Türkiye’de Tütün Kontrolu ve Halk Sağlığı Prof. Dr. R. Erol Sezer Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı 26 Ekim 2007
Yeni bir suş’un ve spesifik vektörlerin neden olduğu bir pandemi yaşıyoruz
Dünya’da Sigara Dış Ticareti (1950-1981)
Dünyada yıllara göre sigara dışsatımı,dışalımı 1995-2000 Bin ton Dışsatım Dışalım 2000 Dışalım ile dışsatım farkı Ortalama % 30 Kaynak: USDA/FAS
“. Philip Morris amonyak katkılı sigara yapımına 1965’de başladı “... Philip Morris amonyak katkılı sigara yapımına 1965’de başladı. 1965-1974 döneminde amonyak kullanımını giderek arttırdı. Bu dönemde Philip Morris satışlarında dramatik artışlar ortaya çıktı.... ......Amonyak katkılı Amerikan Tütünü... Ürün özellikleri: Daha yumuşak, daha yüksek duman pH’lı, daha yüksek miktarda serbest nikotin sağlıyor. Nikotin etkisi daha net. Özetle sertliği azaltılmış güçlü nikotin etkisi...” Kaynak: Bir R.J. Reynolds dokümanı, 1980. Technology: Ammoniation. Undated, est 1980. R.J.Reynolds Bates range: 509018864-509018865A
“..Amonyak, tütündeki nikotin tuzlarıyla reaksiyona girer ve nikotini serbestleştirir. Bunun sonucu dumanda serbest nikotinin bağlı nikotine oranı yükselir. Böylece dumanın sağladığı nikotin etkisi artar.” 1991 tarihli ve bir sigara şirketine ait bir el kitabından yapılan bu alıntı, ABD’de FDA Başkanı D. Kessler’in Temsilciler Meclisi sağlık ve Çevre Alt Komitesinde yaptığı sunuşta yer almıştır.
1963: Philip Morris ABD’deki altı büyük sigara şirketinin en küçüğüdür 1963: Philip Morris ABD’deki altı büyük sigara şirketinin en küçüğüdür. Marlboro ise en çok satan marka olan Winston (RJReynolds) markasının ancak üçte biri kadar satabilmektedir. 1965: Marlboro satışlarında % 10’luk artış. Bu artış izleyen yıllarda aynı oranlarla sürer. 1970: Marlboro, en çok satan ikinci marka sırasına yükselir. 1971: Philip Morris, en çok satan ikinci şirket sırasına çıkar. 1978:Marlboro, ABD’nin en çok satan sigarası olur. 1983: Philip Morris ABD’nin en çok satan sigara şirketi olur.
ABD’de 12-17 yaş grubunda sigaraya başlama insidens oranları (1940- 1990) Kız Erkek Kaynak: ABD.Sağlık Bakanlığı. Changing adolescent smoking prevalence. Smoking and Tobacco Control Monograph 14.
1965 sonrası dönemde Amerikan harmanı sigaraların (Kaçak yollarla veya ulusal tekellerin Özelleşmesiyle) girdikleri her pazarda, Kadınların içme oranları artıyor, Başlama yaşı düşüyor, Tüketim eğilimleri artış doğrultusunda değişiyor.
ABD’de 1960-72 izleme araştırması bulguları, 1980-1986 izleme araştırması bulgularıyla sigarayla bağlantılı akciğer kanseri rölatif riskleri yönünden karşılaştırılmış, 1980-86 döneminde riskin önceki döneme göre önemli düzeyde yükseldiği görülmüştür. Sigara içenlerin içmeyenlere göre akciğer kanseri rölatif riski, kadınlarda 2,7’den 12,8’e, erkeklerde 11,9’dan 23.22’ye yükselmiştir. Hakim akciğer kanseri tipi değişiyor, ADENOKANSER
Halen, Çin dışındaki dünya sigara tüketiminin % 30’unu Philip Morris Şirketi % 20’sini BAT (British American Tobacco) Şirketi % 15’ini Japon Tütün Şirketi – R J Reynolds Şirketi sağlamaktadır. Yani bu üç şirket Dünya sigara tüketiminin % 65’ini Sağlamaktadır. Bu durum yaklaşık olarak Türkiye için de geçerlidir. (2006’da tüketimin % 39’u Tekel tarafından sağlanmıştır). Uluslar arası şirketlerin payları artmaya devam etmektedir. Philip Morris, BAT ve RJ Reynolds son 30-40 yılda sigara dışında da özellikle gıda sanayiinde büyümüş ve kontrol ettiği cirolar yönünden Türkiye gibi ulus devletlerin bütçelerine benzer bütçelerdeki yapılara dönüşmüşlerdir. Philip Morris (Altria) şirketinin 2005 yılı net geliri 98 milyar ABD Dolarıdır.
