumu ve bazı popüler yasal ve idari düzenlemeler yoluyla kamu harcamalarını önemli ölçüde artırmaktadır. (Örneğin, emeklilik yaşının aşırı ölçüde düşürülmesi, prim afları, vergi indirimleri ve afları vb.) Ayrıca, politikacılar kendi seçim çevrelerine (yerel ve bölgesel düzeyde) en fazla kamu yatırımı yapılması için kulis faaliyetleri yaparak kamusal yatırım kararlarının alınmasında rasyonellikten uzaklaşılmasına neden olmaktadırlar. POLİTİKACI DAVRANIŞI MODELİ