Aşığım dersin bela-yı aşktan ah eyleme

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Selami Yalçın / EĞİTİMCİ- YAZAR
Advertisements

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkol
Hz. Muhammed’in Sözleri
İNSANI HAM MADDE OLARAK ELE ALMAK
MELEKLERE İMAN A) MELEKLERİN TARİFİ
DOĞAL SAYILAR.
ALLAH’ I NEDEN ÇOK SEVİYORUM?
T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ Arapgir Meslek YÜKSEKOKULU
Aile Okulu Dersleri-1 Hoş geldiniz.
Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız.
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, birçok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
BAHÇELİEVLER MÜFTÜLÜĞÜ KUTLU DOĞUM PROGRAMINA HOŞ GELDİNİZ
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, bir çok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
ZEYNEP SUDE, YİĞİT, ZEYNEP, MİNE, BERKE,
İLMİHAL Bir müslümanın dinini en güzel şekilde yaşaması için öğrenmesi.
Hz.muhammed’in ahlakı.
Atlayarak Sayalım Birer sayalım
BEIER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
Diferansiyel Denklemler
ÖRNEKLEME DAĞILIŞLARI VE TAHMİNLEYİCİLERİN ÖZELLİKLERİ
ALIŞVERİŞ ALIŞKANLIKLARI ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Haziran 2001.
PEYGAMBER KISSALARI Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman,
KIR ÇİÇEKLERİM’ E RakamlarImIz Akhisar Koleji 1/A.
HAZRETİ ALİ’NİN VASİYETNAMESİ (Hazreti Ali’den oğlu Hasan’a)
MÜRŞİT BEKTAŞ 1-A SINIFI
CAN Özel Güvenlik Eğt. Hizmetleri canozelguvenlik.com.tr.
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
1/20 PROBLEMLER A B C D Bir fabrikada kadın ve çocuk toplam 122 işçi çalışmaktadır. Bu fabrikada kadın işçilerin sayısı, çocuk işçilerin sayısının 4 katından.
HAZIRLAYAN:SAVAŞ TURAN AKKOYUNLU İLKÖĞRETİM OKULU 2/D SINIFI
1/25 Dört İşlem Problemleri A B C D Sınıfımızda toplam 49 öğrenci okuyor. Erkek öğrencilerin sayısı, kız öğrencilerin sayısından 3 kişi azdır.
Dördüncü Grup İkinci Harf B sesi sunumu Mürşit BEKTAŞ.
HASED-GIYBET.
TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU
TEVAZU Tevazu yani alçakgönüllülük, kibirlenmenin zıddıdır.
İmalat Yöntemleri Teyfik Demir
AHİRET İNANCI.
ADALET.
İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 5. Ünite Sunusu
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
İKİ BASAMAKLI DOĞAL SAYILARIN
PÇAĞEXER / SAYILAR Ali İhsan TARI İnş. Yük. Müh. F5 tuşu slaytları çalıştırmaktadır.
DEĞERLER EĞİTİMİ DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK.

RUHU ŞAD OLSUN.
4 X x X X X
5. SINIF 1. ÜNİTE ALLAH İNANCI.
ANA BABA TUTUMU ENVANTERİ
1 DEĞİŞMEYİN !!!
Sabır; darlıkta kendini tutmak demektir.
Haccın İnsan Davranışları Üzerindeki Etkisi
Proje Konuları.
Eyüp Peygamber'in Kıssası
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
DEĞERLER EĞİTİMİ DÜRÜSTLÜK.
PÇAĞEXER / SAYILAR Ali İhsan TARI İnş. Yük. Müh. F5 tuşu slaytları çalıştırmaktadır.
Diferansiyel Denklemler
DEĞERLER EĞİTİMNDE SABIR KONUSU.
TOPLUMSAL DAYANIŞMA İBADETİ OLARAK SADAKA
İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM
Sorumluluk Bilinci.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
4. İbadetlere Devamlılığı
2. İnanca Bağlılığı.
4. İyiliğe Karşılık Beklememek
İlahi Kitaplara İman -Allah Niçin Vahiy Göndermiştir?
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
AD:SELİN SOYAD:TEMEL SINIF:6/E NUMARA:1377
Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız. Herkes benden.
Kur’an’daki peygamber kıssalarının her biri, insanoğlu var oldukça var olacak hayati bir problemin çözüm anahtarını verir. PEYGAMBER KISSALARI Âyetlerimiz.
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI) SEYMEN OKUR 10/A 307.
Sunum transkripti:

Aşığım dersin bela-yı aşktan ah eyleme HZ.EYYUB VE SABR-I CEMİLİ Aşığım dersin bela-yı aşktan ah eyleme Ah edip ağyarı ahından agah eyleme.!”

“EYYÛB SABRI. ” ASIRLARDIR MÜSLÜMANLAR ARASINDA BİR DARB-I MESEL OLDU “EYYÛB SABRI.” ASIRLARDIR MÜSLÜMANLAR ARASINDA BİR DARB-I MESEL OLDU. SABIRLI İNSANLARA: “SENDE EYYÛB SABRI GİBİ SABIR VARDIR.” DENİLDİ. “EYYÛB VE SABIR” HEP İKİZ KARDEŞ GİBİ ANILDI. BİR SABIR ABİDESİ OLARAK ASIRLARI, ZAMANLARI ESKİTEREK ZAMANIMIZA KADAR ULAŞTI. BİR SABIR ÂBİDESİ

HAFIZALARDA HEP TAZE, HEP CANLI OLARAK KALDI HAFIZALARDA HEP TAZE, HEP CANLI OLARAK KALDI. KIYAMETE KADAR DA BU BÖYLE DEVAM EDECEK. EYYÛB ALEYHİSSELAM, YAKUP ALEYHİSSELAMIN KARDEŞİ İYS’İN NESLİNDENDİR. İYS’İN HANIMI, AMCASI İSMAİL ALEYHİSSELAMIN KIZIDIR. DOLAYISIYLA EYYÛB ALEYHİSSELAM AYNI ZAMANDA İSMAİL ALEYHİSSELAMIN DA AHFADINDAN OLMUŞ OLUYOR.

EYYÛB ALEYHİSSELAMIN HANIMI RAHİME, YUSUF ALEYHİSSELAMIN OĞLU EFRAYİM’İN KIZIDIR. RAHİME DE BABAANNESİ ZÜLEYHA GİBİ MİSİLSİZ BİR GÜZELLİĞE SAHİPTİ. SÛRET GÜZELLİĞİ KADAR, SÎRET GÜZELLİĞİ DE MİSİLSİZDİ. EYYÛB ALEYHİSSELAM ŞAM’DA OTURUYORDU.

