“İLK” TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
İSTANBUL MEBUSAN MECLİSİNİN KAPATILMASI ve ULUSAL ANT Mustafa Kemal Paşa; İstanbul’ da toplanacak meclisi; güvencede görmüyor; bu yüzden de Anadolu içlerinde güvenli bir yerde toplanmasını istiyordu. Ancak onun bu öngörüsüne önem verilmedi. 16 Mart 1920’ de İngilizler, Fransız ve İtalyanlar İstanbul’u askeri işgal altına alınca, üyelerinin büyük çoğunluğu Anadolu’da ki milli mücadeleyi destekleyen Mebusan Meclisi kapatıldı.
Milli mücadele yanlısı bir çok üye İngilizler tarafından; Malta adasına sürgün edildi. Bir bölümü de Anadolu’ya kaçarak; Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ ne katıldı. !!!!! İstanbul Meclisi ’nin en önemli kararı ise; “Misak-ı Milli “ adıyla anılan ünlü bildirgedir!!!!! Bu ant; Kurtuluş Savaşı’nın amacı bakımından büyük önem taşır.
İLK MECLİSİN TOPLANTIYA ÇAĞIRILMASI İstanbul Mebusan Meclisi’nin kapatılması haberi; ANKARA’ ya ulaşır ulaşmaz; Mustafa Kemal Paşa; “olağanüstü yetkili bir meclisin” ANKARA’ da toplanmasına karar verdi. Bu kararını, 19 Mart 1920’ de sivil ve askeri makamlara bildirdi.
DEKORU ve AÇILIŞI
Meclis binası olarak, eski “İttihat ve Terakki Kulübü” seçildi. Ankaralılar’ dan toplanan bağışlarla tamirler yapıldı. Ancak binanın çatısındaki kiremitler bir türlü tamamlanamadı. Kiremitler “Koçzade Vehbi” yardımıyla, sıralar okullardan; teneke sobalar işyerlerinden; gaz lambaları kahvehanelerden; halılar evlerden temin edilerek araç gereç toplandı.
Konuşma kayıtlarını tutmak için, bakkal defteri temin edildi. Küçük bir konuşma kürsüsü yapıldı. Milletvekili sıraları, yer darlığı yüzünden, kürsünün hemen dibine yakın bir yerden başlayarak, geriye ve yanlara doğru dizilmişti. Kürsünün üzerine Müslümanlar ’ın işlerini istişare ile yaptığını ifade eden “Şüra” Suresi 38. ayet asıldı.
23 Nisan 1920 Cuma günü, Ankara’ya ulaşabilen 127 milletvekili de dahil herkes; “Hacı Bayram Veli Camii” nde toplandı. Cuma Namazı kılındı. Namaz sonrası herkes avluda toplandı. En yaşlı üye (1845); Sinop milletvekili “Şerif Bey”in saat de yaptığı kısa konuşma ile meclis açıldı. 104 ü yeni seçilmiş, 23 ü İstanbul’dan gelmiş 127 kişi; okullardan getirilen sıralara oturdular. Ülkenin göreceği “en demokratik meclis”ti. Bütün memurlar tek bir odada çalışırdı.
İlk meclisin hedefi: “Cumhuriyetin kurulması” değil; “Makam-ı Hilafet ve Saltanat” ın tahlisi ve Yurdun düşmanlardan kurtarılmasıdır. Büyük zaferden sonra ve İzmir’in kurtarılmasından sonra; olayların seyri değişmiş; sonunda cumhuriyete ulaşılmıştır.
İLK MECLİSİN PAROLASI Türk ulusunun ölüm kalım savaşı davası; tarihte bağımsızlığını hiç yitirmemiş olan Türk ulusu; ya düşmanı yurdundan kovacak ve özgür yaşayacak Yada; SON ERİNE KADAR ÖLECEKTİR.
24 Nisan Cumartesi öğleden sonra, meclis başkanlık divanı seçimi yapıldı. Mustafa Kemal Paşa TBMM’ ye birinci başkan; İstanbul Mebusan Meclisi’nden gelen ve o meclisin başkanı birinci olan Erzurum milletvekili Celalettin Arif Bey; ikinci başkan seçildi. Meclisin ilk günkü toplantısında seçim tutanaklarını incelemek üzere 2 komisyon seçildi. Başka bir işlem yapılmadı.