Bir PM belgesi çevirisi: ….Üçüncü Dünya Ülkeleri, Dünya Sağlık Örgütünün tavsiyelerini kabul etmeye özellikle yatkındır. bu konuda halen Venezüella, Körfez ülkeleri, Singapur, Malezya örneklerine sahibiz. Bu ülkelerde Dünya Sağlık Örgütü bizim pazarlama yeteneğimizi azaltabildi. Bu yıl DSÖ’ye yönelik yeni bir hareket planlıyoruz. Yeni adı “Jones ve Day” olan “Surrey ve Morse” firması Cenevre’de bir hukuk bürosu açıyor. Bu büroyu, halen DSÖ Başkan yardımcısı olan Warren Furth yönetecek. David Morse, Geoff Bible ve ben, Warren’i çok iyi tanıyoruz. Warren, 60’lı yıllarda, Birleşmiş Milletler’de, biz hepimiz orada çalışırken, bizimle birlikte ve bize yakın olarak çalıştı. O,DSÖ çalışanlarının saydığı bir kişidir, DSÖ’nün nasıl çalıştığını, DSÖ’de kimin önemli olduğunu bilir. O, DSÖ ile nasıl baş edebileceğimiz tavsiyeleri yönünden paha biçilemez değerdedir.
Philip Morris Şirketi Başkanı Maaş+ek ödemeler toplamı/yıl: 13,7 milyon US$ + Koşullara bağlı tazminat( 2000 yılında 32,1 milyon US$) 2000 Yılı Toplamı: 46,8 Milyon US$
Yaprak tütün işi de ABD vatanlı üç şirketin elindedir: 1-Dimon, 2- Standart Commercial, 3- Universal Yaprak tütün işindeki üç uluslar arası şirket, sigara imalatçısı üç uluslar arası sigara şirketiyle birlikte çalışmakta; nerede, ne kadar ve kaça tütün ekimi yaptıracaklarını belirlemektedirler. Fiyatları kendi belirleyebilme gücüne sahip oldukları için ucuz fiyatla tütün toplayabilmektedirler.
Yaptıkları planlama ve yönlendirmelerle tütün üretimini bir çok yerde teşvik ederek dünya yaprak tütün üretimini son yirmibeş yılda % 60 artırmışlardır. Bu dönemde üreticilere giden fiyat sürekli (Gerçek fiyatlarla yaklaşık yılda % 1.5) düşmüştür. Kaynak:Campaign for Tobacco-free kids. Golden Leaf Barren Harvest: The Costs of Tobacco Farming.2001.
“Tütün Endüstrinin gücü ile ilgili algılamalarım, bana, sigara sorununun çözümü için bu endüstrinin sigara satışlarından para kazanmasına izin verilmemesi gerektiğini gösterdi…. amacımız insan eliyle yaratılmış sigara salgınını önlemekse böyle bir endüstri varlığını sürdürmemelidir… Meclis, bu endüstri yerine, kar amacı gütmeyen ve sigara imalat ve satışını çok sıkı düzenlemeler altında yapacak bir kamu kuruluşu oluşturmalıdır. “ David A Kessler (ABD’de 1990-97’de George Bush ve Bill Clinton dönemlerinde FDA Başkanı) Kaynak: A question of intent
Ulusal tekellerin yıkılması ve yeni pazarların ele geçirilmesi için şirketlerin kullandığı stratejiler: 1-Ülke yöneticilerinin ticaret özgürlüğünün önemi ve gerekliliği konusunda ikna edilerek ulusal sigara pazarlarının uluslar arası şirketlere açılması. 2- Kaçakçılığın teşviki ile kapalı pazarların açılmaya zorlanması 3- Vergi artırarak sigaradan caydırma politikasını boşa çıkarmak üzere kaçakçılığın teşviki ve kaçakçılarla işbirliği 4-ABD ulus devlet gücünün ticari misilleme yapma baskısıyla devreye girmesi (Thailand ve Japonya örnekleri)
5- Dünya Bankası ve IMF gibi uluslar arası kurumların ulusal tütün tekellerinin özelleştirilmelerini ulus devletlere dayatmaları 6-Uluslar arası şirketlerin uluslar arası ve ulusal düzeylerde endüstri çıkarlarını geliştirici ve savunucu birlikler ve kurumlar oluşturması ve birlikte hareket etmesi. 7-Sigara salgınını önleyici ulusal ve uluslararası hareketleri önlemek ve bastırmak 8-Saldırganca reklam ve tanıtım çalışması yapma. 9- Reklam, medya ve halkla ilişkiler sektörlerini kullanarak kamuoyunu yanıltmak, kültürel yapıyı ve yöneticileri sigara ve serbest sigara ticareti konusunda etkilemek
ABD’de Sigara Tüketimi Bin ton/yıl
Türkiye’de Sigara Tüketimi (Üç yıllık hareketli ortalama) Bin ton/yıl Kaynak: Sezer RE. Ulusal Tütün Tekeli Yeniden Kurulmalıdır: Türkiye’nin Sigara Raporu. Bilim ve Utopya, Ekim 2006
Türkiye’de sigara tüketimi artışı sürüyor, önemli miktarda sigara kaçak olarak satılıyor. 2005 yılında yetkili görevlilerin yaptıkları açıklamalarda, yıllık kaçak sigara miktarı, 15-25 bin ton olarak ifade edilmiştir. Yıllık kaçak satılan sigara miktarının 20 bin ton olduğu sayıltısıyla 2005 yılı toplam sigara tüketimi tahmini 130 bin ton olur.