ÇOK ZENGİNDİ. SÜRÜ SÜRÜ KOYUNLARI, SÜRÜ SÜRÜ DEVELERİ, EKİP DİKTİĞİ ÇOK GENİŞ ARAZİLERİ VARDI. ALLAH TEÂLÂ ONA ÇOK BÜYÜK NİMETLER İHSAN ETMİŞTİ. EVLAT YÖNÜNDEN DE ZENGİNDİ. YEDİ ERKEK, YEDİ KIZ EVLADI VARDI. AİLESİ VE ÇOCUKLARIYLA ÇEŞİT ÇEŞİT NİMETLER İÇİNDE MÜREFFEH BİR HAYAT YAŞIYORDU.

OĞULLARINDAN BİŞR KENDİNDEN SONRA PEYGAMBER OLMUŞTU OĞULLARINDAN BİŞR KENDİNDEN SONRA PEYGAMBER OLMUŞTU. BİŞR KUR’AN-I KERİM’DE İSMİ ZİKREDİLEN PEYGAMBERLERDEN ZÜLKİFL ALEYHİSSELAM’DIR. ZÜLKİFL, BİŞR’İN LAKABIDIR.

ZÜLKİFL= RİVAYETE GÖRE; GÜNDÜZLERİ ORUÇ TUTMAYI, GECELERİ NAMAZ KILMAYI, ÖFKELİ İKEN HÜKÜM VERMEMEYİ TEKEFFÜL ETTİĞİ VE BU KEFALETİNİ EKSİKSİZ OLARAK YAPTIĞI İÇİN ZÜLKİFL LAKAPLA ANILMIŞTIR.

EYYÛB ALEYHİSSELAM: ÇOK SABIRLI, ÇOK MUTTAKÎ, ÇOK ŞÜKREDEN, ÇOK MERHAMETLİ, YETİM VE DULLARI SIYANET EDEN, FAKİR, MUHTAÇ VE ZAYIFLARA İKRAM EDEN, YOLDA KALANLARA YARDIM EDEN, SÂLİH BİR KUL, SÂLİH BİR PEYGAMBERDİ.

HAYATIN CİLVELERİ ÇOKTUR. HER ZAMAN YÜZE GÜLMEZ HAYATIN CİLVELERİ ÇOKTUR. HER ZAMAN YÜZE GÜLMEZ. BAZEN İNSAN BİR BAHAR MEVSİMİNDE ÇEŞİT ÇEŞİT MEYVE AĞAÇLARIYLA, TÜRLÜ TÜRLÜ GÜLLERLE BEZENMİŞ, SANKİ CENNETTEN BİR MİSAL, GÜZEL Mİ GÜZEL, İÇİNDEN PINARLAR AKAN, MÜZEYYEN BİR BAHÇEDE, HUZURLA OTURURKEN BİRDEN BİRE DOLUYA TUTULABİLİR.

BAZEN BELÂ VE MUSİBETLERLE. BAZEN BOL BOL NİMETLERLE. HER ŞEYİ BİLEN RABB’İM, KULU İÇİN DELİL OLSUN, DİĞERLERİ İÇİN İBRET OLSUN, HİSSE ALINSIN DİYE ONU İMTİHAN EDER. BAZEN BELÂ VE MUSİBETLERLE. BAZEN BOL BOL NİMETLERLE. BAZEN MAKAM VE MEVKİYLE. BAZEN FAKİRLİKLE. BAZEN EVLATLARLA. BAZEN ERKEKLERİ KADINLARLA. BAZEN KADINLARI ERKEKLERLE.

YA KAZANIR, İKİ CİHAN MUTLULUĞUNA KAVUŞUR. HÜLASA OLARAK ALLAH TEÂLÂ HER ŞEYİ BİLDİĞİ HALDE KULUNU ÇEŞİT ÇEŞİT ŞEYLERLE İMTİHAN EDER. KUL: YA KAZANIR, İKİ CİHAN MUTLULUĞUNA KAVUŞUR.

YA KAYBEDER, HEM DÜNYADA, HEM AHİRETTE RÜSVAY OLUR YA KAYBEDER, HEM DÜNYADA, HEM AHİRETTE RÜSVAY OLUR. İNSANLARIN SEÇİLMİŞLERİ, EN HAYIRLILARI, ALLAH TEÂLÂ’NIN SEVGİLİ KULLARI PEYGAMBERLER, EN BÜYÜK BELÂ VE MUSİBETLERLE İMTİHAN OLMUŞLARDIR. ÇOK BÜYÜK BİR BELÂ İLE, ÇOK BÜYÜK BİR MUSİBET İLE İMTİHAN OLAN PEYGAMBERLERDEN BİRİ DE EYYÛB ALEYHİSSELAMDIR.

BÜTÜN MALI VE MÜLKÜ YOK EDİLEREK, EYYÛB ALEYHİSSELAM: BÜTÜN MALI VE MÜLKÜ YOK EDİLEREK, BÜTÜN ÇOCUKLARI, EVLERİ ÜZERLERİNE YIKILIP ÖLEREK, KENDİSİ DE ÇOK BÜYÜK BİR HASTALIĞA DÜÇAR KILINARAK İMTİHAN OLUNDU.

ALLAH TEÂLÂ ÖNCE BİR SEL FELAKETİ İLE BÜTÜN KOYUN VE DEVE SÜRÜLERİNİ HELAK ETTİ. KAVURUCU BİR RÜZGARLA DA BÜTÜN EKİNLERİNİ YOK ETTİ. KENDİSİNE BU HABER ULAŞINCA EYYÛB ALEYHİSELAM ASLA İSYAN ETMEDİ, HATTA HİÇBİR TELAŞ EMARESİ DE GÖSTERMEDİ VE ŞÖYLE DEDİ:

- MÜLKÜN SAHİBİ ALLAH’TIR - MÜLKÜN SAHİBİ ALLAH’TIR. BU MÜLKÜ BANA RABB’İM VERMİŞTİ, ŞİMDİ DE ALDI. O, DİLEDİĞİ ZAMAN VERİR, DİLEDİĞİ ZAMAN ALIR. EYYÛB ALEYHİSSELAM MAL İLE OLAN İMTİHANI KAZANMIŞTI. SONRA EVLAT İLE İMTİHAN OLDU.

