ALLAHA GÖTÜREN HUSUSLAR REGAİP KANDİLİ . ALLAHA GÖTÜREN HUSUSLAR REGAİP KANDİLİ .

اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ* اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ* وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ* سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلي۪مُ الْحَك  سُبْحَانكَ لاَ فَهْمَ لَنَا اِلَّا مَاهَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْجَوَادُ الْكَري۪مُ*   رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى* يَفْقَهُوا قَوْلِى وَاُفَوِّضُ اَمْرِي اِلَي اللَّهِ * اِنَّ اللَّهِ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ*  

Bu ayet-i kerimede yüce Rabbimiz, Bismillahirrahmanirrahim ‘’Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah iyilik yapanlarla beraberdir.’’(Ankebut,29/69) Buyurarak kendi rızası için mücadele edenleri ona ulaşan yollarına, sırat-ı müstagim’e ileteceğini ve onlarla beraber olacağını vaat etmektedir. O yolu Rabbimiz şöyle anlatıyor: قَالَ هَذَا صِرَاطٌ عَلَيَّ مُسْتَقِيمٌ İşte bu koruması üzerime olan dosdoğru bir yoldur. (Hicr,15 /41)

Yaratılış gayemiz, Rabbimize kulluk yapmak,onun rızasını kazanmak,O’na kavuşmaktır. Bu yoldaki rehberimiz Peygamber Efendimizdir.Yaptığımız her şeyi Rabbimizin istediği ve Peygamberimizin bize öğrettiği gibi yapmalıyız. Hani! Necip Fazıl’ın “Müjdecim,kurtarıcım,efendim,Peygamberim, Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim.”dediği gibi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptığı her icraatı Kur’an ve sünnete ters düşmesin diye, Şeyhülislam Ebu Suud Efendi’nin fetvalarına göre yapması gibi. Yavuz Sultan Selim meyve ağaçlarını karıncaların sardığını görünce bunu Şeyhulislam Ebu Suud Efendiye sormak ister. Şeyhulİslamı yerinde bulamayınca yazılı olarak şöyle bir soru sorar: Soru: Karıncalar meyvaları sarınca, Günahı varmıdır karıncayı kırınca? Bu soruyu gören Şeyhulislam şöyle cevap verir: Cevap: Yarın huzur-u mahşere varınca, Hakkını alır Süleymandan karınca.

Çünkü yüce Rabbimiz Peygamber Efendimizin bizim için en güzel örnek olduğunu, ona tabi olup ,onun yaşadığı gibi bir hayat yaşamamızı istiyor. Şu ayet-i kerimede de Rabbimiz şöyle buyuruyor: لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا Andolsun, Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. (Ahzab-21)

Peygamber’imiz rehberliğinde , Rabbimize götüren hususlar, sayılamayacak kadar fazladır.Rabbimize giden yollara genel olarak ‘sırat-ı müstakim’ diyoruz.Sırat-ı Müstakim ki ‘kendilerine nimetler verilen kimselerin gittiği yol,bu yoldan giden herkesi Allah’a götüren yol… Rabbimizin, Yüce kitabımızın ilk suresinde bizi çağırdığı yol… Peygamberimizin, “Fatiha’sız namaz olmaz” buyurarak günde en az kırk defa hatırlamamızı istediği, Fatiha suresinin 6. ve 7. ayet-i kerimeleri; ﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَ ﴿6﴾ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّاۤلّ۪ينَ ﴿7﴾ Bizi doğru yola(sırat-ı müstakime), kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil(Fatiha,1/6-7).diye dua etmemizi istiyor Rabbimiz (c.c).

Bu yol ki peygamber efendimizin yolu resullerin, nebilerin, velilerin yolu, “sırat-ı Müstekım”, gitmek isteyen herkesi Allah’a götüren yol. Yaratılmış olan her İnsan için asıl marifet bu yoldan gidebilmek. Yine Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi: Anladım işi sanat Allah’ı aramakmış Marifet bu gerisi yalnız çelik çomakmış. Necip F. Kısakürek

Allah’a gitme Allah’a kavuşma yolunda en büyük sermayemiz, en kıymetli hazinemiz ömrümüz, zamanımız ve sıhhatimizdir. Onun içindir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır. قَالَ رَسوُلُ اللهِ نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ اَلصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ 71:  İbn Abbâs (Allah Onlardan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)  şöyle buyurdu: “İki nimet vardır ki; insanların pek çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmışlardır: SIHHAT ve BOŞ VAKİT.” (Buhârî, Rikâk 1)

Bizi Allah Götüren yola çıkarken sağlam bir imanla, ihlasla, İbadetle, Dua ve tövbe ile çıkmalıyız. Farzları ve vacipleri mutlaka yaptığımız gibi nafile ibadetleri de asla ihmal etmemeliyiz… عن أبي هريرة رضي اللَّه عنه. قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «إِنَّ اللَّهَ تعالى قَالَ: وَمَا تَقَرَّبَ إِلَيَّ عَبْدِي بِشَيْءٍ أَحَبَّ إِلَيَّ مِمَّا افْتَرَضْتُ عَليْهِ: وما يَزالُ عبْدِي يَتَقَرَّبُ إِلىّ بِالنَّوافِلِ حَتَّى أُحِبَّهُ، فَإِذا أَحْبَبْتُهُ كُنْتُ سَمْعَهُ الَّذِي يَسْمَعُ بِهِ، وبَصَرَهُ الّذِي يُبْصِرُ بِهِ، وَيَدَهُ الّتيِ يَبْطِشُ بِهَا، ورِجلَهُ الّتي يَمْشِي ِبها، وَإِنْ سَأَلَنِي أَعْطيْتُهُ، وَلَئِنِ اسْتَعَاذَنِي َلأُعِيذَنَّهُ» رَوَاهُ الْبُخَارِي. "Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: " Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri  eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum."(Buhârî, Rikak 38.)

الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ 1-“Onlar gayba inanırlar, 2- namaz kılarlar, 3- kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4- sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; 5- ahiret gününe de kesinkes inanırlar.” Bakara, 2/3-4) 11 11

وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ {2} وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ {3} وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ 4} وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ 6- Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; 7- boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler; 8- Onlar ki, zekâtı verirler; 9- Ve onlar ki, iffetlerini korurlar; 10- Emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; (MÜ’MİNUN, 28/2,3,4,5,8) 12

(Enfal, 8/2) 11- Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللّهُ وَجِلَتْ  قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَاناً وَعَلَى رَبِّهِمْ  يَتَوَكَّلُونَ 11- Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. 12- O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve 13- Yalnızca Rablerine tevekkül ederler. (Enfal, 8/2) 13

يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِTevbe, 9/71 وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُم أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِTevbe, 9/71 14- Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridirler. 15- İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُونُواْ قَوَّامِينَ بِالْقِسْطِ شُهَدَاء لِلّهِ … 16- Adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olunuz. (nisa, 4/135) 14

سَبِيلِ اللّهِ وَلاَ يَخَافُونَ لَوْمَةَ لآئِمٍ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَلاَ يَخَافُونَ لَوْمَةَ لآئِمٍ 17- müminlere karşı yumuşak, 18- kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; 19- Allah yolunda mücahede eder, 20- hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. (Maide, 5/54) 15

Enes radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi s. a. v Enes radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi s.a.v.’in Rabbinden rivayet ettiği bir hadis-i kutside Allah Teala şöyle buyurmuştur: ‘’Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman ben ona bir arşın yaklaşırım;’’ ‘’O bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulaç yaklaşırım ;’’ ‘’O bana yürüyerek geldiği zaman ben ona koşarak varırım.’’

Rabbimizin rızası için yapılan her güzel davranış, her iyilik her güzel söz, bizi Allah’a yaklaştırır, ona götürür. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Adamın biri, yol üzerinde bir ağaç dalı gördü ve ‘Allah’a yemin ederim ki, bunu Müslümanları rahatsız etmemesi için buradan kaldıracağım’ dedi (kaldırdı ve) bu yüzden cennete konuldu.” (Müslim, Birr 128)

Bir başka hadis-i şerif’te peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız” buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi. ( Buhârî, Talâk 25, Edeb 24.)

Yine bir başka hadiste Resulullah (sav.) "Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum.’’ buyurmaktadır.  İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/391

REGAİB KANDİLİ Allah’ın rızasını kazanma yolunda, Allah’a götüren hususlarda ömrümüzün her anı her zamanı kıymetlidir. Yeter ki bu zamanı Allah’ın rızasına uygun değerlendirelim. Rabbimiz bizi af ve mağfiret etmek istediğinden,Allah’a giden yolda hızımızı arttırmamız için bazı zamanları ve bu zamanlarda yapılan ibadetleri Rabbimiz daha faziletli kabul etmiştir. Hafta içinde Cuma gününü, Yıl içinde üç ayları,kandil gecelerini daha faziletli kabul edilmiştir. Kurban Bayramı ve Mevlid-i Nebi (Mevlid Kandili) gecesi hariç, diğer mübarek gün ve geceler üç aylar içerisindedir.

Peygamber Efendimiz (s. a. v Peygamber Efendimiz (s.a.v.) üç aylara, Recep Ayı’na eriştiğinde: اللهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ، وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَان (İbni Hibban,El Cami) ‘‘Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi ramazan ayına ulaştır.’’diyerek bizlere bu günlerde nasıl dua edeceğimizi öğretmektedir. Regaibi kandili,üç ayların birincisi olan Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Regaib: ‘Rağbet edilen çok değer verilen,bağış, ihsan, ikram ’’ demektir. Bu gece, üç aylara giriş gecesi, rahmet iklimine açılma gecesi bir aydınlanma ,nurlanma, bağışlanma, temizlenme ve üç aylara hazırlanma gecesidir.

Bu gece her zamankinden daha fazla Allah’a kulluk etme, ellerimizi semaya, gönlümüzü mevlaya açma zamanı.Bu gece, Allah’ın rızasını kazanmak için büyük bir fırsatı değerlendirme gecesidir. Yaratılış gayemiz; Rabbimize kulluk etmektir . Amacımız; Sırat-ı Müstakimden Allah’a kavuşmaktır. Allah ve Rasulu’nün koymuş olduğu hükümlere uygun olan her davranış bizi Allah’a götürür. Allah’a giden yolda en güzel örnek peygamberimizdir. Bu yolda ,Peygamber Efendimiz(sav.), mübarek üç aylar ve kandil geceleri, Rabbimizin bize bir lütfudur.

Peki bu geceyi nasıl değerlendirmeliyiz? 1-Öncelikle çok tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız.Yüce Rabbimiz bizlere Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır : يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا ‘’Ey mü’minler ! Allaha içtenlikle tevbe(Nasuh tevbesi) edin.’’(Tahrim,66/8) H.Z. Ömer ve Muaz b.Cebel, Nasuh tevbesini sütün memeye dönmediği gibi günaha dönmemek diye tanımlamışlardır. 2-Kaza namazı veya nafile namazlar kılmalıyız. Namaz, peygamber efendimizin ifadesiyle dinin direği, gözümün nuru, en faziletli ibadet, Rabbimize en yakın olduğumuz andır(secde). 3-Kur’an-ı kerim okumalıyız. Peygamber efendimi şöyle buyurmaktadır ‘’ Kur’an okuyunuz.Çünkü Kur’an kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir.’’(Buharı Tevhid 50)

4-Hz. Peygamberimize her zamankinden daha fazla Salatü Selam getirmeliyiz. Peygamber efendimiz buyuruyor ki ‘’Bana salavat getirenin salavatı bana ulaşır ve ona karşılık veririm.Kıyamet günü bana en yakın olanlarınız bana en çok salavat getirenlerinizdir.’’ 5-Yine bu gece başta anne babalarımız olmak üzere akrabalarımız ve komşularımızla bu gecenin güzelliğini paylaşmalı, tebrikleşmeli ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini mutlaka güldürmeliyiz. 6-Küs olanlarımız varsa barışmalı, küs olduklarını bildiğimiz tanıdıklarımızı barıştırmalıyız.Çünkü Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bizden bunu istiyor. وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُو ‘’Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın.Parçalanıp bölünmeyin.’’ (Al-i İmran, 3 /103) إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ ‘’Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin’’. Buyuruyor Rabbimiz (c.c.). (Hucurat,49/10)

فَإنَّ خَيْرَ الْعَمَلِ أدْوَمُهُ وَإنْ قَلَّ. فَإنَّ خَيْرَ الْعَمَلِ أدْوَمُهُ وَإنْ قَلَّ.    "Amellerin en sevimli olanı az da olsa devamlı yapılanıdır. DUA Kardeşliğe , barışa, merhamete her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz şu günlerde Yüce rabbim bizleri kardeşçe barış içerisinde kendisine karşı gelmekten sakınan ve merhamet ettiği kullarından eylesin. Yine Yüce Rabbim , rahmet, mağfiret ve manevi ikramların bol bol tecelli ettiği Regaib gecesinden en iyi şekilde istifade etmeyi cümlemize nasib eylesin. Bu mübarek geceyi yüce Rabbim ülkemizde ve dünyadaki müslümanların birlik ve beraberliğinin güçlenmesine huzur ve mutluluğuna vesile eylesin. Önümüzdeki mübarek üç ayları, diğer kandil gecelerini, ramazan ayını ve kadir gecesini en güzel şekilde ihya etmeyi, Rabbimizin rızasını kazanmış olarak, sağlıklı, sıhhatli huzurlu ve mutlu bir şekilde bayrama kavuşmayı, ömrümüzün tamamını üç aylar gibi, ramazan gibi yaşamayı ,ölümümüzün de bayram gibi olmasını Yüce Rabbim cümlemize nasib eylesin . AMİN.