Demeç Herhangi bir konuya ilişkin olarak yetkili bir kişinin basın ve yayın organlarına yaptığı açıklamalardır. Çelik’e göre (1998, s.81) demeç, önemli bir kimsenin herhangi bir sorun üstünde söyledikleri ya da bir yetkilinin ilgili olduğu konuda yayın örgenlerine yaptığı açıklamadır. Demeç verilirken demeç veren kişi; konuşmasına bir seslenişle başlamalı, sesin olanaklarından yararlanmalı; fakat yapmacık, abartılı davranışlardan özellikle kaçınmalıdır. Konuşmacı, vereceği bilgiyi sözü dolandırmadan doğrudan vermeli; verilecek bilgi, kısa cümlelerle açık ve anlaşılır biçimde söylenmelidir.
Demeçlerde, daha çok, anlaşılmayan konulara ve sorunlara açıklık getirilmeye çalışılır. Bu nedenle demeci verecek kişinin, dinleyici konumundaki habercileri yanlış bir anlamaya veya yorumlamaya yol açmayacak biçimde, açık ve anlaşılır bir dille bilgilendirmesi, sorulacak sorulara aynı biçimde yanıt vermesi gerekir. Demeci verecek kişi ayrıca yapmacık ve abartılı anlatımlardan, söz dolandırmalarından da kaçınmalıdır.
Grup Tarafından Yapılan Konuşmalar
Sempozyum Belli bir konuyu aydınlatmak amacıyla, bilim adamı ve araştırmacıların bir araya geldikleri ve konuşmacıların konunun belirli bölümlerini sundukları, tartışmalı toplantılardır. Bir başka deyişle; ortaya konan konu hakkında aynı oturumda, çeşitli kişilerin yaptıkları açıklamalı konuşma türüdür.
Bildiri sahiplerine ayrılan zaman oldukça kısadır Bildiri sahiplerine ayrılan zaman oldukça kısadır. On dakikalık bir sürede 1500-2000 kelime kullanma şansı vardır. Buna göre, hazırlanacak bildiri, dört sayfayı geçmemelidir. Cümleler, kolay anlaşılır biçimde düzenlenmelidir. Metni yazmadan önce ana başlıklar vurgulanmalıdır. Sunulabilecek yansı sayısı da 5-6 civarında olmalıdır. Ayrıca, bildiri metni, yayımlanmaya uygun biçimde hazırlanmalıdır.
Sempozyumda her konuşma, ayrı bir hazırlıktır, fakat birbirini tamamlayıcı söyleşi ve içtenlik havası vardır. Konuşmalardan sonra konuşmacılar, birbirlerine konu ile ilgili sorular sorabilirler. Böylece sempozyumdan "panel" e geçilir. Daha sonra da tartışmalara seyirciler de katılırsa panelden "forum" a geçilmiş olur.
Bildiri metni, şu bölümlerden oluşmalıdır : (a) Giriş: Araştırılan sorunun tanıtılması ve neden bu konunun ele alındığı, çalışmanın diğer çalışmalar arasındaki yeri. (b) Deney: Malzeme ve yöntemin tanıtımı. (c) Bulgular: Bildirinin en önemli bölümüdür. Dinleyiciler tarafından beklenen yeni bilgi, belge ve önerilerin açıklanması ve tartışılması.
Bildiride her şeyden önce aranan özellik, bilimsel bir yenilik getirmiş olması ve orijinal bir konuyu ele almış bulunmasıdır. Bunun yanında bildiri, bilinen bir konuya yenilik getirme, değişik görüş ve düşüncelerle yeni tezler ortaya koyma, bu tezleri bilimsel delillerle doğrulama ya da bir önceki tezi çürütme gibi özellikleri de bünyesinde taşır.
Bu değerlendirmeye göre, bildiriyi kısaca bilimsel bir konuda yenilik getirmek, orijinal bir buluş ortaya koymak amacıyla kaleme alınmış bir yazı türü olarak tanımlamak yerinde olacaktır. Bildiri de konferans gibi bir dinleyici topluluğu önünde okunur. Ancak bildirinin sunulduğu topluluk, o konuda az çok uzmanlaşmış kişilerden oluşur.
Ayrıca, bildiride de konferans gibi konuşma ve hitap etme becerisi gözetmek gerekir. Konferansta zaman zaman hazırlanan metinden uzaklaşma söz konusu olabilirken bildiride metne bağlı kalma esastır.
Konferansta sözünü ettiğimiz konuşmanın bitiminde yer alan soru ve cevap bölümü, bildiride konu çerçevesinde tartışma olarak ayrı bir özellik gösterir. Bildiriler, genellikle yayımlanan bir yazı türüdür. Bazen yabancı dillerde de yayımlanabilir.
Bildiriler hazırlanırken kullanılan dil, uzmanlık dalının gerektirdiği terimler ve ifade yapısı ile de konferanstan büyük ölçüde farklılık gösterir. Son olarak, bildiride varılan sonuçlar ve ana noktalar özetlenerek ana düşünce bir kez daha vurgulanmalıdır.