EYYÛB ALEYHİSSELAMIN BULUNDUĞU BÖLGEDE MÜTHİŞ BİR DEPREM OLDU EYYÛB ALEYHİSSELAMIN BULUNDUĞU BÖLGEDE MÜTHİŞ BİR DEPREM OLDU. EVLERİ YIKILDI. HARAP OLDU. KENDİSİ VE HANIMI RAHİME’DEN BAŞKA BÜTÜN AİLE EFRADI, ÇOCUKLARI ÖLDÜLER. BU HADİSE ÜZERİNE EYYÛB ALEYHİSSELAM YİNE SABIR GÖSTERDİ. ÜZÜNTÜSÜNÜ, EVLAT ACISINI KALBİNE GÖMDÜ. ASLA ŞİKAYET ETMEDİ. TAM BİR TEVEKKÜLLE RABBİNE TESLİM OLDU. TAKDİR-İ İLÂHÎYE RIZA GÖSTERDİ.

EYYÛB ALEYHİSSELAMIN BAŞINA GELEN BELÂ VE MUSİBETLERE SABRI, O’NU RABB’İNE DAHA ÇOK YAKINLAŞTIRIYORDU. EYYÛB ALEYHİSSELAM EVLAT İLE OLAN İMTİHANI DA KAZANDI VE SABRININ BİR NETİCESİ OLARAK RABB’İNE YAKINLIĞIN VERDİĞİ KULLUK VECD VE İSTİĞRAKI İLE RUHU ADETA SEMA EDİYORDU.

BU ÖYLE MANEVÎ BİR HAZDIR Kİ, BU HAZZI TADAN, BELÂ VE MUSİBETİ DİLİYLE İSTEMEMEKLE BERABER, KALBİ ÖNÜ ALINAMAZ BİR ŞEKİLDE BU HÂLİN DEVAMINI ARZULAR. O DEMDE ÇİLELER RUHÎ BİR HAZZA DÖNÜŞÜR. BÖYLELERİ İÇİN ÇİLESİZ YAŞAMAK BİR ÇİLE HALİNE GELİR.

BU HAL ÇİLE SAHİBİNİN DURUMUNA GÖRE AZ VEYA ÇOK BİR MÜDDET DEVAM EDER BU HAL ÇİLE SAHİBİNİN DURUMUNA GÖRE AZ VEYA ÇOK BİR MÜDDET DEVAM EDER. SONRA İNSAN BEŞER OLMASI HASEBİYLE TABİATINDA VAR OLANIN İKTİZA ETTİĞİ HÂLE DÖNER. EYYÛB ALEYHİSSELAM BU İMTİHANDAN SONRA BİZZAT KENDİ NEFSİYLE İMTİHAN OLUNDU.

KUR’AN-I KERİM’DE NASIL BİR HASTALIK OLDUĞU BELİRTİLMEYEN ÇOK AĞIR BİR HASTALIĞA YAKALANDI. YATAĞINA MAHKUM OLDU. ZAMAN ZAMAN İFADE ETTİĞİMİZ GİBİ “KARA GÜN DOSTU” HER ZAMAN VE HER DEVİRDE ÇOK AZ BULUNUR. MAL MÜLK SAHİBİ, ÇOK ZENGİN İKEN BÖLÜK BÖLÜK ETRAFINDA DOLAŞANLAR, O’NUN YANINA UĞRAMAZ OLDULAR. O’NU KENDİ HALİNE TERK ETTİLER.

AZ ÖNCE DE ZİKRETTİĞİMİZ GİBİ, SÛRETİ KADAR SÎRETİ DE MÜKEMMEL VE MİSİLSİZ OLAN HANIMI RAHİME, O’NA ÖYLE BİR MUHABBET, ÖYLE BİR AŞK VE ÖYLE BİR SADAKATLE HİZMET EDİYORDU Kİ, ONUN BU DESTANÎ HİZMET VE SADAKATİ DE EYYÛB ALEYHİSSELAMIN SABRI KADAR MÜHİMDİR.

EYYÛB ALEYHİSSELAM MALI VE EVLATLARI HELAK OLURKEN NASIL BİR SABIR GÖSTERMİŞSE, HANIMI RAHİME DE AYNI SABRI GÖSTERMİŞ, ASLA ŞİKAYET ETMEMİŞTİ. ŞEHİRDEKİ ZENGİN KADINLAR İÇİN İP EĞİRİP, ONUN ÜCRETİYLE GEÇİMLERİNİ SAĞLIYORDU.

EYYÛB ALEYHİSSELAM O BÜYÜK HASTALIĞA YAKALANDIĞI ZAMAN NE KADAR SABRETMİŞSE, RAHİME DE EYYÛB ALEYHİSSELAMA, BÜTÜN HASTALIĞI MÜDDETİNCE HİZMET ETMEKTEN ASLA ŞİKAYET ETMEMİŞ, EYYÛB ALEYHİSSELAMA HİZMETİNİ ŞEVK VE AŞKLA, BÜYÜK İSTEKLE DEVAM ETTİRMİŞTİR.

ELBETTE BU, RAHİME İÇİN KOLAY OLMUYORDU ELBETTE BU, RAHİME İÇİN KOLAY OLMUYORDU. İHTİYAÇLARINI TEMİN İÇİN ZAMAN ZAMAN ŞEHRE GİDİYOR, İHTİYAÇLARINI GİDERİNCE HİÇ BEKLEMEDEN ACELE EYYÛB ALEYHİSSELAMIN YANINA DÖNÜYORDU.

RAHİME’NİN BU GİDİŞ GELİŞLERİNDE ŞEYTAN-I LAİN ONA ÇEŞİT ÇEŞİT İĞVAAT VE VESVESE VERMEYE ÇALIŞIYORDU. BU HUSUSTA DA TEFSİRLERDE PEK ÇOK RİVAYET YAPILMIŞTIR. ANCAK BURADA ONLARDAN BAHSETMEYECEĞİM.

FAKAT BİLİNEN O Kİ, RAHİME, ŞEYTANIN VERMEK İSTEDİĞİ TÜRLÜ TÜRLÜ VESVESEYE ASLA İLTİFAT ETMEDİ. EYYÛB ALEYHİSSELAM DA O ŞİDDETLİ HASTALIĞINA RAĞMEN RABB’İNE İBADET VE TAATTEN VE O CİVARDAN GELİP GEÇENLERE TEVHİT ESASLARINI TEBLİĞ ETMEKTEN, ALLAH’A İMANA DAVET ETMEKTEN ASLA GERİ DURMADI.

GÜNLER VE YILLAR GEÇTİKÇE EYYÛB ALEYHİSSELAMIN HASTALIĞI DA ŞİDDETLENİYOR, GÜÇ VE KUVVETTEN DÜŞÜYORDU. HALKIN TABİRİYLE BİR DERİ BİR KEMİK KALMIŞTI. DİLİNDEN BAŞKA HİÇBİR UZVU HAREKET ETMİYORDU.

O, DİLİYLE, KALBİYLE HEP ZİKİR VE ŞÜKÜR HALİNDEYDİ O, DİLİYLE, KALBİYLE HEP ZİKİR VE ŞÜKÜR HALİNDEYDİ. YA DİLİNİ DE HAREKET ETTİREMESE, RABB’İNİ LİSANIYLA ZİKRETMEKTEN MAHRUM KALSAYDI? RABB’İ, YÜCE KATINDAN O’NA LUTFETMİŞ, İKRAM ETMİŞ, LİSANINI KENDİNE BAĞIŞLAMIŞTI. BÖYLECE RABB’İNİ ZİKRETMEKTEN MAHRUM BIRAKMAMIŞTI.

SONRA KENDİNE BAĞLILIKTA, MUHABBETTE VE SADAKATTE EMSALSİZ BİR ZEVCE, RAHİME’Yİ LUTFETMİŞTİ. BÜTÜN BU NİMETLER, SINIRSIZ BİR ŞÜKÜR GEREKTİRİYORDU. EYYÛB ALEYHİSSELAM DA SABIR VE ŞÜKRÜN ZİRVESİNDE, YAKİNİN BÂLÂSINDA BİR HUZUR VE SÜKÛNET İÇİNDEYDİ.

YÜCE RABB’İM OLDUM RAZİ, YOKTUR ŞEKVA, DERİM: “RABBENA EFRİĞ ALEYNA SABRAN.” LUTFET BANA EYYÛB GİBİ SABRU TAKVA ENE RAZİ, ENE RAZİ DAİM ŞÜKRAN. RAHİME, EYYÛB ALEYHİSSELAMIN ÇEKTİĞİ BUNCA ÇİLE VE MEŞAKKAT KARŞISINDA, MUHABBET VE ŞEFKATİNDEN DOLAYI BİR GÜN O’NA ŞÖYLE DEDİ.

- EY RAHİME! HASTALIĞIMI ALLAH’A ŞİKAYET ETMEKTEN HAYA EDERİM, - NE OLUR, RABB’İNE DUA ETSEN DE BU DERTLERDEN ŞİFA BULSAN. EYYÛB ALEYHİSSELAM: - EY RAHİME! HASTALIĞIMI ALLAH’A ŞİKAYET ETMEKTEN HAYA EDERİM,

"RABBİM BANA ONCA YIL SAĞLIK, ZENGİNLİK, NAM VE İTİBAR VERDİ "RABBİM BANA ONCA YIL SAĞLIK, ZENGİNLİK, NAM VE İTİBAR VERDİ. BEN "YA RABBİ! BUNLARI NEDEN VERDİN" DEMEDİM. ŞİMDİ MUSİBET VERİNCE "NİYE VERDİN YA RAB!" DEMEK SAYGISIZLIK VE NANKÖRLÜK OLMAZ MI?" DER.

HASTALIK O KADAR İLERLEDİ VE ŞİDDETLENDİ Kİ, ARTIK YETERİ KADAR DİLİNİ DE HAREKET ETTİREMEZ OLMUŞTU. İŞTE O ZAMAN RABB’İNİ ZİKRETMEKTEN MAHRUM KALMA KORKUSUYLA, EYYÛB ALEYHİSSELAM:

“BAŞIMA BU DERT GELDİ. SEN MERHAMETLİLERİN EN MERHAMETLİSİSİN.” (ENBİYA 83) DİYE NİYAZ ETTİ. ALLAH TEÂLÂ, EYYÛB ALEYHİSSELAMIN BU DUASINI KABUL ETTİ. EYYÛB ALEYHİSSELAM BU ÇETİN İMTİHANI DİLLERE DESTAN SABRIYLA, TESLİMİYETİYLE KAZANMIŞTI.

“AYAĞINI YERE VUR. İŞTE YIKANILACAK VE İÇİLECEK SOĞUK BİR SU. .” ALLAH TEÂLÂ, EYYÛB ALEYHİSSELAMA ŞÖYLE BUYURDU: “AYAĞINI YERE VUR. İŞTE YIKANILACAK VE İÇİLECEK SOĞUK BİR SU. .” (SAD 42)

KATADE BU İKİ SUYUN ŞAM’DA CABİYE DENİLEN MAHALDE OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR. EYYÛB ALEYHİSSELAM BU SUDAN YIKANIP İÇTİKTEN SONRA ESKİ GENÇLİK VE SIHHATLİ HALİNE KAVUŞTU.

EYYÛB ALEYHİSSELAM O UZUN VE ŞİDDETLİ HASTALIK YILLARINDA, RAHİME’NİN HER ZAMANKİNE GÖRE ŞEHİRDEN BİRAZ GEÇ KALDIĞINA ÖFKELENMİŞ VE HASTALIĞINDAN ŞİFA BULUP SIHHATE KAVUŞUNCA KENDİSİNE YÜZ DEYNEK VURACAĞINA YEMİN ETMİŞTİ.

EYYÛB ALEYHİSSELAM ELBETTE BİR PEYGAMBER OLARAK YAPMIŞ OLDUĞU YEMİNİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRECEKTİ. ALLAH TEÂLÂ DA BU VESİLE İLE RAHİME’NİN SADAKATİNİN VE İHLASLI HİZMETİNİN KARŞILIĞINI VERECEK, KATINDAKİ SEVGİSİNİ İZHAR EDECEKTİ VE ÖYLE OLDU.

BU HUSUSTA ALLAH TEÂLÂ ŞÖYLE BUYURMAKTADIR: “(EY EYYÛB!) ELİNE BİR DEMET SAP AL DA, ONUNLA VUR. YEMİNİNİ BOZMA, (DEDİK.) GERÇEKTEN BİZ, EYYÛB’U SABIRLI (BİR KUL) BULMUŞTUK. O NE İYİ KULDU. DAİMA ALLAH’A YÖNELİRDİ.” (SAD 44)

BÖYLECE RAHİME’YE YÜZ DEYNEK YERİNE YÜZ ADET BAŞAK SAPINDAN YAPILMIŞ BİR DEMETLE BİR KERE VURARAK BU SÛRETLE EYYÛB ALEYHİSSELAMIN YEMİNİ YERİNE GELMİŞ VE RAHİME’NİN ALLAH TEÂLÂ’NIN KATINDAKİ YÜKSEK MEVKİİ VE ONDAN RAZI OLDUĞU DA ZAHİR OLMUŞTUR.

"NE VARSA ALEM DE DÜRÜLMÜŞTÜR ADEM'E/ NE VARSA ADEM DE O VAR İDİR ALEM DE." *** "DERVİŞLİK OLSAYDI TAÇ İLE HIRKA BİZ DAHİ ALIRDIK, OTUZA KIRKA."

