İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK ON BİRİNCİ BÖLÜM: ŞİRK - 1 Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
Allah’a bir olarak inanmak Allah’tan başka ilâh olmadığını bil. MUHAMMED, 47:19
Allah’a bir olarak inanmak Benim ve benden önceki peygamberlerin sözleri içinde en faziletlisi şudur: لا اله الا الله وحده لا شريك له MUVATTA’, KUR’ÂN: 8
Allah’a bir olarak inanmak Allah’ın zatında sıfatlarında ulûhiyetinde rububiyetinde hakimiyetinde icraatında mülkünde fiillerinde hiçbir ortağı yoktur.
Allah’a bir olarak inanmak Göklerin ve yerin egemenliği Onundur. O evlât edinmemiş, egemenliğinde Onun bir ortağı olmamıştır. Herşeyi bir ölçü ile yaratıp kaderini belirleyen de Odur. FURKAN, 25:2
Allah’a bir olarak inanmak “Evlât edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, bir yardımcıya da ihtiyacı olmayan Allah’a hamd olsun” de ve tekbir getirerek Onun büyüklüğünü ilân et. İSRÂ, 17:111
Allah’a bir olarak inanmak Onlara denir ki: Siz şunun için bu hale düştünüz: Allah’a bir olarak iman etmek için çağrıldığınızda inkâr ediyor, Ona ortak koşulunca inanıyordunuz. Artık hüküm, pek yüce ve pek büyük olan Allah’ındır. MÜ’MİN, 40:12
Allah’a bir olarak inanmak Onların çoğu, ortak koşmaksızın Allah’a inanmaz. YUSUF, 12:106
Sebepler nedir, ne değildir? Bu âlemde herşey sebepler vasıtasıyla vücuda gelir. Sebepler: memurdur, icraatçı değildir.
Sebepler nedir, ne değildir?
Sebepler nedir, ne değildir? “Daire-i ufk-u cibalîden semanın eteğine kadar, umum yıldızların matla'ları ve başka şeylerin meskenleri olan bir mesafe-i azîme bulunduğu gibi...
Sebepler nedir, ne değildir? . . . esbab ile müsebbebat mabeyninde öyle bir mesafe-i maneviye var ki, imanın dürbünüyle, Kur’ân’ın nuruyla görünür.”
Sebepler nedir, ne değildir? İnsan yediklerine baksın. Biz suyu bol bol yağdırdık. Sonra toprağı yardıkça yardık. Ondan taneler, Üzümler, sebzeler, Zeytinler, hurmalar, Bol ağaçlı bahçeler, Meyveler, otlaklar bitirdik: Sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için. ABESE, 80:24-32
Sebepler nedir, ne değildir? “Sebep ve müsebbep ortasındaki uzun mesafede, esmâ-i İlahiye birer yıldız gibi tulû’ eder.”
Sebepler nedir, ne değildir? Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Ölümünün ardından yeryüzünü nasıl diriltiyor. İşte bu, ölüleri diriltendir. Onun gücü herşeye yeter. RUM, 30;50
Sebepler nedir, ne değildir? Görmediniz mi, yedi göğü birbiriyle uyum içinde nasıl yaratmış? Ayı göklerde bir nur, Güneşi de bir kandil yapmış. Sizi de Allah yerden bitki gibi bitirdi. Sonra oraya geri gönderecek, sonra bir daha çıkaracak. Yeryüzünü de Allah önünüze yaydı: Geniş yollarında gidin diye. NUH, 71:15-20
Sebepler nedir, ne değildir? Sizi yaratan, sonra rızıklandıran, sonra öldüren, sonra da dirilten Allah’tır. Şerikleriniz arasında bunlardan herhangi birini yapabilecek birisi var mı? O her kusurdan münezzeh, onların ortak koştuklarından da yücedir. RUM, 30:40
Sebepler niçin var? Sebeplerin başlıca var oluş sebepleri: İmtihan dünyasında, cüz’î iradeye iman ile inkâr arasında seçim imkânı vermek için araya sebepler konmuştur: Biz ona bir yol gösterdik. Artık ister şükreder, ister nankörlük eder. İNSAN, 76:3
Sebepler niçin var? Sebeplere bağlı olarak cereyan eden hadiselerin bütün aşamalarında ayrı ayrı Esmânın tecellîleri, ayrı ayrı hikmet ve rahmet eserleri görünür.
Sebepler niçin var? Sebepler vasıtasıyla iş görmekte bir azamet tecellîsi vardır.
Sebepler niçin var? Sebepler, içyüzünü bilmediğimiz hadiseler hakkında kadere itirazdan bizi muhafaza eder.
Sebepler nedir? Sebepler, Allah’ın bu âleme yerleştirdiği tekvinî kanunlardır. Peygamberlerle gönderilen şeriatlar gibi, bu fıtrî şeriata da itaat mecburiyeti vardır.
Sebepler ne değildir? Sebepler Allah’ın fiillerine ortak DEĞİLDİR. Bu hakikat ihmal edildiği takdirde her türlü şirk için kapı açılmış olur.
Sebeplerden şirke Tabiat, evrim gibi inkâr cereyanları buradan güç alır.
Sebeplerden şirke De ki: Gördünüz mü Allah’tan başka yakardıklarınızı? Onlar yeryüzünde ne yaratmışlarsa gösterin bana! Yoksa onların göklerde mi bir ortaklığı var? Veya Biz onlara bir kitap verdik de ondan bir delile mi dayanıyorlar? Doğrusu, o zalimler birbirlerini yalan vaadlerle aldatıp duruyorlar. FÂTIR, 35:40
Sebeplerden şirke İnsanlık âleminde ilâhlık iddiasında bulunanların çıkmasına sebep de onların fâil-i hakikî telâkki edimeleridir.
Sebepler ne değildir? Onları siz öldürmediniz, Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı. ENFÂL, 8:17
Sebepler ne değildir? İnsanlar, Allah’ın hiçbir ortağı olmadığını, felâketle karşı karşıya kaldıklarında çok iyi anlarlar: Size erişen her nimet Allah’tandır. Nitekim başınıza bir sıkıntı gelince hemen Ona yalvarırsınız. O sıkıntınızı giderdiğinde ise, sizden bir topluluk Rablerine ortak koşmaya başlamıştır bile! NAHL, 16:53-54
Sebepler ne değildir? İnsanlar sıkıntıya uğrayınca Rablerine yönelerek Ona yakarırlar. Sonra Rableri onlara kendi tarafından bir rahmet tattırdığında, bir de bakarsın, onlardan bir topluluk, Rablerine ortak koşmaya başlamıştır. RUM, 30:33
Sebepler ne değildir? De ki: Karanın ve denizin tehlikelerinden sizi kurtaran kimdir? Siz yalvarır, yakarır, gizlice Ona dua eder ve “Bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız” dersiniz. De ki: Sizi ondan da, başka her türlü sıkıntıdan da kurtaran Allah’tır; ama siz yine Ona ortak koşarsınız. EN’ÂM, 6:63-64
Sebepler ne değildir? Hiçbir şey yaratamayan ve kendileri yaratılmış olan şeyleri mi Allah’a ortak koşuyorlar? A’RÂF, 7:191
Şirkten uzak iman Onlar Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet gününde bütün yeryüzü Onun avucunda, gökler ise dürülmüş halde elindedir. O her kusurdan münezzeh, onların ortak koştukları şeylerden de yücedir. ZÜMER, 39:67
Şirkten uzak iman Göklerin ve yerin gizlilikleri Ona aittir. O ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onlar için Ondan başka bir dost ve yardımcı yoktur. O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez. KEHF, 18:26
Şirkten uzak iman Allah size kendinizden bir misal verdi: Elinizin altındaki köle ve hizmetçilerinizden, size verdiğimiz rızka ortak olup da sizinle eşit hale gelebilecek ve birbirinizi sayar gibi sayacağınız kimseler olur mu? Akıl eden bir topluluk için âyetleri Biz böyle açıklıyoruz. RUM, 30:28
Şirkten uzak iman De ki: Ben de sizin gibi bir beşerim. Ancak bana, “Tanrınız tek bir Tanrıdır” diye vahyedilmiştir. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, güzel işler yapsın ve Rabbinin ibadetine hiç kimseyi ortak etmesin. KEHF, 18:110
Müşriklerin âkıbeti O gün Allah onlara, “Nerede Bana ortak zannettiğiniz şeriklerim?” diye seslenir. Haklarında azap vaadi gerçekleşmiş olanlar, “Rabbimiz,” derler. “İşte şunlar bizim azdırdıklarımızdır. Kendimiz nasıl azdıysak, onları da öylece azdırdık. Şimdi biz onlardan uzaklaşıp Sana sığınıyoruz. Zaten onlar bize tapmıyorlardı.” “Çağırın ortaklarınızı” denir. Çağırırlar; fakat onlar cevap vermez. Artık azabı da görmüşlerdir. Ne olurdu, vaktiyle doğru yolu tutmuş olsalardı! KASAS, 28:62-64
Müşriklerin âkıbeti O gün Allah onlara, “Nerede Bana ortak zannettiğiniz şeriklerim?” diye seslenir. O gün her ümmetten bir şahit çıkarmış, onlara da “Haydi, getirin delilinizi” buyurmuşuzdur. Ve onlar da hak ve hakikatin tümüyle Allah’a ait olduğunu anlamışlar; uydurdukları şeyler ise onları bırakmış, yok olup gitmiştir. O ümmetin peygamberi. KASAS, 28:74-75
İspata çağrı De ki: Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür? De ki: Sizinle benim aramda Allah şahittir. Bu Kur’ân ise, sizi ve onun ulaştığı kimseleri sakındırmam için bana vahyolundu. Siz Allah ile beraber başka tanrıların da bulunduğuna şahitlik edebilir misiniz? De ki: Ben şahitlik etmem. De ki: O tek bir İlâhtır ve ben sizin Ona ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. EN’ÂM, 6:19
İspata çağrı Ondan başka tanrı olmadığına, bizzat Allah şahitlik etmiştir. Melekler ile, adaletten ayrılmayan ilim sahipleri de buna şahittir. Ondan başka tanrı yoktur; O herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibidir. ÂL-İ İMRÂN, 3:18
Şirkten uzak iman Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; onun dışında, dilediği kimsenin günahını bağışlar. Allah’a ortak koşan ise pek büyük bir günahla iftirada bulunmuş olur. NİSÂ, 4:48
Şirkten uzak iman Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; onun dışında, dilediği kimsenin günahını bağışlar. Allah’a ortak koşan ise, pek derin bir sapıklığa düşmüştür. NİSÂ, 4:116
Şirkten uzak iman Lokman oğluna öğüt verirken dedi ki: “Oğlum, Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk büyük bir zulümdür.” Biz insana, anne-babasına iyilik etmesini emrettik. Annesi onu zaaftan zaafa düşerek taşımış; sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. Onun için, Bana ve anne-babana şükret. Dönüş ancak Banadır. . . .
Şirkten uzak iman . . . Eğer onlar, ilâhlığına dair hiçbir bilgin olmayan birşeyi Bana ortak koşman için seni zorlayacak olurlarsa, o zaman onlara itaat etme. Yine de dünyada onlarla iyi geçin. Sen, Bana yönelenlerin yolunu izle. Sonra dönüşünüz Banadır; yapmış olduklarınızı Ben size bildiririm. LOKMAN, 31:13-15
Şirkten uzak iman İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar—korkudan emin olmak işte onların hakkıdır; doğru yolda olanlar da onlardır. EN’ÂM, 6:82
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek