SUNUM
RİSK ALMAK
Risk Almak; Şu anda sahip olduğumuz ne varsa, daha iyi olduğuna inandığımız şeye uzanmak demektir. Risk Almak; Belirli ve kesin olana sıkı sıkıya sarılmayı bırakıp, bizi engelleyen, üzerimizde hakimiyet kuran düşünceyi gevşetmemiz demektir. Risk Almak; İstediğimiz yerde olmadığımızı kabul etmekle başlayan eylemdir.
İnsanoğlu normal olarak kendisinin devamlı güvende olmasını ister İnsanoğlu normal olarak kendisinin devamlı güvende olmasını ister. Ancak; devamlı güvende olma isteği, güvensizlik duygusunun gelişmesini sağlar. Aslında hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almadığımızda güvencede olduğumuz düşüncesi bir aldatmacadır. Her canlı bir gün ölümü tadacağına göre, yaşamakta bile ölme riski vardır.
Risk almama isteğimizin sebebi ise vizyonumuzun küçük olması, hayatın her anında küçük düşünmemiz ve ileriyi göremememizdendir. Her riskte kaçınılmaz bir kayıp vardır. Ancak iyi bir durum analizi yaparak bu kaybı azaltabiliriz. Atatürk’e başarılarının sırrı sorulduğunda; “Başarımı engelleyecek hususları tespit eder, planlarımı ona göre uygularım.” demiştir.
Atatürk’ün, vatanın kurtuluşu için Çanakkale savaşında askerlerine ölmeyi emretmesi, “Ya istiklâl ya ölüm” fikri, o günlerin durum analizini yapıp, kararlılık ve cesaretle hareket ettiğini ve risk aldığını gösteren önemli bir örnektir. Yaşadığımız bilgi çağında günümüzün liderleri; geleneksel kalıplarla yetinen ve başarılı olan atalarından farklı oyunlar oynamak, yeniliklere ve değişime daha uyumlu olmak zorundadırlar.
Risk alan lider, sonucu değiştiren insandır Risk alan lider, sonucu değiştiren insandır. Toplumu birleştirir, heyecan verir, harekete geçirir ve lider, arkasında iz bırakır. Risk almak, liderliğin vazgeçilmez bir parçasıdır. Fark yaratan liderlere baktığımızda; farkları fırsatlara dönüştürdüklerini görürüz.
Başkaları, doğru zamanın gelmesini, daha güvenli şartların oluşmasını, ya da kesin sonuç alma imkânlarının artmasını beklerken; onlar, risk alarak aşırı tedbirli ve kararsız olmanın, fırsatların kaçmasına yol açtığını bilirler.
Liderler, daha iyi yerlere gelmek istiyorlarsa; yeniliği ve yaratıcılığı destekleyen bir ortam oluşturmak, becerilerinden yararlanarak kendilerini ve yönettikleri insanları sürekli olarak geliştirmek zorundadırlar. Normali aşarak, hayırla anılan ve iz bırakan bir lider olmanın sırrı risk almaktır.
Hayallerimizin yerini anılarımız almaya başlamışsa, liderliği bırakmanın zamanı gelmiş hatta geçmiştir. Lider, riske girme kararını tek başına almalıdır. Başkalarının kararı içten ve iyi düşünülmüş karar olamayacağından, çok fazla bir anlam ifade etmez.
Riskin sorumluluğu risk alana aittir. Bunu bir hikâyeyle örnekleyelim: İki arkadaş ormanda yürürken birisi gümüş saplı bir balta bulmuş ve sahiplenmiş. Arkadaşına “Bak, ne buldum?” demiş. Arkadaşı “Buldum deme bulduk de.” demiş. Ama o başını sallayarak “Hayır, ben buldum. Balta benim kısmetim.” demiş.
Az sonra bir gurup insan homurdanarak yaklaşmışlar Az sonra bir gurup insan homurdanarak yaklaşmışlar. Bir şey aradıkları belliymiş. Biri, elinde balta olanı göstererek, “Haydi ona gününü gösterelim! Baltamızı çalmış!” demiş. Elinde balta olan “Eyvah yandık!” deyince, öbürü “Eyvah yandık deme, eyvah yandım de. Başımız dertte deme, başım dertte de. Çünkü benim başım değil, senin başın dertte.” demiş.
Kararımızın sorumluluğunu üstlenmeliyiz Kararımızın sorumluluğunu üstlenmeliyiz. Kararımızın sonucunda ne olursa olsun sorumluluğun bize ait olduğunu unutmamalıyız. Riske girmeyen ilerleyemez ve yönettiklerini ilerletemez. Kaplumbağa bile ilerlemek için boynunu dışarı çıkarmak zorundadır.
Sonuç olarak: Gideceği yeri bilmeyenin vardığı yerin önemi yoktur Sonuç olarak: Gideceği yeri bilmeyenin vardığı yerin önemi yoktur. Hedefini belirleyip, önüne çıkacak olumsuzlukları ve engelleri aşma planını yapıp, riske girmeyi göze alan lider, iz bırakan bir liderdir. Saygılarımızla
TEŞEKKÜR EDERİZ İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU