BURSA’ DA ULAŞIM VE RAYLI SİSTEM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANKARA VE DÜNYA KENTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Advertisements

ULAŞIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ
ANKARA TARİHİ KENT DOKUSUNUN PLANLANMASI KISA BİR TARİHÇE
İŞLETMELERİN ÇEVRESİ VE ÇEVRE FAKTÖRLERİ
BİLGİ TOPLUMU KENTLERİ
ULAŞIM VE EKOLOJİ.
ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR EKONOMİSİ
Sanal Çalışmanın Üçüncü Dalgası
HİZMET BİRİMLERİ ALTYAPI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Mahalli idarelerin altyapı sistemleri ile ilgili genel planlama, programlama, fizibilite,
Mimarlar Odası Denizli
TÜRKİYE AFET MÜDAHALE PLANI
T.C. ANKARA KALKINMA AJANSI DOĞRUDAN FAALİYET DESTEK PROGRAMI-2010 ANKARA İLİ SEKTÖREL REKABET ANALİZİ FİZİBİLİTE PROJESİ ANKARA TİCARET ODASI 15 NİSAN.
Gölcük Vizyon 2023  Kocaeli Üniversitesi bulunduğu kentle bütünleşmek adına, Gölcük Belediyesi ve Gölcük Kent Konseyi ile bir işbirliği içine girerek,
Durgunluk ve Maliye Politikası
ULAŞIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ Strateji Geliştirme Başkanlığı
OTO KAZA SİGORTALARI - HİZMET KALİTE İYİLEŞTİRME
Öğrenci bakışıyla trafik Trafik sorunu çözmek demek gereken ya da gerekecek yolların yapılması, kavşakların düzeltilmesi demek değildir. Trafik sorununu.
T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
2012 AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ ÇALIŞTAYI OPERASYON VE UYGULAMA PANELİ
Mardin’de Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi için Teknik Yardım Otel Temsilcileri Odak Grup Toplantısı No: Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye.
A.Ekrem ÖZKUL Kürşat ÇAĞILTAY
Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü
T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
24. MÜHENDİSLİK DEKANLARI KONSEYİ TOPLANTISI Mayıs 2012, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mühendislik Eğitiminde Tasarım Dersleri Prof. Dr.
Mayıs 2012.
YÖN339 Ders - II Taşımacılık Yönetimine Giriş
1 KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ EYLEM PLANI (Yapılan Çalışmalar, Mevcut Durum ve Planlanan Çalışmalar) Ender ÇOLAK Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı.
HAVZA ÖLÇEĞİNDE STRATEJİK PLANLAMA VE KALKINMA ‘Kelkit Havzası Örneği’
Coğrafi Bilgi Sistemlerinde
Akıllı Ulaşım Sistemleri
Hedef A.1. : Deprem Bilgi Altyapısının Geliştirilmesi; Deprem bilgi altyapısının geliştirilmesi, güçlendirilmesi, sürdürülebilirliğinin sağlanması bu altyapıyı.
TEKSTİLKENT TİCARET MERKEZİ ESENLER- İSTANBUL
SGP İklim Değişikliği Odak Alanı Çerçevesi. Uygulama Programları OP 5. Enerji Tasarrufu ve Enerji Verimliliğinin Önündeki Engellerin Kaldırılması OP6.
Ayhan TÖZERMüberra GÜNGÖR Genişbant İnternet Hizmetlerinin Yeni Ekonomideki Rolü ve Ülkemizdeki Durum Habtekus 2009, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.
İşletmeyi neden kurarız ?
TALEP KATILIMI VE TALEP TARAFI YÖNETİMİ Prof. Dr. Ramazan BAYINDIR
Şahin BAYZAN Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi
İSTANBULUN TRAFİK SORUNU. Dünya navigasyon pazarının ilderlerinden TomTom’un 5 kıtada 160’tan fazla şehrin trafik yoğunluğunu belirleyen en son ‘Trafik.
TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA DERSİ ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI
İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ
İŞLETMELERİN KURULUŞU
AB MALİ İŞBİRLİĞİ ULAŞTIRMA OPERASYONEL PROGRAMI
MİKROEKONOMİ YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM BÖRKE TUNALI
GİRİŞ Hayat bilgisi dersinde eğitim-öğretim sürecinin başarılı bir biçimde gerçekleşmesi ve kazanımların öğrencilere kazandırılması için önemli.
Girişimcilik.
Topluluk İnovasyon Girişimi Süreç Açıklaması ve Yol Haritası Dokümanı 26 Mayıs
GİRİŞ Etkili ve verimli bir ulaşım sistemi (bu sistemin daha belirgin parçalarından sadece birkaçı olan trenler, otomobiller ve uçaklar) olmadan turizm.
2/21/ Üniversite kampüsümüzün sınırlarının genişlemesi, hastanelerin birleşmesi ve geleceğe yönelik olarak batı.
YAPIM KUŞAĞI ÜRETİYORUM.
YATIRIM PROJE TEKLİFİ NASIL HAZIRLACAK?
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
TÜRKİYE’de KARAYOLU - DEMİRYOLU – DENİZYOLU taşımacılığında BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ?..
Modern Taşımacılık Yönetimi Yaklaşımları 3PL 4PL ŞEVVAL OLGAÇ.
1-) Uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullandıkları tespit edilenler için aşağıdakilerden hangisinin yapılması yanlıştır? A) Eylemin gerektirdiği.
Temel Bilgi Teknolojileri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürü
Yüzüncü Yıl Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE UYGULAMALAR
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
İMAR KOMİSYONU RAPORU ( ).
İMAR KOMİSYONU RAPORU ( ).
MİKROEKONOMİ YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM BÖRKE TUNALI
İMAR KOMİSYONU RAPORU ( ).
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
İMAR KOMİSYONU RAPORU ( ).
Bölüm 12. İşletmecilik İşletme, ürün piyasalarındaki ekonomik birim olup, üretim faaliyeti için üretim faktörleri bir araya getirilir. İşletmelerde örgütsel.
Yeniliklerin ekonomik etkileri
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Temel Prensipleri
Sunum transkripti:

BURSA’ DA ULAŞIM VE RAYLI SİSTEM Konuşmacı: H.Müjgan ELMAS İMO Ulaşım Komitesi Başkanı

Kent merkezlerinde yerleşim ve işyeri bölgeleri kapasitesini doldurdukça yerleşim ve işyerleri kent dışına kaymaktadır.Kent geniş bir alana yayıldıkça yolculuk talebi artmaktadır.Artan yolculuk talebi toplu taşımacılığa büyük bir yük getirirken özel araç sahipliliğinde önemli artışlara neden olmaktadır.Tüm bunların bir sonucu olarak özel otomobil,minibüs ve otobüslerle yolculuk talebi karşılanamaz hale gelmiştir.Yeni ulaşım planlama kararları çerçevesinde mevcut ulaşım sistemleri ile birlikte çalışan ve ülkemizde yeni bir ulaşım sistemi olan raylı sistemler düşünülmüştür.

Ulaşım imkanları bir bütün olarak yalnız kent makroformunu etkilemekle kalmaz aynı zamanda kentlerin ekonomik,sosyal ve kültürel dinamiklerini de etkiler.Günden güne artan yük ve yolcu yoğunlukları neticesinde teknolojinin de yardımıyla ulaşım alternatifleri ve sistemleri gelişmiştir.Ancak bu süreçte gelişen ulaşım sistemlerinin çevreye, topluma yararları yanında zararları da olmuştur. Bursa Kent içi Ulaşım sorunu nedeniyle gündeme gelen ve gerçekten de önemli bir yatırım olan HRS Projesi, sadece teknik ve mali kriterlerle değil, toplumun elde edeceği faydalarla değerlendirilmelidir.

Bursa Kent içi Ulaşımında HRS’nin kullanılmasıyla Bursa Kentlisine sağlanacak yararlar küçümsenemeyecek kadar fazladır.Ancak HRS’nin kapasitesinin altında kullanıldığını biliyoruz.Fizibilite Etüdü’ndeki veriler 1999 yılında tahmini tek yönde 317 800 yolcu,2004 yılında ise 381 000 yolcu taşınabileceği olmasına rağmen HRS’nin 2010 yılında taşıdığı yolcu sayısı çift yönde sadece 143 000 dir.Ben HRS’nin daha planlama dönemlerinden itibaren oluşturulan çalışma grubunda Sayın Erdem SAKER’in Belediye Başkanlığı döneminde görev yapan bir mühendisim.2012 yılına kadar geçerli olan fizibilite etüdündeki veriler böyle. Buna rağmen geldiğimiz noktada ne yazık ki Günlük Yolculuk Dağılımında;

BURSA’DA GÜNLÜK YOLCU DAĞILIMI

Bu noktada nerede ne hata yaptığımızı sorgulamamız ve çözümlerini ortaya koymamız gerekir düşüncesindeyim.

Bursa Büyükşehir Belediyesi “Bursa Kent İçi Ulaşım ve Yakın Çevre Ulaşım Etüdü ile Toplu Taşıma Fizibilite Etüdü” İşini 15.11.1990’da Optim-Obermeyer-Rail Consult Firmasına vermiştir.1992 yılında tamamlanan bu etüt sonucunda Bursa Ulaşım sorununun mevcut otobüs sistemiyle entegre olmuş toplam 55 km uzunluğunda HRS Sistemiyle çözümleneceği belirlenmiştir.Yatırımın büyüklüğü nedeniyle zaman içine yaymak üzere 15 yılda 4 aşamada inşa edilerek işletmeye alınması planlanan raylı sistemin 1.Aşaması 31.01.1997 tarihinde imzalanan sözleşme ile Siemens-Simko-Tüvasaş-Ansaldo-Güriş konsorsiyumuna verilmiştir.

Burada konsorsiyum üyelerini özellikle vurgulamak istedim Burada konsorsiyum üyelerini özellikle vurgulamak istedim.Çünkü yerli üretilebilirliği desteklemek adına Türkiye’de vagon üretiminde “Tek Üretici Belgesi”ne sahip TÜVASAŞ’ın bu konsorsiyumda yer aldığına dikkatinizi çekmek istedim.Ancak Marmara depreminde Adapazarı’nda bulunan fabrikanın hasar görmesi ve çalışanlarından bir kısmını bu depremde kaybetmeleri nedeniyle vagonlar Türkiye’de üretilememiştir.Daha sonra tamamen yenilenen Tüvasaş şimdilerde yurt dışı ve içi birçok projenin üretim bölümünde yer almaktadır. Marmaray projesi araçları gibi. Türkiye’de özelliklede bu kadar yakınımızda raylı sistem araçlarının üretilebiliyor olmasının Bursa’mız için büyük şans olduğu düşüncesindeyim.

HRS’nin temelini attığımız 8 temmuz 1998’den bugüne geldiğimizde etütde belirlenmiş olan aşama önceliklerinden uzaklaşıldığını, HRS’nin daha etkin kullanımı için gerekli olan planlama koşullarının yerine getirilmediğini görüyoruz.

Bu planlama koşullarının birkaçını sıralayacak olursak: Doğu Batı yönünde yapılmakta olan HRS’nin dik hatlarda otobüs ve minibüslerle beslenmesi, HRS İşletmeye alındığı günden itibaren paralel olarak toplu taşıma araçlarının çalıştırılmaması, HRS İstasyonlarına bağlantılı olarak otoparkların yapılması ve ücretsiz olarak hizmet vermesi, HRS ’ye paralel lastik tekerlekli araç yolunun hızlandırılmaması aksine yavaşlatılması,

HRS ye dik olan lastik tekerleklinin kullanacağı araç yollarının hızlandırılması, Tek merkezli olmaktan kurtulamayan Bursa Kentinde merkeze özel araçla çıkmanın bedelinin çok yüksek olması(Park ücretleri gibi) Hatta merkezin özel araç trafiğine kapatılması, Fizibilitede yer aldığı şekilde servis araçlarının kaldırılması, Servis araçlarını kullanan kişilerin raylı sistemi kullanmaları için gerekli koşulların sağlanması.

Bursa’mızda tüm bu sorunlara rağmen ulaşımla ilgili çok olumlu olduğunu düşündüğümüz Ulaşım Ana Planı çalışmaları başlamış bulunmaktadır.Ancak diliyoruz ki, bu plan da bundan önceki yıllarda defalarca yapılan planlar gibi raflarda kalmasın, verilmesi gerekli radikal kararlar verilerek uygulamaya geçirilsin.Ulaşım ana planına altlık oluşturacak kararlar ve planlama yaklaşımları doğru belirlensin.Burada ulaşım planlama yaklaşımlarından da bu nedenle bahsetmek istiyorum, çünkü biliyorum ki planlama yaklaşımı doğru olmadığı sürece Bursa’da ulaşım sorununu çözmemiz mümkün olamayacaktır.

Geçmişten günümüze ulaşım ve trafik sorunlarına yönelik farklı yaklaşımlarda çözümler belirlenmiştir. Benimsenen bu yaklaşımlar irdelendiğinde 1980’li yıllara kadar olan uygulamaların farklı yöntem ve teknolojilere rağmen ortak bir noktada birleştiği görülmektedir.Bu ortak düşüncenin temeli “Sınırsız talep artışına karşılık sınırsız arz” ilkesi olmuş, talep arttıkça sınırsız olarak yol, şerit, köprü yapımı sürdürülmüştür.Ancak yapılan yeni yollar , köprüler, şeritler daha fazla talep çektiğinden tıkanıklık tekrar ortaya çıkmıştır.Bu yaklaşımların kısır döngü olduğu anlaşılmış, bugüne kadar benimsenen artan talebe karşılık sınırsız arz ilkesi terk edilmiş, ulaşımda sınırsız arz yerine diğer ucu olan talepte kısıtlamaların da yapılabileceği ilkesi benimsenmiştir.

İşte mevcut alt yapıdan en verimli şekilde yararlanmak amacıyla, ulaşımda yolculuk talebini zamanda, mekanda, türler arasında değiştirmek, yönetmek için alınan tüm önlemlere yolculuk talep yönetimi önlemleri denilmektedir. Kentlerin büyümesiyle ortaya çıkan ulaşım ve trafik sorunlarına ilişkin çeşitli çözümler üretilmiştir. Kent İçi Ulaşımda sorunların ortaya çıkışı önce kavşaklardaki sıkışıklıklar olarak görülmüş ve getirilmeye çalışılan dar görüşlü trafikçi yaklaşımlarla ‘noktasal çözümler’ tıkanıklıkları aşmanın yolu olarak benimsenmiştir.Trafik mühendisleri tıkanan kavşakları çeşitli yöntemlerle aşmaya çalıştıkça ilave kapasite yaratılarak çözülen her kavşaktaki tıkanıklık bir sonraki diğer kavşaklara taşınmış, mühendisler tıkanan kavşakların peşinde koşar hale gelmiştir.

Noktasal çözümlerle etkin bir sonuç alınamadığı anlaşıldığında “koridor çözümleri” arayışına girilmiş, kentte tanımlanan ana ulaşım koridorlarının bir bütün olarak ele alınması ve koridorda trafik talebinin gerektirdiği arzın yaratılarak kesintisiz akımın sağlanması çalışılmıştır.

Nokta ve koridor olarak çözülemeyen ulaşım sistemlerinin bir şebeke olarak ele alınması gerektiği anlaşıldığında bilgisayarlarda benzetim modelleri yaratılarak “şebeke çözümleri” geliştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda bilgisayara dayalı benzetim modellerinin de belirli noktalarda yetersiz kaldığı anlaşılmış, yaratılan modellerin yaya ve bisikletlileri yeterince dikkate almadığı yaya ve sürücü davranış ve alışkanlıklarının, dolaylı ve dolaysız maliyetlerin, mekansal ve görsel bozulmaların, yasal çerçevenin ve yaptırım sisteminin modeli yeterince yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.Artık kent içi ulaşım sistemlerinin, sadece ulaşım altyapısı hizmetlerini dikkate alan noktalar, koridorlar ve şebekelerden ibaret olmadığı anlaşılmıştır.

Ulaşım talebi arttıkça bu talebin dengeli bir şekilde karşılanması için hemen altyapı kapasitesinin arttırılmasına yönelik adımlar atıldığını söylemiştik; Ancak bu yaklaşımla sürdürülen altyapı çalışmaları sonucunda kentsel ve çevresel değerlerin yitirildiği, kentlerin yollarla, alt ve üst geçitlerle, katlı kavşaklarla ve otoparklarla kaplandığı, ulaşımdan kaynaklanan gürültü ve hava kirliliğinin insanların sağlığını ciddi boyutta etkileyecek düzeylere ulaştığı ortaya çıkmıştır. Geleneksel planlama yaklaşımında “artan talebe arzı artırarak” cevap verme yaklaşımı ile sorunları çözmeyen, tersine giderek artıran kısır bir döngü içine girildiği anlaşıldığından yeni yaklaşım arayışları içine girilmiştir.

Mevcut sistemin daha iyi kullanılması için talebin olduğu gibi veri olarak kabul edilmemesi ve talebin özelliklerinde değişiklikler yapılmaya çalışılması Yolculuk Talep Yönetimi önlemleridir. Bu önlemler şöyle sıralanabilir;

Yolculuk ihtiyacının yolculuk yapmadan karşılanması Elektronik işlemler ve iletişim Tele çalışma Yolculuk taleplerini mekanda dağılımının düzenlenmesi Arazi kullanım planlaması Çevre iş ve ticaret merkezlerinin oluşturulması Sıkışıklık Yönetimi

Yolculuk taleplerinin zaman içindeki dağılımının düzenlenmesi: Esnek çalışma saatleri Sıkıştırılmış çalışma haftası Zirve saat ücretlendirilmesi Sıkışıklık yönetimi

Otomobile alternatiflerin geliştirilmesi veya yaratılması: Bisiklet ve yaya ulaşım koşullarının iyileştirilmesi Oto paylaşma programları Minibüs paylaşma programları Toplu taşım sistemlerinin geliştirilmesi

Otobüs sistemlerinin geliştirilmesi: Hatların sayılarının artırılması Mevcut hatların iyileştirilmesi Besleyici hatlar konulması Toplu taşımın kullanıcıya maliyetinin azaltılması İleri teknoloji uygulamaları Daha verimli türlerin kullanımını destekleyici ayrıcalıklar: Toplu taşıma öncelikleri

Bu anlatımdan sonra sıkıldığınızı düşünerek sizleri birazda gelecekteki Bursa’yı ve Bursa’ lıyı hayal etmeye davet ediyorum: Toplu Taşımanın kullanımının diğer ulaşım türlerine göre çok arttığı,bisiklet ve yaya akslarının altyapısının tamamlanması nedeniyle tercih edildiği, Atatürk caddesi gibi alışverişin kalbi olan cazibe merkezlerinin ve küçük esnafın toplu bulunduğu birçok cadde ve sokağın trafiğe kapatıldığı, trafik stresinden uzak gülümseyen Bursa’lıların sokaklarda yürüdüğü BURSA Kentlisi olmak.

Belki bugün için hayalden öteye geçemeyen bu istek yarın gerçek olabilir.Yeter ki doğru kararlar verelim,plan ve projelerimizi işin ehli kişilerle yapalım,ulaşımla ilgili kararlarımızı politikadan etkilenmeden verelim, tarihi ve kültürel mirasımızı ulaşım altyapısına kurban vermeyelim.Yeter ki güzel Bursa’mızın geleceğini ipotek altına almayalım, talep artıkça artan talebe ulaşım altyapısını lastik tekerlekliyi hızlandıracak şekilde önlemler alarak cevap verme yanlışına düşmeyelim.

Toplu taşımayı, özellikle HRS’yi doğru planlayalım Toplu taşımayı, özellikle HRS’yi doğru planlayalım. Yerleşimler arasındaki yaya geçişini engelleyecek bir raylı sistem hattı yapmayalım. Ücret politikalarımızı doğru belirleyelim. Unutmayalım ki insanlar mecbur kalmadıkça daha pahalıya mal olacak ulaşım türlerini tercih etmeyecektir. 2010 yılına gelmemize rağmen HRS’nin %8 kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri de budur. HRS’nin ilk istasyonuna özel aracımla gelince park yeri bulamıyorsam, nadirde olsa otoparkın olduğu yerlerde ücret ödüyorsam,besleme hatlarında bütünleşik bilet sistemine rağmen daha az miktarda da olsa bir ücret ödüyorsam, HRS’ye alternatif sistemlerle de daha ucuza ulaşım ihtiyacımı karşılıyorsam tercihim tabidir ki alternatif sistemler olacaktır.

Evet kararlarımızı çağın gereklerine uygun bu işin uzmanı meslek odaları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kent konseyi ile işbirliği içinde her türlü kaygıdan uzak verelim.Bu kararların ışığında ulaşım ana planlarımızı hazırlayalım ve hiç değiştirmeden uygulayalım. Bana burada konuşma olanağı veren BUSIAD ve BURSA İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’na

TEŞEKKÜR EDERİM