Gel, Yine Gel. Kim olursan ol, Yine Gel Gel, Yine Gel! Kim olursan ol, Yine Gel! İster Kâfir, ister Mecusi, ister putperest ol, yine de gel! Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir; Yüz kere tövbeni bozmuş bile olsan yine gel.... Mevlana Celaleddin-i Rumi
MEVLANA CELALEDDİN RUMİ
Mevlana’nın Hayatı 30 Eylül 1207’de Belh şehrinde doğdu. Babasının adı Bahaeddin Veled’dir. Moğol istilasıyla Belh’ten ayrıldılar. Babasıyla hacca gitmiştir. Hacdan sonra Karaman’a yerleştiler. Karaman’da Gevher Hatun ile evlendi.
Alaeddin Keykubat babasını Konya’ya davet etti. 3 Mayıs 1228’de Konya’ya göçtüler. Babası 12 Ocak 1231’de vefat etti. Mevlana babasının varisi oldu. İplikçi Medresesi’nde vaazlar verdi. Şems Tebrizi ile dostluk kurdu.
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleriyle özetlemiştir. 17 Aralık 1273’te vefat etti. Cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı Ölüm gününe “Şeb-i Arus” demiştir. Şeb-i Arus, düğün günü demektir.
Mevlana’nın Tasavvufu Tasavvufu hayali bir idealizm değildir. Onun tasavvufu olgunlaşmadır. Tasavvufunda gaye, kulluk ve yokluktur. Tasavvufunda yaratılışın manası aşktır. Tasavvufunda esas, gönül sahibine ulaşmaktır. O, hayattan el etek çekmemiştir.
Mevlana’da İlim Ona göre tahsil insanlığın yararına kullanılmalıdır. Bilgi, faydalı oldukça iyidir. Faydasız bilgi sahibine yüktür. Faydalı bilgiler küçümsenemez. Bilgi gaye değil, vasıta olmalıdır.
Mevlana’da Ahlak Onun ahlakı Kur’an ve hadis esaslarına dayanmaktadır. Nefsini yenerek Allah sevgisine ulaşmaya çalışır. Mevlana, manevi eğitimin rolünü önemser. Ona göre “edep” her şeyin üstündedir.
Mevlana’da Adalet Mevlana Kur’an adaletini över. Ona göre kadı “Tanrı terazisi”dir. Eserlerinde adalet ile ilgili sözler söylemiştir. Adalet dedikoduları keser.
Mevlana’da İnsan Ona göre insan her varlıktan yücedir. İnsanın büyüklüğü ruh varlığı sebebiyledir. Onun hümanizmi İslam’ın özündeki insan sevgisidir. Meclislerine her dinden insan gelirdi. İnsan nefsini aşarsa melekten üstündür.
Mevlana’da Millet Fikri O,Türklüğü iftiharla ve açıkça söyler. Türk olduğu kadar insanlığa malolmuş. Eserlerinde insanlığa hitap etmektedir. Müslüman Doğu’nun tam bir sözcüsüdür Milletten ziyade, ümmet mensubudur. Eserlerinde Türk boylarından bahseder.
Eserlerinde Türklerin üstünlüğünü söyler Kültür milliyetçisi olarak Türk milletini yüceltir. Mevlana Türk karakter ve mizacının özelliklerini taşır. Mevlevilik dahi geleneği ile Türk’tür.
Mevlana’da Devlet Fikri Devleti, Allah’ın verdiğini belirtir. Devletin reisi hükümdardır. Hükümdar adaletle hüküm veren kişidir. Hükümdar ve halk görevlerini bilmelidir. Halk hükümdarlara itaat etmelidir. Hükümdar, halka iyi ve adil olmalıdır.
Vezirin devlet hayatındaki yerini söyler. Mevlana halkı “doğan”a benzetmiştir. Hükümdar halkın refahı için çalışmıştır. Halk, hükümdarı ve maiyetini ikaz eder. Halka eziyet edenin “nikris”(damla) hastalığına müptela olacağını söyler.
Mevlana’da Akıl ve Kıyas Mevlana, dinlerin, felsefelerin, ahlakın insanı mutlu edeceğinden bahseder. Asıl olan, gerçeğe giden yolu bulmaktı. Yolların en doğrusu aşktır. Ona göre aşk anlatılmaz, yaşanır. Kişi, fena dünyadan kurtulmalıdır.
Kişi, Tanrı diyarına ulaşmalıdır. Ona göre çokluktan kurtulmalıdır. Mutlak nura akılla değil, gönül aracılığıyla ulaşılır. Mevlana eserlerinde aklı küçümsemekte. Eserlerinde gönlü ve aşkı yüceltir.
Mevlana “kıyas” ile de alay etmektedir. Aklı, akl-ı küll ve akl-ı cüz diye ayırır. Mevlana akl-ı küll’ü över. Akıl, bu yokluk alemin kandilidir. Hoş huylu, adaletli olan Sultandır. Ama, hakiki aleme varışta yetersizdir.
Mevlana’nın Eserleri 1)Mesnevi Mesnevi denince akla Mevlana Mesnevisi gelir. Beyitlerini genelde Meram’da yazmıştır. Dili Farsça, beyit sayısı 25618’dir. Altı büyük ciltten oluşmaktadır. Tasavvufi fikir ve düşüncelerini açıklar. En eski nüshası Mevlana Müzesi’ndedir.
2)Divan-ı Kebir “Büyük defter” manasına gelir. Mevlana’nın çeşitli şiirleri yer alır. Genellikle Farsça kelimeler bulunur. 21 küçük divan ile rubai divanından oluşur. Beyit adeti kırk bini aşmaktadır. Vezin ve kafiye düzeni vardır.
3)Mektubat Devrin ileri gelenlerine ve hükümdara yazılmıştır. Kendisine sorulan soruları cevaplamıştır. 147 adet mektuptan oluşur. Konuşma dili ile yazılmıştır. Bazı mektupları nasihat için yazılmıştır.
4)Fihi Ma Fih “Onun içindeki içindedir.” manasındadır. Mevlana’nın yaptığı sohbetlerden oluşur. Sohbetler oğlu tarafından toplanmıştır. Eserde siyasi olaylardan da söz eder. Eserde değişik konular işlenmiştir. Tarihi kaynak olarak da kabul edilir.
5)Mecalis-i Seb’a (Yedi Meclis) Mevlana’nın yedi vaazından oluşur. Vaazlar oğlu tarafından kayıt edilmiştir. Her bölüme “Hamdü sena” ve ”münacat” ile başlamıştır. Eserdeki yedi konu şunlardır: 1)Toplumların doğru yola nasıl ulaşacağı
2)Suçtan kurtuluş, gafletten uyanış, 3)İnançtaki kudret, 4)Tövbe edip doğru yolu bulanlar, 5)Bilginin değeri, 6)Gaflete dalış, 7)Aklın önemi.
Mevlana Müzesi Mevlana dergahı müze olarak kullanılır. Burası önceden sarayın gül bahçesiydi. Mevlana’nın babası buraya defnedilmiş. Bu defin, gül bahçesindeki ilk defindir. Mevlana’da buraya defnedilmiştir. Oğlu türbe yaptırılmasına izin vermiştir.
Bu türbeye “Kubbe-i Hadra” denilmiştir. 130.000 dirheme mimar Tebrizli’ye yaptırılmıştır. Daha sonra inşa faaliyetleri sürmüştür. Türbe, “Konya Asar-ı Atika Müzesi”olur. 1954’te adı Mevlana Müzesi olmuştur.
Müze alanı 18.000 metrekaredir. Müzeye “Dervişan Kapısı”ndan girilir. Kuzey ve batısında derviş hücreleri var. Güneyinde matbah ve Hürrem Paşa türbesi vardır. Müze “Hamuşan Kapısı” ile son bulur. Doğusunda ana bina yer alır.
Ana binada semahane ve mescid ile Mevlana’nın aile fertlerinin mezarı vardır Avluda şadırvan ile “Şeb-i Arus” havuzu vardır. Kuzeyinde “Selsebil” adında çeşme var. Bütün bunlar müzeye ayrı bir renk katar
Müzedeki Bölümler 1)Tilavet Odası Tilavet Kuran’ı güzel okuma demektir. Geçmişte bu odada Kuran okunduğu için Tilavet odası denilmiştir. Halen hat dairesi olarak kullanılmaktadır Odada devrin meşhur hattatlarının levhaları bulunur.
2)Huzur-ı Pir (Türbe) Türbeye gümüş kapıdan girilir. Türbe salonunu üç küçük kubbe örter. Doğuda, güneyde ve kuzeyde yüksekçe bir set ile çevrilidir. Kuzeyde altı sanduka yer alır. İki levhada Mevlana’nın sözleri yazılıdır.
3)Semahane Kanuni tarafından yaptırılmıştır. Burada semalar bina müze oluncaya kadar sürmüştür. Duvarlarında tarihi halılar vardır. İçinde madeni ve ahşap eserler vardır. Mevlevilik musikisinin aletleri sergilenir.
Semadan Görünüm
4)Mescid Mescide “Çerağ Kapısı”ndan girilir. Güney duvarı halı ile kaplıdır. Cilt ve hat numuneleri burada sergilenir. “Müezzin Mahfili” ve “Mesnevihan Kürsüsü” orijinal halindedir.
5)Derviş Hücreleri Müzede on yedi hücre bulunmaktadır. Üçüncü Murat tarafından dervişlerin ikametleri için yaptırılmıştır. Girişteki dört hücre, gişe ve idare binası olarak kullanılmaktadır. Sondan iki hücreye kütüphane yapılmış. Koridorlarda tarihi halılar sergilenmekte.
6)Matbah Bölümü Müzenin kuzeybatı köşesinde yer alır. 1584’te Üçüncü Murat yaptırmıştır. 1926’da dergah müze oluncaya kadar yemek ihtiyacı burada karşılanıyordu. 1990’da onarımla teşhire sunulur. Burada mankenlerle “Somat Sofrası” canlandırılmıştır.
Somat Sofrası
Mevlana’nın Sözlerinden Örnekler “Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol.” “Ya üst ol, ya bir üstünü ara; ya görüş sahibi ol, ya bir görüş sahibini ara.” “İnsanı sevmek, Allah’ı sevmektir.” “Birleşin! Ben, bölmeye değil, birleştirmeye geldim.”