Mersin Kız Kalesi,
Kız kalesi Mersin
Kız Kalesi Havadan
Vaktiyle bugünkü İçel ilimizin bulunduğu bölgede hâkim olan bir Bey varmış. Bu Bey’in bir kızı olur. Baba da devrin âdetine uyarak kızını bir kâhine götürür ve onun geleceği hakkında bilgi edinmek ister. Kâhin, kızın on dokuz yaşına girince bir yılan tarafından sokulmak suretiyle öleceğini söyler. Buna çok üzülen baba derin derin düşünmeye başlar. Ne yapsa da kızını bu kötü gelecekten kurtarsa diye. özlü sözler Bey’in aklına güzel bir fikir gelir. Denizin ortasına bir kale yaptıracaktır. Kızını da oraya yerleştirecektir. Yılan sudan geçemeyeceğine göre de kızı kurtulacaktır.
Hemen bu fikrin gerçekleşmesi için planlar hazırlar ve bugünkü Kız Kalesi’nin bulunduğu yerde binanın yapılmasına başlanır. Aradan günler, aylar, yıllar geçer; sonunda Bey’in istediği kale ortaya çıkar. Artık kızını daima orada oturmakta, karşı tarafa hiç geçirtmemektedir. Bey’in kızı on dokuz yaşını tamamlar, onun şerefine kalede eğlenceler tertip edilir. Bu eğlencelere davet edilen bir köylü kadın da hediye olmak üzere bağındaki nefis üzümlerinden bir sepet dolusu getirir. Fakat kader bu ya kadın üzümleri doldururken dalgınlığından istifade ederek sepetin içine gizlenen yılanı görmez. Üzümü çok seven Bey’in kızı da bu sepeti doğruca odasına çıkarttırır. Gece geç vakit herkes gittikten sonra yiyecektir. Misafirler gittikten, eğlenceler bittikten sonra odasına çıkan genç kız çok sevdiği üzümlerden yemeye başlar. Fakat tam bu sırada sepetin içinden çıkan yılan, kızcağızı sokar ve ölümüne sebep olur
Hatay Harbiye Şelaleleri,
Manavgat şelalesi gibi olmasa da, oldukça çok suyu olan minik şelaleleri var. Şelalelerin çevresine de restoranlar kurulmuş. Meşhur kömür ateşinde pişirilmiş piliç ve üstüne künefe yemeğe gidiliyor. Tarihteki ismi Daphne. Biliyorsunuz Antakya’nın defne sabunu çok meşhur.
iSKENDERUN,
YEŞİLYURT OSMANİYE
Antakya Hatay
Tarsus Ashab-ı Kehf
Tarsus un kuzeybatısında 14 km. uzaklıkta Dedeler Köyündedir Tarsus un kuzeybatısında 14 km. uzaklıkta Dedeler Köyündedir. Kuran-ı Kerim de Kehf Suresinde sözü edilen bu mağara Müslüman ve Hristiyanlarca kutsal sayılır. Mağaraya 15-20 merdivenle inilir. Eshab-ı Kehf Mağarasına ait bir efsane şöyledir. Mitolojik tanrılara inanışın, gücünü kaybettiği dönemlerde, tek Tanrıya inandıkları için eziyet edilmekten kaçan Hristiyan dinine mensup Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç, Putperestliğe dönmeyi kabul etmediklerinden Rum Hükümdar Dakyanus un huzuruna çıkarılmışlar. Bu hükümdar, Putperestlik dinine bağlı kalmalarını, aksi takdirde kendilerini öldürteceğini söyleyerek birkaç günlük zaman vermiş. Köpekleri Kıtmir ile birlikte bu yedi genç ölümden kurtulmak için verilen süreden fayadalanarak kaçmışlar ve bu mağaraya sığınmışlar. Allah tarafından kendilerine 300 yıl süre bir uyku verilmiştir. İlk uyanan, yiyecek almak için kente gider ama, elinde bulunan zamanı geçmiş para yüzünden yakalanır. Yakalayan parayı nerede bulduğunu ve oraya götürülmesini ister. O da yalnız olmadığını yedi arkadaşıyla beraber mağarada kaldığını söyler. Onunla birlikte mağaraya geldiğinde yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey görmemiştir