Sıradışı Bir Liderlik Okulu Okul Adı:Raşit Özkardeş İ.Ö.O Grup No:Grup : 3 Çalışma Konusu:Eğitim

Karbon salınımı ve yeşil, yani çevreci enerji hakkında daha fazla bilgi edinmek, yeşil enerji kullanarak hem çevrenize hem de bütçenize katkıda bulunmak isterseniz konuyla ilgili tüm bilgileri bu yazıda bulabilirsiniz. İklim değişikliğinin ciddi tehdit oluşturmaya başladığı son dönemde küresel ısınmanın Türkiye’ye etkileri ve yapılması planlananlar hakkında Sako Enerji olarak, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Türkiye karbondioksit salınımında %1.3’lük payla 13. sırada yer alıyor yılında atmosfere yıllık olarak 200 milyon ton karbondioksit bırakırken bu salım 2004 yılında yaklaşık 350 milyon tona yükseldi yılında ise bu miktarın 400 milyon tonları aşması bekleniyor. Şu anda %72.6 oranındaki karbon salınımı artışıyla OECD ülkeleri arasında en yüksek salınım artışına sahip ülkeyiz. Genel bir bakış ile, küresel ısınma aynı şekilde sürmeye devam etmesi ve Yüksek basınç kuşağının kuzeye kaymasıyla birlikte Türkiye’de hâkim olabilecek tropikal benzeri bir iklim düzensiz, ani ve şiddetli yağışlar, seller, hortum, kasırga, heyelan ve erozyona neden olacak.

Isınmayla birlikte denizlerimizdeki su akıntıları yükselişler gözlenecek. ve sıcaklık rejimleri iyice değişecek ve bu durum balıkların göç yollarının bozulmasına neden olacak. Şimdiden denizlerimizde tropikal iklim balıklarını görmeye başladık bile. Yüksek sıcaklıklarla beraber orman yangınları artacak, tarımsal hastalıklar ve tarım zararlılarının miktarında önemli Kuraklık, Türkiye’de üretilen tarımsal ürünlerin hem çeşidinin hem de miktarının azalmasına neden olacak. Çok daha sık ve uzun süreli kuraklıklar yaşanacak. Kar yağışı giderek azalacak, kış mevsiminin tamamen ortadan kalkması söz konusu olabilecek. İklim değişikliği göçlere de sebep olacak; insanlar kuzeydeki bölgelere yerleşmeye çalışacak. Bu arada dünya çapındaki buzulların erimesinin etkisiyle Türkiye’deki deniz seviyesi de yükselecek. Kıyı şeridi ve deltalardaki tarım alanları, plajlar, yat limanları kullanılamaz hale gelecek. Bu konuda, gelecek nesillere yapılabilecek en iyi yatırım, "Yeşil Enerji" tabir ettiğimiz ve üretiminde fosil yakıtları kullanılmayan Enerjinin kullanılmasıdır. Biz buna "%100 Temiz Enerji" adı veriyoruz. Firmanızın konu üzerindeki duyarlılığını "%100 Temiz Enerji" kullanarak, tüketicilerinize gösterebilirsiniz.

Eğitim teknolojisi eğitim bilimleri ailesinde yer almakla birlikte bilgisayar bilimleri, psikoloji, toplumbilim ve diğer bazı bilim dallarından beslenen, kendine has özellikleri olan, çoklu disiplin bir bilim dalıdır. Daha çok bir toplum bilim paradigması içerisinde yer bulsa da doğa bilimleri ile de ilişki içerisindedir. Hem araştırma yöntemleri hem de oluşturulan bilginin uygulanması bağlamında doğa bilimleri ile kesişir. Eğitim teknolojisi bir bilim dalının adı olmakla birlikte hem bu bilim dalı çerçevesinde geliştirilen tek bir uygulamanın ifadesi olarak hem de uygulayıcıların meslek adı olarak da kullanılır. Bu bağlamda "Eğitim Teknolojisi" bilim dalının ortaya koyduğu bilgi ve ilkeler doğrultusunda çalışan bireylere eğitim etnoloğu denir. Ortaya çıkarılan teknolojilerin tamamına birden eğitim teknolojileri denir. Eğitim Teknolojisi bilim dalını ifade etmek için öğretim teknolojileri ifadesi de kullanılabilmektedir. Ancak, Öğretim teknolojisi eğitim teknolojisinin kapsadığı başka bir bilim dalıdır. Bizatihi kendisi değildir. Eğitim teknolojisi tüm öğrenmeleri hedef almakta iken öğretim teknolojisi kurumsal, tasarlanmış, müfredat andırılmış ve istendik öğrenmeleri hedef almaktadır. Eğitim teknolojilerine örnek vermek gerekirse kalem, kâğıt ve kitap gibi en eski teknolojiler sıralanabilir. Günümüzde elektronik donanımlar ve bu donanımlar üzerinde çalışan yazılımlar biçiminde de eğitim teknolojileri geliştirilmektedir.

Okul tüm yıl boyunca yerel halktan başka, dünyanın farklı yerlerinden gelen çocuklara da eğitim veriyor. Bu eğitim İngilizce yapılıyor ve yaz okulu gibi sürdürülüyor. Buraya gelen farklı kültürlerden çocuklar hem bir arada olmayı öğreniyorlar hem de burada kaldıkları süre içinde doğa ve bitkilerle ilgili sürdürülebilir yaşam ve çevre için gerekli bilgileri öğreniyorlar. Yapının ana malzemesi Bali’nin geleneksel malzemesi olan Bambu. Bambu bitkisi, ağaçtan daha çabuk yetişiyor, (4-5 yılda malzeme olarak yararlanılabiliyor) sağlam, hafif ve esnek bir malzeme. Özellikleri onu deprem bölgeleri için de uyumlu kılıyor. Okulun yapımına Bambu ile çalışmayı bilen halk da katılmış. kul Köprüsü Okula gidiş yolu üzerinde Ayung nehrini geçiyor ve okulun simgelerinden biri olmuş. Yapının tasarım ve planlamasını çevreci ve tasarımcı çift John ve Cynthia Hardy yapmış. Çift bu uluslararası okulu kurmanın yanında bambu ağaçlarının yetiştirilmesi, kontrollü kesimi ve nadir türlerin korunarak çoğaltılması üzerine çalışan Meranggi Vakfını kurmuşlar. Bambu inşaatlar için uygun bir malzeme ve bunun geniş kitleler tarafından fark edilmesi hem iyi hem de beraberinde tehlikeleri de getiriyor. Hardy’ler bunun farkında oldukları için bu vakfı kurmuşlar.

Okul Ayung Nehri’nin yanında, ormanlık alanların içindeki bir köyün yakınında ve toplam 7542 m² lik bir alana sahip. Eğitim merkezinin enerjisi alternatif, yenilebilir kaynaklardan sağlanıyor. Güneş panelleri, su gücüyle çalışan Vorteks jeneratörü ile elektrik elde ediliyor. Merkezdeki yapılar, mutfak, spor salonu, sınıflar, ortak alanlar, kafe, ofisler ve tuvaletlerden oluşuyor. Küçük sınıflar ortak, toplanma alanlarının çevresine yerleştirilmiş. Okulun bahçesinde çocuklara bambu yetiştirilmesi ve yerel bitkiler üzerine bilgi veriliyor ve bunlar yetiştiriliyor. Buradaki eğitimin amaçlarından biri çocukların doğanın farkında ve doğaya saygılı olmaları, bu da onlara bitki yetiştirme ile anlatılıyor. Proje Ağa Han Vakfı ödülüne de layık görülmüş.

Tablet bilgisayarlar kullanılabilir. Akıllı tahtalar kullanılabilir. çocuk cezaevleri yerine eğitim evleri. Sınavlarda ve derslerde renkli notlar.

Japon eğitiminin japonyanın kalkınmasında çok büyük etkisi olduğuna inanılmaktadır. Bu yüzden japon eğitimini ve Türk eğitimi ile kıyaslanmasını ortaya koymaya çalışacağım. Japon eğitim sisteminin en belirgin özelliği ;eğitimle ilgili bütün unsurlararasında işbirliği sağlanması, yerel yönetimlerin eğitime dahil edilmesi, yerel yönetimlerin eğitime dahil edilmesi ve özel sektörün desteğinin alınması çok büyük önem taşıyor. Japonyanın yılları arasında samurai denen savaşçı bir sınıf elinde bulundurmuştur."bakufu"denen okullarda verilen eğitimde esas amaç, devlet için savaşçı ve yönetici yetiştirmektir.Bu nedenle elit bir eğitim oluşturulmuştur.Sıradan kalka verilen eğitim ise"terekoya" denilen okullarda yapılmıştır.Bu okullar tüccar ve halk tarafından desteklenmiştir.Ülke genelinde çocukların %45i kız çocukların%10unun bu okullara gittiği görülmüştür. Cumartesi yarım gün ders yapılır.Haftada 5.5 gün ders yapılır. Japonyada ders programları çok fazla milli içerik taşırlar.ülkede oklu, sanayi, ve toplum arasında organik bir bağ kurulmuştur.Öğrencilerde derste istekli ve çalışkandırlar.