AYDINLANMA ÇAĞI’NDA BİLİM
Johannes Kepler (1571-1630) Alman bilim adamı Kepler, teoloji, astronomi ve matematik okumuştur. Modern gökbilimin kurucusudur. Brahe’nin yanında Prag’da çalışmış ama daha çok Kopernik’in görüşlerine hizmet etmiştir. Kendi adıyla bilinen “Kepler Kanunları”na göre: 1- Gezegenler güneşin etrafında elips şeklinde dolanır. 2- Güneşle gezegeni birleştiren doğru parçası eşit zamanlarda eşit alanları süpürür. 3- Gezegenlerin periyotlarının karelerinin, Güneş’e olan uzaklıklarının küplerine oranı biribirine eşittir. T²/a³=T1²/a1³
Isaac Newton (1642-1727) Matematik, astronomi ve fizik alanında çalışmalar yapmış olan Newton, tüm çağların en meşhur bilginlerindendir. 16. yy da başlayan bilim, Newton ile yetkin düzeye erişmiştir. Galileo gibi, Newton’un da amacı, doğanın deneye açık işleyişini matematiksel bir teori ile betimlemek ve açıklamaktır. Newton’nun bilime katkıları Diferensiyal ve integral hesap. Evrensel çekim kanunu. Güneş ışığının yapısı.
Nicolaus Steno (1638-1686) Danimarkalı bir bilgin olan Steno, “bölgesel jeoloji”nin kurucusudur ve “Kristalografi” biliminin temellerini atmıştır. Bitki ve hayvanlara ait fosillerin, eski dönemlerde yaşamış olan organizmaların, kayaçların içinde tortulanması sonucunda oluştuğunu ileri sürmüştür. Dünya’nın jeolojik tarihinin, yerkabuğunun katmanlarına gizlenmiş olduğunu ve bu nedenle kayaçların ve içerdikleri fosillerin incelenmesiyle yer kabuğunun kronolojik tarihinin ortaya çıkartılabileceğini savunmuştur.
Nicolaus Steno’nun yaşlandırması
Aydınlanma Çağı’nın Özellikleri 1- İnsanı, sadece kendi aklı ve deneyimleri ile, geleneksel görüş, otorite ve önyargılardan kurtarıp, dünyayı ve yaşamını kavrayıp düzenlemeye çalışmasını amaçlamıştır. Yani, esas olan inanmak değil, bilmektir. 2- Doğa ve akıl arasında bir uygunluk olduğu ve akılsal yapılı olan doğayı, insan aklının kolayca kavrayabileceği görüşü ilkesine dayalıdır. 3- Akla yardımcı olacak tek şey ise matematiktir.
16 yy. da OSMANLI’DA BİLİM
Gelenekçi Dönem Osmanlının kuruluşundan Takiyüddin’in 1575’de kurduğu İstanbul Gözlemevi’nin yaşanan felaketler örnek gösterilerek yıkılışına (1580) kadar geçen dönemi kapsar. Bu dönemde bilimsel etkinlikler, Selçuklulardan aktarılan İslami birikimden aktarılan geleneksel kuramlar çerçevesinde yürütülmüştür. 14 yy.da Osmanlı bütün kurum ve kuruluşlarıyla İslam’ı koruma ve yayma görevini üstlenmişlerdir. 17 yy.dan itibaren ise Batıda geliştirilen askeri tekniklere ayak uyduramayan Osmanlı’da çöküş dönemi başlamıştır. Böylece giderek artan bir şekilde, bilim alanındaki gelişmeleri kendileri üretmek yerine, Batılılardan hazır alma yoluna gitmişlerdir.
Ali Kuşçu (?-1474) Semerkand’da doğmuş olan matematik ve astronomi eğitimi almıştır. Lakabı babasının Uluğ Bey’in doğancıbaşı olmasından gelmektedir. Semerkand Gözlemevi’nin müdürlüğünü yapmıştır. Daha sonra, Fatih’in emrine girerek İstanbul’a gelmiştir. Burada Fatih Külliyesi’nin programlarını hazırlamış ve dersler vermiştir. İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş Saatleri yapmıştır. Fatih’e sunulmak üzere “Fethiye” adlı bir astronomi ve “Muhammediye” adlı bir matematik kitabı yazmıştır.
Piri Reis (1465-1554) Geliboluludur. İki farklı dünya haritası çizmiştir. 1513 yılında çizdiği ve 1517’de Sultan Selim’e sunduğu harita, coğrafi bilgilerin yanı sıra bitki ve hayvan adlarını da içerir. Daha da önemlisi, Amerika’nın keşfine ve kıyılarına ilişkin bilgiler de içerir. Bu haritanın yapımında 33 farklı haritadan yararlanmıştır. Bunlardan biri de Kolomb’un günümüzde kayıp olan haritasıdır. 15 yıl sonra çizdiği ikinci haritasında ise eski haritasını revize ederek, Grönland, Kuzey ve Orta Amerika’yı da göstermiştir. Kitab-ı Bahriye (Denizlerin Kitabı) adlı eseri, Akdeniz, Kızıldeniz, Hint Okyanusu ve Çin Deniziyle ilgili çok detaylı bilgiler içeren bir rehber kitaptır. 1554 yılında Kanuni tarafından başı vurularak öldürüldü.
Takiyüddin Mehmed (1521-1585) Matematik ve astronomi alanında yaptığı gözlemler ile çalışmalarla ün kazandı. 1571'de II. Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı. 1574 yılında Galata Kulesi'nde gözlem çalışmalarına başladı. Hoca Saadettin ve Sokullu Mehmet Paşa'nın desteği ve padişah III. Murat'ın fermanıyla 1575 yılında Tophane sırtlarında Takîyüddîn’in yönetimi altında bir gözlemevi kurulmuştur. Ekliptik ve Ekvator arasındaki 23° 27' lik açıyı, 1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk defa gerçeğe en yakın ve doğru dereceyi hesapladı. Çok sayıda güneş saati ve mekanik saat yapmıştır.
Takiyüddin’in Gözlemevi
Katib Çelebi (1608-1657) 17.yy. Osmanlısının en seçkin bilim adamı olarak kabul edilir. Zamanındaki toplumsal tutuculuğa cesaretle karşı çıkarak bilimin toplum hayatındaki önemine dikkati çekmiştir. Doğu ve Batı kaynaklarından yararlanarak “Cihannüma” adlı oldukça kapsamlı bir coğrafya kitabı yazmıştır. Bu eserinde, Batlamyus ve önceki Müslüman coğrafyacıların etkisiyle dünyayı yedi iklime ayırmış ve her iklimdeki memleketlerin coğrafi, siyasi, idari, dini, ilmi ve ticari özelliklerini tasvir etmiştir. Kolomb ve Magellan’ın gezilerinden bahsetmekle birlikte, 100 yıl önce Kopernik’in ortaya attığı güneş merkezli sisteminden habersizdir.
Evliya Çelebi (1611-1684?) 17.yy. Osmanlısının en meşhur gezginlerindendir. Gezilerini anlatan “Seyahatname” adlı oldukça kapsamlı bir coğrafya kitabı yazmıştır. 10 ciltlik olan bu eserinde, bütün gezip görmüş olduğu memleketler hakkında önemli bilgiler vermiştir. Bu eser, Türk Kültür tarihi açısından en önemli yapıtlardan biri olarak kabul edilmektedir.