AÇIK OTURUM Geniş kitleleri ilgilendiren bir konunun, konuyla ilgili uzmanlar tarafından bir başkan yönetiminde ve dinleyiciler önünde tartışıldığı konuşmalara denir. Diğer bir ifadeyle güncel bir olay veya toplumu ilgilendiren bir sorunun dinleyiciler önünde bir başkan yönetiminde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir.
Açık oturum kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir Açık oturum kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir. Bir salonda topluluk önünde olabildiği gibi, radyo veya televizyondan da yapılabilir. Konusu önceden belli olan açık oturumda bir başkan ve en fazla altı konuşmacı vardır. Başkan zamanı iyi kullanmalıdır. Bunun için konuşmacılara eşit süreler verir, sorularla konuşmacıların bakış açılarını sınırlandırır veya genişletir. Başkan konuşmacılara soru sorar. Programın sonunda ise önceden not aldığı konuşmaları özetleyerek birbiriyle ilişkilendirir.
Açık oturumda bir sonuca varma amacı yoktur Açık oturumda bir sonuca varma amacı yoktur. Açık oturumun amacı, merak edilen bir konuda dinleyicileri ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmektir.
Açık oturumun özellikleri şunlardır: Bir salonda, televizyon veya radyoda bir dinleyici grubunun önünde veya dinleyiciler olmadan da yapılabilir. Konuşmacı sayısı üç ile beş arasında değişir. Süresi ele alınan konuya göre değişir.
Başkan, önce konuşmacıları tanıtır ve onlara sırasıyla söz hakkı verir. Başkanın konu hakkında bilgili olması, konuşmacılara eşit süre vermesi, tarafsız olması, konu dışına çıkılmasını engellemesi, konuşmacıları sorularıyla yönlendirerek gerektiğinde kısa değerlendirmeler yapabilmesi gerekir.
MÜNAZARA İki karşıt düşüncenin, iki grup arasında bir jüri önünde tartışıldığı konuşmalardır. Daha çok, okullarda uygulanan bir tartışma çeşididir. Aytışma da denir.
Konuşma kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirilen münazarada bir tez ve antitez vardır. Münazarada birer cümle ile ifade edilen düşünce, bir hakem kurulu (jüri) önünde, en az iki grup arasında tartışılır. Her grubun bir başkanı vardır, başkanlar grubun sözcüsü durumundadır.
Münazarada amaç, öğrencilerin dersin dışında başka kitapları okumasını ve incelemesini sağlamak, onların konuşma becerilerini geliştirmek, düşünceler arasında bağ kurabilmek, düşüncelerini kusursuz bir şekilde dile getirmektir. Böylece münazara sayesinde öğrencilerin konuşma yeteneği gelişir, yorum becerileri artar. Böylece öğrenciler, farklı konular üzerinde fikir üretme, kendi fikrini savunma yetisi kazanırlar.
Münazara, tartışmadan yarışma havasında gerçekleştirilmesi bakımından farklılık gösterir. Çünkü tartışmalarda yarışma havası yoktur ama münazaralarda vardır. Çünkü münazarada hakem heyeti (jüri) tarafından birinci olan grup seçilecektir.
Münazaranın özellikleri şunlardır: Savunulan düşünceyi kanıtlama ve tartışmadan galip çıkma amacı güdülür. Konuşmacı sayısı bir ile dört arasında değişebilir, gruplar sözcülerini veya başkanlarını önceden belirler. Konuşmalar yapıldıktan sonra jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve konuşma becerilerini dikkate alarak bir değerlendirme yapar ve yarışmanın galibini belirler. Genellikle okul ortamlarında yapılan tartışmalardır.
Münazaraların gerçeği belirtebilmesi, sorunlara uygun, geçerli çözüm yollarına ulaşabilmesi için tartışanların bazı kurallara uygun davranmaları gerekir: Gerçeği, uygun ve yararlı olanı bulmaya çalışmak. Toplantılara sorunların çözümü için öneriler hazırlayarak gelmek. Günlük hayatta karşılaşılan tartışmalı sorunlar üzerinde, konuyu iyice kavrayıp sonuçlarını görerek konuşmak.
Tartışma konusu dışına çıkmamak. Düşünceleri anlaşılır, açık ve kısa söylemek. Söylenmiş düşünceleri, daha önceden verilmiş örnekleri tekrarlamamak. Karşıt görüşleri birleştirmeye çalışmak. Münazarayı benlik, kişisel üstünlük sorunu yapmamak.
Toplantılarda başkanlığın uyarılarına karşı gelmemek. Aynı konuda üst üste söz almaya çalışmamak. Konuşmayı ilgiyle dinlemek. Kendimizi övmemek, başkalarını yermemek. Ortaya çıkan sonucu hoşgörüyle karşılamak.
PANEL Bir konunun dinleyiciler önünde söyleşi havası içerisinde birkaç kişi tarafından tartışılmasına panel denir. Bir başa deyişle panel bilim, siyaset vb konularda uzmanların, dinleyiciler karşısında bilgi ve görüş bildirdikleri, sonra da dinleyicilerin soru sorarak ve açıklamalarla konuşmaya katıldıkları bir toplantıdır. Adı, İngilizce bölüm, parça anlamına gelen “panel” sözcüğünden gelir.
Panel terimi, toplantının konuşmacılar, dinleyiciler olarak iki bölümden oluştuğunu anlatır. Konuşmaların halk karşısında yapılması nedeniyle bu toplantı dilimizde “açık oturum” diye adlandırılmıştır. Toplum sorunlarının konuşulmasının en sık uygulanan toplantı seçimi paneldir. Radyo ve televizyonda da çeşitli sorunlar hakkında düzenlenen toplantılar, panel türünde yapılmaktadır.
Panelde bir yarışma havası yoktur Panelde bir yarışma havası yoktur. Başkan konuyu belirtip konuşmacıları tanıtır. Ele alınan konu ile ilgili bilgileri verir. Sonra konuşmacılara sıra ile sorular yöneltir. Konuşmacılar görüşlerini belirtip gerekli bilgileri verirler. Bu sırada diğer konuşmacıları özenle dinleyip gerekli notları alırlar. Konuşmalar içtenlikle yapılır.
Bir grup insanın aralarında gerçekleştirdiği tartışma biçimi olan panel geniş bir salonda izleyiciler önünde yapılır. Konu önceden tespit edilir. Panelin başkanı toplantının başarı ile bitmesi için özen gösterir. Konuşmacı sayısının altı kişiyi geçmemesi tercih edilir. Tartışmaların ve konuşmaların uzaması başkan tarafından incelikle hiç kimseyi kırmadan önlenmelidir.
Bir düşünce alışverişi çevresinde oluşan panelin topluma, halka, geniş kitlelere sayısız faydası vardır. Farklı düşüncelerin dile getirildiği panelde kendi başımıza karar veremediğimiz konular, sorunlar gözümüzün önünde tartışıldığı zaman bilmediğimiz çok sayıda şeyi öğreniriz.
Panel dinleyicilerle konuşmacıların bir konu üzerinde birlikte düşünme isteği çevresinde düzenlenir. Bu nedenle de panel, samimi bir atmosferde üzerinde durulan konu ile ilgili dinleyicilerin bulunduğu bir tartışma biçimidir.
Panelin planı ise şöyledir: 1. Panelin yapılış nedeni, 2. Panelin konusu ile ilgili olayın ya da gelişmelerin anlatımı, 3. Konuşmacılara sorulacak sorular, 4. Konuşmaları özetlemek, 5. Paneli sonuca bağlamak.
Panelde yer alan konuşmacılar konu ile ilgisi ve bilgisi olan, konuşma yeteneği gelişmiş kişilerden seçilir. Bunlar sabırlı, uyumlu, olgun, dinlemesini bilen, eleştiriler karşısında hoşgörüyü elden bırakmayan kişilerdir. Söz hakkı verilmeden konuşmadıkları gibi konuşanın da sözünü kesmezler.
Konuşmalar akıcı, canlı, herkesin anlayacağı bir dille yapılır Konuşmalar akıcı, canlı, herkesin anlayacağı bir dille yapılır. Doğal, saygılı ve yerinde bir anlatım kullanılır. Konuşmacıların söyleyecekleri bitince, dinleyiciler soru sorabilirler. Konunun bazı yönleri hakkında kendi düşüncelerini açıklayabilirler. Panelde karar değil, açıklama amaçlanır.
KONGRE YANI KURULTAY NEDIR 1 . Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı 2 . Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantı, kongre: "Dil Kurultayı."- . 3 . Tarih Eski Türklerde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis
KURULTAY (KONGRE) NEDİR NASIL YAPILIR Bir konuyu görüşmek üzere çeşitli ülkelerden gelen delegelerin katılmıyla gerçekleştirilen uluslararası toplantılara veya bir kurumun belli zamanlarda ya da gerektikçe yaptığı toplantılara "kurultay” denir. Dil kurultayı, eğitim kurultayı gibi çeşitli başlıklar altında düzenlenen kurultaylarda, yapılan çalışmalar üzerine dinleyiciye bilgi verilir.
Kurultaylar kamuoyuna açık olabileceği gibi (toplumu ilgilendiren kurultaylar böyledir), kapalı da olabilir (toplumun genelini ilgilendirmeyen kooperatif kurultayları böyledir). Kurultaylar konunun önemine, konuşmacı sayısına, konuşma sürelerine göre bir kaç oturum sürebilir.
KONGREYİ DİĞER TOPLANTILARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER 1 - Kongre sonunda bir karara varılır ve bu karar ilgililer için bağlayıcı özellik taşır. 2 - Kongre eğitim amaçlı bir toplantı değildir. 3 - Kongre bir kurum tarafından kurum bünyesinden kişilerce düzenlenir. 4 - Katılımcılar kurum üyesi olmak zorunda olabilir ya da olmayabilirler.