SORU 1 VE AÇIKLAMASI.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BEYİN TÜMÖRLERİ-GÖRÜNTÜLEME
Advertisements

SORU 1 VE KISA AÇIKLAMASI
GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ.
Diabetik Nefropati Son dönem böbrek yetmezliğinin 1/3 nedenidir ve görülme sıklığı hızla artmaktadır. Tip 1 DM otoimmün mekanizma; insülin ve C-peptit.
HEPATİK MR KONTRAST MADDELER
KARACİĞER TRANSPLANTASYON ENDİKASYONLARI
İlk grafide muhtemelen pulmoner fibrozise bağlı kaba retiküler patern izleniyor.Bu hastada geçirilmiş kardiak cerrahi ve KOAH öyküsü mevcuttur.Altta.
LOMBER SPİNAL STENOZ TANISINDA MRG ESNASINDA AKSİYEL YÜKLEMENİN TANIYA KATKISI UZM. DR. ERDAL KUNDURACI.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, ÜROLOJİ AD
Hepatik Kist Hidatik Hastalığında Kisto-Biliyer İlişki, Tedavi Öncesi Hepatobiliyer Spesifik Ajan Gd-EOB-DTPA ile Elde Edilen MR Kolanjiografi ile Belirlenebilir.
HAFTANIN OLGUSU.
GENEL CERRAHİ.
Parankimde dansite azalması, kistler, hava yollarına ait anormallikler
ONKOLOJİK GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ: HCC GÖRÜNTÜLEME VE HASTA SEÇİMİ
VAKA-1 AD, 60 yaş, E Kilo kaybı, karında müphem ağrı
Melanositik Hastalıklar
Resim 1a Resim 1. Sağ vertebral arter fenestrasyonu (ok). 3D time of flight (TOF) MRA incelemesi. a) MIP b) kaynak görüntü.
VENÖZ ANEVRİZMALAR VE TEDAVİLERİ
HİLAR KOLANJİOKARSİNOMDA CERRAHİ TEDAVİ
Periampüller bölge tümörleri
ORBİTAL APEKS SENDROMU İLE GELEN BİR MUKOR OLGUSU
Benign Bilier Darlık 1-Konjenital darlık Bilier atrezi
Renovasküler hastalıklarda görüntüleme yöntemlerinin değerlendirilmesi
Safra Kesesi ve Safra Yollarının Tümöral Hastalıkları
ÜRO-ONKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Enver ÖZDEMİR
KADIN ÜREME ORGAN KANSERLERİ (ENDOMETRİUM,OVER )
GERM HÜCRELİ TÜMÖR VE HEMOFAGOSİTOZ BİRLİKTELİĞİ:NADİR GÖRÜLEN BİR OLGU Zehra Erdemir*, Semih Akın**, Burçak Karaca**, Rüçhan Uslu** *Ege Üniversitesi.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
OLGU 6 Prof. Dr. Hidayet SARI.
DOÇ.DR. İRFAN YALÇINKAYA
Radikal Sistektomi - Üriner Diversiyon Sonrası Geç Dönemde Gelişen Üreterointestinal Striktürün Perkütan Balon Dilatasyon İle Tedavisi Dr. Hande SEZER,
DEMİYELİNİZAN HASTALIKLAR
Dolaşım Sistemi Hastalıkları Patolojisi
Hipertansif kalp hastalığı
DOÇ.DR. İRFAN YALÇINKAYA
OLGU SUNUMU Dr. ESRA AYDIN KARAKAYA.
Vena Cava Süperior Sendromu
MİTRAL KAPAK HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ
Pankreatit komplikasyonları
Tosun A, Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı
Nasıl Yaparım? Gastroduodenal Stentleme Devrim AKINCI Hacettepe Radyoloji.
Olgu 1 Beyin Cerrahisi Dr.H.Reyhan EĞİLMEZ Dr.Ersin TUNCER
Servİkal Tümörü Taklİt Eden Ekstravezİkal Mesane Leİomyomu
Myokardiyal hastalıklar
FALLOT TETRALOJİSİNDE HEMŞİRELİK BAKIMI Araş.Gör.Sümeyra Topal
Amiloidoz Prof. Dr. Gamze Mocan.
METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ
1.Ulusal Çocuk Acil ve Ambulatuar Pediatri Kongresi 2010-Kuşadası Çocuklarda Nörolojik Belirtilerden Tanıya Gidiş KAS GÜÇSÜZLÜĞÜ Prof.Dr.Burak Tatlı İ.
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
 E.K., 29 y, bayan, evli, ev hanımı, Ankara  Şikayet: Halsizlik, bel ağrısı.
Gastroenteroloji Klinikopatolojik Konferans Dr. Derda Gökçe.
VENÖZ ANEVRİZMALAR VE TEDAVİLERİ
BEYİN MR YORUMLANMASI.
KLİNİK NÜKLEER TIP UYGULAMALARI
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
Akciğer Kitlesini Taklit Eden Yellow Nail Sendromu Olgusu
TRANSVERS MİYELİT İnt. Dr. Serap KARAKAŞ KTÜ Tıp Fakültesi
Dermatomiyozit                                                                                                                                         
NAB-PAKLİTAKSEL TEDAVİSİNE YANIT ALINAN BİR METASTATİK PANKREAS KANSERİ OLGUSU. EMRE BİLGİN 1, SERKAN AKIN 1, ÖMER DİKER 1, ŞUAYİB YALÇIN 1 1HACETTEPE.
Tiroid Kanseri Tüm endokrin organ kanserleri arasında en sık görülen kanser türü Tiroid Kanseri: Diferansiye tiroid kanseri %90 Papiller tiroid kanseri.
YAYGIN AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM
AMİLOİD GUATR: OLGU SUNUMU
Beş yaşında kız hasta. Boyunda şişlik.
Maksiller Sinüs Hastalıkları
ARŞ. GÖR. DR. HAVVA ŞEN KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ AD
Dr. Canan SATIR ÖZEL TCSB MEDENİYET ÜNİV GÖZTEPE EAH, KHD
BRONŞEKTAZİ.
NÖRORADYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ ve GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI Dr.Yaşar BÜKTE.
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Sunum transkripti:

SORU 1 VE AÇIKLAMASI

Yanıt: İniensefali 24 haftalık hamile hastaya, tarama ultrasonunda görülen anormallik üzerine fetal MRG tetkiki yapılıyor

TANI: İniensefali Nadir bir nöral tüp defekt anomalisidir Başın şiddetli retrofleksiyonu tipiktir. Boyun yok ya da çok kısadır; ense, arka toraks duvarına yapışıktır Diğer kranyal anomali birlikteliği sıktır Çok kötü prognoza sahiptir, doğumdan sonra yaşama süresi genelde birkaç saattir.

İniensefali, Terminasyon sonrası

SORU 2 VE AÇIKLAMASI

Yenidoğan ikizler Nörometabolik hastalık kuşkusuyla izleniyor

İkiz 1

İkiz 2

TE: 135 TE: 3O

TANI Nonketotik hiperglisinemi

Glisin ensefalopatisi Glisinin, CO2 ve metilen tetrahidrofolata dönüşümünden sorumlu olan glisin klivaj enzim kompleksinde defekt Prognoz kötü olup hastaların çoğu hayatın ilk birkaç haftası içerisinde ölüm Yaşayanlarda dirençli nöbetler, mental retardasyon, hipotoni ve spastisite

Serebral korteks ve talamusta kalsifikasyon Patolojisinde myelin vakuolizasyonu demyelinizasyon ve astrositozis Serebral korteks ve talamusta kalsifikasyon Kortekste anoksik değişiklikler Periventriküler beyaz cevherde iskemik-hemorajik değişiklikler Serebellumda atrofi 3.5 ppm’de glisin piki

SORU 3 VE AÇIKLAMASI

2 yaşında kız çocuğu, el bileğinde şişlik T1A PD yağ baskılı

T1A Kontrastlı T1A yağ baskılı

TANI: Median sinirin fibrolipomatöz hamartomu MRG kesitlerinde, median sinirde fuziform kalınlaşma, sinirin fasiküllerinde belirginleşme izleniyor. Ayrıca T1A kesitlerde sinir içerisinde yağ infiltrasyonunu düşündüren hiperintensiteler mevcut. Postkontrast kesitlerde kalınlaşmış sinirde kontrast tutulumu dikkat çekiyor. Fibrolipomatöz hamartomlar, sinirleri ilgilendiren tümör benzeri gelişimsel anomalilerdir. Etkilenen sinirin epinöryumunda matür yağ dokusu ve fibroblastların birikimi ile ortaya çıkar. Sıklıkla çocukluk ve erken yetişkinlik döneminde saptanırlar.

Fibrolipomatöz hamartomlar en sık median sinirde ve daha az sıklıkta alt ekstremite sinirlerinde görülürler. El ve ayakta aşırı kemik büyümesi (gigantizm), yağ dokusu proliferasyonu, ile birlikte görülür ise “makrodistrofi lipomatoza “ olarak adlandırılırlar. Kaynaklar: Al-Jabri T, Garg S, Mani GV. Lipofibromatous hamartoma of the median nerve. J Orthop Surg Res 2010; 5:71. Martinoli C, Tagliafico A, Bianchi S, et al. Peripheral nerve abnormalities. Ultrosound Clin 2007; 2:655-667.

SORU 4 VE AÇIKLAMASI

1. Olgu – 60 yaşında erkek hasta; HT nedeniyle yapılan rutin tetkiklerinde KCFT yüksekliği saptanıyor. Abdomen US tetkikinde sol lobda intrahepatik safra yolu dilatasyonu mevcut

Bulgular Yapılan MRKP tetkikinde solda intrahepatik safra yollarında dilatasyon ve safra yollarının akut kesintiye uğradığı izleniyor. Sol hepatik duktus distal kesimi (ok), sağda intrahepatik safra yolları, koledok ve pankreatik kanal kalibrasyonları normal.

Aksiyel T1 ve T2 A görüntülerde sol lob medial segment posteriorunda, safra yollarının kesintiye uğradığı düzeyde nodüler konfigürasyonda kitle izleniyor (oklar).

Gadosetik asit-disodyum enjeksiyonu sonrası alınan aksiyel dinamik görüntülerde (prekontrast ve erken arteriyel fazlar) lezyonun karaciğer parenkiminden net ayırt edilemeyen heterojen kontrast tutulumu gösterdiği izleniyor

Hepatosit spesifik kontrast ajanla elde olunan aksiyel ve koronal geç faz görüntülerde (20. dk) karaciğer parenkiminde diffüz kontrast tutulumu sebat ederken sol lob medial segmentteki lezyon hipointens izlenmekte, son görüntüde koledok içinde kontrast izleniyor (ok)

Hastanın diğer kesitlerinde karaciğer hilusu düzeyinde benzer intensite özelliklerine sahip nodüler konfigürasyonda lenfadenopati ile uyumlu kitle izleniyor (oklar)

Hastanın yapılan perkütan biyopsisinde dezmoplastik stroma içerisinde invazyon gösteren adenokarsinom odakları izleniyor (Hematoksilen eozin X10 orijinal büyütme) Tanı: GIS kaynaklı adenokarsinom metastazı

Tartışma Karaciğer parenkiminde safra yolu dilatasyonu yapan lezyonların ayırıcı tanısında kolanjiosellüler karsinom, hepatosellüler karsinom, metastaz ve inflamatuar lezyonlar düşünülebilir. Kolanjiosellüler Ca, intra veya ekstrahepatik safra yolu epitelinden köken alan malign tümörlerdir. İntrahepatik, ekstrahepatik perihiler (Klatskin tm) veya distal ekstrahepatik yerleşimli olabilirler.

Klatskin tümörler genellikle küçük hacimli, yüzeyel yayılan tümörler şeklinde ortaya çıkar. Çoğunlukla hepatik duktus konfluensinde izlenir (%70). Erken dönemde biliyer obstrüksiyon ile ortaya çıkarlar ve genelde safra yolları boyunca yayılırlar. Biliyer dilatasyon tek lobda veya her iki lobda da olabilir. Biliyer dilatasyonun olduğu lobda atrofi de gelişebilir. MR: -Prekontrast kesitlerde genelde görülmezler, T1’de hipointens, T2’de canlı tümör alanları hiperintens, fibrozis alanları hipointens olabilir. İntrahepatik tümörler infiltratif kitle şeklinde izlenebilirler. MRKP: - Proksimal safra yollarında dilatasyon - Tümör lokalizasyonunda striktür ve buna bağlı omuz belirtisi - Duktus duvarında irregularite - İntraluminal papiller büyüme

Karaciğer metastazlarında da intrahepatik safra yollarında lokalize dilatasyonlar görülebilir. Özellikle kolorektal kanserlerin intrabiliyer büyüme özellikleri olduğundan daha sıklıkla safra yolu dilatasyonu yaptığı gösterilmiştir. Yapılan bir çalışmada kolorektal kanser metastazlarının (%16.5) diğer metastazlara (%3) ve HCC’ye (%5.7) göre intrahepatik safra yollarında metastaz yapma eğiliminin daha fazla olduğu gösterilmiştir.

