Kan basıncı ölçümü Arteriyel nabızlar Prof.Dr.Mehmet Birhan YILMAZ Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD, 2012
Diyastolik kan basıncı atardamar direncidir. KAN BASINCI NEDİR? Arteriyel kan basıncı kalbin kasılma anında atardamarlarda oluşan basınçtır Diyastolik kan basıncı atardamar direncidir. mmHg cinsinden ölçülür. (1 mmHg=1.36 cmH2O
ATARDAMARLAR (ARTERLER)
KB’nı ; kalbin atım volümü (CO), ejeksiyon hızı, arteriyel sistemin diyastol sonundaki volumü, arter duvarının esnekliği, periferik vasküler direnç (PVR) ve kanın viskositesi belirlese de ana faktörler CO ve PVR’dır. KB= CO x PVR (CO=SV x dk atım sayısı) KB’ına CO’un katkısı ~%30 iken PVR’ın katkısı ~%70’dir.
CO esas olarak sistolik basınca (SB) sebep olurken, PVR ise esas olarak diyastolik basınca (DB) neden olur. Ortalama KB= (SB + 2DB) / 3 veya = DB + NB/3 olarak hesaplanır. (NB; nabız basıncıdır ve SB-DB’a eşittir)
Noninvazif: TANSİYON ALETİ! Civalı Aneroid Dijital Teknik İnvazif Noninvazif: TANSİYON ALETİ! Civalı Aneroid Dijital
Bu dinlemede Korotkoff tarafından tanımlanan 5 fazlı sesler duyulur; Faz I; Damara uygulanan basınç SB seviyesine ulaştığında duyulan berrak zayıf seslerdir ve SB’ı gösterir.Basınç düştükce seslerin şiddeti artar.Yaklaşık 10-15 mmHg’lik bir dönemdir. Faz II; Faz I sonrası duyulan yumuşak üfürümdür. ~15 mmHg’lik bir dönemdir. Faz III; Sesler yeniden netleşir ve vuru haline gelir. 15-20 mmHg’lik bir dönem. Faz IV; Sesler berraklığını kaybeder ve küntleşir. Faz V; Seslerin tamamen kaybolduğu dönemdir.DB’ı gösterir.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Öncesi-sonrası Manşon genişliği Manşon boyu Antekübital fossa
ÖLÇÜM TEKNİĞİ Radyal arter üzerinde nabzı hissedin Antekübital fossanın en az 2-3 cm üzerine yerleştirilen manşonu şişirmeye başlayın. Nabız kaybolduktan sonra 20mmHg daha şişirin Steteskopunuzu antekübital fossaya yerleştirin Manşondaki havayı 2mm/sn hızında boşaltın İlk duyulan Korotkof sesi (Korotkof Faz 1) sistolik kan basıncı Sesin kaybolduğu nokta (Korotkof Faz 5): diyastolik kan basıncı
KAN BASINCI NASIL ÖLÇÜLÜR?
KAN BASINCI NASIL ÖLÇÜLÜR?
Nereden ölçelim? Kaç kez ölçelim? Dış etkenler? Pozisyon? NELERE DİKKAT EDELİM!! Nereden ölçelim? Kaç kez ölçelim? Dış etkenler? Pozisyon?
HASTANIN POZİSYONUNU NOT EDİN DİKKAT !! HASTANIN POZİSYONUNU NOT EDİN Ayakta Oturur Supin ÖLÇÜM YERİNİ NOT EDİN Sağ kol Sol kol Uyluk Ayak bileği...
Arteriyel Nabız Muayenesi Sol ventrikülden aortaya ve aortadan perifere atılan kanın oluşturduğu dalgalanmaya ‘nabız’ denir. Arteriyel nabız muayene edilirken her hastada palpe edilebilen tüm nabızlar simetrik olarak değerlendirilmelidir. Herhangi bir yer bölgede nabız alınamıyorsa o arterin proksimalinde tıkayıcı bir lezyon varlığı düşünülmelidir. (A.dorsalis pedisler %10 vakada alınamayabilir.)