3 Ocak 2002’de kabul edilen. “4733 Sayılı 3 Ocak 2002’de kabul edilen .. “4733 Sayılı..Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar TEKEL bünyesindeki kurumlar tarafından yürütülen piyasayı denetleme ve kaçakçılığı önleme faaliyetlerinin kurula (TAPDK’ya) devredilmesi sonrasında, gerek yasal düzenlemelerin yetersizliği ve gerekse kurulun bu konuda faaliyet gösterecek ekip ve organizasyonunun olmaması nedeniyle Türkiye adeta kaçak sigara cenneti haline gelmiştir.” Kaynak: Özerman T. 4733 Sayılı Tütün Kanunu ile Beş Yıl. Tütün Eksperleri Derneği Bülteni, yıl 17, sayı 77, Ocak-Nisan 2007.
Türkiye’de sigara içme oranları, Erkeklerde düşmüyor, Kadınlarda yükseliyor.
2003 yılı için sigara içme oranı: % 33 Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Projesi Hanehalkı Araştırmasında 18 yaş ve üzerindeki Türkiye erişkin nüfusunu temsil eden bir örneklemde 2003 yılı için sigara içme oranı: % 33 Erkeklerde % 51 Kadınlarda % 19
ABD’de yaşa göre standardize akciğer kanseri insidens hızı; Erkeklerde 1984’de düşmeye başlamıştır, bu tarihten beri sürekli olarak düşmektedir; 1984’de yüzbinde 102 olan hız 2000’de yüzbinde 81’e düşmüştür. Kadınlarda artışını sürdürmektedir, fakat artış hızı 1990’lı yıllarda azalmıştır, 2000’deki insidens hızı yüzbinde 50’dir.
Türkiye ve Nüfus Araştırmalarında 15-49 yaş grubu kadınların sigara içme oranları 1993’te % 18 2003’te % 28 Okul bitirmemiş grupta % 18 lise ve üzeri eğitimli grupta % 44 Gebelerde % 15 Emzirenlerde % 20
ABD’de, günümüz itibariyle, kamu kurumlarında, toplu bulunulan kapalı alanlarda, restoranlarda, barlarda (alkol servisi yapılan yerlerde), işyerlerinde, hatta bazı açık alanlarda sigara kullanımı önemli düzeyde önlenmiş durumdadır. New York, Massachusetts ve Delaware gibi bir çok eyalette tüm restoranlar, barlar ve işyerleri eyalet düzenlemeleriyle sigarasızlaştırılmıştır, buralarda sigara içilen özel alanlar yoktur.
Türkiye’de sigara dumanı kirliliğinden kaçabilmek hala olanaksız gibidir: 4207 Sayılı Yasa ile getirilmiş kapalı alanlarda sigara içme yasağının , şehirlerarası otobüsler dışında uygulanmadığı gözlenmektedir. Şehirlerarası otobüslerde de şoforlerin içmesi nedeniyle tam olarak uygulanmamaktadır. Ülkemizin bilim ve sağlık merkezleri niteliğindeki üniversite hastaneleri bile yasanın tam uygulanamadığı yerler arasındadır. Bir üniversite hastanesinde yakın dönemde yapılmış bir çalışma, hastanenin yataklı bölümlerinde yer alan doktor ve hemşire odalarında hekimlerce bile sigaranın yaygın bir şekilde içildiğini göstermektedir.
Ülkemizde, varsa istisnaları dışında, alkollü veya alkolsüz tüm lokantalar, düğün veya eğlence amaçlı toplantılar, tüm kıraathaneler ve kafeler, işyerlerinin tamamına yakını, alışveriş merkezi niteliğindeki çarşılar, insanların sigara dumanını kirliliğini yoğun olarak yaşadığı ve zarar gördüğü yerlerdir.. Evlerde de durum iç karartıcıdır, evlerin yarısından çoğunda evde serbestçe sigara içilmektedir. Halkımız, bebekler, çocuklar, hamileler ve hastalar dahil yaygın bir şekilde duman altı olmaya devam etmektedir. Milyonlarca sigara içmeyen kişi işyerlerinde çalışırken öldürücü sigara dumanına her gün hedef olmaktadır.
Bırakmışlar / (İçenler + Bırakmışlar) Türkiye’de sigara bırakma oranları, sigarayla başarıyla mücadele eden ülkelerin mücadele öncesi dönemindeki bırakma oranlarına benziyor. Bırakma oranı: Bırakmışlar / (İçenler + Bırakmışlar)
Bırakma oranları, ABD’de 1965’te % 29 Bırakma oranları, ABD’de 1965’te % 29.6 iken 2004 yılında % 52,4 olarak bildirilmiştir, Bu değer dört eyalette % 60 veya daha yüksektir. Türkiye’de sigara bırakma oranının ne kadar olduğunu bildirir bir ulusal çalışma yoktur. 2000’li yıllarda yapılmış 13 yerel araştırmada bırakma oranları bir araya getirildiğinde ortanca değer % 20 olarak bulunmuştur.
Endüstri, reklam ve promosyona, Türkiye sigara reklamını kanunla yasakladıktan sonra da, devam etmiştir. 2003 yılında 61 ilde (7., 8., lise hazırlık, lise 1. sınıflarda okuyan) 15957 öğrenci üzerinde yapılmış bir araştırmada (Küresel Gençlik Tütün Araştırması), öğrencilerin % 29’u üzerinde sigara markası logosu bulunan bir eşyası olduğunu; % 20’si bir tütün firması temsilcisi tarafından kendisine bedava sigara verildiğini ifade etmiştir.
