OBEZİTE VE METABOLİK SENDROM Prof. Dr. Pelin BİLİR
OBEZİTE NEDİR? Obezite bireyin vücut kitle indeksinin birçok riski de beraberinde Getirerek 85.persantilin üzerine çıkmasıdır.
OBEZİTE EKSOJEN OBEZİTE SEKONDER OBEZİTE
EPİDEMİYOLOJİ Günümüzde obezite dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de giderek artan bir problem olarak karşımıza çıkmakta ve ileri yaşlardaki mortalite ve morbitite oranlarını ciddi oranda bozmaktadır.
Amerika ve Avrupa’da yapılan epidemiyolojik çalışmalarda 1960’dan 1990’a 1-4 yaş %70, 6-11 yaş %54, 12-17 yaş %39 Ülkemizde yapılan iki saha çalışmasında obezite prevalansı %7.5, kilolu çocuk prevalansı %6.3 olmak üzere toplam %13.8 obezite sıklığında artış
MODERN YAŞAM = ZAMANA KARŞI YARIŞ Sabah kahvaltılarının ortadan kalkışı, Yağlara ve karbonhidratlara kayış, Hızlı yemek yeme, Televizyon ve bilgisayar oyunlarına yönelme
Vücut yağının düzenlenmesi intrauterin yaşamda başlar. İntrauterin dönemin ikinci yarısından itibaren yağ hücrelerinde hiperplazi ve hipertrofi nedeniyle yağ dokusu artar. Doğumda vucut ağırlığının %16’sını yağ dokusu oluşturur.
Yağ dokusu süt çocukluğu döneminde artarken, 5-6 yaş sırasında azalarak vucut ağırlığının %12.5-15.3’üne iner. 10-15 yaşlarında vücut yağ oranı erkeklerde %17.8’den %11.2’ye düşerken, kızlarda %16.6’dan %23.5’e yükselir.
Erişkin dönem obezitesinin temelleri çocukluk döneminde atılmaktadır. Genellikle yaşamın ilk yılı, 5-6 yaş arası ve pubertal dönemde artış göstermektedir.
Yağ artışındaki azalmanın erken yaşa kayması, obezitenin 5 yaşından önce ve 15 yaşından sonra başlaması erişkin obezitesi için ciddi risk oluşturmaktadır. Obez çocukların 1/3’ü, ergenlikte obezite geliştirenlerin ise yaklaşık %80’i erişkin obezitesi ile karşımıza gelir.
ERİŞKİNLERDE WHO tanımlamasına göre vucut kitle indeksi [VKI : VA (kg) /boy (m2)] 25-30 kg/ m2 kilolu 30-35 kg/ m2 orta obez 35-40 kg/ m2 ağır obez 40’ın üzerine morbid obez
OK135S059
Düşük ya da iri doğum ağırlıklı bebeklerin çocukluk ya da erişkinlik döneminde obez olma riskleri yüksektir. Obezite sıklığı ırk, cins ve yaşa göre de farklılık göstermektedir. Obezite sıklığı sosyoekonomik düzeye göre de farklılık göstermektedir.
ENERJİ DENGESİNİN DÜZENLENMESİ Enerji harcanımını etkileyen faktörler: Bazal metabolizma hızı (%60-70) Termogenez (%10) Fizik aktivite (%20-30)
ENERJİ DENGESİNİN DÜZENLENMESİ Termogenezdeki bireysel faktörlerin obezitede etken olmadığı düşünülmektedir. Bazal metabolizma hızının etki oranı tartışmalı… (Genetik özellikler, ırksal farklılıklar gibi ek faktörlerin varlığında bazal metabolizma hızının rolünün belirlemesi zor olmaktadır.)
OREKSİJENİK FAKTÖRLER Noradrenalin Opiatlar( endorfin,dinorfin, medenkefalin) GHRH Nöropeptit –Y Melanin konsantre edici hormon (MCH) Galanin Ghrelin Kortizol Agutirelated protein (AGRP) Oreksin GABA Glutamat Norepinefrin reseptörüdür.
ANOREKSİJENİK FAKTÖRLER İnsulin Leptin Ürokortin Kolesistokinin Glukagon Bombesin Amilin Glukagon benzeri peptid-I Melanin stimüle edici hormon (MSH) Proopiomelanokortin (POMC) Melanokortin reseptörler (MC3R, MC4R) Dopamin Serotonin Nörotensin Kortikotropin salgılatıcı hormon (CRH) Kokain Amfetamin regulated transkript (CART) Norepinefrin -reseptör Kalsitonin geni related peptid ve adrenomedüllin
ETİYOLOJİDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER Genetik Faktörler Ebeveyn obezitesi Genetik Sendromlar Çevresel faktörler Ailenin eğitim ve gelir düzeyi Aktivasyon derecesi
ETİYOLOJİDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER Beslenme Anne sütü, süt çocukluğu beslenme öyküsü Hızlı yeme, az çiğneme Beslenmede ağırlığın karbonhidrat ve yağlara verilmesi Psikolojik Faktörler Depresyon Anksiyete
TANI Beslenme öyküsü ve fizik muayene (Doğum ağırlığı, süt çocukluğu beslenme öyküsü, ailede obez birey varlığı, aile içi-okul içi ilişkiler) VA ve boy ölçümü VKI [Ağırlık (kg) / Boy(m2) ] Deri kıvrım kalınlığı ölçümü (triseps, biseps, supskapular, suprailiak bölgeler)
Dual enerji X-ışını absorbsiometresi (DEXA) Diğer (Vücut dansitesi ölçümü, vucut suyunun izotop dilusyonu ile saptanması, vücut elektriksel geçirgenliği, USG, BBT, MRI)
Bel/kalça oranı
ÇOCUKLARDA SEKONDER OBEZİTE NEDENLERİ GENETİK SENDROMLAR Prader-Willi sendromu Laurence-Moon-Biedl sendromu Down sendromu Cohen sendromu Carpenter sendromu Alström sendromu Borjeson-Forssmann-Lehmann sendromu Beckwith Widemann sendromu
II. HİPOTALAMİK BOZUKLUKLAR Tümörler (kraniofaringioma) Enfeksiyon (ensefalit, tüberküloz) Travma İnfiltrasyon (lösemi, histiyositozis) Fröhlich sendromu
III.ENDOKRİN NEDENLER Cushing sendromu Hiperinsulinizm Büyüme hormonu eksikliği Hipotiroidi Psödohipoparatiroidizm Hipogonadal sendromlar (Turner, Klinefelter sendromu, Kallmann sendromu)
IV. İlaçlar Glukokortikoidler Trisiklik antidepresanlar Siproheptadin Antitiroid ilaçlar Fenotiazin, Sodyum valproat Östrojen, Progesteron Lityum
OBEZİTENİN METABOLİK FONKSİYONLARA ETKİSİ İnsulin ve insulin direnci Glukoz intoleransı Hiperandrojenizm (PCOS) Hipertansiyon Dislipidemi
KOMPLİKASYONLAR Diyabet Hipertansiyon Hiperlipidemi Ateroskleroz Solunum sistemi hastalıkları Ortopedik problemler Psikososyal bozukluklar
Vücut Kitle İndeksi (VA/Boy2) VKI : 85-95% Kilolu Çocuk VKI >95% Obez VKI >97% Morbid Obez Kilolu Çocuk/Obezite Yağ Dağılımı Bel/Kalça Oranı Bel/Kalça Oranı N İlaç Kullanımı (Antidepresan, Glukokortikoid Na Valproat, Karbamazepin) Erkek Tipi Kadın Tipi Yıllık Uzama Hızı Aile Öyküsü Fizik Muayene Yavaş Normal Hipogonadizm(Küçük Testis/ Primer, sekonder Amenore) Endokrin Obezite Metabolik Sendrom (+) Metabolik Sendrom (-) Hipotiroidizm Hiperinsulinizm (Akantozis Nigrikans ±) Sendromik obezite Cushing Sendr. Başlangıç Şekli Laurence Moon Biedl Dislipidemi BH eksikliği Hipertansiyon Ani Yavaş Pseudohipoparatiroidizm Prader Willi Glukoz İntoleransı Hipotalamik Kraniofarengioma Basit Obezite Pediatrik Endokrin Danışımı PKOS (Hiperandrojenizm, Amenore,USG) Karyotip MRI Pediatrik Endokrin Danışımı, Pediatrik Endokrin Danışımı
TEDAVİ Beslenme düzenlenmesi Egzersiz/aktivite İlaç tedavisi Cerrahi YAŞAM TARZININ DEĞİŞTİRİLMESİ
DİYET
EGZERSİZİN ÖNEMİ
Aerobik ve düzenli yapılan egzersiz lipid metabolizması üzerinde çok etkili olup: Hücrelerin lipidleri metabolize etme hızını arttırır Oksijenasyonu arttırır Katekolaminlerin SSS’deki etkisini maksimize eder.
