İletişim Kuramları
Uyaran – Tepki Modeli 1940’lı yılların sonuna kadar egemen olan yaklaşım.. Uyarana yine bu uyaranın hedefi doğrultusunda cevap ya da bir tepki vermedir. İletişim araçlarının bireylerin tutum ve davranışları üzerinde nasıl bir etki yaptığıdır. Etki: “bireylerin tutum ve davranışları üzerinde kitle iletişim araçları vasıtasıyla değişiklik yapmadır”.
Uyaran – Tepki Modeli Kitlesel İletişim araçları sahipleri ile siyasal alandaki egemen olan siyasetçilerin istediği doğrultuda tutum ve davranış değişikliği NEDEN!!! Propaganda savaşları Kitle toplumunda bireylerin medya mesajları karşısında hayli savunmasız olacağı ön kabulüdür.
Uyaran – Tepki Modeli İletişim alanında gerçekleştirilen ampirik araştırmaların neredeyse tamamı yöntem olarak tutum ölçme odaklıdır. Günümüzde reklamcılık alanında, İmaj çalışmalarında, Propaganda araştırmalarında..
Algı İnsanların çevresindeki uyaranların ya da olayların ayrımında olması ve onları yorumlama süresidir. İnsan sahip olduğu 5 duyu organıyla dış dünyadan bilgi edinir. Ayrıca, psikolojik ve sosyal olarak, içinde yaşadığı ekonomik, politik ve toplumsal ortamda nasıl bir etkileşime sahip olduğu ve bu özelliği ile de dış müdahaleler aracılığı ile örneğin propaganda çalışmaları gibi, kontrol edilme çabalarıdır.
Algı Üç tip algı türü vardır. Görsel Algı Duygusal Algı Seçimleyici Algı
Algı Türleri Görsel Algı: İnsanlar dış çevreye ilişkin izlenimlerini önemli oranda göz ile yaparlar. Görsel algılama biyolojik bir süreç olmakla birlikte psikolojik etkenler de etkilidir. İnsanlar renkler, şekiller ve cisimlerden oluşan bir dünya ile çevrelenmiş bir şekilde yaşarlar. Görsel algılamanın gerçekleşmesi için psikolojik hatta duygusal yönden de görmeye hazır olması gerekmektedir.
Algı Türleri Duygusal Algı: İnsanlar olay ya da nesneleri algılarken aynı zamanda onu sevme ya da sevmeme, hoşlanma ya da hoşlanmama gibi duygusal bazı izlenimlerin etkisine de sahiptirler. Algılama sürecine duygusal tavırlar ve eğilimlerde karışmaktadır.
Algı Türleri Seçimleyici Algı: Bireyin algılamasında o zamana değin almış olduğu eğitim, sosyal ortamlar ve onların kültür yapısı, inançlar, gelenek ve görenekler hep yönlendirici etkilere sahiptir. Bireysel tavır ve tutumlar gerçekte bireyin kendine özgü yapısının değil, içinde doğup büyüdüğü yapının birer dışa vurumudur. İnsanların trafiğin akışı içerisinde pek çok araba modeli olmasına rağmen sevdiği ya da almak istediği modelde arabaları hemen algılaması ve bu ne kadar çok oldukları hissine kapılması gibi..
Tutum Bireysel olarak konulara, olaylara ya da nesnelere yaklaşırken, bireylerin o güne kadar sahip oldukları tüm deneyim, bilgi birikimi ve güdülerini harmanlayarak bir değerlendirme işlemi sonucunda dışa vurma ya da davranışlarına yansıtma tarzıdır. (McD örneği)
Sihirli Mermi Kuramı Medya mesajlarının insanlar üzerindeki etkileri, insanların tutumlarını istendik yönde etkileme ve yönlendirme… Eskiden, televizyon, radyo ve gazete gibi kitle iletişim araçları tehlikeli bulunurken, şimdi internet ve sosyal ağlar tehlikeli bulunmaktadır. Öyleki, Montesquieu’nin ortaya attığı güçler ayrılığı teorisi’ne daha sonra medyanın da gücü eklenmiştir. Kuramı savunanlara göre, medyanın güçlü bir etkileme ve yönlendirme gücüne sahip olması ve onu tüketenlerin hayli savunmasız kaldığı düşüncesindeler. Yapılan iletişim faaliyetleri ile medya sahipleri ile siyasi iktidarın istediği yönde tutum değişikliğine rahatlıkla yaptırabileceği düşüncesi hakimdir.
