Kur’ân Buluşmaları: 40 ÜMİT ŞİMŞEK. يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انْظُرْنَا وَاسْمَعُواۜ وَلِلْكَافِر۪ينَ عَذَابٌ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hüsn-ü Zan Su-i Zan.
Advertisements

Ahmet YORDAM EVRENİN YARATILIŞI
AİLE: Hayata Açılan Pencere. AİLE: Hayata Açılan Pencere.
Allah’ın Huzurunda Olma Bilinci
Kur’ân Buluşmaları: 10 Bakara Sûresi: ÜMİT ŞİMŞEK.
KUR'AN-I KERİM NASIL BİR KİTAPTIR?
İNSANI HAM MADDE OLARAK ELE ALMAK
İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
KUR’AN’DA ENLER-II YERİLENLER
AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR
Kur’ân Buluşmaları: 32 Bakara Sûresi: ÜMİT ŞİMŞEK.
ALLAH’ I NEDEN ÇOK SEVİYORUM?
Aile Okulu Dersleri-1 Hoş geldiniz.
Kur’ân Buluşmaları: 37 Bakara Sûresi: 88- ÜMİT ŞİMŞEK.
Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
BAKARA SÛRESİNDEN SON İKİ AYETİ
BAHÇELİEVLER MÜFTÜLÜĞÜ KUTLU DOĞUM PROGRAMINA HOŞ GELDİNİZ
İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
Kur’ân Buluşmaları: 3 Fatiha Sûresi: 5-7 ÜMİT ŞİMŞEK.
Bakara Sûresi: Kur’ân Buluşmaları: 46 ÜMİT ŞİMŞEK.
Bakara Sûresi: 116 Kur’ân Buluşmaları: 44 ÜMİT ŞİMŞEK.
Kur’ân’da Bilgi Edinme Yolları
Kur’ân Buluşmaları: 18 ÜMİT ŞİMŞEK. يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَوْفُوا بِعَهْد۪ٓي اُو۫فِ بِعَهْدِكُمْ
Kur’ân Buluşmaları: 43 Bakara Sûresi: ÜMİT ŞİMŞEK.
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
KOLAYLAŞTIRINIZ, GÜÇLEŞTİRMEYİNİZ. MÜJDELEYİNİZ, NEFRET ETTİRMEYİNİZ.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ…
HAZRETİ ALİ’NİN VASİYETNAMESİ (Hazreti Ali’den oğlu Hasan’a)
Kur’ân’da Akıl ve Bilgi
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
HAZIRLAYAN:SAVAŞ TURAN AKKOYUNLU İLKÖĞRETİM OKULU 2/D SINIFI
Bakara Sûresi: 151 Kur’ân Buluşmaları: 59 ÜMİT ŞİMŞEK.
Kolayla ş tırıcı Mutluluk ipuçları…. Dostundan gelen kötülü ğ e iyilikle kar ş ılık ver. Dostundan/dü ş manından gelen iyili ğ e daha güzeli ile kar ş.
ADALET.
İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 5. Ünite Sunusu
Sevgi, Dostluk ve Kardeşlik
Temel Eğitici Nitelikleri
Bakara Sûresi Kur’ân Buluşmaları: 47 ÜMİT ŞİMŞEK.
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ 26 Kasım 2014, Çarşamba Kur’an’ın İşlevleri (Fonksiyonları) DERS 9

ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ 15 Ekim 2014, Çarşamba Kur’an’ı anlamada izleyeceğimiz yöntem DERS 3
KAZA VE KADERE İMAN.
Bakara Sûresi: Kur’ân Buluşmaları: 65 ÜMİT ŞİMŞEK.
ANA BABA TUTUMU ENVANTERİ
PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İMAN
ÖĞRENME ALANI İNANÇ 7.SINIF 1.ÜNİTE MELEK VE AHİRET İNANCI
DERSTE GEÇEN ÖNEMLİ KAVRAMLAR. Hidayet Hak yolu Doğru yol Hidayet Hak yolu Doğru yol Dalalet Doğru yoldan sapmak Dalalet Doğru yoldan sapmak Tebyin Hakikatin.
Kur’ân Doğru Bilgiye Önem Verir
PEYGAMBERLERE İMAN.
İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ Ümit Şimşek 36. BÖLÜM | KADERE İMAN: 2
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ…
Bakara Sûresi: 168 Kur’ân Buluşmaları: 69 ÜMİT ŞİMŞEK.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
KURANIN TEMEL KONULARI
DEĞERLER EĞİTİMİ MART HAKSIZ KAZANÇTAN UZAK DURMAK.
TOPLUMSAL DAYANIŞMA İBADETİ OLARAK SADAKA
GÜZEL SÖZ VE DAVRANIŞLAR İLE İLGİLİ HADİS VE AYETLER
Sorumluluk Bilinci.
Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir: “ Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim.
2. İnanca Bağlılığı.
Şeytanın kötülüğünden korunma konusunda Kur'an'ın öğütleri
Kur'an'da Bilgi Edinme Yolları
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
İncil kelime olarak müjde, talim ve öğretici anlamlarına gelmektedir. Allah (C.C.) Teala Hz. İsa aracılığıyla Yahudilere gönderilmiştir. Ancak Yahudiler.
SÛRELER : CÛZ : 29 Mülk Sûresi (1 – 30)
Haydar Akın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Bugün neler öğreneceğiz?
Sunum transkripti:

Kur’ân Buluşmaları: 40 ÜMİT ŞİMŞEK

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انْظُرْنَا وَاسْمَعُواۜ وَلِلْكَافِر۪ينَ عَذَابٌ اَل۪يمٌ Ey iman edenler, “Râinâ” demeyin, “Unzurnâ” deyin ve kulak verin. Kâfirler için ise acı bir azap vardır.

 Yahudilerden öyleleri var ki, sözü çarpıtır da, dillerini eğip bükerek ve dini alaya alarak “İşittik ve isyan ettik,” “İşit, işitmez olasıca,” “Râinâ” derler. Bunun yerine “İşittik ve itaat ettik,” “İşit,” “Bizi gözet” deselerdi, kendileri için daha doğru ve daha hayırlı olurdu. Lâkin inkârları yüzünden Allah onları lânetlemiştir; artık pek azı iman eder.  Nisâ, 4:46

 رَاعِنَا «Râinâ»  Müraat, riayet, gözetme, dikkate alma, itina gösterme, yönetme  Gütme (hayvanlar hakkında)  Râ’:  Bekçi, gözetici  Çoban (hayvanlar hakkında)  Raiyet / reâyâ:  Tebaa, vatandaşlar  Sürü (hayvanlar hakkında)

 Yahudiler «Râinâ»yı alay veya sövme mânâsına gelecek şekilde kullanıyorlardı ▪ Her zamanki âdetleri ▪ Resulullaha doğrudan saldıramadıkları için alay yolunu seçiyorlardı  Yahudilerin dilini iyi bilen Sa’d bin Muâz’ın tehdidi:  «Ey Allah’ın düşmanları, Allah size lânet etsin. Bir daha böyle söylediğinizi duyarsam boynunuzu vururum!»

 Peygamberi, birbirinizi çağırır gibi çağırmayın  Nur, 24:63  Râinâ  Müştereklik ifade eden emir  «Sen bizi gözet, biz de seni gözetelim»  Unzurnâ  Bize bak, bizi gözet  «Unzurnâ» deyin ve kulak verin

 Râinâ  Taraflar arasında eşitlik ▪ yahut:  Peygamberi çoban, ümmeti sürü telâkki etmek  Unzurnâ + kulak vermek  Peygamber-ümmet / Hoca-talebe âdâbı  Hocanın vazifesi: gözetmek  Talebenin vazifesi: kulak vermek

 Dini alaya almak: kâfirlerin değişmeyen âdeti  Yazıklar olsun o kullara! Ne zaman kendilerine bir peygamber gelecek olsa onu alaya alırlardı.  Yâsin, 36:30  Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Sonra o alay edenleri, alaya alıp durdukları şey kuşatıverdi.  En’âm, 6:10; Enbiyâ, 21:41

