ALLAH’IN SEVDİĞİ VE SEVMEDİĞİ KİMSELER VE ÖZELLİKLERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Allah’ın Huzurunda Olma Bilinci
Advertisements

KUR'AN-I KERİM NASIL BİR KİTAPTIR?
İNSANI HAM MADDE OLARAK ELE ALMAK
AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR
ALLAH’ I NEDEN ÇOK SEVİYORUM?
İÇİNDEKİ FEYİZ VE BEREKET
BAKARA SÛRESİNDEN SON İKİ AYETİ
BAHÇELİEVLER MÜFTÜLÜĞÜ KUTLU DOĞUM PROGRAMINA HOŞ GELDİNİZ
"Bacımın İffeti Batmakta Rezilin Gözüne.
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki: “Cum’a gününde.
ERKEĞİN HANIMI ÜSTÜNDEKİ HAKLARI
Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle Sıhhat ve afiyet içinde elemsiz-kedersiz, huzurlu bir bayram idrak etmenizi ve nice bayramlara kavuşmanızı, Ve idrak.
RAHMAN'IN HAS KULLARINDAN
KOLAYLAŞTIRINIZ, GÜÇLEŞTİRMEYİNİZ. MÜJDELEYİNİZ, NEFRET ETTİRMEYİNİZ.
4. Sınıf 1. Ünite 1.2. Allah’a Şükür
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
GÜNLÜK NAMAZLAR (5 VAKİT NAMAZ)
HASED-GIYBET.
Sözünde Durmak Dürüst ve Güvenilir Olmak
ALLAH İLE İLETİŞİM YOLLARI
ÜÇÜNDEN KAÇALIM : 3Ş ÜÇÜNE KOŞALIM : 3S.
MÜMİNLERİN BİRBİRLERİNE OLAN SEVGİLERİ
ADALET.
İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 5. Ünite Sunusu
Sevgi, Dostluk ve Kardeşlik
Temel Eğitici Nitelikleri
Hazırlayan: Mustafa YILMAZ Tantavi İÖO DKAB Öğretmeni Eyüp/İstanbul
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
KUL HAKKI BAŞKALARINA ZARAR VERMEK:
7.5.ÜNİTE DİN VE GÜZEL AHLAK
Bu Slayt gösterisi www. varolmak. com sitesi tarafından hazırlanmıştır
KAZA VE KADERE İMAN.
GÜZEL AHLÂK Din Görevlisi:.
ADALET.
DİNLERİN VE İSLAM’IN EVRENSEL ÖĞÜTLERİ – 2
NAMAZ Görmedin mi? göklerde ve yerde bulunan herşey; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların bir çoğu Allah´a hakikaten secde ediyorlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
DEĞERLER EĞİTİMİ MART HAKSIZ KAZANÇTAN UZAK DURMAK.
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
DEĞERLER EĞİTİMİ DOĞRULUK VE ADİL OLMA.
TOPLUMSAL DAYANIŞMA İBADETİ OLARAK SADAKA
GÜZEL SÖZ VE DAVRANIŞLAR İLE İLGİLİ HADİS VE AYETLER
İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM
NİSAN AYI DEĞERİ SIDK:DOĞRULUK SADAKAT: GÜÇLÜ DOSTLUK
Başkalarına Zarar Vermek- Kul Hakkı
KUR’AN’ IN ANA KONULARI
Sorumluluk Bilinci.
4. İbadetlere Devamlılığı
RASÛLÜLLAH’TA SABIR.
2. İnanca Bağlılığı.
Şeytanın kötülüğünden korunma konusunda Kur'an'ın öğütleri
4. İyiliğe Karşılık Beklememek
Rasulullah (sav) buyurdular ki ;
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Hazırlayan: İsmail TÜRKMENOĞLU
Hz. Muhammed (s.a.v.) Hakkı Gözetirdi
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
1. Hz. Muhammed’in İbadet Anlayışı
1. Allah Sevgisi.
ADALETİN DİNİMİZDEKİ YERİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (S.A.V) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
ORUÇ İBADETİ 7. SINIF 2. ÜNİTE RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ.
ALLAH’IN KULLARINI KONTROL ve DENETİMİ
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI) SEYMEN OKUR 10/A 307.
Kur’an-ı Kerim’in Belli Başlı Konuları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi.
RIYAZU’S SALIHIN BUNYAMIN YILDIZ
Sunum transkripti:

ALLAH’IN SEVDİĞİ VE SEVMEDİĞİ KİMSELER VE ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN: NAGİHAN ANAR ERENLER BEŞKAVAKLAR KIZ KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ

اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ* اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ* وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ* سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلي۪مُ الْحَك  سُبْحَانكَ لاَ فَهْمَ لَنَا اِلَّا مَاهَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْجَوَادُ الْكَري۪مُ*   رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى* يَفْقَهُوا قَوْلِى وَاُفَوِّضُ اَمْرِي اِلَي اللَّهِ * اِنَّ اللَّهِ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ*  

ALLAH’IN SEVDİĞİ VE SEVMEDİĞİ KİMSELER VE ÖZELLİKLERİ Allah’ın bir kimseyi sevmesi, onun söz, fiil ve davranışlarından memnun ve razı olması, ona nimet vermesi, demektir

الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” Ali imran 3/148

Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurur: “Allah bir kulu sevdiği zaman Cibril’e seslenir ve şöyle der. “ Ben, filanı seviyorum, sen de onu sev. Bunun üzerine Cibril de onu sever ve gökyüzünde yaşayanlara seslenir ve şöyle der. “Allah, filanı seviyor, siz de onu sevin. Bunun üzerine göktekiler de onu severler, sonra yerdeki onu tanıyan insanların gönlüne o kimse hakkında bir sevgi konulur da Müslümanlar arasında o kimse sevilir ve iyi kişi olarak anılır.” (Müslim, “Birr”, 157).

Cenab-ı Hak, Âl-i İmrân Sûresinin 31. Ayetinde mealen şöyle buyuruyor: De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Allah, ihsan sahiplerini sever Allah, ihsan sahiplerini sever. (Bakara, 2/195 - Âl-i İmran, 3/ 134,148, Maide, 4/13,93)​ Allah’ın en çok sevdiğini ifade ettiği insanlar Kuran ı Kerimde beş defa geçen; ihsan sahipleridir. Allah Muhsinleri (güzel davrananları) sever. (Âl-i İmran; 148) Allah (güzel davrananları, iyilikte bulunanları) sever. (Maide; 13, 93)

İHSAN VE MUHSİN İhsan, genel olarak iyilik ve lutufta bulunmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah'a ihlâsla kulluk etmek anlamlarında kullanılan bir terimdir "Yaptığını güzel yapmak" şeklinde özetlenen anlamına uygun olarak kulun Allah'a karşı hissettiği derin saygı, bağlılık ve itaat ruhunu ve bu ruh halinin ürünü olan iyi davranışları kapsar. Hz. Peygamber'in (asm) "Cibril hadisi" diye bilinen hadiste geçen, "İhsan Allah'ı görür gibi ibadet etmendir; çünkü sen O'nu görmesen de O seni görmektedir" şeklindeki açıklaması (Buhârî, İman 1) ihlâs terimiyle de ifade edilen bu bağlamdaki ihsanın en güzel tanımı kabul edilmiş ve üzerinde önemle durulmuştur.

MUHSİN NEDİR? Sözlükte "iyilik eden, iyi davranan, iyi ameller işleyen ve yaptığını iyi yapan kimse" demektir.   Kur'ân'da muhsinler şöyle tanımlanmıştır: "Bunlar, hikmetli kitabın âyetleridir. Muhsinler için yol gösterici ve rahmettir. Muhsinler; namazlarını dosdoğru kılan, zekatlarını veren ve âhirete yakînen (kesin olarak) îmân eden kimselerdir. Onlar Rableri tarafından gösterilen doğru yol üzerindedirler ve onlar kurtuluşa eren kimselerdir." (Lokmân, 31/2-5).

KUR‘AN’A GÖRE MUHSİN  Kur'ân yorumcuları muhsinleri; îmân edip sâlih ameller işleyen, Allah'ın emrettiği şeyleri yapıp yasaklarından kaçınan, iyilikleri yapıp kötülükleri terk eden, zulüm ve haramlardan kaçınan, farzları eda eden, yaptığı her işi ve görevi en iyi bir şekilde yapan kimse olarak tanımlamışlardır. Kur'ân'da "muhsin insan", çok övülmüştür: "Allah muhsinleri sever." (Bakara, 2/195), "Kim muhsin olarak, yüzünü / özünü Allah'a teslim ederse, o en sağlam kulpa yapışmıştır." (Lokmân, 31/22), "Din yönünden muhsin olarak yüzünü / özünü Allah'a teslim eden ve Allah'ı birleyen olarak İbrahim'in dinine uyan insandan daha güzel kim olabilir?" (Nisâ, 4/125) ve "Evet kim muhsin olarak yüzünü / özünü Allah'a teslim ederse" onun mükâfatı Rabb'inin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir." (Bakara, 2/112) âyetleri bu gerçeğin ifadesidir.

İhsan eden ihsan görür Kıyamet günü bir müslümanın hesabı görülüyor, günah sevap tarafı tam denk geliyor. Melekler her şeyi bilen Allahü teâlâya arz ediyorlar, (Ya Rabbi ne yapalım diyorlar, günahı sevabı tam denk geldi.) Allahü teâlâ (Gitsin akrabalarından bir sevap alsın) buyuruyor. Müslüman hemen akrabalarına gider, çok küçük bir sevap ister, yalvarır. Vermezler. Biz kendimizden korkuyoruz derler. Müslüman boynu bükük gelir, bulamadım der. O zaman Allahü teâlâ buyurur ki; (Benim için sevdiği bir din kardeşine gidip istesin). Müslüman, hemen Allah için sevdiği bir din kardeşine gider, durumu anlatır, çok küçük bir sevabını ver, zor durumdayım der. O müslüman da (çok az da ne demek, sana bütün sevaplarımı hediye ettim) der. Müslüman hemen sevinerek gelir, sevapları verir ve Cennetlik olur. Yalnız melekler merak eder, Ya Rabbi derler, buna sevaplarının hepsini hediye eden müslüman ne olacak, hiç sevabı kalmadı derler. Allahü teâlâ (Ben ondan daha cömerdim, onu da Cennetime götürün) buyurur.

Allah, adaletli olanları sever Allah, adaletli olanları sever. (Maide, 4/42 - Hucurât, 49/9 - Mümtehine, 60/8) Ey inananlar , adaleti ayakta tutun . Kendinizin ,ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde olsa bile Allah için şahitlik yapın . Şahitlikte zengin veya fakir gözetmeksizin adaletten ayrılmayın çünkü Allah ikisine de yakınlık göstermektedir . Öyleyse keyfi olarak doğruluktan sapmayın . Eğer adaletten uzaklaşırsanız veya doğru dürüst sağlayamazsanız şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı biliyor . (NISA SURESI / 175) Ey insanlar , Allah için adaleti ayakta tutun . Bir topluluğa karşı duyduğunuz Kin , sizi adaletten saptırmasın . Adil olun , takvaya yakışan budur . Allah’tan korkun , şüphesiz Allah yaptıklarınızı çok iyi biliyor . (MAIDE SURESI / 8)

Kızım Fatıma da olsa, taraf olmam! Hadise meşhurdur. Peygamberimiz döneminde, Mahzumoğulları kabilesine mensup soylu bir kadın hırsızlık yapmış ve suçu sabit olmuş, elinin kesilmesine karar verilmişti. Kadının kabilesinden olan bazı kişiler, kadının elinin kesilmemesi için Peygamberimize müracaat etmeye karar verirler. Ancak doğrudan ona bir şey söylemeye cesaret edemedikleri için, Peygamberimizin çok sevdiği, oğlu gibi gördüğü Zeyd b. Sabit’in oğlu Üsame’yi araya koyarlar. Sevgilinin sevgilisi ünvanına sahip olan Hz. Üsame, durumu peygamberimize arz eder. Olay karşısında Peygamberimizin tavrı çok sert ve nettir: Sen kötülükleri önlemek üzere Allah'ın koymuş olduğu cezalardan bir cezanın affı hakkında mı benimle konuşuyorsun?! Sizden önceki insanları helak eden, ancak, onların içlerinden şerefli ve soylu birisi hırsızlık ettiği zaman onu cezasız bırakmaları, içlerinden fakir ve zayıf biri hırsızlık edince de onun hakkında ceza uygulamaları idi. Vallahî, hırsızlığı sabit olan Mahzum kabilesinden Fatıma değil, kızım Fatıma bile olsa, ayrım yapmaz ve cezasını verirdim!