Türkiye’de il ve ilçe merkezlerinde akciğer kanseri ölümlerinin tüm ölümler içindeki % payının 1980-2003 dönemindeki değişimi % % 4.4 (8061/184330) % 1.9 (2474/130062)
2003 Sözel Otopsi Araştırması: Örneklem:Türkiyeyi temsil etmek üzere, 480 bloktan randomla seçilmiş 12 bin hane ile bunların iki öncesi ve iki sonrası komşu 48 bin toplam 60 bin hanede gerçekleştirilmiştir. Akciğer kanseri ölümlerinin tüm ölümler içindeki payı: 56/1056 = %5.3 % 95 Güven sınırları (%3.95 - 6.65) 56 ölümün 49’u erkek 7’si kadın
Türkiye sigara salgınıyla mücadelenin yasal alt yapısına önemli ölçüde sahiptir. 4207 Sayılı Kanun…...…………………….1996 5261 Sayılı Kanun………………………….2004 (Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesinin TBMM’de kabulü) Başbakanlık genelgesi…………………....2006 Tütün Kontrolu Ulusal Komitesi………...2007 Tütün Kontrolu İl Komiteleri var…………2007 Sağlık Bakanlığı Tütün Kontrolu Daire Başkanlığı…………………………………….2007
Sigara salgınının uluslar arası şirketlerin çabalarıyla yayıldığını ve dünya ölçekli bir pandeminin oluştuğunu ilk gören ve bunun için harekete geçen uluslar arası kuruluş, Halfden Mahler yönetimindeki Dünya Sağlık Örgütüdür.
DSÖ;1970, 1971, 1976, 1978, 1980 Genel Kurul kararlarıyla 1975, 1979, 1983 Uzmanlar Komitesi raporlarıyla, Sigara ve Sağlık Dünya Kongrelerinin ana sponsoru ve katılımcısı olarak, 1980 “Sigara mı – Sağlık mı ? Seçim Sizin” Dünya kampanyasını düzenleyerek Şirket yaklaşımlarını tehdit olarak tanımlayan ve salgınla mücadele için ülkelere stratejiler öneren ve onları harekete geçiren temaslarıyla 1980’li yılların ilk yarısında sigara tüketim artışında bir duraklamaya neden olur.
Türkiye’de Sigara Tüketimi (Üç yıllık hareketli ortalama) Bin ton/yıl Kaynak: Sezer RE. Ulusal Tütün Tekeli Yeniden Kurulmalıdır: Türkiye’nin Sigara Raporu. Bilim ve Utopya, Ekim 2006
Uluslar arası sigara şirketleri DSÖ ve onun ana sponsor ulduğu Sigara ve Sağlık Dünya Kongrelerinin sigara ticaretine zarar verdiğini görürler ve Dünya Sağlık Örgütünün bu faaliyetlerinin etkisizleştirilmesi için harekete geçerler.
Philip Morris belgesi alıntı çevirisi, Sayfa:2021285683, 24/6/1983 “..Stokholm’de, 1979’da, DSÖ’nün ana sponsorluğunda yapılan 4. Sigara ve Sağlık Dünya Kongresi….sigara tüketiminin düşürülmesi yönünde bir kilometre taşıdır….Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden gelen.. aralarında sağlık bakanlarının da olduğu 600 sağlık profesyoneli…. Verilen mesaj sade ve açık:Sigara kullanımı en önemli önlenebilir hastalık nedenidir ve eradike edilmelidir…
Kamu politikalarını dikte edebilir pozisyonlarda bulunan sağlık profesyonellerinden oluşan böyle bir toplantı daha önce asla olmamıştı.Bu konferansı takiben tüm Ortadoğu ülkeleri paketler üzerine uyarı yazıları öngören düzenlemeler yaptılar.. Üç yıl içinde bu ülkeler geleneksel sigara reklam çeşitlerini yasakladılar. Promosyonu ve pazarlamayı sınırlayan benzer çabalar dünya ölçekli ve ileri düzeyde koordine edilmiş biçimde ortaya çıktı.1980’de Uluslararası Kanser Savaş Kurumu, Şili, Brezilya ve Uruguay’da sigara karşıtı çalıştayları destekledi….”
1983 tarihli bir endüstri belgesinde DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ile ilgili görüşler: “…Sigara karşıtı etkinlikler daha çok DSÖ ve diğer eylemci ulusal veya uluslar arası örgütler tarafından kanalize edilmektedir. Bu konuda çalışan bilim adamları ve görevlilerle temas içinde bulunmak, onların niyetlerini öğrenmek, bu niyetleri değiştirmeye çalışmak, onların planladıkları müdahaleleri boşa çıkarmak için ilgili makamları önceden etkilemeye yönelik sürekli bir çaba içinde olunmalıdır…”
Endüstrinin DSÖ’yü etkisizleştirme planından hedef alıntıları: “DSÖ’ye hücum et”, “DSÖ’nün..sigara karşıtı saldırgan kampanyasını boşa çıkarmak üzere uzun vadeli bir hareket başlat”, “DSÖ’nün yetkilerinin yeniden tartışılmasına yönelik açık bir tartışma başlat”, “Tütün karşıtı bir üçüncü dünya yönündeki gelişmeyi durdurmaya çalış”,
“DSÖ’nü etki sağlayamadan durdurmak üzere kaynak ayır”, “Anahtar kişilerin itibarını kır”, “DSÖ’nün özel kaynaklardan parasal olarak desteklenmesini kontrol altına al”, “DSÖ’nün önceliklerini, bütçesini, ve sosyal yaşamı etkilemedeki rolünü….sorgulamak üzere gazetecilerle çalış”,
“Uluslar arası Kanser Araştırma Kurumunun bütçe tahsislerini ve önceliklerini yeniden şekillendir”, “DSÖ tarafından desteklenen Dünya Sigara ve Sağlık Kongresinin tabiatını ve tonunu değiştirmeye çalış”, “….Tütün yetiştiricileri birliğini tesis et”,
“Bu yılki önceliklerinden sigarayı çıkarması için Tüm Amerika İçin Sağlık Örgütü’nü (Pan American Health Organization-PAHO) ikna et.” “Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (International Labor Organization-ILO), DSÖ’nün sigara karşıtı programıyla bütünleşmesini baskıla. ” DSÖ’ye karşı Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nü (Food and Agriculture Organization- FAO) kullan.
Hedeflere ulaştıracak alt yapının oluşturulması: -INFOTAB ve CORRESTA gibi mevcut endüstri örgütlerinin bu hedeflere yönelmesi Yeni kurumlar oluşturulması: -American-European Community Assosiation -New York Society for International Affairs -Libertad -Institute for International Health & Development -Yayın organı: International Health and Development
Hürriyet Gazetesi / 11 Ekim 1993) GORBAÇOV’UN AVUKATI SİGARA LOBİSİ İÇİN TÜRKİYE’DE Gorbaçov Vakfı, Şevardnadze Vakfı, Gürcistan Telekomunikasyon ve Özelleştirme Bakanlığının hukuk danışmanlığının yürüten Amerikalı hukukçu Paul Dietrich, ticari iletişim özgürlüğü olmadan serbest piyasa modelinin yerleştirilmesinin söz konusu olamayacağını belirtti. 500 avukat tarafından kurulan Squire and Demsey Hukuk Şirketinin ortakları arasında yer alan Dietrich, dünyada ticari iletişim ve ticari özgürlüğü savunmak ve geliştirmek amacıyla kurulan LİBERTAD’ın da üyesi. Dietrich, LİBERTAD olarak Türk Hükümetinin sigara reklamlarına kısıtlama getirmesine ilişkin yasa değişikliğini geri çekmesi için de kamuoyu ve bürokratlar nezdinde lobi çalışmaları yaptıklarını söyledi. Dietrich, “Alkollü içki ya da sigara ile başlayan reklam yasağı zamanla savaş oyuncakları, çocuk maması gibi her sektöre yayılır” dedi. LİBERTAD’ın İstanbul’da yapılan 12’nci uluslar arası yıllık toplantısı nedeniyle Türkiye’de bulunan Dietrich, “Satışı yasal olan ürünlerin reklamı kısıtlanamaz. Tüketiciye bilgi akışı sağlanmalı. Piyasada serbestçe satılan herhangi bir ürünün reklamının yasaklanması demokrasinin ruhuna aykırı” diye konuştuştu.
Kullanılan Birleşmiş Milletler Kurumları International Labor organization Uluslar arası Çalışma Örgütü Dünya Gıda ve Tarım Örgütü
Kullanılan iki arguman: 1- Sigara bir gelişmiş ülke sorunudur. DSÖ sigarayla değil gelişmekte olan ülke sağlık sorunlarıyla (bebek ölümleri, ishal gibi) ilgilenmelidir. 2-Tütünün ekonomik değeri önceliklidir, tütün üreten gelişmekte olan ülkeler zarar görür. Tütün yetiştiren ülkeler DSÖ’yü durdurmak için ittifaka davet edilir. Kazanıldığı ifade edilen ülkelerden biri de Türkiye olur.
Türkiye’de de Tütün kontroluyla ilgili ilk çabalar 1980’de başlar. İlk Sigara ve Sağlık Kongresi (Ankara) “Sigara mı- Sağlık mı? Seçim sizin” kampanyası:
Uluslar arası şirketlerin Türk Pazarına resmen girme girişimleri de 198O’li yılların ilk yarısında hızlanmıştır. 12 Eylül 1980 Darbesinin ardından kurulan Ulusu Hükümetinin Programında Sigara Tekelinin özelleştirilmesi yer almıştır.
Fakat 1981 Kasım’ına gelindiğinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı, Tekel fabrikalarında verimliliğin yeniden tesis edildiğini ve özelleştirmenin ulusal çıkarlara aykırı olduğunu ifade eder ve Sigara sanayiinde özelleştirme tasarısından vazgeçilmesini ister.Bu istemi yapan Bakan’ın (Recai Baturalp) Bakanlığı 15 gün içinde biter. Sigara pazarının yabancı sigaralara açılması kararı, Tekel yasasına aykırı olmasına karşın, 1983 Aralığında kurulan Özal Hükümeti eliyle Aralık 1983’te gerçekleştirilir. Yabancı sigaraların Tekelce ithali ve sigara reklamlarının başlaması 1984’te gerçekleşir. Fakat Sigara Tekelinin yasa ile kaldırılabilmesi için 1986’ya kadar beklemek gerekecektir. Bu kez Maliye ve Gümrük Bakanı direnmektedir(Vural Arıkan), Direnen Bakanın değiştirilmesiyle Sigara Tekeli yasayla da bitirilir.
Sağlık Bakanlığı Ruh Sağlığı Daire Başkanlığı, 1987’de, Dr Bülent Coşkunun yönetiminde, Sigara Mücadelesi Ulusal Eşgüdüm Kurulunu kurdu ve harekete geçirdi.
21 Aralık 1987 – 26 Haziran 1988 dönemi Sağlık Bakanı ANAP milletvekili Bülent Akarcalı ve SHP milletvekili Cüneyt Canver Mayıs 1989’da TBMM başkanlığına sundukları kanun teklifleriyle Yasa destekli sigara mücadelesi girişimini başlattılar.
14 Haziran 1989 Tütün mamüllerinin zararlarının önlenmesine dair kanun teklifi TBMM adalet komisyonunda kabul edildi.
1988 “Elveda Sigara – Merhaba Hayat” Ulusal Sigara Bırakma Kampanyası THY uçaklarında sigara kullanım yasağı başladı.
Sigara kullanımının yaygınlığı, ilk kez, ulusal bir örneklem üzerinde yapılan bir araştırmayla (PİAR Çalışması) ölçülmüştü.
Philip Morris, Aralık 1989, 2501479900/0052 “….Sigara karşıtı insiyatifler bilinen sağlık gerekçelerini kullanarak Türkiye’de de ortaya çıkmaya başladı……. sigara reklamlarını yasaklama bu insiyatiflerin hedefleri arasındadır.
Bu insiyatifleri boşa çıkarmak ve yenmek üzere Eylülde İthalatçılar Türkiye Çalışma Grubu, Ekimde ise Uluslararası Reklamcılar Birliğinin Türkiye Şubesi kuruldu………. Philip Morris, Aralık 1989, 2501479900/0052
İlk amacımız TBMM’de görüşülmeyi bekleyen Reklam Yasağı Teklifinin boşa çıkmasını sağlamak, onu yenmektir…………. Philip Morris, Aralık 1989, 2501479900/0052
Sağlık Bakanı dahil Hükümet’in ve Meclis’in önemli üyelerini, Sigara Reklam Yasağı Teklifi’ne karşı çıkmalarını sağlamak üzere danışmanımızın doğrudan müdahalesiyle, önemli medya kuruluşları sahiplerinin desteğiyle, eğitim materyeli kullanarak ikna edeceğiz.” Philip Morris, Aralık 1989, 2501479900/0052
SAĞLIK BAKANI YASA TEKLİFİNE KARŞI
Turkish Daily News gazetesi küpürüne göre: Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ve görüşülen ANAP, SHP ve DYP milletvekilleri Gölge Adam muhabirinin sorularına şöyle yanıtlar vermişler:
-Bu yasaklar Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına aykırı, bu yasa onbinlerce tütün üreticisine zarar verecek. -Yasaklamalar değil eğitim esas alınmalıdır.
1990 Ekim: Sigara Reklamında Yeni Dönem 1990 Mayısında yurtdışından yayına başlayan Magic Box Star 1 Kanalı Televizyonda Marlboro Motorsporları Programını başlatır.
Name of the Program : MARLBORO WORLD OF MOTORSPORTS Philip Morris, 2501009448
9 OCAK 1991’de TBMM’DE KABUL EDİLİR. 3694 NO’LU TÜTÜN VE TÜTÜN MAMÜLLERİNİN ZARARLARININ ÖNLENMESİNE DAİR KANUN 9 OCAK 1991’de TBMM’DE KABUL EDİLİR.
Cumhurbaşkanı Özal 3694 no’lu Kanunu yeniden görüşülmek üzere TBMM’e iade eder. Gerekçeli tezkere 24 Ocak 1991’de TBMM’de okunur.
2- “Konunun bütünü üzerindeki görüşler” İade gerekçeleri: 1- Geçiş dönemi zorluklarının yeterince dikkate alınmamış olması ve bunlara bağlı sorunların yaşanabileceği 2- “Konunun bütünü üzerindeki görüşler” Kaynak: Sigara Alarmı Mart 1992
…“Reklam yasağı hiçbir ülkede tek başına etkili olmamıştır.” … “Reklam yasağı olan ülkelerde sigara tüketimi, reklam yasağı bulunmayan ülkelere göre, özellikle gençlerde beş misli bir artış göstermektedir”
…“Kanun bütünüyle kişilerin özgürce seçme hakkını ellerinden almaktadır.”…
..“Her konuda olduğu gibi bu konu da önce bir eğitim ihtiyacını ve sürecini gerektirmektedir. Böylece insanların verecekleri kararlara yardımcı olmak , sonuçta aldıkları kararlara saygı duymak asıl hedef olmalıdır.”..