 Onlara soracak olsan, “Biz öylesine dalmış eğleniyorduk” derler. De ki: Allah ile, Onun âyetleriyle ve Resulü ile mi eğleniyorsunuz?  Tevbe, 9:65  Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatına aldanmış kimseleri bırak. Fakat sen Kur’ân ile öğüt ver ki, kimse kazandığı günahlarla helâke sürüklenmesin. O zaman kişinin Allah’tan başka ne bir dostu olur, ne bir şefaatçisi. Her türlü fidyeyi verse de yine kabul edilmez. İşte onlar, kazandıkları günahlarla helâke düşmüş olanlardır. İnkâr edip durmaları yüzünden onlara kaynar sudan bir içecek ve acı bir azap vardır.  En’âm, 6:70

 Âyetlerimize dalıp da onlarla eğlenenleri gördüğünde, başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana bunu unutturduğunda ise, hatırladıktan sonra artık o zalimler güruhuyla beraber oturma.  Sakınanlar için, onların günahından bir sorumluluk yoktur; lâkin yine bir uyarı gerekir — bakarsınız, onlar da sakınırlar.  En’âm, 6:68-69

 Kitapta Allah size şunu da indirmişti: Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut alaya alındığını işittiğinizde, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Allah ise münafıkları da, kâfirleri de hep birlikte Cehennemde toplayacaktır.  Nisâ, 4:140

مَا يَوَدُّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِك۪ينَ اَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْرٍ مِنْ رَبِّكُمْۜ وَاللّٰهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِه۪ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ ذُوالْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ Kitap Ehlinden kâfir olanlar ile müşrikler, Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Allah ise dilediği kulunu rahmetiyle seçkin kılar. Gerçekten Allah pek büyük lütuf sahibidir.

 Ehl-i Kitap  Kendilerine daha önce kitap verilen ümmetler  Özellikle Hıristiyan ve Yahudiler  Kur’ân’da Ehl-i Kitap  31 âyet  Kitap verilenler  16 âyet

 Bugün, temiz ve iyi şeyler size helâl kılınmıştır. Kitap Ehlinin yiyecekleri size helâldir; sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü’minlerden hür ve iffetli kadınlar ile sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz, iffetlerinizi korumak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak şartıyla, size helâl kılındı. İmanı reddeden kimsenin ise bütün yaptıkları boşa çıkmıştır; âhirette o hüsrana düşenlerdendir.  Mâide, 5:5

 Şirk  Allah’a zatında, sıfatlarında, fiillerinde, ulûhiyetinde, rububiyetinde, hakimiyetinde, icraatında, mülkünde başkalarını ortak koşmak  Müşrik  Şirk koşan  Şerik  Şirk koşulan, Allah’ın ortağı yahut benzeri farz edilen

 Size hayır indirilmesini istemezler  Kitap, vahiy, peygamberlik, din  Kitap Ehli şunu bilsin ki, onlar Allah’ın lütfu üzerinde tasarruf sahibi değillerdir. Lütuf ve nimet (fazl) Allah’ın elindedir; onu dilediğine bağışlar. Ve Allah pek büyük lütuf sahibidir.  Hadîd, 57:29

 O Allah ki, kitap ehli olmayanlar içinde, onlara âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Yoksa onlar daha önce apaçık bir şaşkınlıkta idiler.  Allah o peygamberi, henüz bunlara katılmamış olan daha başkalarına da göndermiştir. O Azizdir, Hakîmdir.  Bu Allah’ın lütfudur ki dilediğine nasip eder. Gerçekten de Allah pek büyük lütuf sahibidir.  Cum’a, 62:2-4

مَا نَنْسَخْ مِنْ اٰيَةٍ اَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاۜ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Biz bir âyeti nesheder yahut unutturursak, ya onun daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Allah’ın herşeye kadir olduğunu bilmiyor musun?

