YAPILARIN YALITIMI VE KORUNMASI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BETONARME VE ÇELİK YAPILARIN PROJELENDİRİLMESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Advertisements

Sorular ve Cevaplar.
Akış Katsayısı Bir kanalın toplama havzasına düşen yağışların tamamı kanallara intikal etmez. Bir kısım buharlaşır, bir kısım yüzey boşluklarında tutulur,
SICAK DALDIRMA GALVANİZLEME BİZİM İŞİMİZ
Enerji Verimliliği ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB)
TARIMSAL YAPILARDA HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ
İKTİSAT Enerji Tasarrufu - Konutlarda Isınma -.
TEMEL iNŞAATI Arş. Gör. İsa Vural.
ISI YALITIMI.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMALARI KARTAL BELEDİYESİ Belediye Başkanı Op
izoBOZZ, A SINIFI KAZANÇ
Madde ve Isı.
FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ (VI. SINIF VI. ÜNİTE)
SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ NASIL SAĞLAYABİLİRİZ? 1
ISI YALITIMI Bütün maddelerin ısı iletkenlikleri farklıdır. Isının bir maddedeki yayılma hızı o maddenin iletken mi yoksa yalıtkan mı olduğunu belirtir.
Konutlarda Isı Yalıtım Zorunluluğu ve Enerji Kimlik Belgesi Uygulaması
BETON ve BETON BİLEŞENLERİ SEMİNERİ
ENERJİ VERİMLİLİĞİ DANIŞMANLIK (EVD) ŞİRKETLERİ
DİLATASYON DERZLERİ Yapının kendi ağırlığı ya da oturduğu zeminden gelen birtakım etki hareket ya da çökmeleri önlemek zararlarını azaltmak ve düşey hareketlerin.
Seminar on Sustainable Buildings
6.SINIF FEN BİLİMLERİ DERSİ MADDE VE ISI ÜNİTESİ
Soğutma Kuleleri.
BETONDA DAYANIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
BÖLMELER ( İNCE YAPI ) L.EMRE BAŞAR.
İNORGANİK KAPLAMALAR.
Türkiye’nin Sunu/Slayt Paylaşım Sitesi
FEN VE TEKNOLOJİ DERS:FEN VE TEKNOLOJİ
Yalıtım, herhangi bir yalıtım malzemesi kullanılarak, ortamdan dışarı olan enerji akışının indirgenmesidir. Yalıtım malzemelerinin çeşitli tipleri.
FEN ve TEKNOLOJİ / BASINÇ
rojelendirme esasları
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE SU YALITIMININ
ISI YALITIMI.
TS 802 Haziran 2009 BETON TASARIMI KARIŞIM HESAPLARI
MADDE VE ISI ISININ YALITIMI.
ISININ YAYILMA YOLLARI
Restorasyon Projesi Nasıl Hazırlanır
TS EN CEPHE İSKELELERİNİN BELGELENDİRMESİ
ISI YALITIMI.
Isı maddeleri etkiler.
Bardaklara aynı sıcaklıkta çay koymamıza rağmen,bir süre sonra bardaklardaki çayların sıcaklıklarının aynı olmadığını fark ediyoruz. Çünkü bazı bardaklar.
NATURAL SHIELD ISI YALITIM SIVASI
Isının Yalıtımı.
Madde Ve Isı.
ThermoPlast nedir? ThermoPlast hazır sıva ve kaplama malzemesi, yalıtım amaçlı veya binaların dış cephelerinde mantolama amaçlı olarak geliştirilmiş.
GEOGRİD KULLANIMI.
BETON KARIŞIM HESABI ÖRNEK 1.
YASAMA FAALİYETLERİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ENERJİ SEKTÖRÜ
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
TEMELLERDE SU YALITIMI ABDULLAH PİŞKİN 0750Y29004
DUVARLARDA SU YALITIMI TUNCAY KÜÇÜK SAKARYA~2008.
Çatılarda Su Yalıtımı Kenan GÖKÇEN 0750Y29006.
BETONDA DONMA-ÇÖZÜLME VE DENİZ SUYU OLAYI ETKİSİ
Sakarya Üniversitesi İnş. Müh.
PERİYODİK KONTROL ÇALIŞTAYI
MESLEKİ GELİŞİM Konular; kaynakça;
HONEYCOMB (BAL PETEĞİ)
ISI POMPASI HAZIRLAYAN : Birkan KÖK.
DÜŞÜK BASINÇLI BORU SİSTEMLERİ
DUVARLAR Kiriş döşeme gibi üst yapı elemanlarından gelen yükleri temele nakleden, binalarda mekanları birbirinden ayıran (bölen), mekanları çevreleyen.
DÜŞÜK BASINÇLI BORU SİSTEMLERİ
BACALAR 1- ATEŞ BACALARI 2- HAVALANDIRMA BACALARI 3- ÇÖP BACALARI
BACALAR 1- ATEŞ BACALARI 2- HAVALANDIRMA BACALARI 3- ÇÖP BACALARI
TS 802 Haziran 2009 BETON TASARIMI KARIŞIM HESAPLARI
2018 Yılı Devam Eden Projeler
KEŞİF İŞLEMİ.
2018 Yılı Devam Eden Projeler
POLYÜREA MASTİK.
DÜŞÜK BASINÇLI BORU SİSTEMLERİ
TEMELLER VE TEMELLERİN
Sunum transkripti:

YAPILARIN YALITIMI VE KORUNMASI Yrd. Doç. Dr. İsmail HİLALİ

Kaynaklar YALITIM TEKNİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Emin EKİNCİ İZOLASYON İZOCAM Yayınları KTH KALORİFER TESİSAT HESABI DEMİRDÖKÜM yayınları İNTERNET

DERSİN UYGULANIŞI 1 VİZE (%50) 1 PROJE(%50) FİNAL BÜTÜNLEME

DERSİN İÇERİĞİ SU YALITIMI Malzeme ve bazı temel kavramlar Temellerde su ve Nem yalıtımı Binalarda Islak Zeminlerde Su ve Nem Yalıtımı Döşemelerde Su ve Nem Yalıtımı Çatı ve Teraslarda Su ve Nem Yalıtımı Duvarlarda Su ve Nem Yalıtımı Havuzlarda Su ve Nem Yalıtımı Betonarme Köprü ve Viyadüklerde Su ve Nem Yalıtımı Proje Uygulaması

ISI YALITIMI Malzeme ve bazı temel kavramlar Yapı tasarımı ve Isı Yalıtım ilişkisi Yapılarda Isı geçişi olan yerler ve bazı önlemler TSE 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Isı ve Isı Transferi ile ilgili Temel Bilgiler Döşemelerde Isı Yalıtımı Duvarlarda Isı Yalıtımı Pencerelerde Isı Yalıtımı Teras ve Çatılarda Isı Yalıtımı TSE 825’ e göre Hesap Raporunun Hazırlanması Yapı Elemanlarında Buhar Geçişi Kontrolü

UYGULAMA PROJESİ Her Öğrenci Mimarlık Bürolarından, Bayındırlık Müdürlüklerinden vs.. gerçek bir mimari proje alması gerekmektedir. Bu projelerde dikkat edilmesi gerekenler: Temel, çatı(Teras), duvar, pencere, kapı gibi yapı bileşenlerinin detayları Tam ölçüleri

SU YALITIMI Mağaraların İnsan doğası gereği atmosferik şartlardan her zaman için kendini korumak istemiştir. , hem soğuk hem de şiddetli fırtınalardan korunmak için tarihöncesi çağların şartlarında iyi bir barınak olduğu açıktır. Yağmur ve fırtınanın getirmiş olduğu olumsuzlukları önleyebilmek için, mağaralar ve daha sonra oluşturulan ilk çadırlar ile birlikte yağmur suyundan sakınılmıştır. Su yalıtımı ilk olarak yağmur suyundan korunma gerekliliği ile karsımıza çıkar. Bu ihtiyaç; mağaraların, kayaların arasına gizlenme, daha sonra çadır ve dolayısıyla çatı kavramının ortaya çıkması sonuçlarını doğurmuştur. Sakınılması gereken yukarıdan gelecek sudur. Ancak zaman içinde, yapılardaki teknolojik gelişmeyle birlikte sakınılacak suyun yönü ve şartları da sekil değiştirir. Artık sadece bulutlardan gelecek su değil, yeraltı suları da yasadığımız binalara zarar verebilir konumdadır. Göçebe yasamdan yerleşik yasama geçisin bu sürece katkısı büyüktür. Ne zaman ki insanoğlu çadırları ile birlikte kıtalar boyunca gezip durmaktan yorularak, köklerini salacağı topraklara kavuşma ihtiyacı hissetti, kendi kökleri gibi bina köklerini de toprağın derinliklerine salma ihtiyacı doğdu. Artık su ile aşağıdan da mücadele edilmesi gerekiyordu.

Yapıların, uzun ömürlü, konforlu ve saglıklı olması; ancak dogru sekilde tasarlanarak insa edilmesi ve yapıya zarar veren dıs etkilere karsı korunması ile mümkündür. Yapılara etki eden en önemli faktörlerden biri de sudur. Yapılar; Yağmur, kar gibi yağışlar, Topragın nemi ve toprak tarafından emilen yagıs veya kullanma suları, Banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerde su kullanımı, Yapının, üzerine inşa edildiği zemindeki basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle suya maruz kalırlar. Suyun yukarıda sayılan yollarla yapıyı ve konforu tehdit etmesi engellenemez fakat yapılara suyun girmesi önlenebilir. Yapıların, her yönden gelebilecek suya veya neme karsı korunmaları için, yapı kabugunun yüzeyinde yapılan islemlere “su yalıtımı” denir. Yapı ömrü ve dayanıklılıgı açısından en büyük tehdit “su”dur. Yapıya sızan su; yapıların tasıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona ugratarak, kesitlerinin azalmasına ve yük tasıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düsmesine neden olur.

Ayrıca yapı bileşeni içerisinde su, soğuk mevsimlerde donarak, sıcak mevsimlerde ise buharlaşarak beton bütünlüğünün bozulmasına ve çatlakların oluşmasına yol açar. Bunun dışında zemin rutubeti veya zemin suyu içerisinde bulunan sülfatlar, temel betonuyla kimyasal reaksiyonlara girerek beton kompozisyonunun bozulmasına neden olur. Bu da yapı ömrünü ve dayanımını olumsuz yönde etkiler. Su ayrıca, binalarda insan sağlığı açısından zararlı küf, mantar vb. organik maddelerin oluşumuna da yol açar. Zemin üstündeki yapı elemanlarını; yağış sularının ve asidik atmosfer gazlarının zararlarından; zemin altındaki yapı elemanlarını ise zemin suyu ve rutubetinin zararlı etkilerinden korumak için su yalıtımı yapılır. Etkin bir su yalıtımı için, yalıtım uygulamasının, binanın temelinden çatısına kadar tüm yapı elemanlarını kapsaması gerekir. Zemine oturan döşemeler, balkonlar, dış duvarlar, çatılar ve temel duvarları yalıtıma konu olur. 1999 yılında ard arda yaşanan iki büyük depremin ardından Richter ölçeği, tsunami, zemin etüdü gibi yeni kavramlar hayatımıza girdi. Korozyon da bu kavramlardan biriydi. Depremde birçok yapının yıkılmasının nedeni korozyon, yani paslanmaydı. Korozyonun nedeni ise su yalıtımının

Su Yalıtımı Yapıyı Korur Suyun yapılara verdiği hasar, özellikle deprem tehdidinin bulunduğu bölgelerde can ve mal güvenliği açısından tehdit oluşturur. Herhangi bir yoldan yapı donatısına sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek donatının özelliğini yitirmesine yol açar. Donatının özelliğini yitirmesi ise dayanım gücüne ve süresine olumsuz etkilerde bulunur (Resim 1). Suyun binalarımızın dayanıklılığına vermiş olduğu zararı genellikle gözle göremeyiz, ancak sonuçlarıyla karsılaştığımızda fark edebiliriz. Büyük bir depremde, korozyona uğramış bir binanın ayakta kalması hemen hemen mümkün değildir. Bu nedenle özellikle Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan ülkelerde su yalıtımının yaşamsal b ir önemi vardır.

Genel olarak beton, içine gömülmüş donatı çeliğini korozyona karsı korur. Donatı betona gömülür gömülmez oluşan ince film tabakası çeliğe yapışır ve korozyona karsı dayanım oluşturur. Bu dayanım betonun yüksek alkali ortamına ve elektriksel dirence doğrudan bağlıdır. Betonun kılcal boşluklarındaki nemde bulunan iyonlar elektriksel iletkenlikte rol oynar. Yüksek elektriksel direnç de dayanıklı beton anlamına gelebilir. Yapılardaki donatı çeliğinin korozyonuna ve bu korozyonun sürmesine neden olan 3 ana etken vardır; Karbondioksit veya klorun neden olduğu reaksiyonlar sonucu donatı etrafındaki koruyucu pasivasyon tabakasının bozulması, Betonun kılcal gözenekleri içinde dağılmış olan ve elektrolit görevi gören su, Betonun gözeneklerinden içeri giren oksijen. Beton üzerindeki film tabakasını bozarak donatı çeliğinin korozyona uğramasına neden olan şartlardan biri karbonasyondur. Atmosferdeki karbondioksit ile betondaki çimentonun kimyasal reaksiyona girmesi, betonun büzülmesine, dolayısıyla çatlakların artmasına neden olur. Aynı zamanda betonun pH Değerinin düşmesi (normal bir betonun pH değeri 12,5 -13,5 arasındadır ve bu miktar korozyonun oluşmaması için yeterlidir) ara yüzeylerdeki alkaliliğin düşmesine, mevcut koruma tabakasının da bozulmasına neden olur. Koruma tabakasının bozulmasının bir diğer nedeni de klor iyonlarının varlığıdır. Sonuç olarak her iki durumda da korozyonun OLUŞMASINA neden olur.

Korozyona bağlı olarak donatı kesitinde oluşan kayıp, donatının başlangıçta tasarlanan hesap değerlerini karşılayamamasına neden olur. Bu da binanın tasıma gücü, dolayısıyla da yapı güvenliği açısından hiç istenmeyen bir durumdur. Hesap dayanımı 365 MPa olan S420b sınıfı Ø12’lik bir donatı çeliği başlangıçta 41.3 kN yük taşıyabilirken, korozyon kaynaklı donatı kesit kaybının 0.25 mm/yıl olduğu bir kabul sonucunda 5 yılın sonunda 25.9 kN, 15 yıl sonra da 5.8 kN yük taşıyabilir. Bu koşullarda donatı 24 yıl sonunda tasıma kapasitesini tamamen kaybedecektir.

MALZEME VE BAZI TEMEL KAVRAMLAR Temel olarak su geçirimsizlik sağlayan malzemelere su yalıtım malzemeleri denir. Su yalıtımında kullanılan malzemeler, kullanım alanlarına ve özelliklerine göre üç ayrı baslık altında toplanırlar. I. Su Yalıtım Örtüleri Bitümlü örtüler: Okside Bitümlü Örtüler, Polimer Bitümlü Örtüler (APP/SBS katkılı) APP: Atactic Polypropilen, SBS: Styredine Butadine Styrene Sentetik örtüler: PVC, EPDM, TPO, ECB/ECO, vb. II. Sürme Esaslı Malzemeler Çimento esaslı malzemeler Akrilik esaslı malzemeler Bitüm esaslı malzemeler Poliüretan esaslı malzemeler III. Yapısal Su Yalıtım Malzemeleri Yapı kimyasalları Derz malzemeleri Su yalıtım malzemeleri; kullanım amacı ve uygulanacak bölgeye göre; ortamdaki su basıncına, zeminin yapısına, yapıdan beklenen hareketlere, ürünün üzerine gelecek olası yüklere, iklim koşullarına ve yapıdaki detaylara göre seçilmelidir.

Bitümlü Su Yalıtım Örtüleri

SENTETİK ÖRTÜLERLE SU YALITIMI Plastik Esaslı Örtüler ; Toz veya granül haldeki termoplastik polimerlerin plastifiye edilerek uygun ısıda, kalınlık ayarlı merdanelerde, taşıyıcı veya taşıyıcısız olarak kalınlık verilmesiyle elde edilir. Plastik esaslı örtülerin üretici firmaların geliştirdikleri formülasyonlara göre çeşitli tipleri bulunmaktadır. Kullanılan bazı tipleri : - PVC (polivinilklorür) - EPDM (etilen propilen dimonomer) - HDPE (high density polietilen) - CPE (klorine polietilen) - CSPE (klorosülfone polietilen) / Hypalon - TPO (termoplastik poliolefin) Tüm örtü tipleri solventlere karşı hassastırlar ve mutlak anlamda su/buhar geçirimsizdirler. Tek kat olarak uygulanırlar. Genelde yüzeye yapıştırılmazlar. Ancak gerektiğinde yüzeye mekanik tespit yoluyla irtibatlandırılırlar. Özel durumlarda yapıştırılarak da uygulanabilirler. ECB ve EPDM ‘in bazı türleri sıcak asfaltla yapıştırılabilir. Yüzeye tespit edilmemiş detaylarda koruyucu geotekstil ve 5 cm. kalınlığında çakıl serilmelidir. Üst detay beton veya harçlı kaplamayla bitirilecekse yine koruyucu olarak anılan geotekstil kullanılmalıdır. Beton yüzeylerde alt zemin çok iyi tesviye edilmelidir. Betonun kimyasal yapısından (Ph’ından) ve yüzeydeki pürüzlülükten örtünün zarar görmemesini sağlamak amacıyla betonla örtü arasına gezilemeyen çatılarda min. 300 gr/m2 ; üzerinde gezilebilen çatılarda 500 gr/m2 koruyucu geotekstil keçe serilir.

SÜRME ESASLI ÖRTÜLERLE SU YALITIMI

III. Yapısal Su Yalıtım Malzemeleri Yapı kimyasalları Derz malzemeleri Beton katkı maddeleri Harcın su geçirmezliğini artırmak amacıyla su basıncına karşı tecrit edilmesi, hava sürükleyicili beton hazırlanması, yeni hazırlanan betonun işlenebilirliğinin ve çalışma kolaylığının artırılması veya – gerek yeni hazırlanmış beton gerek sertleşmiş beton veya harçla ilişkili olarak -  bunlara benzer başka spesifik isteklerin karşılanması amacıyla beton, harç ve beton katkı maddelerinin kullanımı günümüzde bir çok inşaat profesyoneli için bariz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Beton; agrega, çimento, su ve katkı maddelerinden oluşur. Agregalar betonun matrisidir; çimento ise su ile karıştırılarak önce çimento yapıştırıcısı olarak ve sonra çimento “taşı” olarak bağlayıcı işlevi görür. Su aynı zamanda proses başlatıcı görevini de yerine getirir. Öte yandan katkı maddeleri de işlemin aktif bileşenleri olarak görev yapar.   Agrega, betonun özellikleri üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Matris, nihai ürünün güç, yoğunluk, kalıcılık ve görünümünü verir. Çimento, yapının bağlayıcısı (yapışkan) olup betonun özellikleri üzerinde ana sorumluluğu üstlenir. Katkı maddeleri, hem yeni dökülmüş betonun hem de sertleşmiş betonun özelliklerine önemli etkilerde bulunur. Katkı maddeleri beton içine çimento ağırlığının yüzde 5’inden az olacak şekilde eklenir.

Elastik Derz Dolguları ve Yapıştırıcılar   Teknolojiler Elastik yapıştırma, dinamik güçleri ve ısıya bağlı genleşmeyi absorbe etmek amacıyla ayrı parçaların gücü taşıyacak şekilde birleştirilmesidir. Bir yapıştırıcının elastik addedilebilmesi için, bu yapıştırıcının yüksek mekanik güç altında genleşme kapasitesinin yüzde 100’ün katları seviyesinde olması gerekir. Bu yüksek elastikiyet sayesinde ayrı parçalar üzerine etkide bulunan güçlerin bu parçalara eşit olarak dağıtılması sağlanır. Sonuç olarak, bağlamanın gerçekleştirildiği malzeme içerisinde stres oluşması normal olarak engellenmiş olur. Gelişen tasarım olanakları, kolay otomasyon fırsatları ve maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan montaj prosesleri sayesinde, poliüretan teknolojisine dayanan elastik yapıştırıcılar giderek artan oranlarda diğer montaj teknolojilerinin yerini almaktadır. Reaksiyon mekanizması Poliüretan yapıştırıcılar çoğunlukla, nemle reaksiyona girerek büyük ölçüde çapraz bağlanmış elastomerler oluşturan izosiyanatik poliüretan prepolimerler içerirler. Doğru bağlayıcı ve katkı maddeleri seçilmek suretiyle yapıştırma işleminin özellikleri cam, çeşitli metaller, plastikler ve boyalar gibi çok çeşitli alt zeminlere uygun olacak şekilde değiştirilerek adapte edilebilir ve böylelikle uzun ömürlü yapışma sağlanabilir.

Genel Özellikler: Tiksotropik özelliktedir, düşey derzlerde akma yapmayan tip poliüretan mastik olarak formüle edilmiştir, mastik tabancasıyla hem yatay  hem düşey uygulamalarda kullanılır. Yapıştırıcı ve sızdırmazlık olarak kullanılabilen çok amaçlı bir poliüretan üründür. Kimyasal yapısı değişik olan bir çok malzemelere (beton ve diğer tüm çimento esaslı malzemeler, seramik, granit, fayans, tuğla, pvc, akrilik, polyester, alüminyum, demir, cam, ahşap) uygulandığında yapışma mükemmeldir.UV ışınlarına ve bir çok kimyasal maddenin neden olabileceği bozulmalara dirençlidir. Esneme ve esnedikten sonra geri gelme kabiliyeti (recovery) çok yüksektir (% 85). Çabuk kürleşen yeni teknoloji bir poliüretan mastiktir. Erken kürleşmesinden dolayı yüzeyinde ve dokusunda hava kabarcıkları oluşturmaz.Uygulandıktan sonra meydana gelebilecek erken yağışlardan etkilenmez. Kullanıldığı alan havadar olmalıdır, kapalı bir mekansa havalandırılmalıdır. Kullanmadan önce kartuş üzerindeki sağlıkla ilgili öneri ve açıklamaları okuyunuz.

TEMELLERDE SU VE NEM YALITIMI Yapıların temel sistemleri genel olarak münferit, mütemadi, kazıklı veya kazıksız radye jeneral şeklinde projelendirilmektedir. Temellerde su yalıtımı zemin rutubetine karşı, basınçsız suya karşı ve basınçlı suya karşı su yalıtımı olarak üçe ayrılmaktadır. Zemindeki Su Durumunun Tespiti: Zemindeki su durumunun tespiti için zemin suyu seviyesinin en yüksek olduğu dönem gözlenmelidir. Su seviyesi kadar suyun debisi de önem kazanmaktadır ve yeraltı su rejiminin değişkenlik göstereceği unutulmamalıdır. Zemindeki Su Durumunun Değerlendirilmesi: Sondaj ve gözlemler sonucu zemindeki su durumu, aşağıda belirtilen üç kategoriye ayrılarak yalıtım projesi hazırlanır. -Zemin Rutubetine Karşı Yalıtım -Basınçsız Suya Karşı Yalıtım -Basınçlı Suya Karşı Yalıtım Drenaj Yapının temel kısmı yalıtım katmanı oluşturulmadan tamamlanmışsa, suya karşı korunma ancak, perde duvarlarda yapılacak yalıtım katmanı ve binayı çepeçevre saracak drenaj hattıyla mümkündür. Kesin çözüm değildir. Drenaj yalıtım kaçakları olması durumunda, sızıntı sularını en aza indirebileceği gibi, uygulama sırasında kuru bir ortamda çalışılmasını sağlar. Drenaj yalıtımın yerini tutmaz.

Dış Drenaj Bina çevresinde, temel duvarlardan 50-100 cm dışarıda ve temel tabanından 30-50 cm derinde %5-10 eğimli bir kanal açılır. Kanal tabanına, 20 cm çapındaki beton yada kil künkler-büzler 2-4 cm aralıkla döşenir. Üzerlerine önce iri sonra da ince taş ve kumlu zemin ve en son olarak da kil dolgu yapılarak sıkıştırılır. Dış drenajın uygulanabilmesi için kanalın köşe yaptığı noktalarda kanal tabanının 15-20 cm. altından bahçe kotuna kadar en az 50×50 cm. kesitli “rögarlar” veya “bacalar” yapılmalıdır. Drenajda delikli ve oluklu PVC borularda kullanılmaktadır.

b. İç Drenaj Binanın genellikle bodrum katında ve merkezi bir yerinde döşeme kotundan en az 2.00 m. daha aşağıda 50×50 cm. kesitinde drenaj kuyusu açılır. Daha sonra kuyu tabanına 15-20 cm. mesafeye kadar su pompası hortumu uzatılarak ucu süzgeçli bu boru ya da hortumdan zemin kotuna 40-50 cm. kadar yaklaşan suyun otomatik olarak drene edilmesi sağlanır.

2. Temelde Su Yalıtımı Ağırlıklı olarak yığma binalarda kullanılan mütemadi ve münferit temellerde, betonarme taşıyıcı ayakların, üzerine su yalıtımı yapılmış grobeton üzerine oturtulması gerekir. Bu yöntemle taşıyıcı ayaklar zeminden gelecek suya karşı korunur. Temel bittikten sonra, ayaklar arasında duvar örülerek bir yüzey oluşturulur ve su yalıtım malzemesiyle bu yüzey kaplanır. Grobeton kenarıyla duvar yalıtımı birleştirilerek yalıtım tamamlanır. Betonarme ayakların altında, grobeton katmanı oluşturulamıyorsa, taban döşemesi üzerinde su yalıtımı yapılır ve yanlardaki duvar üzerindeki yalıtım katmanı ile birleştirilerek yalıtım tamamlanır. Bu durumda betonarme ayakların su izolasyonu sağlanmaz. Kimyasal katkılarla ayakların su yalıtımı takviye edilmelidir.

Çok katlı binalarda kullanılan Radye temellerde, Binanın oturma alanının tamamını kaplayacak şekilde oluşturulan Grobeton üzerine su yalıtımı yapıldıktan sonra, koruma betonu atılır. Taban yalıtımı yaklaşık olarak kenarlardan 60 cm bırakılır. Daha sonra yan perde duvarlar tamamlanır. Duvarlardaki yalıtım ile grobeton üzerindeki yalıtım birleştirilir. Daha sonra toprak dolgu yapılır.

Bitişik nizam yapılarda ise, tabanda ve yan yüzeylerde ikinci perdeler oluşturulur. İlk perde ve taban üzerine yalıtım uyguladıktan sonra, ikinci taban ve perde duvar oluşturularak yalıtım yapılır. Maliyetlidir.

TEMELDE SU VE NEM YALITIMININ PROJELENDİRİLMESİ Zemindeki su durumunun tespiti:Zemin suyu seviyesinin en yüksek olduğu dönemde zemin etüdü yapılmalıdır. Buna göre; zemin rutubeti, basınç yapmayan sızma su ve basınçlı su olmak üzere projelendirme yapılmalıdır. a) Zemin rutubeti: zeminde daima bulunan, kılcallık yoluyla yapıya giren ve zemine göre etki derecesi değişen sudur. b) Basınç yapmayan sızma su: Yağış suyu, sızma su, kullanma suyu gibi sulardır. Hidrostatik basınç oluşturmaz veya geçici oluştururlar. c) Basınçlı su: Yapıya hidrostatik basınç uygulayan sudur. Su durumuna göre uygulanacak yalıtım yöntemi: a) Zemin rutubetine karşı: Toprakla temas eden statik perdelere bir kat camtülü taşıyıcılı polimerik örtü yeterlidir. Temel kotu altında, bina çevresinde drenaj yalıtımı tamamlar. b) Basınçsız suya karşı, temel derinliğine bağlı olarak önerilecek alternatifli detaylar şöyledir: Yatayda (Tabanda): Bir kat polyester keçe taşıyıcılı 3 mm kalınlıkta polimer bitümlü örtü veya, bir kat polyester keçe taşıyıcılı 3 mm. örtü ile bir kat cam tülü taşıyıcılı 3 mm kalınlıkta polimer bitümlü örtüler (TS 11758-1) ile birlikte uygulanır. Düşeyde (Perdede): Bir kat cam tülü taşıyıcılı 3 mm polimer bitümlü örtü veya, Cam tülü taşıyıcılı 3 mm kalınlıkta polimer bitümlü örtü iki kat olarak uygulanır.

Yalıtımın detaylandırılmasında: Yapıda meydana gelecek çatlaklar yalıtım tarafından karşılanmayacak kadar büyükse; armatür, ters omega yaparak dilatasyon teşkili, ayırıcı tabaka gibi önlemlerle giderilmelidir.

2. Yalıtımın uygulanacağı zemin, sağlam, kuru ve düzgün olmalı, zeminde çatlak, çukur ve çıkıntılar olmamalıdır. Bütün köşe ve kenarlar yarı çapı 4 cm olacak şekilde yuvarlatılmalıdır. 3. Yalıtımı delip geçen elemanlarının (Boru vs..) yalıtımın bunlara bağlanmasını sağlayacak biçimde bağlantı parçaları bulunmalıdır. Yalıtım uygulaması tamamlandıktan sonra bir koruyucu tabaka ile korunmalıdır. b) Basınçlı suya karşı, Yapıya ve yalıtıma sürekli ve belli bir hidrostatik basınç yapan suları kapsar. Basınçlı suya karşı yalıtım detaylandırılması, su basıncı ve yapının yalıtım üzerine yapacağı sıkışma basıncı olarak iki faktöre göre belirlenir. Ancak her projenin özgün zemin ve yapısal koşulları her defasında yeniden etüt edilmelidir. Su basıncıyla ilgili kurallar Temel su yalıtımlarında, yapının etkileneceği su basıncına göre yalıtımın kaç kat olması gerektiği tespit edilmelidir. Bina yükünden oluşan basınca bağlı kurallar Temel su yalıtımlarında, yapının zemine yapacağı basınca göre yalıtım kat adetleri tespit edilmelidir. Aşağıdaki çizelgede yer alan kat adetlerinden büyük olanı uygulanır.

Örnek olarak su basıncı 1. 5m, zemin basıncı 0 Örnek olarak su basıncı 1.5m, zemin basıncı 0.15 MPa olan bir temel yalıtımında uygulanacak olan detay 3 mm + 3 mm polyester keçeli iki kat örtüdür.

ISI YALITIMI Türkiye’de Enerjinin Sektörel Dağılımı

İlgili Mevzuat Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği (RG Tarih: 08.05.2000 No: 24043) TS 825 – Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları (RG Tarih: 14.06.1999 No: 23725) Enerji Verimliliği Kanunu (R.G. Tarih 02.05.2008 No: 26510 Kanun No: 5627) Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Yönetmelik Taslağı (Şubat 2008) Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (RG Tarih: 13.01.2005 No: 25699)

Enerji Verimliliği Kanunu (R.G: 02.05.2008 No: 26510 Kanun No: 5627) Amaç: Enerjinin etkin kullanılması, İsrafın önlenmesi, Enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi Çevrenin korunması Enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması

Kapsam: Enerji üretimi, iletimi, dağıtımı ve tüketiminde, Endüstriyel işletmelerde, binalarda, Elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda, enerji verimliliğinin artırılması ve desteklenmesi, enerji bilincinin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılması (ibadet yerleri, kullanım süresi iki yıldan veya yılda dört aydan az, toplam alanı 50 m2’den az, koruma altındaki bina / anıtlar, tarımsal binalar ve atölyeler hariç)

Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği -1 (RG: 08.05.2000 / 24043) Amaç: Binalarda ısı kayıplarının azaltılması, Enerji tasarrufunun sağlaması Uygulama esaslarının belirlenmesi Kapsamı: Tüm binalar (ısıtılmasına gerek duyulmayan depo, cephanelik, ardiye, ahır, ağıl ve benzeri binalar hariç)

Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği – 2 Binalar için, (ısı kayıpları ve yoğuşma hesapları) TS 825 standardında belirtilen hesap metoduna göre "ısı yalıtımı projesi“ hazırlanır Hesaplanan değerler yönetmelikteki sınırları aşamaz Yapı Ruhsatı verilmesi aşaması için şarttır

Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği - 4 “Isı İhtiyacı Kimlik Belgesi” hazırlanır - Bu belge Belediye / valilikçe onaylanarak yapı kullanma belgesi’ne eklenir (Yapı kullanım belgesinin bir parçasını oluşturur)

Elektrikli ev aletlerinin kullanımı Isıtma ve soğutma sistemleri Sıcak su kullanımı Elektrikli ev aletlerinin kullanımı Isıtma ve soğutma sistemleri Isınma ve soğutma ihtiyacı Aydınlatma Binalarda enerjinin %85’i ısıtma ve soğutma amaçlı harcanmaktadır. Kalan %15’lik kısmını sıcak su temini, aydınlatma ve elektrikli ev aletleri kullanımı oluşturmaktadır.

Isıtma ve Soğutma pencere % 30 dış duvar % 40 çatı % 7 bodrum % 6 hava kaçağı % 17 Konfor koşullarının sürdürülmesi için kışın kaybedilen enerji miktarı kadar ortama enerji aktarılması, yazın ise kazanılan enerjinin ortamdan atılması gereklidir.

Konutların ısıtılması veya soğutulması için tüketilen enerji miktarını azaltmanın en etkili yolu ısı yalıtımı yapmaktır.

Isı Yalıtımı %60’dan fazla enerji verimliliği potansiyeli sağlıyor.

TÜİK - Bina İstatistikleri – 2000 16.235.830 konut Yürürlükteki mevzuatlar 14 Haziran 2000 tarihinden sonra inşa edilen binalar için geçerlidir ve mevcut konut stoğumuzun %90 dan fazlası yalıtımsızdır… The building sector emitted almost 60 million tons of CO2 by consuming 21 million Tonnes Oil Equivalent in 2000. There are about 16,3 million dwellings in 8,1 million buildings and space heating takes the lion share of total energy use in households. It is by far the largest end-use of households with an approximate estimation of 85 %. The datas of fourth Building Census 2000 shows that the ratio of the buildings having double glazed windows is 13 %, having roof insulation is 10 % and having central heating system is 6 %.

yıllık 7.5 Milyar $’a kadar Tasarruf Potansiyeli – Mevcut Binalar Türkiye genelinde konutlarda ısı yalıtımı uygulamalarının yaygınlaştırılması ile yıllık 7.5 Milyar $’a kadar enerji tasarrufu potansiyeli mevcuttur.

“Isı İhtiyacı Kimlik Belgesi”: Yapının kullanılması sırasında göreceli olarak ihtiyaç duyacağı enerji miktarını, dolayısıyla yakıt faturasının yaklaşık bedelini gösterir. Yetkili ısı yalıtım projecisi ve uygulama yapan makina mühendisleri tarafından doldurulup, belediye veya valilikçe onaylandıktan sonra yapı kullanma izin belgesine eklenmelidir.

TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları– 1 Konu: Binalarda ısıtma enerjisi ihtiyacını hesaplama kuralları ve izin verilebilir en yüksek ısıtma enerjisi değerinin belirlenmesidir. Amaç: Binaların ısıtılmasında kullanılan enerji miktarını sınırlamak Enerji tasarrufunu özendirmek Enerji ihtiyacının hesaplanmasında standart bir metot oluşturmak

Binaların ısı ihtiyaçları Yoğuşma hesapları TS 825’in Temel Özellikleri Binaların ısı ihtiyaçları Yoğuşma hesapları Isı tasarruf için alınması gereken önlemler

TS 825 – Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları - 2 TS 825’e göre: Bina ve ısıtma sisteminin özellikleri, iç ve dış iklim şartları, ısı kazanç ve kayıpları hesaba katılarak binaların ısıtma enerjisi ihtiyacı hesaplanır Böylelikle: Yeni binalar için ideal enerji performansını sağlayacak tasarım seçeneği Mevcut binaların net ısıtma enerjisi tüketimleri Mevcut binaya yenileme projesi uygulamadan önce, uygulanabilecek enerji tedbirleri ve sağlanacak tasarruf miktarları belirlenir.

Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği - 3 Yönetmelik Sınır Değerleri Hesabı: (Q: Isı İhtiyacı Yönetmelik Sınır Değeri; A – net alan, m2 ; V: Brüt hacim, m3)

TS 825 (Ek-10): Derece - Gün Kavramı ve Türkiye’de Bölgelere/İllere Dağılımı

Isı Transferi ve Yalıtım Isı transferi üç yolla olur. Kondüksiyon ya da iletim , madde veya cismin bir tarafından diğer tarafına ısının iletilmesi ile oluşan ısı transferinin bir çeşididir. Isı transferi daima yüksek sıcaklıktan, düşük sıcaklığa doğrudur. Yoğun maddeler genelde iyi iletkendirler; örneğin metaller çok iyi iletkenlerdir. Konveksiyon ya da taşınım, katı yüzey ile akışkan arasında gerçekleşen ısı transferinin bir çeşididir. Akışkan içindeki akımlar vasıtası ile ısı transfer edilir. Akışkan içindeki veya akışkanla sınır yüzey arasındaki sıcaklık farklarından ve bu farkın yoğunluk üzerinde oluşturduğu etkiden doğabilmektedir. Radyasyon|Işıma yolu ile ısı transferi, fotonlar (elektromanyetik radyasyon) yolu ile olan ısı transferidir. Yalıtkanlar, bu ısı transfer yöntemlerindeki ısı akışlarının düşürülmesi ile yalıtım sağlar. Örneğin; ince bir köpük (strafor) tabakası konveksiyon ve kondüksiyon ile olan ısı geçişini düşürür. Yansıtıcı bir metalik film veya beyaz boya ısıl yayınımı düşürür. Bazı malzemeler bir ısı transfer yöntemi için iyi bir yalıtıcıdır, fakat diğeri için kötü olabilir. Örneğin, metal bir tabaka ışınım için iyi bir yalıtkandır, fakat iletim için çok kötü bir yalıtkandır.

TABLO

Isıtma Enerjisi İhtiyacı Güneş Enerjisi Kazancı Aylar ISI KAYBI ISI KAZANÇLARI KKO Kazanç kullanım faktörü Isıtma Enerjisi İhtiyacı Özgül Isı Kaybı Saıcaklık Farkı Isı Kazançları İç Isı Kazancı Güneş Enerjisi Kazancı TOPLAM H=Hi+HH (W/K) Ti -Td ( C ) H(Ti -Td) (W) Фi (W) Фg (W) ФT=Фi+Фg (W) γ ηay Qay (kJ) Ocak   Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık

Difüzyon direnç katsayısı μ Difüzyon hava tabakası kalınlığı Sd   1 2 3 4 5 6 7 8 Sütun No Tabaka Tabaka kalınlığı d Difüzyon direnç katsayısı μ Difüzyon hava tabakası kalınlığı Sd Isı iletkenlik katsayısı λh 1/α,1/λ Sıcaklık T Doymuş Su buharı basıncı Ps m - W/(mK) m2K/W oC Pa ΣSd = 1/U =