BUGÜN Ş.URFADA Kİ TÜRBESİ

KISSADAN HİSSELER “ADEM Kİ BU ÂLEME BASTI KADEM, ENDEKİ UĞRADI BELAYA HER DEM, MAHSUSTUR ADEM’E BELAYI ÂLEM, ALEM’DE BELÂ ÇEKMEYEN OLMAZ ADEM.” (FUZÛLİ) MADDELEYECEK OLURSAK; 1)EYYÛB ALEYHİSSELAMIN ŞU HÂLİNE BAKALIM, BAKALIM DA HİSSE ALALIM, DERS ÇIKARALIM.

EYYÛB ALEYHİSSELAM HASTALIĞINDAN ŞİFA BULMUŞ O GÜNÜN GECESİNİ İBADET, TAAT VE ŞÜKÜRLE GEÇİRMİŞTİ. SEHER VAKTİ OLUNCA ÖYLE BİR “AAAH!” DİYE İNLEDİ Kİ, RAHİME, YOKSA BİR ŞEY Mİ OLDU DİYE TELAŞLANDI. ÂHININ SEBEBİNİ SORDU.

EYYÛB ALEYHİSSELAM: - HER SEHER VAKTİNDE: EY BİZİM HASTAMIZ! NASILSIN? DİYE BİR NİDA İŞİTİRDİM. ŞİMDİ VAKİT O VAKİTTİR. SEHERDİR. FAKAT O SESİ DUYAMIYORUM. ONUN İÇİN İNLERİM DEDİ. AZİZ KARDEŞİM! ALLAH YOLUNDA ÇEKİLEN ÇİLENİN, ALLAH YOLUNDA UĞRANILAN BELÂ VE MUSİBETLERE KARŞI SABRIN, İNSANA KAZANDIRDIĞI ULVİLİKLER BİR FARKEDİLEBİLSE,

O HADİSELER İÇİNDE ZEHİRİN NASIL BALA DÖNÜŞTÜĞÜ İDRAK EDİLEBİLSE, KÂFİRLER, İSLÂM DÜŞMANLARI VE MÜNAFIKLAR KARŞISINDA İSLÂM ÜMMETİ BÖYLE BİR ZİLLET VE MESKENETE DÜÇAR OLUR MUYDU? ELBETTE HAYIR.

- EYYÛB ALEYHİSSELAMIN SABRI KADAR ŞÜKRÜNÜ DE ÇOK İYİ BİR ŞEKİLDE BİLMEMİZ, HİSSE ALMAMIZ GEREKİR. İNSAN PSİKOLOJİSİNDE, ACIKLI OLAYLAR ÜZERİNDE DAHA ÇOK YOĞUNLAŞMA ÖZELLİĞİ VARDIR.

BUNDAN DOLAYI ACIKLI HADİSELERİN GÖLGESİNDE KALAN, İBRET VE HİSSE ALACAĞIMIZ, DERS ÇIKARACAĞIMIZ ÇOK MÜHİM MESELELERİ KAÇIRIRIZ. BU GİBİ MESELELERİN İÇİNDE, ÖNÜNDE, YA DA SONUNDAKİ O MÜHİM MESAJLARI ALMAK FERASET, BASÎRET VE İDRAK İSTER.

O BAKIMDAN BİZ MÜ’MİNLER BU GİBİ KONULARDA HADİSELERE BAKARKEN, BİR TARAFTA YOĞUNLAŞIP, DİĞER TARAF YA DA TARAFLARI İHMAL ETMEMELİYİZ.

EYYÛB ALEYHİSSELAM BELÂ VE MUSİBETE UĞRAMADAN ÖNCE, O ÇOK BÜYÜK NİMETLERİN İÇİNDEYKEN, ÖYLE BİR ŞÜKÜR HALİNDEYDİ Kİ, ELİNDE BULUNDURDUĞU MALIN, ALLAH’IN MÜLKÜ OLDUĞU İNANCIYLA, O MALDA FAKİRLERİN, YETİMLERİN, DULLARIN HÜLASA HER İHTİYAÇ SAHİBİ MÜ’MİNLERİN HAKKI OLDUĞU İDRAKİYLE HERKESE CÖMERTÇE DAĞITIRDI.

MALIN ŞÜKRÜ: ONU HELALİNDEN KAZANMAK. FAZLASINI ALLAH YOLUNDA HARCAMAK. EYYÛB ALEYHİSSELAM BU ŞÜKRÜ ZİRVEDE YAPIYORDU. BENİM MALIM, BENİM MÜLKÜM DEMİYOR,

DEMEK OLUYOR Kİ BİR MÜ’MİN: MAL DA MÜLK DE ALLAH’INDIR DİYOR VE ONA GÖRE DAVRANIYORDU. İŞTE BU İMAN, BU ŞÜKÜR, MALI ELİNDEN GİTTİĞİ ZAMAN O’NA DİLLERE DESTAN BİR SABIR GÜCÜ VERMİŞTİ. DEMEK OLUYOR Kİ BİR MÜ’MİN: NE KADAR ŞÜKREDEBİLİYORSA, O KADAR SABREDEBİLİR.

ABDULLAH İBNİ MESUD RADIYALLAHU ANH ŞÖYLE DEMEKTEDİR: “İMAN İKİ SINIFTIR: BİR SINIFI SABIR, BİR SINIFI ŞÜKÜRDÜR. BUNDAN DOLAYI ALLAH TEÂLÂ, İBRAHİM, ŞÛRÂ VE SEB’E SURELERİNDE SABIRLA ŞÜKRÜN ARASINI BİRLEŞTİREREK: ŞÜPHESİZ BUNDA ÇOK SABIRLI, ÇOK ŞÜKREDEN HERKES İÇİN İBRETLER VARDIR. BUYURMUŞTUR.”

HZ. ÖMER RADIYALLAHU ANH: “FARZEDELİM Kİ SABIR VE ŞÜKÜR İKİ DEVEDİR. BEN BUNLARDAN HERHANGİ BİRİNE BİNMEK HUSUSUNDA TERCİH YAPMAZDIM.” DEMEKTEDİR. EYYÛB ALEYHİSSELAM, HASTALIĞI ŞİDDETLENİP AĞRILARI ARTTIKÇA SABREDİYOR, SABRINA DENK BİR ŞEKİLDE DE:

- YA RABBÎ. SANA ŞÜKÜRLER OLSUN - YA RABBÎ ! SANA ŞÜKÜRLER OLSUN. DİLİM SIHHATLİ, SENİ ZİKREDİYORUM, YA DİLİM DE SENİ ZİKRETMEYE GÜÇ YETİREMESE İDİ HÂLİM NİCE OLURDU? DİYE ŞÜKREDİYORDU.

