………..Birincisi : Risale-i Nur’un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta, masum çocuklardır. Çünkü bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imani alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslamiyet ve imanın erkanlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslamiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer. Bilhassa, peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevi fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir
Birinci dereceden hizmet edenin takip edilmemesi Havalecilik Motivasyon Zorundalık Eksik bilgi Meşveret Cesaret Yakın ilgi Okumak Usta çırak ilişkisi
Sağlık şartları Doğru oyunlar Eşit mesafe Tecrübeli ağabeylerden rehberlik almak Fiziksel temastan kaçmak Aile ile irtibat İkramları yaş grubuna uygun yapmak Sosyal doygunluk sağlamak Kur’an-ı Kerim okuma dersleri
Şifa vardır Süre ve dua eksiklerini tamamlama fırsatı İşlerde muvaffakiyet Rızıkta bereket Maişette suhulet Kalpte rahat ve sürür Talebelik fazileti almak Kapanış programları Aile ziyaretleri
Yalnız bu kadar var ki Isparta havalisinde yüzer genç Said’ler ve Hüsrev’ler yetişmişler.Bu ihtiyar ve zayıf Said dünyadan kemal-i istirahat-i kalble veda etmeye hazırdır. Ve bilhassa mühim bir medrese-i Nuriye olan Sav Köyünün başta Hacı Hafız, Mustafa Gül olarak Ahmed’leri, Mehmed’leri, hatta muhterem hanımları (Tahirî’nin refikası ve kerimeleri gibi) ve masum çocukları, Risale-i Nur’la meşgul olmalarını düşündükçe bu dünyada Cennet hayatının manevi bir nev’ini zevk ediyorum, görüyorum. Oranın Ahmed’lerinin hediyesini umum o köy hesabına bir teberrük deyip öpüp başıma koydum Kastamonu Lahikası, Sayfa 71