KUR’AN’DA ADALET Allah , size emanetleri sahiplerine vermenizi , insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder . Allah size böylece ne güzel öğütler veriyor . Allah işiten ve görendir.( NISA SURESI / 58)     Allah adaleti , ihsanı ve akrabaya yardım etmenizi emreder . Fuhuştan , kötülüklerden ve zulümden uzak durmanızı ister . Size öğüt verir ki belki hatırlarsınız . (NAHL SURESI / 90)

HZ.ÖMER’İN ADALETİ Bir Yahudi Ömer (ra) in yanına gelir. “Ya Ömer, filan yerde cami yapılıyor. Camiyi yaparken benim arsamın da bir bölümüne girdiler. Arsam eksildi.” der. Durumu inceleten Ömer olayın doğru olduğunu görür. Valiye “Camiyi yıkın, ama adaleti yıkmayın. Camiyi yeniden yapın.” emrini verir.        Bir gece Hz Ömer makamında iken yanına Hz Osman gelir. Selam verip oturur. Hz Ömer selam vermeden önce odadaki mumu söndürür, dolaptan aldığı başka bir mum yakar. Sonra selamına karşılık verir. “Buyur ya Osman.” der. Osman şaşırır. Neden önce yanan mumu söndürüp diğer mumu yaktığını sorar. Hz Ömer: “Demin devlet işi yapıyordum. Mum da devletin malı idi. Özel işlerimi o mumla yapamazdım. O mum beytülmalin parası ile alındı. Onun için söndürüp kendi mumumu yaktım.”

Allah, takva sahiplerini sever (Âl-i İmran, 3/76 - Tevbe, 9/4,7) Takva; korunma, sakınma demektir. Yüce yaratıcıya karşı sorumluluk duyarak, her türlü günahlardan kendini korumanın niyet ve gayreti içinde olmadır. Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için, O’nun himayesine girerek emirlerine sımsıkı sarılmak ve yasaklarından da sakınmaktır. 

Kur’an’da Takva İşte o kitap. Şüphesiz, takva sahiplerini hidayete erdiricidir. O takva sahipleri ki gaybe iman ederler,namazı dosdoğru kılarlar,kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda infak ederler. Onlar, sana gönderilene (kur’ana ) ve senden önceki peygamberlere gönderilene de iman ederler ve ahirete de kesinlikle inanırlar. İşte böyle kimseler,rablerinden gelen bir hidayet üzerindedirler. Mutluluk ve kurtuluşa kavuşanlarda onlardır.(1/5)

Kur’an Takvayı Över Muhakkak ki Allah’ın yanında en değerli ve en üstün olanınız takva bakımından en üstün olanınız(Allah’tan çok korkanınız)dır. Şüphesiz Allah bilendir. Her şeyden haberi olandır.(49/13) “Kim takva sahibi olur(Allah’tan korkar)sa , Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (65/2-3)

Peygamberimizin (sav) Allah Korkusu: Bizzat peygamberimiz (sav) Takva ve Allah korkusunda bütün insanlardan daha ileride idi. Peygamberimiz (sav) Allah’tan öylesine korkardı ki rengi kaçar, heyecanla evin içinde gezinir, bir içeri girer bir dışarı çıkardı. Korkusu ümmetinin başına bir sıkıntının gelmesi idi. Bir gece peygamberimizin uykusunu tutmadığını ve kıvranıp durduğunu gören hanımlarından biri sebebini sorunca “Yanımda bir hurma tanesi buldum ve yedim. Onun sadaka hurması olabileceğinden korktum” buyurarak sebebini izah etmişlerdir. Peygamberlere sadaka haram olduğu için Allah korkusundan peygamberimizi (sav) uyku tutmamıştır. Hz. Ömer (ra) peygamberimizi (sav) omuzlarının çöktüğünü ve hüzne büründüğünü görerek “Ya Resulallah sizi ihtiyarlamış görüyorum” demişti. Peygamberimiz (sav) “Beni Hud, Vakıa, Mürselât, Nebe ve Tekvir Sureleri ihtiyarlattı” Peygamberimiz (sav) “Allah’tan korkun! Beş vakit namazınızı kılın.” gibi nasihatlerinde ümmetine hep Allah korkusunu tavsiye etmişlerdir.

Allah da çok temizlenenleri sever. (Tevbe; 108) Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever. (Bakara; 222) “Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki, felaha eresiniz.” (Nur, 24/31) Başka bir ayette ise Yüce Al lah, Peygamberine şöyle buyurur: “De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Al lah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer, 39/53)

TÖVBE NEDİR? Tövbe; kişinin işlediği bir günah veya hatadan pişmanlık duyarak bir daha yapmamaya azmetmesi ve  karar vermesidir. Dini anlamı olarak ise; Allah ve Resulünün yapılmasını yasakladığı dince hoş karşılanmayan, uygun görülmeyen iş ve davranışlarda bulunan kişilerin  aynı hatayı ve günahı  bir daha yapmamaya kendi iradesiyle karar vermesi ve yaptığı hatalardan dolayı Allah’tan bağışlanmayı istemesidir.

GÜNAHKARLARIN EN HAYIRLISI Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde: “Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30) buyurmaktadır. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:  “Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder, yerinize, günah işledikten sonra Allah’tan af dileyecek bir millet getirir ve onları affederdi.”[4]

Mü'min günahını şöyle görür: :Abdullah İbnu Mes'ud (ra) bize iki hadis rivayet etti. Bunlardan biri Hz. Peygamber (sav)'den di, diğeri de kendisinden. Dedi ki: "Mü'min günahını şöyle görür: "O, sanki üzerine her an düşme tehlikesi olan bir dağın dibinde oturmaktadır. Dağ düşer mi diye korkar durur. Facir ise, günahı burnunun üzerinden geçen bir sinek gibi görür" İbnu Mes'ud bunu söyledikten sonra eliyle, şöyle diyerek, burnundan sinek kovalar gibi yapmıştır.

ALLAH’IN SEVİNCİ Sonra dedi ki: "Ben Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini duydum: "Allah, mü'min kulunun tevbesinden, tıpkı şu kimse gibi sevinir: "Bir adam hiç bitki bulunmayan, ıssız, tehlikeli bir çölde, beraberinde yiyeceğini ve içeceğini üzerine yüklemiş olduğu bineği ile birlikte seyahat etmektedir. Bir ara (yorgunluktan) başını yere koyup uyur. Uyandığı zaman görür ki, hayvanı başını alıp gitmiştir. Her tarafta arar ve fakat bulamaz. Sonunda aç, susuz, yorgun ve bitap düşüp: "Hayvanımın kaybolduğu yere dönüp orada ölünceye kadar uyuyayım" der. Gelip ölüm uykusuna yatmak üzere kolunun üzerine başını koyup uzanır. Derken bir ara uyanır. Bir de ne görsün! Başı ucunda hayvanı durmaktadır, üzerinde de yiyecek ve içecekleri. İşte Allah'ın, mü'min kulunun tevbesinden duyduğu sevinç, kaybolan bineğine azığıyla birlikte kavuşan bu adamın sevincinden fazladır." Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade var: "(Sonra adam sevincinin şiddetinden şaşırarak şöyle dedi: "Ey Allah'ım, sen benim kulumsun, ben de senin Rabbinim" Kaynak: Buhari, Da'avat 4; Müslim, 3, (2744); Tirmizi, Kıyamet 50, (2499, 2500) 

Allah, sabredenleri sever. (Âl-i İmran, 3/146) Sıkıntı ve zorluklara katlanmak, doğru yolda yanlışlara karşı sebat etmektir. Allah’ın emirlerini yerine getirmek, aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin meşru olmayan istek ve arzularına karşı koymaktır.  (Sabredenlere, mükafatlar hesapsız verilir.) [Zümer 10] (Ey iman edenler, Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin. Allahü teâlâ elbette sabredenlerle beraberdir.)  [Bakara 153]

Sabır üç çeşittir. En önemlisi günah işlememeye sabırdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir; (Sabır üç çeşittir: 1- Belaya, musibete sabır, 2-Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır, 3- Günah işlememek için sabır. Belaya sabredene 300, ibadet yapmaya sabredene 600, günah işlememeye sabredene ise, 900 derece ihsan edilir.)[Ebuşşeyh]

İmanı en üstün olan (İmanı en üstün olan; sabırlı, cömert ve hoşgörülü olandır.) [Deylemi] (Hak teâlâ, sevdiği kulu dertlere müptela kılar, o da sabrederse, ondan razı olur.) [Deylemi] "Sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle elbette deneriz. Sabredenleri müjdele!" Bakara sûresi (2), 155​

cennet ehlinden bir kadın Atâ İbnu Ebî Rabâh rahimehullah anlatıyor: "İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) bana: "Sana cennet ehlinden bir kadın göstereyim mi?" dedi. Ben de: "Evet göster!" dedim. "İşte dedi, şu siyah kadın var ya, o, Resûlullah'a gelip: "Ben saralıyım, (nöbet gelince) üstümü başımı açıyorum, Allah'a benim için dua ediver (hastalıktan kurtulayım)" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm; "Dilersen sabret, sana cennet verilsin, dilersen sana şifa vermesi için Allah'a dua edivereyim" dedi. Kadın: "Öyleyse sabredeceğim, ancak üstümü başımı açmamam için dua ediver" dedi. Resûlullah da ona öyle dua etti.(" Buharî, Marzâ: 6)

SİZDEN ÖNCEKİLERİN ÇEKTİKLERİ Habbab b. Eret Radıyallahu Anhu şöyle anlatıyor: Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kâ'be'nin gölgesinde kaftanını yastık yaparak, ona yaslanıp dinlenirken yanına geldim. Müşriklerden şiddetli bir işkence görmüştük. Ben: "Ya Rasulallah! Çektiğimiz şu işkenceden dolayı bizim için Allah'a dua etmeyecek misin?" dedim. Bunun üzerine Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hemen doğrulup oturdu. Benzi kızarmıştı. Şöyle buyurdu: - "Sizden önceki ümmetler arasında öyle kimseler vardı ki demir taraklarla bütün derileri ve etleri kemiklerinden ayrılırdı da bu işkence yine onu dininden döndürmezdi. Allah elbette bu işi tamamlayacak ve üstün kılacaktır. Hatta hayvana binip San'a'dan Hadramevt'e kadar tek başına giden bir kimse Allah hariç hiç kimseden korkmayacaktır." (Buhari)

KUR’AN’DA ALLAH’IN SEVMEDİKLERİ Allah, aşırı gidenleri sevmez. (Bakara, 2/1909 – Maide, 5/87 – Araf, 7/55) Allah, fesadı sevmez. (Bakara, 2/205) Allah, kafirlikte ileri gidenleri ve günahta ısrar edenleri sevmez. (Bakara, 2/276) Allah, kafirleri sevmez. (Âl-I İmran, 3/32 – Rum, 30/45) Allah, zalimleri sevmez. (Âl-I İmran, 3/140 – Şura, 42/40) Allah, kendini beğenen ve övünüp duranları sevmez. (Nisa, 4/36 – Lokman, 31/18 – Hadid, 57/23)

KUR’AN’DA ALLAH’IN SEVMEDİKLERİ Allah, hainlikte ve günahta çok aşırı gidenleri sevmez. (Nisa, /107 – Hac, 22/38) Allah, ağır ve inciten sözlerin açıktan söylenmesini sevmez. (Nisa, 148) Allah, fesat çıkaranları sevmez. (Maide, 5/64 – Kasas, 28/77) Allah, israf edenleri sevmez. (En’am, 6/141 - Araf, 7/31) Allah, hainleri sevmez. (Enfal, 8/58) Allah, kibirlileri sevmez. (Nahl, 16/23) Allah, şımaranları sevmez. (Kasas, 28/76)

"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab: - Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular. (Müslim, Birr 59)

ALLAH’IM – Allahım, her şeyden önce Senin sevgini talep ediyorum; sonra bize Seni sevenleri sevdirmeni istiyorum ve bir de Sana yaklaştıracak amelleri bizim içim sevimli kılmanı dileniyorum.”AMİN