MUTLAKA OBEZLERDE BESLENME DÜZENLENMESİ YAPILMALI VE EGZERSİZ İLE BİRLİKTE ÖNERİLMELİDİR. HEM BESLENME ÖNERİSİ HEM DE EGZERSİZ BİRLİKTE OLMAZSA OLMAZ YAŞAM KOŞULU OLARAK BENİMSETİLMELİDİR.
EGZERSİZ PROGRAMI VE HARCANAN KALORİ KALORİ/DAKİKA KALORİ/SAAT Yürüyüş yapmak (saatte 1.5 km) 4-5 240-300 Bisiklete binmek (saatte 4 km), voleybol oynamak, çift olarak tenis oynamak, golf oynamak 5-6 300-360 Yürüyüş yapmak (saatte 2 km), buz kayağı 6-8 360-420 Hızlı yürüyüş yapmak (saatte 2.5 km), bisiklete binmek (saatte 5.5 km) su kayağı yapmak, tek olarak tenis maçı yapmak 7-8 420-480 Bisiklete binmek (saatte 6 km) 8-10 480-600 Koşmak (saatte 3 km), aerobik yapmak, bisiklete binmek (saatte 6.5 km) 10-11 600-660 Koşmak (saatte 3 km) 11 veya daha fazla 660 veya daha fazla
Hafif şiddette egzersiz programı: Yürüyüş: Yağ kaybını hızlandırmasına karşın kilo kaybına etkisi azdır. Ancak diyet ile birlikte yapıldığında özellikle visceral yağ oranını azalmakta
Orta-Ağır şiddette egzersiz programı: Koşu, bisiklet, aerobik gibi egzersizler ise çok daha hızlı yağ dokusu kaybına yol açmakta
Direnç arttıran, gerilme ile yapılan egzersizler ise aerobik egzersizlere oranla daha az etkili.
Orta ve ağır şiddette yapılan egzersizler ile 30-60dk sonunda 200-700kcal yakılır. Enerjinin %40-60’ı yağdan elde edildiği düşünüldüğünde ort 9-47g yağ yakılır.
Orta ve ağır şiddette yapılan egzersizler ile 30-60dk sonunda 200-700kcal yakılır. Enerjinin %40-60’ı yağdan elde edildiği düşünüldüğünde ort 9-47g yağ yakılır.
ÇOCUKLUK OBEZİTESİNE YÜRÜYÜŞ ÖNERİLMESİ AĞIR EGZERSİZLERE ORANLA TERCİH EDİLMELİDİR.
Obez çocuklar özellikle bireysel ve yarışımlı olmayan spor dallarına yönlendirilmeli, arkadaşlarının olası iğneleyici laflarından korunmalıdır.
Spor sırasında normal bireylere oranla daha fazla yaralanma riski altındalar.
30-60 dakikalık egzersiz önerilmeli Egzersizin 20.dakikasından sonra aerobik yakım başlıyor 30-60 dakikalık egzersiz önerilmeli
Egzersiz seçimi öncesinde olgu mutlaka olası komplikasyonlar açısından iyi değerlendirilmeli Zorlayıcı değil, özendirici olunmalıdır. YOYO diyetlerden kaçınılmalıdır.