KALBLERİN BOZULMASI ŞU ALTI ŞEYLE OLUR: HASAN-I BASRÎ HAZRETLERİNİN ŞU SÖZLERİNİ TEFEKKÜR TEKNEMİZDE YOĞURARAK HAZMETMEYE GAYRET EDELİM. ŞÖYLE BUYURUYOR: KALBLERİN BOZULMASI ŞU ALTI ŞEYLE OLUR: • SONRA TEVBE EDERİZ DİYE GÜNAH İŞLEMEK. • İLİM ÖĞRENİP ONUNLA AMEL ETMEMEK. • YAPILAN AMELLERİ İHLASLA YAPMAMAK. • ALLAH TEÂLÂ’NIN VERDİĞİ RIZIKLARA ŞÜKRETMEMEK. • ALLAH TEÂLÂ’NIN TAKSİMİNE RAZI OLMAMAK. • ÖLÜLERİ MEZARA GÖTÜRÜP DEFNEDİP DE İBRET ALMAMAK.

RAHİMECESİNE: BİR SADAKAT, BİR BAĞLILIK, BİR HİZMET. 2)EYYÛB ALEYHİSSELAM ERKEKLER İÇİN NASIL GÜZEL BİR ÖRNEK İSE, HANIMI RAHİME DE KADINLARIMIZ İÇİN ZİRVEDE BİR ÖRNEKTİR. İŞTE MÜSLÜMAN KADININ TAVRI BUDUR. RAHİMECESİNE: BİR SADAKAT, BİR BAĞLILIK, BİR HİZMET.

O, YILLARCA HEM İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR O, YILLARCA HEM İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR. HEM DE ÇOK AĞIR BİR HASTAYA, KOCASI EYYÛB ALEYHİSSELAMA BÜYÜK BİR MUHABBETLE, ŞEFKATLE HİZMET EDİYORDU. HER MÜSLÜMAN KADIN BİR RAHİME OLMALI, YENİ YENİ RAHİMELER YETİŞTİRMEK İÇN GAYRET ETMELİDİR.

3) EYYÛB ALEYHİSSELAM, BİR TARAFTAN O AĞIR HASTALIĞINA KARŞI ABİDELEŞEN BİR SABIR, BİR TAHAMMÜL GÖSTERİRKEN, DİĞER TARAFTAN DA, HASTALIĞIN O AĞIR ŞARTLARI ALTINDA TEBLİĞ VAZİFESİNİ DEVAM ETTİREREK, İSLÂM DAVETÇİLERİNE DE BÜYÜK BİR MESAJ SUNUYORDU.

ŞARTLAR NE KADAR KÖTÜ OLURSA OLSUN, BİR İSLÂM DAVETÇİSİ TEBLİĞİNDEN ASLA VAZGEÇEMEZ. ZAMANIN İCABINA GÖRE, ÇEŞİTLİ YÖNTEMLER KULLANARAK, İSLÂMÎ ÖLÇÜLER İÇERİSİNDE KALMAK ŞARTIYLA ÇAĞIN İMKANLARINDAN FAYDALANARAK DAVET ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMEKLE MÜKELLEFTİR.

ÇAĞIN BÜTÜN EYYUB'LARINA! ÖYLE İSE; ÇAĞIN BÜTÜN EYYUB'LARINA! KUR’AN’DAKİ PEYGAMBER KISSALARININ HER BİRİ, İNSANOĞLU VAR OLDUKÇA VAR OLACAK HAYATİ BİR PROBLEMİN ÇÖZÜM ANAHTARINI VERİR. ÂDEM-İBLİS KISSASI , “HATAYI İTİRAF” İLE “HATADA ISRAR” ARASINDAKİ FARKIN KISSASIDIR. NUH KISSASI, “KARADA GEMİ YAPAN ADAM” KISSASIDIR. ALAY EDERLER, TAHKİR EDERLER. BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN KARADA GEMİ YAPMAYI SÜRDÜRMENİN SEMBOLÜ. ETRAFIN LAFINA DEĞİL, İŞİNE BAKMANIN SEMBOLÜ. GÜRLEYİP GELEN TUFANI ÖNCEDEN GÖRMENİN SEMBOLÜ...

HZ. İSMAİL KISSASI, “TESLİM OL, KURTUL” MESAJIDIR. HZ. İBRAHİM KISSASI “HİÇBİR ATEŞ AŞKI YAKAMAZ”IN SEMBOLÜDÜR. Kİ AŞK ZATEN, YANMAMAK İÇİN YANMAKTIR. HZ. İSMAİL KISSASI, “TESLİM OL, KURTUL” MESAJIDIR. HZ. YAKUB KISSASI “YİTİĞİNE GÖZÜNÜ VERECEK KADAR YANARSAN, MISIR’DA DA OLSA KOKUSUNU ALIRSIN”IN KISSASIDIR. HZ. YUSUF KISSASI, “BİR KİŞİDEN NE ÇIKAR Kİ?” DİYENLERİN DİLLERİNE KUR’AN’IN SÜRDÜĞÜ ACI BİBERDİR.

HZ. MUSA-FİRAVUN KISSASI, “ZULÜM ANA RAHMİNE KADAR UZANINCA, GERİYE YAPACAK BİR ŞEY KALIR MI?” DİYENLERE, “EVET! İNANMAYAN, FİRAVUN’UN KUCAĞINDA YETİŞEN MUSA’YA BAKSIN” CEVABIDIR. HZ. DAVUD VE HZ. SÜLEYMAN’IN KISSASI, “YÜKSELEN ZAMANDA GÜÇ VE İKTİDARA TAPMADAN NASIL SULTAN OLUNUR”UN CEVABIDIR. HZ. ZEKERİYYA VE HZ. YAHYA’NIN HAYATI, “ALÇALAN ZAMANDA İMANIN ONUR VE İZZETİNİ KORUMAK İÇİN NASIL KURBAN OLUNUR”UN İÇ DAĞLAYICI BELGESİDİR.