Sihirli Mermi Kuramı Girdi İnsan Beyni Çıktı Etki (Uyarıcı) Süreç (İşlem) Davranış (İşlem) Uyarıcı bireylerin göreceği veya duyacağı bir ses, söz ve uzun bir konuşma olabileceği gibi bir şekil, simge ya da sembol şeklinde bir etkende olabilir. Bireyler bu mesajları algılar, içsel dünyasında değerlendirir ve bu uyarıdan hareketle bir tepki gösterir.
“Dünyalar Savaşı” ve New York’ta Panik Radyo, önemli anonslar için en önemli araç olarak kabul edilmektedir. Anonsta adı geçen kişisel itibar sahibidir. Dolayısıyla yorumun etkisi daha güçlü olmuştur. Bazı özel olaylar gerçek yer isimleri kullanılarak anlatılması olayın gerçek olduğu duygusu uyandırmıştır. Yayın boyunca yüksek bir gerilim bağlamının olması dinleyicilerde gerçeklik hissi yaratmıştır. Bir uyaran olarak radyo programının “gerçek” gibi algılanması tepkinin bir panik olarak dışa vurulmasına neden olur.
Harold Lasswell ve İletişim Zinciri Modeli 1948yılında Harold Lasswell tarafından geliştirilmiştir. Kendisi Siyaset Bilimcisidir. Lasswell’e göre, ister yüz yüze isterse dolaylı olsun her iletişim eylemi bu formüldeki öğelerin tümünü ya da bir kaçını içermektedir. Her iletişimde kaçınılmaz olarak bir “etki” söz konusudur.
Harold Lasswell ve İletişim Zinciri Modeli Mesaj tek bir kanaldan değil, farklı kanallardan izleyiciye ulaşır. Model üzerinde öğelerden birindeki değişiklik etki de değişiklik yaratmaktadır. Model geri bildirim içermeyen tek yönlü, düz ve çizgiseldir. Ona göre alıcılar pasif konumdadır. Lasswell’e göre iletişim bir ikna sürecidir.
Shannon ve Weaver’ın Matematiksel Modeli Claude Elwood Shannon ve Warren Warer tarafından 1948 yıllında “İletişimin Matematiksel Teorisi” geliştirilmiştir. Kaynaktan hedefe mesajın taşınması esnasında herhangi bir nedenle veri kaybı olmaması; dolayısıyla yüzde yüzlük bir mesaj aktarımının imkanlarını araştırır.
Shannon ve Weaver’ın Matematiksel Modeli Sinyal gürültüden etkilenerek azalmış veya bozulmuş olabilir. Gönderilen mesaj ile alınan mesaj farklılaşabilir. Kaynak tarafından üretilen ve hedefe ulaşan mesaj aynı anlamı taşımıyor olabilir. Bu veri kaybı nedeniyle iletişimde aksamalara neden olabilir.
Wilbur Schramm ve İletişim Modelleri Mesaj Yorumlayıcı Kodlayıcı Wilbur Lang Schramm 1954 yıllında Aristo’nun görüşlerinden etkilenmiştir. Aristo’ya göre, iletişimin bileşenleri “konuşmacı”, “konu” ve hedeflenen “dinleyici”’dir. Aristo’nun modelinde dileyici çok önemli yere sahiptir. Çünkü, iletişimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tamamen dinleyiciye bağlıdır.
Wilbur Schramm ve İletişim Modelleri W.L. Schramm göre, olumlu bir iletişim gerçekleşebilmesi için kaynak ve hedef arasında bazı ortak şeylerin olması zorunludur. İletişim sürecini sosyolojik olarak ele almıştır. Schramm’a göre, iletişim sürecinde hem kodlayıcı hem de hedef aynı kişi olabilir. Schramm ayrıca kitle iletişim araçlarının bireylere doğrudan etki etmediğini, öncelikle bireylerin içinde bulundukları grupları etkilediği ve medya mesajlarının grup dinamiğinin içinden süzülerek bireylere nüfus ettiği söylenebilir. Kitle iletişim mesajları gruplardan bireylere ulaşan bir yansımadır.
Wilbur Schramm ve İletişim Modelleri
Propaganda Kavramı Propaganda: “Örgütlü inandırma etkinliği; çeşitli inandırıcı araçlarla fikirlerin ve değerlerin yayılması” olarak tanımlanır. Belli çıkarları olan bireylerin ya da grupların, başkalarının kanılarını ve davranışlarını etkileme amacıyla önceden tasarlanmış, ikna ve telkin tekniklerini kullanarak yaptıkları eylemler propaganda olarak değerlendirilir. Propagandanın temel işlevi, insan davranışlarını belirli bir fikir etrafında güdüleme ve yönlendirmedir.
Propaganda Stratejisi ve Taktikleri Strateji ve taktik, propagandanın tekniğini oluşturur. Propaganda stratejisi, propagandanın amaçları doğrultusunda belirlenir. Örneğin, bir siyasi parti kampanyasında temel strateji, diğer partilerin olumsuzluklarını aktarırken, kendi partisinin olumlu yanlarını öne çıkarmaktır. Bahçeli konuşması
Propaganda Stratejisi ve Taktikleri AD TAKMA Bir düşünce ya da grubu kötü nitelendirici bir isim takma olarak da bilinir. Ad takma daha çok siyasal kampanyalarda kullanılır. (Örnek: Kemal Kılıçtaroğlu’nun Recep Efendi söylemi) Reklamcılık alanında firmanın adı telaffuz edilmez. (Örnek: Avea Reklamları) GÖSTERİŞLİ GENELLEME Bir şeyi etkin bir sözcükle “iyi” kabul edilen bir deyimle ilişkilendirmek demektir. Reklamcılık alanında yoğun olarak kullanılır. (Örnek: “kola hayat verir”) OMO Reklamı
Propaganda Stratejisi ve Taktikleri TANIKLIK Toplumda itibarlı kişilerin desteğini kullanmaktır. Danone HALKTAN BİRİ İzleyicilerde aynı gruptan olan bir bireyin ortalama insanlara yakınlığını ve benzer özelliklerini vurgulamak şeklinde tanımlanır. Parti Reklamı
Propaganda Stratejisi ve Taktikleri HERKES YAPIYOR Evrensel destek temasının desteklenmesi anlamına gelir. Örnek: “Herkes bu ürünü alıyor, sen de al” KAĞIT DERME Bir düşünce ya da tezin doğruluğunu anlatmak için onu destekleyen görüş ve uygulamalara yermedir.
İKNA KAVRAMI Bir ürünün satılması, siyasi bir lidere oy verilmesi, sigarayı bırakma ya da kan davasını sürdürmenin anlamsızlığına insanları ikna etmek gereklidir. İkna, akılcı ya da sembolik yollarla insanları yeni bir eyleme yöneltme, bir fikri ya da ürünü benimsetmede kılavuzluk etmektir. İknada baskı ve zorlayıcı teknikler değil, fikri çekici kılma esastır. İkna, bir davranış yada tutum değişikliği gerçekleştirmektedir.
İKNA KAVRAMI Siyasal anlamdan dini söylemlere kadar kamu spotları, büyük afişler, el ilanları ve broşürler, kısa ya da uzun metrajlı filmler gibi pek çok yöntem kitle iletişim araçları aracılığıyla insanları ikna etmede hep kullanılmıştır.
İKNA ÇALIMALARI İkna çalışmalarının öncülerinde biri de Yale Universite’nden Hovland’dır. Hovland, ikna çalışmalarında “Kaynak Güvenirliği” ve “Korku Çekiciliği” ön plana çıkmıştır. İkna için, Kaynak Güvenirliği: İletişim etkinliklerinde iletişimcinin üzerinde kontrol kurabildiği değişkenlerden biri kaynağın seçimidir. Kaynağın inanılırlığı ve kaynağın sevilmesi iknanın kabulünü ve inanırlığını etkileyen önemli etkenlerdir. (Diş Macunu) Korku Çekiciliği: Kitle iletişiminde kullanılan tekniklerden biri korku yaratmak ya da onu tehdit etmektir. Bu durum, ileri sürülen tavsiyelere uymadıklarında başlarına gelebilecek olumsuzluklara dikkat çekerek izleyicilerin korku aracılığıyla ikna edilmeye çalışılır. (Kamu Spotları) (Kamu Spotları I)