Normal nabız; Santral aort nabzı hakkında en iyi bilgiyi karotis nabzı verir.Karotislerde palpe edilen nabzın çıkan kolu hızla yükselir (yani diktir). Bazen hızlı ejeksiyonun sonuna doğru arteriyel pulsasyonun çıkan kolu üzerinde küçük bir çentiklenme olur ve buna ‘anakrotik çentiklenme’ denir (normalde bu çentiklenme palpasyonla saptanamaz) Çıkan kolun zirveyle birleşmesi sonucu oluşan ilk dalga perküsyon dalgasıdır ve tepesi kubbe şeklindedir.Bunu takiben gözlenen daha düşük amplitüdlü ikinci dalga ise ‘tidal dalga’dır.
Nabzın inen kolu yavaştır (dikliği daha azdır) ve aort kapağının kapanması sonucu oluşan keskin bir çentik (dikrotik çentik) ile devamlılığı bozulur. Bu çentiği takiben eğim daha da azalarak diyastol boyunca devam eder. Nabzın şekli KVS hastalıkları hakkında önemli ipuçları verir. HT’da güçlü vuru palpe edilirken,hipotansif hastalarda nabız zayıflamıştır. Aterosklerotik daralmalarda da distal nabızlar zayıflamıştır.
Nabzın hızı ve ritmi; Normalde nabız ritmiktir ve hızı ise dakikada 60-100 kadardır. Nabzın <60 olmasına bradikardi denilirken >100 olmasına taşikardi denir. Nabızda düzensizlik varsa; bunun düzenli bir düzensizlik (ör; normal sinüs ritminin arasına gelen ekstrasistoller), yoksa düzensiz bir düzensizlik (ör; atriyal fibrilasyon) yani disritmi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Nabzın şiddet ve şekline göre çeşitleri Sıçrayıcı nabız (Corigan nabzı,pulsus magnus); Nabız trasesinde çıkan kolun dikleşmesi (nabız yükseliş hızının artması) ile karakterizedir. En iyi AY’inde; artmış volüm nedeniyle kuvvetli kontraksiyon yapan LV’ün kanı, direnci azalmış aortaya hızlı bir şekilde gönderdiği durumda görülmektedir Ayrıca MY,VSD, anemi, ateş,tirotoksikozis, gebelik ve arterio-venöz fistül gibi debi artışıyla seyreden durumlarda da görülebilir.
Pulsusparvus et tardus (anakrotik nabız); Nabzın düşük amplitüdlü ve geç yükseldiği durumlarda görülür. Ör; AD gibi Pulsus Bisferiens; Sistol ortasında derin bir çukurla birbirinden ayrılan iki tepe (perküsyon ve tidal dalgalar) noktası oluşur. Ör; HOKMP, AD+AY
Dikrotik nabız; Pulsus Alternans; P.Bisferiens de olduğu gibi iki tepeli bir dalgadır.Fakat burada birinci tepe dalgası sistolde iken ikinci tepe diyastoldedir. Ör;Atım hacminin azaldığı kalp tamponadında periferik vasküler direncin azaldığı durumlarda, şokta, ve ciddi KKY’inde görülür. Pulsus Alternans; Nabzın bir kuvvetli bir zayıf hissedilmesidir.S3 ritmi ile birlikte görülebilir. Ör;İleri derecede LV yetmezliğinde
Pulsus Filiformis; Pulsus Paradoxus; Pulsus Bigeminus; Nabzın hızlı ve zayıflamış olarak hissedilme-sidir.Ör; Şokta olduğu gibi. Pulsus Paradoxus; Derin inspiryumla SB’ın >10 mmHg düşmesidir. Ör;En sık kalp tamponadında, sonra KOAH, masif pulmoner emboli, RV MI, şok gibi klinik durumlarda izlenir. Pulsus Bigeminus; Her normal atımı takiben bir ventriküler ekstrasistol gelmesidir