OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANADOLU’DAKİ İLK ÜRÜNLERİ A.COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER (ŞİİR)
HAZIRLIK Aşk teması Yunus Emre’nin şiirinde ‘ilahi’ yani Allah’a duyulan aşk;Karacaoğlan’ın şiirinde ise ‘beşeri’ yani insana duyulan aşktır.
TASAVVUF Temelini yaratılış nazariyesi oluşturur. Buna göre; Vücud-ı mutlak olan Allah aynı zamanda Kemal-i Mutlak ve Hüsn-i Mutlak’tır.O’nun şanı kendini göstermektir. Allah,kendini göstermek için Alem’i yaratmıştır.
‘Ben gizli bir hazine idim,bilinmeyi istedim ve alemi yarattım ‘Ben gizli bir hazine idim,bilinmeyi istedim ve alemi yarattım.’ kudsi hadisiyle bunu biliren Allah ‘kün’ emrini verdi herşey böylece yaratılmış oldu. Önce Nur-u Muhammed (SAV),sonra anasır- erbaa-dört unsur (toprak,hava,su,ateş);sonra mevalid-i selase-üç doğurulmuş (cansızlar,bitkiler,hayvanlar) ve son olarak insan yaratıldı.
İnsanın bütün mertebelerden geçerek çocuk olup dünyaya gelişi bir devir halindedir. Tasavvuf,insanın Allah’a ulaşmasında bütün bu mertebeleri aşmasıdır. Mademki Allah,Vücud-ı Mutlak ve Hüsn-i Mutlak’tır;öyleyse insanın gayesi O olmalıdır. Bu gayeye ulaşmak ise tasavvuf ve tarikat yolu iledir.
İnsan,cehd sonucu insan-ı kamil olabilir İnsan,cehd sonucu insan-ı kamil olabilir.Bunun için bir mürşide ihtiyaç duyar. Esas ilahi aşk olduğuna göre ilk iş nefsi öldürmektir. Bunun için on usul vardır: Tevbe,zühd,tevekkül,kanaat,uzlet,zikir,Allah’a teveccüh,sabır,murakebe ve rızadır.
Bunlar ile nefis yedi mertebeden geçer ve Fenafillah’a (Allah’ta yok olma) ulaşır. Bunu Bekabillah (Allah ile olma) takip eder ve tasavvufun görevi tamamlanmış olur.
İLAHİ (Yunus Emre) İlahi sekiz birimden oluşmuştur.Birim değeri dörtlüktür. Birimlerin ilahi aşk teması etrafında bir araya gelmesiyle de ‘İLAHİ’ nazım şekli meydana gelmiştir.
İLAHİDE ANLATILANLAR 1.DÖRTLÜK: Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dün ü günü Şair,aşk ateşinin onu gece gündüz yaktığını,aşk ateşiyle kendinden geçtiğini anlatmaktadır.
2. Dörtlük Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Şair,varlığa sevinmediğini,yokluğa yerinmediğini;aşkın ona yettiğini söylemektedir
3.Dörtlük Aşkın aşıklar öldürür Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Şair,’fenafillah’ kavramına gönderme yaparak aşıkların ölmeden önce öldüklerini ifade etmektedir.Yani dünyadan ve zevklerinden vazgeçmiş,nefsini öldürmüş,nefsen ölmüş ‘fenafillah’ a ulaşmış aşıklardan bahsetmektedir.Böyle olan aşık,kendini tamamıyla Allah’ta bulacaktır,O’nun tecellileri ile dolacaktır.
4. Dörtlük Aşkın zincirini üzem Deli olam dağa düşem Sensin dün ü gün endişem Bana seni gerek seni Şair,aşkı zincire benzeterek onu her gün biraz daha üzmek (sıkmak) istediğini,deliler gibi dağlara düşmek istediğini,gece-gündüz düşüncesinin Allah olduğunu belirtmektedir.