İzleyen dönemde Tütün endüstrisi, bu iade gerekçelerini, Cumhurbaşkanı Özal’a atıfta bulunarak, bu konudaki yasa çıkartma çalışmalarını geriletmek için diğer ülkelerdeki lobi faaliyetlerinde kullanacaktır.
…“Bu yılın Ocak ayında TBMM tütün reklamlarını tümüyle yasaklayan bir yasayı kabul etti. Philip Morris’in ve tütün endüstrisinin yoğun lobicilik eylemini takiben Cumhurbaşkanı Özal bu yasayı yeniden görüşülmek üzere Meclise geri gönderdi.. Philip Morris, 2500120503/0537, 1991
..“Konu şimdi …Adalet Komisyonunun gündeminde …Sigara Endüstrisi, Yayıncılar Birliği ve Reklamcılar Derneği temsilcilerinden oluşan bir delegasyon komisyon Başkanıyla görüştü.. Komisyon Başkanı diyaloga açık görünüyor…. Philip Morris, 2500120503/0537, 1991
…“Eylem Sigara Endüstrisi, Yayıncılar Birliği, Reklamcılar Derneği tarafından imzalanan alternatif kanun teklifi Adalet Komisyonuna verilecek.. Philip Morris, 2500060959/0993, 1991
..”Veto edilen kanun teklifinin hareketsiz kalması sağlanırken O’na paralel yeni bir teklifin ertelenmesi de sağlandı.Medya Birliği dahil koalisyonlar yasaklara muhalefette diri durmayı sürdürdüler. …Yabancı Sermaye Derneği, Endüstrinin politik gücünü daha da kuvvetlendirdi”… Philip Morris, 25013411640/1645
..“Dış alanlardaki sigara reklamlarını sınırlamaya yönelik Beyoğlu-İstanbul ve Ankara Belediyeleri uygulamaları başarılı bir şekilde durduruldu..” Philip Morris, 2501341640/1645
2 MAYIS 1991 Kararnamesiyle, Yerli ve yabancı kişilere Türkiyede, 2 MAYIS 1991 Kararnamesiyle, Yerli ve yabancı kişilere Türkiyede, ..komple yeni tesisler kurarak tütün mamülü üretme hakkı verilir. Buralarda üretilecek tütün mamüllerinin fiyatlandırma, dağıtım ve satışı da serbest bırakılır.
1991 ve sonrasında oluşan sigara karşıtı hareket 4207 Sayılı Yasa çıkıncaya kadar sürdüğü gibi hala da büyüyerek sürmektedir.
Türkiye Halk Sağlığı Derneğinin Sigarayla Mücadele Kolu, 7 Aralık 1991’de Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında kurulur.
İlk etkinlik, Mart 1992’de Sigara Alarmı isimli Derginin yayın hayatına başlamasıdır. Türkiyedeki sigara mücadelesinin artık bir yayın organı vardır.
Sigara Alarmının Mart 1992 Sayısında Yasa’nın geri gönderilme gerekçeleri yayınlanır. Sigara mücadelesinde yasanın önemi, pasif içiciliğin önlenmesi, reklam yasağının önemi uluslar arası araştırma bulgularına dayalı olarak sunulur.
Mart 1992’den itibaren Sigara Alarmı’nın tüm sayıları, Her milletvekiline, Tıp Fakültelerinin Halk Sağlığı, Göğüs hastalıkları, Kardiyoloji, Farmakoloji Anabilim Dallarına, bu konuda çalışmaları olan akademisyenlere ve gönüllü kişilere, kütüphanelere ücretsiz olarak postalanmıştır.
3 Temmuz 1992’de Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz ve arkadaşları, Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun teklifini TBMM Başkanlığına verdiler.
Sigara Alarmı Dergisi Yasa çıkıncaya kadar düzenli aralıklarla 1992- 1996 arasında sekiz sayı olarak çıkmış, O dönemin etkileşimlerini katalizlemiş ve O dönemi bir ölçüde belgelemiştir.
Kongreler, konferanslar, 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü Etkinlikleri, Çok imzalı bildiriler, yarışmalar, önemli ve etkili Makamlara yapılan ziyaretler, kitlesel faks ve dilekçe kampanyaları, sigarayı bırakma kampanyaları 1991-96 döneminin yoğun kullanılmış faaliyet türleridir.
7 Kasım 1992’de Prof. Dr. İzzettin Barış Başkanlığında Ankara’da yapılan Sigara ile Mücadele 1. Ulusal Kongresi, Sigara Mücadelesi Gönüllü hareketinin Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’le tanıştığı ve bağ oluşturduğu kongredir. Bu bağ yasa çıkıncaya kadar sürecektir.
Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı Kurumu Derneği, Toraks Derneği, Sağlığı Geliştirme ve Sigarayla Mücadele Derneği, Bu dönemin etkin örgütleri olarak çalışırken 30 Mayıs 1995’te Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinin oluşmasına öncülük ederler.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi 30 Mayıs 1995’te kurulur: Sağlık, Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları,Türk Tabipleri Birliği, Sağlığı Geliştirme ve Sigarayla Mücadele Derneği,Toraks Derneği, Türk Akciğer Hastalıkları Vakfı, Halk Sağlığı Kurumu Derneği, Yeşilay Cemiyeti,Çankaya Belediyesi , Türk Tüberküloz ve Toraks Derneği, Tüketici Hakları Derneği, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi, yeni üyelerle kalabalıklaşırken, Türkiye’de sigara mücadelesinin eşgüdüm ve güçbirliği merkezi olur. Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz Komitenin doğal üyesidir ve tüm toplantılarına katılmaya gayret eder.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi temsilcileri, Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün aracılığıyla Yasa Teklifine, son şeklini veren Adalet Komisyonu toplantısına da katılırlar.
Bu arada yasayı engellemeye veya kendinden yana etkilemeye çalışan tütün endüstrisinin de, beklenebilebileceği gibi, boş durmadığı anlaşılmaktadır.
“…Adalet Komisyonu Başkanıyla görüşecek. Bu görüşmenin ana konusu, “…Adalet Komisyonu Başkanıyla görüşecek. Bu görüşmenin ana konusu,.. Adalet Komisyonu Teklifinin hazırlanması için bir alt komite oluşturulmasının öğütlenmesi olacaktır…” Philip Morris, 2501146354/6369, 7-8 Temmuz 1992
Cumhuriyet:25.6.1994 Tütün Zararları Alt Komisyonda: “…TBMM Adalet Komisyonunda, Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesi ..konusundaki Yasa Teklifini incelemek üzere alt komisyon kurulması kararlaştırıldı......”
Alt komisyon Raporu 3 Mayıs 1995’te Adalet Komisyonu Başkanlığı’na sunulur. Alt Komisyon Raporunun getirdiği önemli yenilik reklam yasağıyla ilgilidir.
Alt Komisyon Raporu, reklam yasağına istisnalar getirir. “18 yaşından küçüklere yönelik olmayan gazete, dergi, diğer yayınlar ve tütün..mamülleri satış belgesini haiz satış yerlerinde….,sinemaların 18.00’den sonraki seanslarında,
Sanat ve kültür organizasyonlarıyla, atletizm dışındaki spor etkinliklerine, ve yalnızca sigara içen yetişkinlere yönelik tanıtım faaliyetlerine birinci fıkra hükmü (reklam yasağı) uygulanmaz….”
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi delegeleri iki kere, biri 4207 sayılı Yasanın TBMM gündemine girmesinden önce, diğeri Yasa onay için Cumhurbaşkanına gittiğinde, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından kabul edilir.
Philip Morris, 17 Ekim 1995, 2048207227/29 “..Esasen sigara reklamlarını düzenleyen bu kanun teklifi , beş yıllık başarılı bir lobi faaliyeti sonunda endüstrinin karşı önerisine uygun hale getirilmiştir.…
ASIL STRATEJİ …Meclis’te beklemekte olan bu kanun teklifinin kanunlaşmasını sağlayarak yakın gelecekte ortaya çıkacak daha sert önlemlerden kurtulmak…
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı 20. Dönem 2. Yasama Yılı 15. Birleşim 07/Kasım /1996 Perşembe
Gruplar adına Genel görüşmeler: İlk konuşma: DSP Grubu adına Hikmet Sami Türk (Trabzon) : “..reklam yasağı konusundaki düzenlemenin de oldukça sulandırılmış olduğu görülmektedir…
Böylece reklam istisnaları yasa metninden çıkmış olur. Görüşülmekte olan 17 sıra sayılı kanun teklifinin 3 üncü maddesinin iki ve dördüncü fıkralarının metinden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz. Salih Kapusuz Mehmet Gözlükaya Bülent Akarcalı Refah Partisi Denizli İstanbul Grup Başkanvekili Hikmet Sami Türk Hasan Hüsamettin Özkan Nihat Matkap Trabzon Demokratik Sol Parti Hatay Böylece reklam istisnaları yasa metninden çıkmış olur.
Bülent Akarcalı’nın yürürlük maddesi ile ilgili “ Bülent Akarcalı’nın yürürlük maddesi ile ilgili “..Kanun yürürlüğe girdikten sonra; örneğin, hastanelerde sigara içilmesi yasaktır "burada, sigara içilmesi için henüz bir mekân ayıramadık; dolayısıyla, sigara içmek isteyenler her yerde sigara içebilir" denilemez. Bunu, burada, özellikle vurgulamak istiyorum..” açıklamasını yapar.
…9 uncu maddeyi, yürürlük maddesini Sayın Bülent Akarcalı gibi anlamayan hiçbir arkadaşımız yok. Yürürlük maddesiyle ilgili olarak aynı görüşü Genel Kurul da paylaşıyor. 9 uncu maddeyi bu anlayışla, oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir….
4207 Sayılı Kanun TBMM’de 7 Kasım 1996’da değişiklikleriyle oylanır ve kabul edilir.
Endüstri (bir şirket) bu yasadaki reklam yasağının Anayasaya aykırı olduğunu, bir reklam olayı nedeniyle açtığı bir davada iddia eder. İlgili Mahkeme konuyu Anayasa Mahkemesine götürür.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI: 7.11.1996 günlü, 4207 sayılı …. Kanun’un 3. maddesinde yer alan “... her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılması veya ...” sözcüklerinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 13.4.1999 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.