Zeytinciliğimize Bir Bakış
Yabani zeytin M.Ö. 10.000 yıllarında Doğu Akdeniz havzasında, M.Ö 12.000 yıllarında Batı Akdeniz’de bulunduğuna dair görüşler olmakla birlikte Ege’deki Santorini Adasında bulunan fosilleşmiş Zeytin taneleri ve yaprakları, yabani zeytinin yaşının 39.000 yıl olduğunu göstermektedir.
Zeytinin kültüre alınışının ilk kez Anadolu ve Doğu Akdeniz, Güney ön Asya yani Güneydoğu Anadolu bölgesinde başlayıp Suriye, Lübnan ve İsrail lehine Akdeniz kıyı şeridinde olması ( ki M.Ö. 4000 yıllarına rastlanmaktadır ve Samiler tarafında kültüre alındığı sanılmaktadır.) zeytinin anavatanının Güney doğu Anadolu bölgesinde Hatay, Maraş, Mardin üçgeninde olduğu tezini güçlendirmektedir.
Dünya Zeytin Ansiklopedisi yazarı Jose M Dünya Zeytin Ansiklopedisi yazarı Jose M. Blazgi zeytin yetiştiriciliğinin yaklaşık 6000 yıl önce Anadolu da başladığını ve bu bölgede yaşayan eski halklar arasında sadece Asur ve Babillilerin zeytin yetiştirmeyi bilmediklerini söylemektedir. İran ve Suriye’nin kesiştiği yayda yaşayanların Pers’lerin ve Mezopotamya’lıların zeytini kültüre aldıkları tezi daha kuvvetli olasılık dahilindedir. Nitekim zeytin yetiştirildiğine dair en eski kalıntılar İsrail ve Ürdün’de kalkolotik döneme ait (M.Ö. 3700-3800) kazılarda bulunmuştur.
Zeytinin kültüre alınmasından yaklaşık 2000 yıl sonra meyvesinden yağ elde edilmeye başlandığı sanılmaktadır. Bulunan yağ çıkarma araçları, saklama kapları, vazo ve frenkslere yansıyan resimler öyle olduğunu göstermektedir. Zeytin ağacı, zeytin yağı ve kültürü M.Ö. 2600-1600 yıllarında Suriye ve Lübnan kıyılarında yaşayan Fenikeliler tarafından önce zeytin yağı ve sonra zeytin fidanı ile önce güneyde Mısıra, batıda Kıbrıs, Girit’e ve M.Ö. 1400-1200 yıllarında Anadolu’dan Yunanistan’a ve M.Ö. 700 yıllarında Kuzey Afrika’ya, M.Ö. 800 yıllarında Yunanistan’dan İtalya ve oradan İspanya, Fransa Portekiz’e kadar yani Akdeniz’in iki yakasına yayılmıştır.
Binlerce yıldır tarımı yapılan zeytinin yağı rafine teknolojisi bulunana kadar insanların kullandığı tek sıvı yağ idi. Zeytin yağı tüketimi rafine tohum yağlarının ve margarinlerin kullanılmaya başlanması ile azalmıştır.
Zeytinyağının meyve suyu olması, sağlık için faydalarının ortaya çıkması, kendine has lezzetinin ve kültürünün insanlar tarafından yeniden keşfedilmesi ile zeytincilik tekrar popüler bir uğraş, geleceği olan bir sektör haline gelmiştir.
DÜNYA ZEYTİNCİLİĞİ Zeytinlik alan 7,8 milyon hektardır. Zeytin meyve üretimi 14.173.000 tondur.
Son 10 yıllık ortalamalara göre; Dünya zeytinyağı üretimi 2.563.100 ton, tüketimi 2.500.500 ton Avrupa Birliği zeytinyağı üretimi 2.000.400 ton, tüketimi 1.780.500 ton dur.
Son 10 yıllık ortalamalara göre; Dünya sofralık zeytin üretimi 1.358.400 ton, tüketimi 1.336.600 ton Avrupa Birliği sofralık zeytin üretimi 581.400 ton, tüketimi 445.400 ton dur.
TÜRKİYE GENELİ Üretim Alanı : 660.000 hektar Ağaç Sayısı Meyve veren : 100.000.000 adet Meyve vermeyen : 9.000.000 adet Ağaç başına verim : 13,52 kg 2000-2005 yılları ortalamasına göre zeytinyağı Üretim 121.600 ton İhracat 66.400 ton Tüketim 56.500 ton
2000-2005 Yılları ortalamasına göre sofralık zeytin Üretimi 167.500 ton İhracatı 46.400 ton Tüketimi 122.000 ton
Ülkemizde 88 çeşit zeytin tespit edilmiştir Ülkemizde 88 çeşit zeytin tespit edilmiştir. Bu çeşitler birer populasyon çeşidi olup klonal seleksiyon çalışmaları için pek çok alt tipi barındırmaktadır.
Balıkesir Üretim alanı : 78.561 hektar Ağaç sayısı Meyve veren : 10.363.150 adet Meyve vermeyen : 287.713 adet Ağaç başına verim : 16,83 kg Yetiştirilen çeşitler Erdek – Bandırma bölgesinde GEMLİK Edremit körfezinde AYVALIK çeşidi bulunmaktadır.
EDREMİT KÖRFEZİ Üretim alanı : 71.096 hektar Ağaç sayısı Meyve veren : 8.874.000 adet Meyve vermeyen : 135.450 adet Ağaç başına verim : 17.94 kg Üretim Var yılında : 283.432 ton meyve Yok yılında : 35.134 ton meyve
Edremit körfezinde zeytin fidan yetiştiriciliği büyük önem kazanmaktadır Yılda yaklaşık 2.000.000 milyon adet zeytin fidanı üretilmektedir.
Körfezde var yılında üretilen zeytinin %22’si sofralık, %78’i yağlık olarak değerlendiriliyor. Yok yılın da üretilen zeytinin %40’ı sofralık %60’ı yağlık olarak değerlendiriliyor
Var yok yılı ortalaması 26. 488 ton zeytin yağı, 42 Var yok yılı ortalaması 26.488 ton zeytin yağı, 42.089 ton sofralık zeytin üretiliyor. Bölgemiz Türkiye ağaç varlığının % 10’na sahiptir. Sızma zeytinyağı üretiminin ise % 23’ü körfezimizde üretilmektedir.
Dekardaki ağaç sayısı Türkiye : 17 ağaç Balıkesir: 13.5 ağaç Edremit körfezi: 12.6 ağaç
Dekardaki ağaç sayısı az olduğu için birim alandan alınan verim azdır. Bu durum maliyeti artırmaktadır. Arazi ekonomik kullanılmamaktadır. Ağaç başına verim ile beraber birim alandan alınan verimde dikkate alınmalıdır.
Zeytin bahçelerinin %75’i düzensiz dikilmiş olup eğimi %40’ın üzerinde olan kır arazilerdedir. Zeytin bahçelerinin %75’i 50 dekardan küçük bahçelerdir. Ortalama işletme büyüklüğü 12,5 dekardır.
Zeytin genellikle bozuk verimsiz arazilerin bitkisi olarak sulama yapmadan yetişebileceği düşünüldüğü ve zeytin bahçeleri böyle arazilere tesis edildiği için verimsizlik tablosu başlangıçta satın alınmaktadır. Aynı zamanda zeytin, yetiştiği iklim bölgesinde böyle arazilerin değerlendirilmesinde kullanılabilecek en uygun bitkidir.
Zeytinliklerin yaklaşık %90’ı sulanmıyor. Bölgemizde ki zeytinliklerin büyük bir kısmının eğimli arazi yapısı, damlama sulama sistemleri kullanılarak arazilerin üzerinde yapılacak küçük göletlerle enerji ihtiyacı olmadan sulamaya müsaittir.
Gübreleme üreticilerin imkanları oranında yapılmaktadır Gübreleme üreticilerin imkanları oranında yapılmaktadır. Bitki besleme konusunda üreticiler eğitilmelidir. Toprak ve yaprak analizleri doğrultusunda özellikle toprak bünyesi, reaksiyonu ve organik madde miktarı dikkate alınarak gübrelerin seçilmesi ile yapılan harcamanın amaca hizmet etmesi sağlanmalıdır.
İlaç kullanımı birlikçe zeytin sineğine karşı yapılan uçakla ilaçlamanın dışında çok azdır. Kışın dal kanseri ve halkalı leke hastalığına karşı bordo bulamacı ve bahar aylarında zeytin güvesi ve pamuklu bite karşı ilaçlamalar da dikkat edilmesi gereken konulardır.
Budama ve toprak işleme ise son yıllarda bahçelerin çoğunluğunda sistemli olarak yapılmaktadır. Ancak bu konularda yapılan teknik hatalar çiftçi eğitim çalışmaları ile giderilmelidir.
Zeytinciliğimiz de kimyasal kullanımı çok azdır Zeytinciliğimiz de kimyasal kullanımı çok azdır . Bu durum organik tarım veya EUROGEP için son derece müsaittir. Bölgemizde organik ürün sertifikası 1-2 yıl gibi çok kısa bir sürede alınabilir.
Hasat genellikle sırıkla ve elle yapılmaktadır Hasat genellikle sırıkla ve elle yapılmaktadır. Son yıllarda elle kullanılabilen hasat makineleri kullanılmaya başlanmıştır.Zeytin bahçeleri genellikle çöğür üzerine aşı ile kurulmuştur.Koyunculuk nedeniyle aşı yerleri 1,5-2 metre yüksekliktedir.
Koyun zararın dan korunmak için ağaçlar yüksektir Koyun zararın dan korunmak için ağaçlar yüksektir. Bu nedenle hasat zordur. Genellikle elle ve sırıkla hasat zorunludur. Mevcut durum da maliyetin %55-60’ını oluşturan hasat için makine kullanımı çok önemlidir.
Hasat sonrası uygun olmayan taşıma koşullarıyla beraber fabrikalarda randevulu çalışma sistemi olmadığı için ürün beklemekte kalite düşmektedir.
Üreticiler daha fazla zeytinyağı alabilmek kaygısı ile hasadı geç tarihlere Aralık , Ocak aylarına bırakmaktadır. Zeytin meyvesin de Ağustos ayı ortaların da başlayan yağ oluşumu Aralık ayının 2. Haftasına kadar devam etmektedir.
Körfezde kayıtlı 114 Adet zeytin yağı fabrikası, 19 Adet sofralık zeytin işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmeler genellikle 24 ay da 5-6 ay yoğun çalışmaktadır. Maliyetlerin yüksek olması kaliteyi olumsuz etkilemektedir.
Pazarlamada dengeleri kurabilmek ve uygun fiyatla satış yapabilmek için zeytin yağını kalitesini bozmadan depolamak gerekir. Bölgemizde uygun ve yeterli depolama tesisleri yoktur.
Zeytinin meyvesinden kaliteli yağ elde edilmesi veya sofralık olarak işlenmesi belli temel tekniklere bağlıdır. Ticari kaygılar bazen bunların unutulmasına sebep olmaktadır. Unutulmamalıdır ki sürdürülebilir iyi kazancın yolu verimli üretimden ve kaliteyi satmaktan geçer.
Bölgemiz zeytinyağı çok üstün duyusal özelliklere sahiptir Bölgemiz zeytinyağı çok üstün duyusal özelliklere sahiptir. TSE’nin ve Gıda Kodeksinin zeytinyağı için standardı bulunmasına rağmen bu standart duyusal özellikleri kapsamamaktadır. Bu nedenle coğrafi işaret bölgemiz için çok önemlidir.
Zeytin yağı sabunu en sağlıklı temizlik maddelerinden biri olup ihracatı artmaktadır. Fakat sabun üretimi küçük atölyelerde yapılmakta ve genellikle siparişe göre çalışılmaktadır.
Ülkemizde zeytin işleme ile ilgili olarak ara eleman yetiştiren bir okul ilk defa Edremit Endüstri Meslek Lisesinde Zeytin Teknolojisi adı altında açılmıştır. 2004-2005 eğitim yılında faaliyetine başlamıştır. Bu okulun müfredat programı bizimde katıldığımız bir çalışma grubu tarafından yazılmıştır.
Bölgemizde üretilen zeytin yağı genellikle dökme olarak satılmaktadır. Marka oluşturmaya ve ambalajlı satışa önem verilmelidir. Ülkemizde zeytinciliğin yaşaması ve gelişmesi ihracata bağlıdır. İhracata getirilen kısıtlamalar sektörü sıkıntıya sokmaktadır. Prim sistemi hayati önem taşımaktadır.
Bölgenin ve üretilen zeytinyağının, çizik yeşil zeytinin, sele zeytinin tanıtımını reklamını yapan bir kuruluş yoktur. Bireysel tanıtım çalışmaları yetersiz kalmakta hatta bazen yanlış yapılmaktadır. Bu nedenle tek bir kaynaktan daha profesyonel bir tanıtım yapılmalıdır.
Bölgemizde turizm son 20 yıl da ikinci konut şeklinde gelişmiştir Bölgemizde turizm son 20 yıl da ikinci konut şeklinde gelişmiştir. Bu gelişim sırasında sahil şeridi ve bu şeritteki tarım alanları ve tabii ki zeytin bahçeleri büyük oranda yok edilmiştir. Gelinen noktada bu uygulamadan vazgeçilmeli sahil şeridi korunmalı mümkünse geri kazanılmalı, zeytincilik ön plana çıkarılarak eko-turizm çalışmaları yapılmalıdır.
Eko-turizm çalışmaları bölgemizin, zeytin ve zeytinyağımızın tanıtımını sağlayarak bu ürünlerin değerini artırırken nitelikli turisti bölgemize çekecek ve turizm gelirimizi artıracaktır.