HZ. EYYUB’UN KISSASI “SABRETMEK, HAK ETMEKTİR”İN İFADESİDİR. “VE KULUMUZ EYYUB’U DA HATIRLA: HANİ O RABBİNE ‘(RABBİM!) ŞEYTAN BANA TARİFSİZ BİR BEZGİNLİK VE TERKEDİLMİŞLİK HİSSİ VERMEKTEDİR!’ DİYE YAKARMIŞTI. (BİZ DE) ‘AYAĞINI YERE VUR; BAK İŞTE (ŞURADA), HEM YIKANILACAK HEM DE İÇİLECEK SOĞUK BİR SU VAR!’ (DEMİŞTİK).” (SÂD, 41-42)

EYYUB PEYGAMBER, SABRIN KUR’AN’DAKİ TİMSALİDİR EYYUB PEYGAMBER, SABRIN KUR’AN’DAKİ TİMSALİDİR. VE KUR’AN MUHATABININ ŞAHSİYETİNİ PEYGAMBERLERDEN VERDİĞİ ÖRNEKLERLE İNŞA EDER. BUNU YAPARKEN MUHATABI OLAN İNSANDAN “MELEKLİK” BEKLEMEZ. CESARET, HERKESİN KORKTUĞU ZAMANDA DONKİŞOTLUK YAPMAN DEĞİLDİR. CESARET, HERKES GİBİ SEN DE KORKTUĞUN HALDE, YAPMAN GEREKENDEN ASLA VAZGEÇMEMENDİR. KORKSAN DA, İŞİNİ YAPMAYI SÜRDÜRMENDİR.

NE DİYOR HZ. EYYUB: “ŞEYTAN BANA TARİFSİZ BİR BEZGİNLİK VE TERKEDİLMİŞLİK HİSSİ VERDİ”. BU BİR İTİRAFTIR. AMA EDEBE BAKINIZ; “BEZDİM”, “BİTTİM”, “BURAMA DAYANDI”, “BIKTIM ARTIK”, “YETTİ GAYRI” DEMİYOR. BUNLARI HİSSEDİYOR FAKAT BU HİSSİN ŞEYTANİ BİR DÜRTÜ OLDUĞUNU BİLİYOR VE İTİRAF EDİYOR.

EĞER BİR HİSSİ KENDİNİZLE AYNILAŞTIRIRSANIZ, ONA KARŞI MÜCADELE EDEMEZSİNİZ. YAPMANIZ GEREKEN, ÖNCE ONUN SİZE AİT BİR ŞEY DEĞİL, SİZE TEBELLEŞ OLMUŞ BİR ŞEY BİLMENİZDİR. ANCAK ONDAN SONRA O İÇ DÜRTÜYE KARŞI MÜCADELEDE BAŞARI KAZANABİLİRSİNİZ. ANCAK O ZAMAN DİZİNİZE DERMAN GELİR.

HER ZAMANE ‘EYYUB’UNUN YAPMASI GEREKEN TALİMAT BELLİ: “AYAĞINI YERE VUR”. YANİ “DÜŞ YOLA”, “DAVRAN BAKALIM”. ZIMNEN: YAN GELİP YATMA DA GİY DEMİR ÇARIĞI AYAĞINA, AL ELİNE DEMİR ASAYI, ARA DERDİNİN DERMANINI; BAK GÖR, MUTLAKA BULACAKSIN! ÇÜNKÜ ALLAH’IN YASASI BU!

SONUÇ SABIR, İNSAN HAYATINDA ÖNEMLİ BİR FAKTÖRDÜR SONUÇ SABIR, İNSAN HAYATINDA ÖNEMLİ BİR FAKTÖRDÜR. SABIR VE TAHAMMÜL ETMESİNİ BİLEMEYENLERİN HİÇBİR ALANDA BAŞARILI OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. İMANDAN SONRA İLAHİ YARDIMIN GELMESİNE ZEMİN HAZIRLAYAN EN ÖNEMLİ UNSUR SABIRDIR.

NEFİS TERBİYESİNDE DE BİRİNCİ ROLÜ OYNAMAKTADIR NEFİS TERBİYESİNDE DE BİRİNCİ ROLÜ OYNAMAKTADIR. ÜMİTSİZLİĞİN, GEVŞEKLİĞİN VE OLAYLAR KARŞISINDA DİRENME GÜCÜNÜN KAYBEDİLMESİ SABIRSIZLIĞIN BİR NETİCESİDİR. İNANANLARIN KATLANMAK ZORUNDA OLDUKLARI ACILAR, HİÇBİR ZAMAN FİZİKİ YANİ, BEDENİ ISTIRAPLARLA SINIRLI DEĞİLDİR.

İNKARCILARIN, MÜ'MİNLERİ ALAYA ALMALARI, ONLARI HAKİR GÖRMELERİ, TEPEDEN BAKMALARI, HER TÜRLÜ SÖZLÜ VE FİİLİ OLARAK TACİZDE BULUNMALARI VE EN ÖNEMLİSİ İNANDIĞI KUTSAL DEĞERLERİ HAFİFE ALMALARI SABRI GEREKTİREN EN ÖNEMLİ ETKENLERDİR. SABIR, ALLAH'A BESLENEN HAKİKİ İNANIŞIN VE İMANIN ESASLI BİR CEPHESİNİ YANSITMAKTADIR.

SABIR, ÖZELLİKLE BİTMEK, TÜKENMEK BİLMEYEN İSLAM DÜŞMANLARININ HER TÜRLÜ EZİYET, BASKI VE TECAVÜZLERİNE KARŞI GERÇEK ANLAMDA İNANÇTA SEBAT ETMEK VE KARARLILIK GÖSTERMEKTİR.

ALLAH TEALA'NIN, EMİRLERİNİ YERİNE GETİRMEK VE YASAKLARINDAN UZAK KALMAK İÇİN GÖSTERİLEN GAYRET VE DAYANMA GÜCÜ, SABRIN EN ÖNEMLİ BÖLÜMÜNÜ OLUŞTURUR. DİNİ GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEK VE BU UĞURDA KARŞILAŞILAN NEFSİN VE ŞEYTANIN ŞER KUVVETLERİNE KARŞI DİRENMEK, SABRIN BELKİ DE EN ZOR TARAFINI TEŞKİL ETMEKTEDİR.

BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN, İMAN, AHLAK VE AMEL KONUSUNDA SAMİMİ, SABIRLI OLAN MÜ'MİNLERE ALLAH TEALA, YARDIMINI ESİRGEMEYECEĞİNİ VE ONLARLA BERABER OLACAĞINI BEYAN ETMİŞ VE ONLARA EN GÜZEL BİR ŞEREF BAHŞETMİŞTİR.

