Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem Sunu
Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem; Atatürk Eğitimi Çok Seven Ve Önemini En İyi Şekilde Bilen Bir Kişiydi Bu Doğduğu Kent Selanik’te Eğitim Durumu Sayesinde Eğitime Önem Veren Bir BAŞÖĞRETMEN’dir. Latin Alfabesini Bizzat Kendisi Halka Göstermeye Çalışmıştır.Çok Yönlülüğün Göstergesidir.Atatürk Hem İyi Bir Cumhurbaşkanı Ve İyi Bir Öğretmendir.
Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem ; Atatürk’ün eğitime ilgi göstermesinin iki temel nedeni; eğitimin kalkınma hareketindeki yeri ve cumhuriyeti koruyacak yeni nesilleri yetiştirme gereğiydi.
Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem ; Daha Millî Mücadele devam ederken, Sakarya Meydan Muharebesi’nin en kritik günlerinde Maarif Kongresi’nin toplayan Atatürk, zaferden sonra da eğitimin yaygınlaşması için inkılâplar yapmıştır. Atatürk’ün himayesinde ve Başvekil İsmet Paşa’nın başkanlığında 31 Ocak 1928 tarihinde Ankara’da kurulan Türk Maarif Cemiyeti’nin amacı genel olarak eğitimin yaygınlaşmasını sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek için cemiyet; eğitim imkanı bulamayan fakir öğrencileri ücretsiz olarak okutmuş, yurtlar açmış ve yabancı okulların etkinliğini azaltmıştır.
Atatürk’ün Eğitim İçin Verdiği Önem ; Gittiği yurt gezilerinde orada bulunan eğitim kurumlarını ziyaret etmesi Atatürk’ün eğitime ve genç nesillere verdiği önemin göstergesidir. Sınıftaki öğretmenin yerine değil de öğrenciler arasına oturması onun eğitime ve öğretmene ne kadar çok değer verdiğini göstermektedir. Genç bir öğretmenin bilgilerinden istifade etmek istediğini söylemesi bilgiye karşı olan yaklaşımını ve orada bulunanlara öğrenmenin yaşının olmadığını göstermesi bakımından önemlidir. Sınıfta cumhurbaşkanlığının öğretmenden sonra geldiğini söylemesi eğitimin ve öğretmenin kutsallığı göstermektedir.
Atatürk’ün Köy Okulunu Ziyareti Atatürk’ün Köy Okulu Ziyareti: Gittiği yurt gezilerinde orada bulunan eğitim kurumlarını ziyaret etmesi Atatürk’ün eğitime ve genç nesillere verdiği önemin göstergesidir. Sınıftaki öğretmenin yerine değil de öğrenciler arasına oturması onun eğitime ve öğretmene ne kadar çok değer verdiğini göstermektedir. Genç bir öğretmenin bilgilerinden istifade etmek istediğini söylemesi bilgiye karşı olan yaklaşımını ve orada bulunanlara öğrenmenin yaşının olmadığını göstermesi bakımından önemlidir. Sınıfta cumhurbaşkanlığının öğretmenden sonra geldiğini söylemesi eğitimin ve öğretmenin kutsallığı göstermektedir.
Atatürk’ün Eğitim İçin Koyduğu Kurallar ; a) Geleneksel eğitim bilimsellikten uzaktır. Çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek durumda değildir. Hayattan kopuktur. b) Bu eğitim millî değildir. Millî kültürün gelişmesini engellemektedir. Milli benlik duygusunu zayıflatmaktadır. c) Geleneksel eğitim metodları, yaratıcılığa değil, ezberciliğe dönüktür.436 Nazari ve nakilcidir. d) Toplumumuzda yaygın bir cehalet vardır. Cehaleti yok etmenin yolu, her seviyeden okul açmaktan geçmektedir. e) İstikrarlı bir eğitim politikası yoktur. Her Millî Eğitim Bakanı’na göre değişik program uygulanmaktadır.
Atatürk’ün Eğitim İçin Koyduğu Kurallar ; a) Atatürk’e göre eğitim, her şeyden önce millî olmalı, Cumhuriyetçi nesiller yetiştirmelidir. b) Eğitim laik olmalıdır. Ancak dini etkilerden uzak bir eğitim Türkiye’yi çağdaş medeniyete taşıyabilecektir. c) Öğretim bilim ve tekniğe dayanılmalıdır. Öğretimde tek rehber bilimdir, fendir. d) Millî Eğitimde öğretim birliği olmalıdır. 3 Mart Öğretim Birliği Yasası bunun için çıkarılmış, böylece vatandaşlar arasında ülkü birliği, kültür birliği sağlanmıştır. Mektepli, medreseli ayrılığı kaldırılmıştır. h) Eğitimin başarılı olması için Öğretmenlik mesleği çekici olmalıdır. Nitekim Atatürk öğretmenlerin “dünyanın her tarafında toplumun en saygıdeğer ve fedakâr unsurları olduklarını vurgulamış”, “sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır” sözleriyle bu mesleğe verdiği değeri ifade etmiş, öğretmenlik mesleğinin çekiciliğini artıracak maddî ve manevî önlemlerin alınmasını istemiştir. i) Eğitim öğrenciye fazilet, düzen ve disiplin, kendine ve milletimizin geleceğine güven duygusu vermelidir.437 Kısaca özetlenen bu ilkelerden de anlaşılacağı gibi Atatürkçü eğitimin amacı, Cumhuriyetçi, akılcı, hür düşünceli, özbenliğinden ve kültüründen kopmamış, pozitif bilimi ve millî bütünlüğü benimsemiş, fikren bedenen gelişmiş nesiller yetiştirmektir.
Cahillikle, ilkellikle savaş düşmanla savaştan daha az önemli değildir… M. Kemal ATATÜRK
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri Atatürk bir ulusun yaşamında eğitimin önemini belki de en iyi anlamış, anlatmış devlet kurucusu ve Cumhurbaşkanı idi. Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” demek suretiyle kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir. İşte, 10 Kasım’lar bu yüzden milletçe tuttuğumuz yasa rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin daha iyi anlaşılarak tatbik edileceği günler olmalıdır. Bugün bizler onu her zamankinden daha iyi anlayarak, düşüncelerinden daha iyi istifade ederek, bilimin ışığında ülkemiz ve milletimiz için daha iyi neler yapabiliriz onu düşünmeli ve zaman geçirmeden işe koyulmalıyız. Atatürk’e göre, ekonomide, sağlıkta, sanatta, sporda nerede bir problem varsa onun temelinde eğitim yatmaktadır.
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri : Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz. Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin, fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun. Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri : Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır. Eserinin üzerinde imzası olmayan yegane sanatkar öğretmendir. Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır. Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz… Milli Eğitim’in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri : En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz. Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memleket sevgisini, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilecek en uygun, en güvenli yolu öğretir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur.