MUS’AB BİN UMEYR Yakup İBA
Mekke’nin Yakışıklısı Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babası tarafından Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin oldukları için gâyet râhat bir hayat sürüyordu. Orta boylu, güzel yüzlü, nâzik ve yumuşak huylu, son derece zekî idi. Güzel konuşurdu.
Peygamber efendimiz "Mekke'de Mus'ab'dan daha zarîf, daha nârin, daha güzel kimse yok idi. Saçları kıvrım kıvrım idi." buyurmuşlardı.
Erkam’ın evi Allahtan başka tapılacak, ibâdet edilecek ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm O'nun peygamberidir. Eziyetler çok arttı. Peygamberimizin izniyle Habeşistana Hicret etti.(Etiyopya)
Hz. Ali şöyle anlatmıştır: Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab bin Umeyr geldi. Üzerinde yamalı bir elbiseden başka giyeceği yoktu. Resûlullah onun bu hâlini görünce, mübârek gözleri yaşla doldu ve: - Kalbini Allahü teâlânın nûrlandırdığı şu kimseye bakın! Anne ve babası onu en iyi yiyecek ve içeceklerle besliyorlardı. Allah için bunların hepsini terk etti. Allah ve Resûlünün sevgisi, onu gördüğünüz hâle getirmiştir, buyurdu.
1. Akabeden sonra Medîneliler, Yâ Resûlallah! İçimizde, İslâmiyet yayılmaya başladı. Halkı Allahın Kitâbına da'vet edecek, Kur'ân-ı kerîmi okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâmın sünnet ve emirlerini yerleştirecek, Namazlarımızda bize imâmlık yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdılar.
Evs reîslerinden Üseyd Siz bize niçin geldiniz, insanları aldatıyorsunuz? Hayâtınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl ayrılın! Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadımızı anla, beğenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek gâyet yumuşak ve nâzik bir şekilde karşılık verdi. Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür. Bu dîne girmek için ne yapmalı, diye sordu. Ben gidip arkadaşlarıma da anlatayım, diyerek ayrıldı. Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz’a gitti.
Evs Reîsi Sa'd bin Muâz Mus'ab bin Umeyr, ona da İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîmden bir miktâr okudu. Kur'ân-ı Kerîm okunurken Sa'd'ın yüzü birden bire değişiverdi. O da orada Müslüman oldu. Ey kavmim beni nasıl biliyorsunuz? Sen bizim büyüğümüz ve üstünümüzsün. Öyle ise Allah'a ve Resûlüne îmân etmelisiniz... Îmân etmedikçe sizin erkek ve kadınlarınızla konuşmak bana harâm olsun. Kavmi hep birden İslâmiyeti kabûl etti.
ilk defâ Cum'a Ensâr-ı kirâm , Resûlullahdan izin alarak Sa'd bin Heyseme'nin evinde ilk defâ Cum'a namazını edâ ettiler. Medîne-i münevverede ilk kılınan Cum'a namazı bu oldu.
Uhud SANCAKTARI Müşrik ordusundan İbn-i Kâmia adında biri Peygamberimize saldırırken, Mus'ab bin Umeyr onun karşısına çıktı. Bu müşrik acımasızca Mus'ab bin Umeyr'in sağ kolunu kesti. Mus'ab bunun üzerine sancağı derhâl sol eline aldı.
Uhud Başkaydı. (Ali İmran 144)وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ ۚ أَفَإِنْ مَاتَ أَوْ قُتِلَ انْقَلَبْتُمْعَلَىٰ أَعْقَابِكُمْ ۚ وَمَنْ يَنْقَلِبْ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ فَلَنْ يَضُرَّ اللَّهَ شَيْئًا ۗ وَسَيَجْزِي اللَّهُالشَّاكِرِينَ Muhammed (as) ancak resûldür. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir. Ayetini okuyarak Şehid oldu.
Şehid Mus’ab Melekler onun zırhını giydi ve sancağı taşıdı. Resûlullahın henüz haberi olmamıştı. "İleri ey Mus'ab ileri!" diye sesleniyordu. Melek olduğunu anlayınca Hz. Aliye verdi.
مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ ۖ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضَىٰ نَحْبَهُ وَمِنْهُمْمَنْ يَنْتَظِرُۖ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا "Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Onlardan bâzıları şehîd oluncaya kadar çarpışacağına dâir yaptığı adağını yerine getirdi. Kimisi de şehîd olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü aslâ değiştirmediler“ Ahzab-23 Allah'ın Resûlü de şâhittir ki, siz kıyâmet günü Allah'ın huzûrunda şehîd olarak haşrolunacaksınız.
Uhud’a Ziyaret Bunları ziyâret ediniz. Kendilerine selâm veriniz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kim bunlara bu dünyâda selâm verirse, kıyâmette bu aziz şehîdler kendilerine mukâbil selâm vereceklerdir, buyurdu.
Habbâb bin Eret der ki: Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuğu olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da şehid edilince, kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı açıldı. Resûlullah bize: -Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız! buyurdu.
Seyyidüş Şüheda (Hz. Hamza) ve 70 Sahabenin Kabirleri Mus’ab Bin Umeyr
ULU CAMİDEKİ YEDİ TUĞLA Kayseri Ulu Camii yapılırken Sultan: “Bu benim hayrım olacak, kimseden bir şey kabul etmeyin” diye bir emir vermiş. Yaşlı ve fakir bir kadın camiin yapıldığını görünce, kendisinin de bir katkısı olsun diye yedi tane tuğla ile bir küğlek yoğurt alıp getirmiş. Ustalar aldıkları emir gereği tuğlaları kabul etmemişler. O gün sultanın rüyasına giren bir evliya, bu durumdan sultanın malum olmasını sağlamış ve bu kadının hayrını kabul etmesini sultandan istemiş. Kan ter içinde uyanan sultan, hemen kadını buldurmuş ve tuğlalar camiye konmuş. Aslında taş bir yapı olmasına rağmen camide yedi tane de tuğlanın bulunduğunu ifade ediyorlar. Bu tuğlalardan birinin üzeri kazılı bırakılmış ki gelenler tuğlanın hikayesini merak edip öğrensinler diye.
İSTANBUL/Fatih - Sanki Yedim Cami Keçeci Hayreddin yahut Adanalı Şakir efendi Canı bir şey yemek istediğinde sürekli bir şekilde sanki yedim diyerek istediğini almayıp parasını biriktirmiştir. Zamanla biriken paralardan da bu camii, inşa edilmiştir. 300 yıl önce yapılan sanki yedim camii, Kayda değer bir mimari özelliği bulunmayan camii, iki katlı, yüksek ve betonarme olarak yapılmış olup, bir büyük ve dört çeyrek kubbesi kurşunla kaplıdır. Minaresi ise tek şerefeli ve betonarme suretinde yapılmıştır.Camii halen faaliyetine devam etmektedir.