Gadosetik asit, karaciğere özgül bir MR kontrast ajandır Gadosetik asit, karaciğere özgül bir MR kontrast ajandır. Erken fazda diğer ekstrasellüler kontrast ajanlar gibi kan dolaşımıyla dağıldığından T1A ‘da sinyal artışı izlenir. Daha sonra hepatositler tarafından seçici tutulumu ve %50 ‘sinin biliyer sistem yoluyla atılması nedeniyle hepatobiliyer sistem patolojilerinin görüntülenmesinde de kullanılır. Geç faz görüntüler genellikle 20.dk’da alınır. Hepatosit içeren karaciğer lezyonları bu fazda kontrastı bırakmadığından karaciğer intensitesine yakın izlenirken, kötü diferensiye HCC, kolanjiosellüler Ca ve metastazlar hipointens kalırlar. Bu olguda da geç fazda lezyonun karaciğer parenkimine göre hipointens kaldığı izleniyor. Ayrıca biliyer sistem içerisinde kontrast madde izlendiğinden kolanjiografi benzeri görüntüler elde olunur.

SORU 5 VE AÇIKLAMASI

Beş yaşında erkek hasta geçici iskemik atak sonrasında ekokardiyografi tetkikinde sol ventrikül apeksinde kalınlaşma saptanmış. Miyokardın değerlendirilmesi için kardiyak MR tetkiki yapılmış, Sine ve post kontrast Geç faz görüntüler Alınmış. DİYASTOLİK DÖRT ODACIK SİSTOLİK DÖRT ODACIK GEÇ KONTRAST DÖRT ODACIK VE KISA AKS APİKAL

TANI: Hipereozinofilik sendrom kardiyak tutulum (Löffler’s Endocarditis) İdiopatik Hipereozinofilik Sendrom eozinofili ile giden kötü prognozlu nadir lökoproliferatif hastalıktır En sık mortalite ve morbidite sebebi kardiyak tutuluma sekonder gelisen embolilerdir Kardiyak tutulum endomiyokardiyal kalınlasma ve mural trombüs ile karakterizedir

DİYASTOLİK DÖRT ODACIK SİSTOLİK DÖRT ODACIK Diyastolik faz sine görüntüde her iki ventrikül apeksini dolduran mural trombüsler İzleniyor (mavi oklar) Sistolik faz görüntüde her iki ventrikül apeksinde, trombuslere komşu bölgelerde sistolik kalınlaşma olmadığı bu bölgelerde fonksiyon kaybı olduğu izleniyor (beyaz oklar)

GEÇ FAZ KONTRASTLI DÖRT ODACIK VE KISA AKS APİKAL Geç faz kontrastlı görüntülerde endomyokardiyal kalınlaşma ve fibrozise sekonder diffüz kontrast tutulumu izleniyor

SORU 6 VE AÇIKLAMASI

40 yaşında erkek, alt ekstremiteye yayılan sol gluteal ağrı T1A Yağ baskılı T2A

T1A Kontrastlı YB T1A T2A Kontrastlı T1A Olgu 2

YANIT: Piriformis sendromu (kitle basısına bağlı) T1A koronal kesitte sağda siyatik çentikde sinir izlenebilirken, solda kitle basısına bağlı izlenmiyor. Diğer kesitlerde de priformis kası lokalizasyonunda, kontrastlanan kitle (desmoid tm) izleniyor.

Priformis sendromu, en sık gluteal bölgeye travma sonucunda gelişir Priformis sendromu, en sık gluteal bölgeye travma sonucunda gelişir. Ayrıca aşırı kullanma (profesyonel sporcularda), siyatik sinirin anatomik varyasyonları, tümör basısı ve uzun süreli oturmaya bağlı gelişebilir. Klinik olarak en sık görülen bulgu alt ekstremitede L5-S1 kök lezyonlarının bulgusuna benzer şekilde, kronik gluteal ağrıdır. Ağrı kalçanın addüksiyon ve internal rotasyonu ile artar. Kitle lezyonu olmadığı durumlarda tanıyı destekleyen en önemli bulgular, piriformis kasında ödem ve hipertrofidir.

Ayırıcı tanıda hamstring kas lezyonları, lomber radikülopati, ağrılı faset sendromu, sakroilyit, sakroilyak eklem zedelenmeleri, gluteal kas zedelenmeleri ve tüber iskiyadikum bursiti düşünülebilir. Kaynaklar: Stoller DW, Sampson T, Bredella M. The Hip. In: Stoller DW ed. Magnetic Resonance Imaging in Orthopaedics and Sports Medicine. 3rd ed. Baltimore: Lippincott Williams & Wilkins; 2007. p.41-304.