İşletme Biliminin Temel İlkeleri
Bölüm 4:İşletmelerin Kuruluşu 1.Kuruluş Yeri Kavramı ve Önemi Kuruluş yeri, işletmenin faaliyetlerini sürdürdüğü yerdir. Kuruluş yeri seçiminde iki ölçü dikkate alınır. Biri planlama organlarının kullandığı ölçüler , ikincisi ise müteşebbisin yaklaşımıdır. Planlamcılar kuruluş yeri seçiminde kuruluş yerinin topluma olan katkısı ve sosyal karlılığa önem verirken, müteşebbisler işletme karının en yüksek ve maliyetin en düşük olmasına önem verirler.
2. Optimal (En Uygun) Kuruluş Yeri: İşletmeler kuruluş yeri seçerken üç etkinilk ölçüsünü göz önünde bulundurmak zorundadır: i)Verimlilik: Eldeki mevcut üretim faktörlerini kullanarak daha fazla mal veya hizmet üretilmesidir. Yani, mevcut üretilmekte olan mal veya hizmet miktarını eskisinden daha az üretim faktörü kullanarak gerçekleştirmek söz konusudur. Verimlilik teknik imkanlara bağlı olduğundan müteşebbis kuruluş yerini seçerken teknik imkanları göz önünde bulundurur.
ii)İktisadilik: Bir birim mal veya hizmetin üretebilmesi için gerekli maliyet düzeyi ile ilgilidir. İşletmede maliyet giderlerinin düşük olması veya bu maliyet gideriyle sağlanan mal veya hizmetin satış fiyatlarının yüksek olması işletmenin iktisadilik oranını yükseltir. İktisadilik=Satış Tutarı / Üretimin Maliyet Giderleri Tutarı
iii) Karlılık (Rantabilite): İşletmeye yatırılan sermayenin verimliliğinin ölçüsüdür. Karlılık belli bir dönemde işletmenin öz varlığındaki net artışların sermayeye oranlanması ile bulunur. Kuruluş yeri; üretim için sabit masrafları en düşük düzeyde gerçekleştirilen yerdir ; üretim için gerekli olan teknik ve iktisadi ortamı öteki yerlere göre en uygun biçimde sağlayan yerdir.
3. Kuruluş Yeri Faktörlerinin Sınıflandırılması İktisadi Faktörler: İşletmenin malzeme kaynaklarına olan uzaklığı önemli bir konudur. Malzeme taşınmasında taşıma aracına göre masraf çıkmaktadır, ayrıca zaman da bir maliyettir. Üretilmiş ürünlerin pazara uzaklığı, işgücü kaynaklarına uzaklıkta önem taşımaktadır.
Doğal Faktörler: İklim ve arazinin durumu, toprağın yapısı, arazinin yüksekliği, bölgedeki ısı değişmeleri işletmenin kuruluş yeri seçilirken üzerinde durulması gereken doğal faktörlerdir. Sosyal Faktörler: Toplum güvenliği ve sağlığını, çevre temizliğini düşünen yerel ve merkezi yönetimler kuruluş yeri ile ilgili yasal ve idari tedbirler almaktadırlar.
Psikolojik, Fizyolojik ve Politik Faktörler: Müteşebbisler belirli bir yörede yaşayan insanlara duydukları yakınlıktan dolayı işletme kurubilirler veya devlet o yörede ekonomik kalkınmayı sağlamak için çeşitli teşviklerle müteşebbisleri o bölgede işletme kurmaya ikna edebilir.
Yukarıda dört grupta toplamış olduğumuz kuruluş yeri faktörleri aşağıda açıklanmaktadır: Pazar: Mal veya hizmet satışına ağırlık veren işletmeler kuruluş yeri olarak tüketicilerin yoğun olduğu yöreleri seçerler. İşletmelerin büyüklüğü de pazar alanını etkilemektedir. Küçük-orta büyüklükteki işletmeler bir yörenin ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyet gösterirken büyük işletmeler ülkenin veya ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışırlar. İşletmelerin nitelikleri, faaliyet konuları, tüketicilerin pazara yakın/uzak oluşu kuruluş yeri seçimini belirleyen faktörlerdir.
İşgücü: Emek yoğun işletmeler işgücünün çok ve ucuz olduğu yerlerde kurulurken, işgücünün az ve maliyetinin yüksek olduğu yörelerde ise sermaye yoğun işletmeler kurulur. Kalifiye işgücünun kolay bulunması da işletme kuruluşunda önemlidir. Hammadde: Kuruluş yeri olarak hammaddenin en ucuz, en yakın, en güvenilir ve devamlı buluduğu yer seçilebilir. Fakat işletme birden fazla hammadde kullanıyorsa ve bunları ekonomik bir şekilde taşıma imkanına sahipse hammadde faktörü önemini yitirmektedir.
Taşıma: Kuruluş yeri seçiminde taşıma maliyetleri bazı sanayi dalları için önemliyken bazı sanayi dalları için önemli değildir. Örneğin demir sanayii de önemliyken, küçük elektronik aygıtların taşınmasının maliyeti oldukça düşüktür. İşletmeler demiryolu, su yolları, karayolu, havayolu, petrol boru hatları, insanla taşıma, çeki hayvanları, enerji kablolarından faydalanarak taşıma yapabilirler. Taşıma seçeneklerinde tercih yapılırken, taşıma maliyetleri, malların ivediliği, malın cinsi göz önünde bulundurulur. Amaç minimum maliyette en egüvenilir ve çabuk taşımayı yapmaktır.
Enerji ve Su: Su enerjisi, kağıt, gıda, kimya, dokuma ve demir-çelik işletmeleri için çok kullanılan bir faktördür. Bu işletmeler suyun bol olduğu yerlerde kurulurlar. Devletin Teşvik ve Sınırlamaları: Devlet işletmelerin kuruluş yeri seçimini doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Devlet teşvik veya sınırlama ile işletmelerin belirli yerlerde kurulmasını kolaylaştırabilir veya zorlaştırabilir. Devletin amacı kamu yararını gözetmektir. Devlet işletmelere teşvik olarak ucuz arsa, vergide kolaylık, gümrük indirimi uygular.
Sermaye Faizi: Gelişmiş ülkelerde faiz oranı düşükken, az gelişmiş ve istikrarsız ülkelerde faiz oranı yüksektir. Arsa Bedeli ve Kuruluş Giderleri: Büyük yerleşim yerlerinin ticaret merkezlerinde arsa bedelleri çok yüksektir. Kuruluş yeri ödenecek kira veya faizi karşılayacak bir yer olarak seçilmelidir. Hizmet işletmeleri genellikle kalabalık insanların bulunduğu merkezi yerleri kuruluş yeri olarak seçerken, fabrikalar ucuz arsa ve ucuz işgücü için şehir dışını tercih etmektedirler.
Askeri Tehlike: Günümüzde askeri teknolojinin gelişmiş olmasından dolayı eski önemini kaybetmiş bir faktördür, ancak günümüzde de askeri tehlikeden korunmak için önemli sanayi kuruluşlarını hep bir araya kurma yerine ayrı yörelere kurmak gibi bir yaklaşım tarzı benimsenmiştir. İklim: İklim çalışanların sağlığı ve üretilen mallar üzerinde etkili olduğu için yer seçiminde önemli bir faktördür. Genellikle nemlilik derecesi ve ısı derecesi normal yer seçilmesi uygun olur.
Diğer Faktörler: İşletme dışı tasarruflar ve sosyal kültürel şartlar da kuruluş yeri seçiminde dikkate alınması gereken faktörlerdir. İşletme dışı tasarruflar, işletmelerin dışındaki nedenlerden kaynaklanan tasarruflardır. Örneğin çeşitli sanayi dallarının bir araya toplandığı yörelerde işgücü çabuk temin edilir. Kültürel ve sosyal şartlar ise işletmede çalışacak personelin aile fertlerinin değişik ihtiyaçlarına cevap verebilecek kültürel ve sosyal kurumların bulunması şeklinde ortaya çıkar.
4. En Uygun Kuruluş Yeri Seçiminde Kullanılan Yöntemler Kuruluş yeri seçiminde kullanılabilecek yöntemlerin başlıcaları: Karşılaştırmalı yöntemler Ulaştırma modeli Doğrusal programlama modeli Karma tam sayılı programlama modeli
Yukarıda sayılan yöntemlerin bazıları ileri derecede matematik ve bilgisayar programı gerektirmektedir. Bu bölümde sadece “faktör karşılaştırma veya puanlama yöntemi”, “maliyetleri karşılaştırma”, “karlılıkları karşılaştırma” yöntemleri üzerinde durulacaktır: 1) Faktör Karşılaştırma veya Puanlama Yöntemi : Bu yöntem iki şekilde uygulanabilir:
1. Kuruluş yeri özellikleri bir liste şeklinde tespit edildikten sonra faktörlerin farklı yoğunluk dereceleri için bir derecelendirme yapılır. Bu derecelere göre, her faktörün farklı yerler için derecesi belirlenir. Bütün kuruluş yeri faktörlerine alınacak karar içindeki önemlerine göre tartı veya ağırlık verilir. Her kuruluş yerine ilişkin değişik faktörlerin derecesi sayısı ile sabit tartı sayısı çarpılarak tartılı değerler belirlenir ve tablo düzenlenir . Her yer için tartılı değerler toplanır en yüksek toplam değere ulaşan aday kuruluş yeri olarak seçilir.
2. Her kuruluş yeri faktörünün alınacak karar içindeki önemine göre tartı veya ağırlık verilir. Sonra her faktörün tartısını tam puan derecesi olarak kabul edip, aday kuruluş yerinde o faktör için ayrı ayrı puan verme yoluna gidilir. Daha sonra her faktörün puan derecesi ile her aday yerdeki puan çarpılarak ağırlıklı puan belirlenir. Daha sonra tablo düzenlenerek en yüksek toplam ağırlıklı puana ulaşan aday kuruluş yeri olarak seçilir.
Puanlama yönteminin sakıncası puanlama işleminde subjektifliğin fazla olmasıdır. Avantajı ise basit ve kolay uygulanabilir olmasıdır. 2) Maliyetleri Karşılaştırma Yöntemi: Bu yöntem de iki şekilde uygulanabilir: 1. Belirlenen üretim kapasitesinde farklı aday yerlerde kurulması durumunda işletmenin birim değişken maliyetlerinin ve birim sabit maliyetlerin ne olacağı tahmin edilir. İşçilik, hammadde, yardımcı madde vb. değişken giderlerle, vergi,sigorta,kira vb sabit giderlerin toplamından birim üretim başına düşen miktardan düşük olan seçilir.
2. Toplam maliyetlerin ağırlıklı miktarlarının karşılaştırılması şeklindedir. Aday kuruluş yerlerinin her birinde kuruluş yerlerinin her birinde kuruluş yeri faktörleri için en az maliyet ve en yüksek maliyet tahminleri yapılır. Her faktör için tespit edilen katsayı değişik bölgelerdeki kuruluş yerleri için her faktörün en düşük ve en yüksek maliyetleriyle çarpılır. Sonuçta her aday yer için belirlenen ağırlıklı maliyetler en az ve en yüksek olmak üzere toplanır. En düşük toplam maliyeti veren yer en uygun kuruluş yeri olarak seçilir.
Karlılıkları Karşılaştırma Yöntemi: Kuruluş yeri seçilirken maliyetler yanında karlılıkların da dikkate alınması da bir seçenektir. Ancak maliyetlerin tahmini karlılıkların tahmininden daha kolay olmaktadır. Özellikle piyasaların istikrarsız olduğu dönemlerde işletme karlılığının belirlenmesi oldukça güçtür.
5. İşletmenin Kuruluş Analizi ve Planlama Çalışmaları İşletmelerin kurulması, ekonomik, teknik, finansal ve hukuki yönleri olan bir süreçtir. Bu bakımdan başarılı bir işletme kurmak için bir dizi ana ilkeye uygun bir şekilde kuruluş çalışmalarının yapılması gerekir. Bu çalışmalar yapılabilirlik projesinin hazırlanması sürecini oluşturur.
Yapılabilirlik projesi (Yatırım projesi) : Kesin bir yatırım kararı almadan önce girişimcinin, yapmayı düşündüğü üretim ve kapital yatırım ile ilgili olarak ekonomik, teknolojik, finansal sorunlar ve kuruluş yeri sorunları bakımından ayrıntılı ve kesin araştırmalara girişmeksizin yeterli bilgileri sistemli ve analizlere elverişli olarak elde etmesine yapılabilirlik araştırması bunları bir metin içinde toplamaya ise yapılabilirlik projesi denir.