Ulusal egemenliğin hukuksal olarak gerçekleşmesi: Meclisin açılmasıyla, TBMM eylemli olarak ulusun yönetimine el koymuş oldu. Ancak bunun hukuksal bir düzene oturtulması gerekiyordu.
İLK MECLİS’İN GECİKMELİ ANAYASASI Burdur Milletvekili İsmail Suphi Bey’in konuşmasıyla; Anayasanın görüşülmesine başlandı. 85 sayılı “Teşkilat-ı Esasiye” kanunu; meclisin ancak 20 OCAK 1921 tarihinde, toplantının ikinci oturumunda kabul edildi. Böylece 23 maddeden oluşan, 85 sayılı anayasa 2 ayda çıktı. 23 madde ve bir ek maddeden oluşur.
KANUN NO: MART 1924 MADDE 1: Halife hal’edilmiştir. Hilafet makamı mülgadır. MADDE 2: Halife, Osmanlı Saltanat – ı Münderisesi Hanedanının erkek kadın bilcümle azası ve damatları Türkiye dahilinde ikamet etme hakkından mahrumdur. MADDE 3: İkinci maddede ki kimselerin, bu kanun ilan edildikten sonra, azami on gün içinde TC arazisini terke mecburdur.
İLK MECLİSİN ÖZELLİKLERİ Mebusların istatistik bilgileri: Memur: % 27 Eşraf: % 14 Serbest Meslek sahibi: % 13 Asker: % 13 Din adamı: % 11 Tüm mebusların yüzde 25'i bir üniversite bitirmiş,Bir çoğu bu ayarda medreselerden mezun olmuştu. Mebusların neredeyse % 60'ı yabancı dil biliyordu. Bunların yarısı da birden fazla dil biliyordu. O zamanki eğitim durumu göz önüne alındığında Meclis'in son derece yüksek bir entelektüel seviyesinin olduğu görülür.
İLK TBMM’ NİN ÖZELLİKLERİ 1. İşgallere karşı oluşan direnişi tek bir çatı altında toplamıştır. 2. Ulusal egemenliği gerçekleştirmiştir. 3. TBMM “Güçler birliği İlkesini” benimsemiştir. Bu sebeple “Olağanüstü Meclis” yada “İhtilalci Meclis” de denilir. 4. Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği için bu meclise, “ Savaş Meclisi”, yeni yasalar çıkardığı için de “ Kurucu Meclis” denir. 5. TBMM’nin açılmasıyla “ Temsil Heyeti” nin görevi sona ermiştir.
6.Yaptığı ilk ve tek inkılap hareketi; saltanatın kaldırılmasıdır. 7. İlk mecliste azınlık milletvekilleri yoktur. 8. İtilâf Devletleri’ne çekilen telgraflarla İstanbul Hükümeti ile yapılacak hiçbir antlaşmanın tanınmayacağı belirtilmiştir. 9. Türk adını taşıyan ilk meclistir. 10. İlk mecliste iki grup vardır: Mustafa Kemal yanlıları ve padişah yanlıları. 11. En çok askeri alanda harcamalar yapmıştır. 12. İlk siyasî başarısı “Gümrü Antlaşması”dır
19 Mustafa Kemal Paşa'nın Türk Milletinin Takip Edeceği Milli Siyasetin Esaslarını Açıklaması: Mustafa Kemal Paşa, Panislamizm ve Panturanizm politikalarının dünyada başarıya ulaşamadığını vurgulamıştır. Sözlerine daha sonra şöyle devam etmiştir: “Bizim açıklık ve uygulanabilirlik gördüğümüz siyasal yöntem ulusal siyasadır… MUSTAFA KEMAL BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE SESLENİYOR 1 Mart 1921 (Fotoğraf: Esad Nedim, Mustafa Kemal Paşa'nın Fotoğrafçısı)
23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina; daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüştür yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmıştır. Bina 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.
Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon Ve teşhir tanzim çalışmaları sonucu 23 Nisan 1981 tarihinde "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.