5. dörtlük Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek Mecnunlara Leyla gerek Bana seni gerek seni Şair,sufilere sohbetin,ahilere ahretin,Mecnun’lara Leyla’ların gerektiği gibi kendisine de Allah’ın gerektiğini belirtmektedir
6. dörtlük Cennet cennet dedikleri Bir ev ile birkaç huri İsteyene vergil onu Bana seni gerek seni Şair,Allah’a olan sevgisinin herkes gibi cennet,ev ve huri için olmadığını,sadece Allah için (O’nun rızası için) olduğunu anlatmaktadır.
7. dörtlük Yusuf eğer hayalini Düşde göreydi bir gece Terk ede idi mülklerin Bana seni gerek seni Şair,güzelliğiyle meşhur Hz. Yusuf’un bile Allah’ın hayalini rüyasında gördüğünde o güzellik karşısında herşeyini feda edeceğini belirtmektedir.
8. dörtlük Yunus çağırırlar adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni Şair,kendisini Yunus diye çağırdıklarını,aşk ateşinin her gün biraz daha arttığını,hem dünyada hem ahirette isteğinin Allah olduğunu igade etmektedir.
İlahide tema: İLAHİ AŞK’ tır
‘Aşk,aşık,tecelli,sufi’ kavramları TASAVVUF düşüncesini yansıtmaktadır.
Şiirde aşk; Ateşe, Denize, Zincire benzetilmiştir.Aşkın bunlara benzetilmesinde ne kadar çileli ve zor bir yol olduğunu anlatmak amacı vardır.
ŞİİRDE GEÇEN İSİMLER Leyla-Mecnun Hz.Yusuf
YUNUS EMRE Mutasavvıf bir şairdir. Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır. Dini-Tasavvufi halk şairidir. Şiirlerinde tasavvufi konuları işlemiştir.
NEFES 1. dörtlük Beglerümüz elvan gülün üstine Aglar gelür şahum Abdal Musa’ya Urum abdalları postun egnine Baglar gelür şahum Abdal Musa’ya Şair,beylerinin ve Anadolu dervişlerinin Abdal Musa’ya geldiklerini belirtmektedir.
2. dörtlük Urum abdalları gelür dost deyü Egnimüzde aba hırka post deyü Hastaları gelür derman isteyü Saglar gelür şahum Abdal Musa’ya Şair,Abdal Musa’ya Anadolu dervişlerinin,hastalıklarına derman istyenlerin,sağlıklı olanların yani herkesin ona bağlandığını ifade etmektedir.
3. dörtlük Hind’den bezirganlar gelür yayunur Pişer lokmaları açlar doyunur Aşıkları gelür bunda soyunur Erler gelür şahum Abdal Musa’ya Şair,Hind’den tüccarların gelip Abdal Musa’nın dergahında konakladığını,açlıklarının giderildiğini,Abdal Musa’ya mürit (aşık) olmak isteyenlerin benlik elbisesinden soyunduğunu anlatmaktadır.
4. dörtlük Meydanında dara durmış gerçekler Çalınur koç kurbanlara bıçaklar Dögilür kudüm açılur sancaklar Tuglar gelür şahum abdal Musa’ya Şair,Abdal Musa’nın karşısında gerçeklerin dara durduğundan,kurbanların kesildiğinden,kudümlerin çalınıp sancakların açıldığından,tuğların kalktığından bahsetmektedir.
5. dörtlük Benüm bir istegüm vardur Kerim’den Münkir bilmez evliyanun halinden Kaygusuzam ayrı düşdüm pirimden Aglar gelür şahum Abdal Musa’ya Şair,Allah’tan bir isteğinin olduğunu,inkarcıların evliyanın halinden anlamadığını,piri Abdal Musa’dan ayrı düştüğünü ifade etmektedir.
ŞİİRİN TEMASI ABDAL MUSA’YA ÖVGÜ
Şiirdeki ‘şah,abdal,aba,hırka,post,aşık,Hak,Kerim,evliya,pir’ sözcükleri tasavvufun etkisini göstermektedir.
KAYGUSUZ ABDAL Mutasavvıf bir şairdir. Şiirlerinde tasavvufi konuları işlemiştir. Şiirlerinde Bektaşi kavramlarına yer vermiştir. Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.
GAZEL 1.BEYİT Acep bu derdümün dermanı yok mı Ya bu sabr itmegün oranı yok mı www.edebiyatdersi.net