SABRIN KENDİSİ ACIDIR AMA MEYVESİ TATLI MI TATLIDIR İNSANI KEDERDEN KORUYAN SABIRLA SÜSLÜ AKLIDIR BU BEKLEYİŞLERDE KİM BİLİR NE HİKMETLER SAKLIDIR

HER ŞEY ALLAH'IN TAKDİRİ O HER ZAMAN HAKLI MI HAKLIDIR ZORLUKLARA SABREDEN YİĞİT KİŞİ MAHŞERDE KOŞAN BİR ATLIDIR CENNET SEMÂLARINDA UÇAN MELEKLER GİBİ KANATLIDIR

İÇİNDE NE SEN NE BEN OLSUN.. NE DE ASRIN KOF SEVDALARI.. BANA BİR EZGİ SÖYLE!.. İÇİNDE NE SEN NE BEN OLSUN.. NE DE ASRIN KOF SEVDALARI.. "O" OLSUN SADECE VE "O" NUN "EN SEVGİLİSİ".. BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. DAĞLARA TAŞISIN YÜREĞİMİ, "NUR" DA NURLANAYIM, YÜREĞİM TİTRESİN "HİRA" DA.. "UHUD", O'NUN DİLİYLE SEVSİN BENİ VE KUCAKLASIN.. DAĞ DAĞ DOLAŞTIRSIN YÜREĞİMİ.. MUŞTU OLSUN MÂVERÂDAN.. AŞK OLSUN İÇİNDE.. HASRET OLSUN.. ÖZLEM OLSUN.. GÜNÜBİRLİK SEVDALARA İNAT, MELEKLERİN KÜL OLACAĞI "O NOKTA"DAN AŞIRSIN GÜL SEVDALI YÜREĞİMİ.. "O" NA TAŞISIN...

IZDIRAP OLSUN İÇİNDE, HÜZÜN OLSUN.. BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. IZDIRAP OLSUN İÇİNDE, HÜZÜN OLSUN.. MAHŞERDE KAVRULMUŞLUĞUMU GİDERECEK GÖZYAŞI OLSUN.. VE.. BURADA DA YIKASIN, ISLATSIN YÜREĞİMİ.. "FATIMA" NIN AYDINLIĞI OLSUN İÇİNDE.. "HATİCE" NİN KOCAMAN YÜREĞİ.. "AİŞE" NİN GÖK SEVDASI, "SÜMEYYE" NİN ŞEHÂDETİ OLSUN.. VE.. DİLİMDEN HİÇ DÜŞMEYEN TEVBEM OLSUN "NASUH" ÇA.. "BEDİR" İ TAŞISIN YİTİRİLMİŞ VAKİTLERE.. VE "UHUD" UN ÖĞRETİSİNİ.. "HENDEK" TEN BİR ESİNTİ, BİR MUŞTU KIVILCIMI OLSUN.. VE.. UMUDA HASRET KARANLIKLARIMIZA "YAKIN FETHİ" MÜJDELESİN..

ÖLMEDEN ÖLDÜRSÜN, OLDURSUN BENİ.. YİTİRİLMİŞ CENNETLERİ BULDURSUN.. BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. ÖLMEDEN ÖLDÜRSÜN, OLDURSUN BENİ.. YİTİRİLMİŞ CENNETLERİ BULDURSUN.. VEDA OLSUN KARA ÇALINMIŞ TÜM SEVDALARA, KAYBOLMUŞ BENLİKLERE AĞIT, VE.. "O SEVGİLİ" YE MÜNÂCÂT OLSUN.. MUS'AB OLSUN.. VE BİN YUSUF OLSUN İÇİNDE.. "YAKUB" UN AÇILAN GÖZLERİ VE ÖTELER SEVDASI OLSUN.. "İBRAHİM" İN DOSTLUĞU, "İSMAİL" İN TEVEKKÜLÜ, "EYYUB" UN SABRI, "SON NEBİ" NİN DUASI OLSUN.. AĞIT OLSUN "ASRIN EN SAADETLİSİ" NE.. MUŞTU OLSUN EZİLMİŞLİĞİMİZE.. İSYAN OLSUN ÇAĞI TÜKETENLERE.. SUR OLSUN DİRİLİŞE.. VE.. ÇAĞRI OLSUN HÜZÜNLE TİTREŞEN YÜREKLERE.. HADİ BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. TEK TEK ŞEHİDLERİN TEBESSÜMLERİYLE AĞLAYAYIM.. "KUTSAL EMANETİ NE YAPTINIZ???" SORGULASINLAR BENİ.. MEHTERLER VURSUN TÂ İÇİMDE.. VE.. TEKBİR SESLERİ TAŞISIN BENİ EN GÖRKEMLİ FETİHLERE..

HİÇ KONUŞMA EBEDE KADAR.. BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. "SIDDIYK" İ ANLAT BANA.. VEFAYI, DOSTLUĞU ANLAT! VE ADÂLETİ..VE HAYÂYI.. VE FÜTUVVETİ..VE DİRÂYETİ.. "ÖMER" İ, "OSMAN" I, "ALİ" Yİ ANLAT! HABER VER O YILDIZLARDAN, YOLUMU BULDUR!.. İÇİNDE BİN "TALHA" OLSUN, YÜREĞİNDE "VAHY" İ DÂİM TAŞIYAN, "HAMZA" DAN KOCA BİR YÜREK, "BİLAL" DEN BİR SEDA OLSUN.. "MEVLÂNÂ" CA SÖYLE!.. "YUNUS" CA SÖYLE!.. AKLASIN SEVDALARIMIZI VE BİN PUTA BAŞ EĞMİŞ DÜNYALARIMIZI.. ÇAĞA KARŞI DURUŞUMUZ OLSUN YANYANA.. BÜKÜLMEZ BİLEĞİMİZ, YENİLMEZ-TÜKENMEZ YÜREĞİMİZ OLSUN CANCANA.. ÂVÂZEMİZ OLSUN ŞU HIÇKIRAN KARANLIKLARA.. VE ÖFKEMİZ.. YÜREKLERİMİZE BİN PUT KATANLARA.. HADİ BİR TÜRKÜ SÖYLE! YÜREĞİNİ KAT DA YÜREĞİME, SESİNİ KAT DA SESİME, ÇIĞLIĞINI KAT DA FERYADLARIMA, ÖFKENİ KAT DA İSYANLARIMA, BİR TÜRKÜ SÖYLE!.. HADİ!.. Kİ: YEMİNİMİZ OLSUN ASRA.. İNSANA.. VE EBEDİ HÜSRANLARA.. AYDINLIĞIMIZ OLSUN ÖTELERDE.. VE SABRIMIZ.. VE KURTULUŞ ÜMİDİMİZ O KAPILARDA.. VE NİHAYET DİRİLİŞİMİZ.. HADİ DURMA! BİR EZGİ SÖYLE BANA!.. YA DA..... SUS!.. HİÇ KONUŞMA EBEDE KADAR..