EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI VELİ TOPLANTISINA HOŞ GELDİNİZ
TELEVİZYON VE BİLGİSAYAR
ACABA TELEVİZYON İZLEMEK İYİ BİR ŞEY Mİ? KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
Televizyon kullanım şekillerine göre çocuklar için, iyi yada kötü bir şey olarak yansıtılabilir. Dünyalarının farklı olması sebebiyle televizyon, çocukları yetişkinlerden farklı bir şekilde etkilemektedir. Çünkü çocuklar bedensel, duygusal, düşünsel ve düş gücü bakımından yetişkinlerden farklı özellikler göstermektedirler.
Çocuklar, hazırlanmış bir programın gerçek olup olmadığını, karakterlerin aktörler tarafından canlandırıldığını ayırt etme konularında yetişkinler düzeyinde değillerdir. Ancak yaşları büyüdükçe ilköğretim döneminde bilişsel olarak bunun farkına varabilirler.
Televizyonun tutum ve davranış değişikliği açısından, çocuk ve gençler üzerindeki etkisinin yetişkinlere göre çok daha fazla olduğu bilinen bir gerçektir. Televizyonun aynı anda göze ve kulağa hitap ediyor olması, çocukların bir çok şeyi öğrenmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalar, çocukların saldırgan davranışları, böyle davranışlarda bulunan bireyleri gözleyerek öğrendiklerini ortaya koymuştur.
YA BENİM ÇOCUĞUM DA BUNU DENEMEYE KALKIŞIRSA? ÇOCUKLAR TELEVİZYONDA ŞİDDET VE SALDIRGANLIĞI GÖRDÜKLERİNDE NE OLUR???
Çocukların bu saldırgan sahneleri deneyip denememesi bir çok etkene bağlıdır..
Çocuğun çevresi saldırgan davranışı görmezden geliyor ya da kışkırtıyor mu? Çocuklar işlerini saldırganca görmeye alışmışlar mı? Çocuklar kendilerini denetlemeyi nasıl geliştiriyorlar?
Bir çok insan davranışlarını diğerlerinde gördüğü davranışlar üzerine kurmaktadır. Çocuklar ise oyun dönemi ile birlikte televizyondaki kahramanların özelliklerini oyunlarına yansıtmaya başlamakta ve televizyonda ki sahneleri denemek istemektedirler. Nitekim oyun ile ilgili yapılan araştırmalarda genel olarak televizyonun çocukların oyunlarının niteliğini etkilediği belirtilmektedir. Çocuklar televizyon kahramanlarından etkilenmekte ve bu kahramanları oyunlarına taşımaktadır.
Açıkça görülmektedir ki televizyonda izlenen saldırgan davranışlar çocuklar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
ANCAK “BU KONUDAKİ TEK SUÇLU TELEVİZYODUR” DEMEK, GÜNÜMÜZE KADAR YAPILAN PEK ÇOK ÇALIŞMAYA HAKSIZLIK OLACAKTIR. Çünkü şiddete liderlik eden şey, öncelikle AİLE KOŞULLARI olarak tanımlanmaktadır. Ailelerin sosyo ekonomik düzeyi, gücü, kötü muamele ve aşırı düşkünlük problemleri gibi durumlar, çocuklarda şiddet davranışlarının görülmesini arttırmaktadır. Televizyondaki ve basındaki şiddet ise ikinci yönelime neden olan ya da davetiye çıkaran rehberdir. Dolayısıyla çocukların dehşet verici filmler izlemeleri onların gösterdiği şiddet reaksiyonlarını etkileyen etmenlerden yalnızca bir tanesidir; denilebilir.
Çok fazla televizyon izleyen çocukların dil gelişimlerini inceleyen araştırmalarda, bu çocukların kullandıkları dilin daha az geliştiği belirtilmektedir. Ayrıca çok fazla televizyon izleyen çocukların sözcükleri ve karmaşık öykü yapısını algılayamadıkları görülmüştür.
Beslenme açısından bakıldığından da yine televizyonun çocukları etkilediği görülmektedir. Televizyon çocuğu edil gen bir konuma soktuğu için enerji harcaması azalmaktadır. Bunun yanı sıra gıda reklamlarını izleme sonucunda yiyecek tüketimi artmakta ve bu durumlar çocuğun kilo alımını arttırabilmektedir. Yapılan çalışmalarda uzun süreli televizyon izleyen çocukların 0-2 saat gibi bir süre televizyon izleyen çocuklara göre daha şişman olduğu görülmüştür.
Çocuğun yetişkinlerle birlikte olduğu saatlerde hangi programların olduğu incelenmeli ve eğer çocuk küçükse yetişkinler tek başlarına, 6 yaşından büyükse çocukla birlikte, programların listesi tartışılıp birlikte izlenecek program yada programlara karar verilmelidir. Seçilerek izlenen programın bitiminde kesinlikle ev ortamında televizyon kapatılmalıdır. Bu şekilde çocuğun televizyon izleme süresine de sınır konulmuş olmaktadır.
Bilgisayar aracılığı ile oyun oynayan, internete bağlanan ve chat yapan çocuklar, gerçek dünyadan uzaklaşmakta ve sanal dünyanın içine girerek bilgisayar bağımlısı bireyler haline gelmektedirler. Çocuk sanal dünyada oynadığı oyunlarda çeşitli serüvenlere katılmakta ve gerçek dünyada bir çok şeyi özgür bir biçimde burada gerçekleştirebilmektedir
Bilgisayar ve bilgisayar oyunları depresyon ve kendine güvensizlik sorunlarına da yol açabilmektedir. Çocukların zamanla bilgisayarı insanlara tercih ederek bilgisayar bağımlısı olması toplumdan uzaklaşmalarına başkaları ile iletişim kurmakta zorlanmalarına sebep olabilmektedir.
Sanal ortamda gerçekleştirilen chat aracılığıyla,sosyal kimliğini yeterince bulamamış çocukların birbirlerini tanımadan kurdukları ilişkilerde kimliklerini gizlemeleri ise kimlik gelişimlerini zedeleyici bir ortam yaratabilmektedir
İnternette içki ve sigaraya özendiren,seks unsuru içeren sitelerin kontrolsüz olarak doğal bir ortam gibi hizmet sunması,çocukların cinsellikle ilgili bilgileri yanlış anlaması ve cinsel sapmalara yönelmesi açısından ciddi bir tehlike olarak görülmektedir
Bilgisayar ekranı karşısında uzun süre kalma sonucunda,ekran tarafından yayılan katot ışınlarının ve az miktarda da olsa radyasyonun vücut ve özellikle gözlere zararlı etkileri olmaktadır
Görüldüğü gibi çok masum ve faydalı bir araç olarak görülen bilgisayar,doğru kullanılmadığı takdirde çocuklarda gelişimsel açıdan ciddi problemlere neden olabilmektedir
Çocuğun bilgisayarı kullanımı belirli bir takvim çerçevesinde olmalı ve bilgisayar başında geçirilecek süre belli olmalıdır.Bu takvim, ve kullanım süresi birlikte belirlenmeli ve yetişkinler bu konuda kararlı ve tutarlı olmalıdır.
Sonuç olarak,bilgisayar tıpkı televizyon gibi yetişkin kontrolü altında,yukarıda belirtilen noktalar dikkate alınarak çocuğun yaşantısında yer alabilir.Ancak unutulmamalıdır ki;çocuğun çevresindeki bireylerden ve oyundan edindiği bilgi ve deneyimi,bilgisayar çocuğa sağlayamamaktadır.
Toplantımıza katıldığınız için hepinize teşekkür ederiz… Hazırlayan ve Sunan:SEVİLAY İRAK