 نسخ  Nesih  İzale, iptal / tebdil, tahvil, intikal (Güneş gölgeyi neshetti)  Nüsha / istinsah / tenasuh  Nâsih  nesheden  Mensûh  neshedilen

 Biz bir âyetin yerine başka bir âyet getirdiğimizde — ki Allah peyderpey indirdiklerini çok iyi bilir — onlar “Sen iftiracının birisin” derler. Onların çoğu, işin aslını bilmiyor.  Nahl, 16:101

 1. Eski şeriatların bazı hükümlerini nesih  [İsa dedi ki:] Benden önce gönderilen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram edilmiş olan şeylerden bazılarını helâl kılmak üzere, Rabbinizden bir âyetle size geldim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin.  Âl-i İmrân, 3:50

 2. Kur’ân’ın Kur’ân’ı neshi:  Ey iman edenler! Bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki başarıya ulaşasınız.  …  Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Sizden yirmi sabırlı kişi olsa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden yüz kişi de kâfirlerden bin kişiye üstün gelir; çünkü onlar anlayıştan yoksun bir güruhtur.  Şimdi ise Allah sizde bir zaaf bulunduğunu bildiği için, yükünüzü hafifletti. Bu durumda, sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye üstün gelir. Sizden bin kişi de Allah’ın izniyle iki bin kişiyi mağlûp eder. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.  Enfâl, 8:45, 65-66

 Ey iman edenler! Peygamberle özel olarak konuşacağınız zaman, bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Ama verecek birşey bulamazsanız, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.  Gizli konuşmadan önce sadaka vermekten korktunuz da mı bunu yapmadınız? Yine de Allah sizi bağışladı. Siz de namazı dosdoğru kılmaya bakın, zekâtı verin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Zira Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.  Mücadele, 58:12-13

 3. Kur’ân’ın Sünneti neshi  Kıblenin değişmesi ▪ Bakara, 2:144  Namazda konuşma yasağı ▪ Bakara, 2:238

 4. Sünnetin Sünneti neshi  Kabir ziyareti yasağının kalkması ▪ Müslim, Cenâiz: 106; Ebû Dâvud, Cenâiz: 77  Hadisle / Sahabenin açıklamasıyla / vürud zamanlarının bilinmesi / icmâ’ın meydana gelmesi ile anlaşılır  5. Sünnetin Kur’ân’ı neshi  İhtilâflı: «Misli veya daha hayırlısı»  Mütevatir sünnetle sınırlı

 Nesih ile karıştırılan kavramlar  Âmm-hâss / mutlak-mukayyed / mücmel- mübeyyen  İhtilâf başlangıcı  Ebu Müslim el-İsfahânî / ( )

 Huzeyfe bin Yemân:  İnsanlara ancak şu üç kimse fetvâ verebilir:  İmam veya vâli,  Kur’ân’ın nâsihini mensuhundan ayırt edebilen kimse,  Ahmak mütekellif.  Dârimî, Mukaddime: 21

 Allah’ın herşeye kadir olduğunu bilmiyor musun?  Allah dilediği gibi hükmeder, kimse buna karşı çıkamaz  Yok olan şeye de «şey» denir

اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ Bilmiyor musun ki göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır? Ve sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz vardır, ne de bir yardımcınız.

 Kudreti herşeyi kuşattığı gibi, hakimiyeti de herşeyi kuşatır  Mülk Onun, hakimiyet Ona ait  Dilediğini emreder, dilediğini yasaklar  Dilediği gibi hükmeder

 Allah’tan başka ne bir dostunuz vardır, ne de bir yardımcınız  Sana vahyettiğimizden başka birşeyi Bize yakıştırman için, akıllarınca seni fitneye düşürecekler ve o zaman seni dost edineceklerdi.  Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse sen de bir parça onlara meyledecektin.  O zaman sana hayatın azabını da, ölümün azabını da kat kat tattırırdık; sen ise Bize karşı kendine bir yardımcı bulamazdın.  İsrâ, 17:73-75

 Eğer sana ulaşan ilimden sonra sen onların heveslerine uyarsan, seni Allah’tan kurtaracak ne bir dostun olur, ne de bir yardımcın.  Bakara, 2:120  Yüz çevirecek olurlarsa, bilin ki sizin dostunuz Allah’tır. O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır!  Enfâl, 8:40

 İnternet adresleri   utesav.org.tr  facebook.com/yazarumitsimsek