KADAVRANIN TIP EĞİTİMİNDEKİ YERİ VE TOPLUMUN KADAVRA BAĞIŞINA BAKIŞI B1 GRUBU : KADA(VRA)VERİN KADAVRANIN TIP EĞİTİMİNDEKİ YERİ VE TOPLUMUN KADAVRA BAĞIŞINA BAKIŞI ONUR DENGİZ (GRUP SÖZCÜSÜ) HATİCE KARAGÖZ HAZAL CEREN AK ÖZGÜN CEVDET KÖSE GÜNGÖR ALİBAKAN MEHMET ALP MATUR SEDAT GÖKTAŞ ESİN GİZEM OLGUN HANDE KANDEMİR ARDA TOPÇU DANIŞMAN ÖĞRETİM ÜYESİ: DOÇ. DR. ALİ ZEYBEK
Tıp öğrencilerinin ve toplumun hakkında duyarlı hale getirilmesi AMAÇ Tıp öğrencilerinin ve toplumun kadavra bağışı hakkında duyarlı hale getirilmesi
GİRİŞ savaşlarda ölen gayri Müslimlerin cesetlerinin İnsan kadavrası ve canlı bedenler üzerinde bilgi edinme amacıyla Andreas Vesalius (1514-1564), insan anatomisini, Galen’e ait klasik bilgilerden kurtararak tıp öğrencilerini ve hekimleri disseksiyon masalarına taşımıştır Emir Çelebi (?-1638) gibi 17. yüzyıl’ın önemli bir hekimbaşısı Enmuzec el-Tıb adlı eserinde anatominin tıp bilimi için önemini vurgulamakta, hekimlerin insan vücudunu çok iyi bilmeleri gerektiğini söyleyerek bu amaçla savaşlarda ölen gayri Müslimlerin cesetlerinin kadavra amacıyla kullanılabileceğini dile getirmekteydi
Günümüzde, gelişmiş ülkelerin birçoğunda kadavra sağlanmasındaki temel kaynak, yapılan bağışlar olmasına karşın, bunun tüm dünyada yaygınlaşan bir eğilim olduğunu söylemek zordur. Sahipsiz cesetlerin kadavra olarak kullanımı tarihsel bir sürecin devamı olarak halen devam etmektedir.
öğrencilerin kadavrayı her şeyi ile kesmeleri, açmaları ve Anatomi uzmanlarının, anatomideki eğitimde parçalama, kesme, organları yerinde görmenin temel olduğu görüşü doğrultusunda; tıp eğitiminde öğrencilerin kadavrayı her şeyi ile kesmeleri, açmaları ve insan vücudunu tamamen tanımaları amaçlanmaktadır Maketlerle bu ayrıntıların görülemeyeceği, sadece maketin gösterdiği kadarının görülebileceği; kadavra ile gerçek dokunun görülerek, öğrencinin de gerçekle karşı karşıya kalacakları görüşü yaygındır
Günümüz Tıp Eğitiminde Disseksiyonun Yeri Anatomi eğitiminin kadavra disseksiyonu olmadan yapılamayacağı görüşü, uzmanlar kadar öğrencilerin de hemfikir olduğu bir konudur Örneğin, ülkemizde yakın bir tarihte Uludağ Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada öğrencilerin %92.2’si anatomi eğitiminin kadavrasız olmayacağı yönünde fikir belirtirken, % 3.6 oranında öğrenci kadavrasız olabileceğini, % 1.5 oranında öğrenci de yetersiz olacağını bildirmiştir Kadavra disseksiyonlarına % 70.3 oranında öğrenci fiilen katılmak istediğini ifade etmiş, bu öğrencilerin % 20.1’i disseksiyon yaparken yönlendirilmek istediklerini belirtmiştir
Hikmet Şimşek’in bedeni vasiyeti üzerine ölümünden sonra Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne verilmiştir Gazi Üniversitesi Anatomi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Basri Turgut yaptığı bir açıklamada “Hikmet Şimşek’ten önce üniversitelerine hiç kimsenin kendini kadavra olarak bağışlamadığını; ancak bu olayın ardından üç kişinin daha kadavra olmak için başvurduğunu” ifade etmektedir
Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışabilmesi için, kendisine özel kanun çıkarılan ve beyin cerrahisi alanında dünyanın en önemli isimleri arasında gösterilen Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil, Ankara’da verdiği bir demeçte “Ölünce de kadavra olarak hizmet etmek isterim” diyerek kadavra bağışı konusunda güzel bir örnek oluşturmuştur
GEREÇ VE YÖNTEM Anket çalışması Afiş Röportaj
Anket örneği:
BULGULAR-TARTIŞMA
Tablo 1: İstatistiksel Olarak Cinsiyete Göre Kadavra Bağışı Kız Erkek Evet 19 (%12.3) 29 ( % 26.3) Hayır 135 81 Toplam 154 110 Ki-kare testi uygulandı [x2 = 8.45 p= 0.0036] Erkeklerin kızlara göre kadavra bağışına olumlu bakması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur
ortalama kaç öğrenciye bir kadavra düşüyor? Uyguladığımız ankette Tıp fakültelerinde ortalama kaç öğrenciye bir kadavra düşüyor? sorusuna 100 ve üzerine 1 kadavra düştüğünü söylediler; ancak 5 kişiye 1 kadavra düşmesi gerektiği belirttiler
yapıldığı düşünülmektedir Anket Sonucu: Türkiye’de her yıl 0-10 arası kadavra bağışı yapıldığı düşünülmektedir
Türk Tabipleri Birliği Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu (2002’ye göre)
Dünya ortalamasında tıp öğrencilerinden her 4-6 kişiye 1 kadavra düşmektedir Japonya’da 2 öğrenciye yıl içinde 1 kadavra düşüyor İran ve Suudi Arabistan’da da Türkiye’nin 3 katı kadar kadavra bulunmaktadır
Sizce kadavra kullanımı Uyguladığımız ankette Sizce kadavra kullanımı dinen uygun mu? sorusuna kişilerin: %70’i EVET %26’sı HAYIR %4’ü FİKRİM YOK yanıtını verdi
dinlerine uygun olmadığı Hayır diyenlerin geneli kadavra bağışının: dinlerine uygun olmadığı öğrencilerin kadavraya gereken saygıyı göstermediği kanısında Hayır diyenlerin bir kısmının ise bu konuda korkuları bulunmakta
organ bağışının kadavra bağışına Ankete katılan kişilerin %80’i organ bağışının kadavra bağışına engel OLMADIĞINI düşünüyor
Yapılan Röportajlardan Örnekler Prof. Dr. Nuri Gönüllü ile yaptığımız röportajda “Yani anatomi eğitiminde olduğu gibi cerrahi eğitiminde de çoğu maketler üzerinde yapılıyor. Aynı şeyler hasta üzerinde verilebilseydi öğrencilere hem eğitim kalitesi açısından hem akılda kalma hem de daha rahat davranma açısından önemlilik arz ederdi” şeklinde belirtti Kocaeli Kartepe Vaaz Müdürü “Tıp eğitimi ve bilimin gelişimi için zaruri ise dini açıdan hiçbir sakıncası yoktur. Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu bu konuda gerekli fetvayı vermiştir. Dinen kesinlikle hiçbir engel yoktur. Fakat duygusal boyutu önemli olan bir konu olduğundan dolayı insanlara bunu kabul ettirmek kolay değildir. Çünkü insanlar bunu bedenlerine bir saygısızlık olarak görebilirler. Öldükten sonra vücutlarına dokunulmasını istemeyebilirler” şeklinde ifade etti
Hukuk fakültesi dekanına ise “Büyük afetlerde ölüp de kimliği belirlenemeyen şahısların kadavra olarak kullanılması doğrumudur?” diye sorduğumuz soruya ; “Çok sağlıklı değil .Genellikle kimlikler belirlenir. Örneğin Marmara depremi zamanında cesetler kokmasın diye apar topar toplu biçimde gömüldü daha sonra ölü yakınları onlar için değerli bir şey olduğu için toplu mezarları açtırarak DNA testi yardımıyla kendi ölülülerinin peşine düştüler. çok kolay bir şey değil “ diye cevap verdi.
“Kadavra bağışının arttırılması için neler yapılabilir “Kadavra bağışının arttırılması için neler yapılabilir?” diye sorduğumuz soruya ise; “Organ naklinde olduğu gibi , tıp eğitimi için ne kadar önemli olduğu belirtilerek medya , sivil toplum örgütleri aracılığıyla kamuoyu oluşturulabilir ama şunu söyleyeyim organ nakline bile toplumumuz çok hazır değil , organ naklinde bile akıllar çıkıyor, toplumun bunu kabul edecek seviyeye gelmesi gerekli . Bunun için belirli bir süre siz genç öğrencilerin bu konu üstünde çalışması gerekli.” diye konuştu.
Basından Alınan Röportaj Örneği Sahipsiz cenazelerin tıp fakültelerine verilmesinin kadavra temini için bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Hamdi Çelik, ''Ancak nihai çözümün, insan bedenlerinin ölüm sonrasında tıp eğitiminde kullanılması kutsal amacına yönelik olarak bağışlanması ve kadavra ithalatı olduğunu vurgulamak isterim'' dedi. Ulusal Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamdi Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun, "kadavra üzerinde çalışmanın ve araştırma hastanelerine kadavra bağışı yapmanın dinen sakıncası olmadığı” konusunda kendilerine destek verdiğini belirtti.
İnsan hayatı kurtarmanın önemine işaret eden Bardakoğlu'nun, "Tıbbın gelişmesi için tıp öğrencilerinin kadavra üzerinde çalışmasına dinen imkan verilmesi gerekir. Yaşayanlara hayat verilmesi için insanlığın ve mensubu olduğu dinin gereği azami saygının gösterilmesi şartıyla, kadavra üzerinde çalışılabilir. Bunda İslam alimleri açısından da bir tereddüt yoktur" ifadelerini kullandığını belirten Çelik, Bardakoğlu'nun bunun aksi yönünde açıklamalarda bulunanları da eleştirdiğini ifade etti.
SONUÇ: İster uzman isterse öğrenci; her kim olursak olalım unutmamamız gereken bir noktayla yazımızı bitirmek istiyoruz: Tıp öğrencileri, kadavra salonuna girdikleri ilk anda belki de hayatlarında ilk kez ölümle bu kadar yakın olduklarını anlamakta; pek çoğu da herkes gibi kendi bedenlerini ya da en sevdiklerinin bedenlerini de aynı sonun beklediğini sorgulamaktadırlar
İçinden gözlerini yakan dayanılmaz bir kokunun çıkması bile bu yoğun düşüncelerin yaşanmasına engel olamamaktadır. Ancak birkaç kadavra gördükten sonra, bu uygulama onlar için bir alışkanlık biçimini almaya; kadavralara bir ders aracıymış gibi bakmaya başlamaktadırlar Bu eğitimi verenler için de geçerli olabilecek bir durumdur
Sık tekrarlanan şeylere alışkanlık gözüyle bakmak ve bu nedenle üzerinde düşünmeye gerek görmemek, insanoğlunun doğasında olan bir olgudur. Bu açıdan tıp öğrencilerinin kadavra konusunda zaman içinde alışkanlığına dönüşen tutumları doğru bulunabilir; ancak, haklı gösterilemez Onların elinin altında tuttukları şey, bir zamanlar yaşayan, seven, sevilen, ağlayan, gülen, bazen de kızılan ve nefret edilen, yani insanoğluna ait tüm özellikleri içinde barındırmış olan bir bireydir
Şu anda ölü olması, bu yaşadıklarını unutturmaz ya da onu canlı bir bireyden daha değersiz kılmaz; aksine onu insanlar içinde kendini adamış bir birey olarak yüceltir
KAYNAKÇA www.saglik.gov.tr www.anatomidernegi.org www.medimagazin.com.tr www.ttb.org.tr http://tr.wikipedia.org/wiki/ http://tipetigi.turkiyeklinikleri.com http://arsiv.ntvmsnbc.com/news TEŞEKKÜR EDERİZ