Yapılabilirlik projesi; yatırım kararına esas oluşturacak pazara ilişkin yeterli ve öz bilgileri sağlamak, işletmenin hangi büyüklükte ve nerede kurulacağı seçenekleri arasından tercih yapmak, yatırımın finansal boyutu ile dış kaynak ihtiyacı hakkında bilgi edinmek ve sermaye tedarik seçeneklerini düşünmek amaçlarıyla hazırlanır.
Yatırım Projesi Hazırlanmasının Aşamaları Yatırım projeleri ülke ekonomisi ve girişimci bakımından önemli olduğu için rasyonel bir şekilde planlanması gerekmektedir. Yatırım aşamasını 7 adımda incelemek mümkündür: 1. Aşama: Yatırım fikrinin ortaya çıkması ve olgunlaşması. 2. Aşama: Ekonomik, teknik ve finansal araştırmalara başlanmaktadır.
3. Aşama: Ön proje (yapılabilirlik projesi) ortaya çıkmaktadır. 4. Aşama: Bu aşamada değişik bakımlardan değerlendirmeler ve bunların olumlu sonuca ulaşması halinde yatırım kararı söz konusudur. 5. Aşama: Kesin proje hazırlıkları aşamasıdır. Kurulacak işletmenin hukuki şekli, yapılacak tesislerin kesin teknik hesapları , sipariş verilecek makinaların kapasiteleri ve maliyetleri bilinmek durumundadır.
6. Aşama: Kesin projenin uygulama dönemidir 6. Aşama: Kesin projenin uygulama dönemidir. Yatırım fiziksel olarak gerçekleşmekte ve kesin siparişler verilmektedir. 7. Aşama: Bu dönem deneme üretimine kadar olan bütün çalışmaları kapsamaktadır. Deneme üretiminin bitişi ile birlikte yatırım dönemi bitmiş üretim dönemi başlamış olmaktadır.
Yapılabilirlik Projesinde Ekonomik Araştırmalar Yapılabilirlik araştırmalarının aşamaları: 1) Üretilecek ürünler için pazar araştırmaları 2) Talep tahminleri 3) Satılabilir ürün miktarlarının belirlenmesinden sonra üretim kapasitesinin seçimi ve değerlendirmeleri 4) Kuruluş yeri sorununun araştırılması
Pazar araştırılması: Pazar araştırmasına genelde yapılabilirlik projesinde değil kesin proje döneminde başlanabilir. Pazarlama araştırılmasında ürüne ilişkin talep, dağıtım kanallarının durumu, tüketici grupları, hükümet politikaları, hammadde, işgücü tedarik durumu hakkında bilgi ve veriler toplanır, analiz ve değerlendirmeler yapılır.
Yapılabilirlik Projesinde Teknik Araştırmalar Teknik araştırmalar ekonomik araştırmaların ortaya çıkardığı bulgular ve veriler esas alınarak üretim süreci ve teknoloji seçimi çalışmalar ve teknik maliyet çalışmaları olmak üzere iki yönlü olarak yürütülür. Üretim süreci ve teknoloji seçimi çalışmaları üretim teknolojisinin seçimi, makinaların kapasitesi, makinaların yerleştirme planı, makinaların montajı, sbt. giderlerin bakımı için teknolojik seçeneklerin araştırılmasını kapsamaktadır.
Teknik maliyet çalışmaları ise, vasıflı ve vasıfsız işgören ihtiyacı ve maliyetlerin belirlenmesi, su, enerji ve diğer alt yapı gereksinim ve maliyetlerinin belirlenmesi, bakım ve onarım maliyetleri çalışmalarının yapılmasını kapsamaktadır.
Yapılabilirlik Projesinde Finansal Araştırmalar Finansal araştırmalar dört grup altında toplanabilir: Kurulacak İşletmenin Yatırım Tutarının Hesaplanması İşletme Gelir ve Gider Tahminleri Finansman Araştırması İşletme Karlılığının Belirlenmesi ve Bununla İlgili Analizler
1. Kurulacak İşletmenin Yatırım Tutarının Hesaplanması Yatırım tutarı içinde sabit sermaye yatırımı ve çalışma sermayesi yatırımı olmak üzere iki grup harcama yer almaktadır. Yatırım fikrinin doğuşundan itibaren tesisin işletmeye alınıp anahtar teslimi aşamasına gelinceye kadar yapılan bütün harcamalar sabit sermaye içerisinde yer alır. Tesisin anahtar teslimi noktasından başlayarak kendi gelirleriyle kendi giderlerini karşılayacak noktaya gelinceye kadar yapılan her türlü harcamalar çalışma sermayesini oluşturur.
2. İşletmenin Gelir ve Gider Tahminleri: İşletmenin gelir ve giderleri ayrı ayrı hesaplanır. Yıllık işletme giderlerinden toplam gelirler çıkartılır. Vergi ve diğer kesintiler de dikkate alınarak işletmenin net karı öngörülür.
3. Finansman Araştırması Bu araştırma , işletmenin en uygun tarzda ve zamanda iç ve dış para ihtiyaçlarının karşılanması, bu amaçla alınacak tedbirlerin işletme kurulmadan önce belirlenmesini kapsar.
4. İşletme Karlılığının Belirlenmesi ve Bununla İlgili Analizler Yapılan çalışmalar girişimciyi kesin kararlara yöneltecek bilgi ve analizleri ortaya koyar. Yatırımcı bu çalışmalardan yatırılacak sermayenin ne oranda kar sağlayacağını bilir, kaynakları ne şekilde kullanacağını bilir, örgütlenme yapısı hakkında karar verir, nakit ihtiyacını öğrenir.
Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi Yatırım projeleri işletme açısından ve ülke ekonomisi açısından değerlendirilmektedir. Yatırımların işletme açısından değerlendirilmesinde bugünkü değer yöntemi, iç verim oranı yöntemi, geri ödeme süresi yöntemi kullanılmaktadır. Bugünkü Değer Yöntemi: Bu yöntemde, projenin bütün nakit giriş ve çıkışları bugünkü değere indirilir ve aralarında bir karşılaştırma yapılır. Projenin hesaplanan net nakit girişlerinin bugünkü değeri yatırım harcamalarının bugünkü değerinden fazla ise proje kabul edilir.
Yöntemde, projenin farklı dönemlerde oluşan nakit giriş ve çıkışlarını aynı zaman bazına indirgemek amacıyla belirli bir iskonto oranı kullanılır. Bu iskonto oranının belirlenmesinde birçok yol kullanılmasına rağmen en sık kullanılan yöntem ekonomideki sermaye piyasasındaki ağırlıklı sektörlerin uygulandığı faiz oranlarının ortalamasının alınmasıdır.
V= Q1/(1+i) + Q2/ (1+i)2 V: İndirgenmiş nakit akışları toplamı i: İskonto oranı Q1,Q2: Yıllar itibariyle oluşacak nakit akışlar Formül yardımıyla hesaplanan V değeri yatırımın başlangıç yatırım tutarından büyükse yatırım projesi kabul edilir, değilse reddedilir.
İç verim Oranı Yöntemi: Yöntem paranın zaman değerini ve yatırımın ekonomik ömrünü dikkate almaktadır. İç verim oranı herhangi bir yatırıma ilişkin nakit çıkışları ile nakit girişlerini birbirine eşitleyen iskonto oranıdır. Geri Ödeme Süresi Yöntemi: Geri ödeme yöntemi başlangıçtaki nakit yatırımlarının, kaç yıl içerisinde elde edilebileceğini belirler. Yöntem projeleri kabaca değerlendirmek için bir fırsat verir. Yöntem, yatırılan paranın ne kadar zaman içerisinde geri elde edilebileceğini belirler.
Yatırım projelerinin ülke ekonomisi açısından değerlendirilmesinde kullanılan yöntemler; sermaye/hasıla oranı yöntemi, istihdam etkisi yöntemi ve döviz etkisi yöntemidir. Sermaye/Hasıla Oranı Yöntemi: Sermayenin kıt olduğu ülkelerde bu yönteme önem verilmektedir. Yöntem, projeye bağlanan sermayenin, projenin sağlayacağı katma değere bölünmesi ile sermaye/hasıla oranının bulunması esasına dayanır. Birden fazla yatırım projesi arasından en yüksek katma değeri veren proje seçilir.
İstihdam Etkisi Yöntemi: Bu yöntem dolaylı ve dolaysız olarak yaratılan istihdam imkanına ağırlık verir. Birden çok proje arasından en yüksek istihdam imkanı yaratan projeye öncelik vermeyi gerektirir. Döviz Etkisi Yöntemi: Yöntemin uygulanmasında birden çok projeler arasında ülke ekonomisine döviz katkısı fazla olan proje tercih edilmektedir.