Bilgi Okuryazarlığı Öğr. Gör. Seda AKIN GÜRDAL
Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Gelişimi 21. yüzyılın başından itibaren «bilgi ve iletişim teknolojileri» kavramı oldukça sık karşılaşılan ve insanların günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkileyen kavramlar arasında yer almış, özellikle toplumların gelişmişlik düzeylerini vurgulamada bu kavram önemli bir gösterge olmuştur.
Bilgi ve iletişim teknolojileri genel olarak bilginin iletilmesi, saklanması, oluşturulması, paylaşılması veya değişimi için kullanılan teknolojileri ifade etmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri sürekli olarak gelişmekte; bütün bireylerin günlük yaşamlarını ve mesleki etkinliklerini ayrıca iş sektörlerini evrensel düzeyde oldukça derinden etkilemektedir.
Bireylerin film, şarkı, resim, fotoğraf, metin vb Bireylerin film, şarkı, resim, fotoğraf, metin vb. dosyaları kullanma; sağlık ve diğer kamu hizmetlerine erişme; çalışma, oyun oynama, öğrenme, satın alma/satma, bilgiyi arama, diğer bireylerle iletişim kurma gibi birçok etkinlikleri ve farklı meslek gruplarının uygulamaları gelişen bu teknolojilerin yardımıyla şekil değiştirmektedir.
Günümüzde bireyler arası iletişimi sağlayan ve destekleyen en yaygın araçlardan biri bilgisayardır. Bunun yanı sıra cep telefonları, kişisel veri yardımcısı,taşınabilir ortam oynatıcıları, televizyonlar, video oyun konsolları ve benzeri diğer araçlar da iletişim ortamı sunan diğer teknolojiler arasında yer almaktadır.
Bu teknolojilerin temelinde bulunan İnternet ise; bireylerin her türlü iletişimi gerçekleştirmesine; yazılı bir metnin resim, ses ve videolarla desteklenerek yayınlanmasına; bireyler arası anlık iletişim kurulmasına veya sonradan okunmak üzere mesaj gönderilmesine; her türlü belgenin iletilmesi ve paylaşılmasına olanak sağlamaktadır. Her bir teknoloji aracı internete dayalı olarak farklı iletişim ortamları yaratmakta ve farklı kullanım özellikleri göstermektedir.
İnternet ile birlikte, elektronik posta, yazılı, sözlü ve görüntülü iletişimi eş zamanlı olarak gerçekleştirmeyi mümkün kılan sistemler, World Wide Web gibi çok çeşitli iletişim araçları ve sistemleri ortaya çıkmıştır. Bilginin sürekli artması ve güncellenmesi sonucu gelişen teknolojiler ve web kullanıcılarının değişen gereksinimleri, statik içeriklerin bulunduğu, tek taraflı iletişimin ağırlıklı olduğu birinci nesil Web ortamının ve uygulamalarının ortadan kalkmasına, yeni bir web ortamının (web 2.0) ve uygulamalarının oluşturulmasına katkı sağlamıştır.
İkinci nesil web olarak adlandırılan Web 2 İkinci nesil web olarak adlandırılan Web 2.0, bireylerin birbiriyle çevimiçi olarak işbirliği yapması ve bilgiyi paylaşması esasına dayanmış; temel olarak statik HTML Web sayfalarının daha dinamik Web sayfalarına dönüştürülmesine olanak tanımıştır. Diğer bir ifadeyle, Web 2.0 araçları kullanıcıya bilgiyi sunmaktan çok kullanıcının Web ortamında katılımını sağlayan, içeriğin onlar tarafından oluşturulmasını ve kullanılmasını hedefleyen sosyal bir yapı sunmuştur.
Bu yapı, bireylere internet ortamında profil oluşturma, bilgiye ulaşma, takip etme, içerik oluşturma, diğer içeriklere yorum yapma, etiketleme ve diğer bireylerle bazı iletişim formlarını paylaşmaya olanak sunan «sosyal ağlar»; bireylerin kendi belirledikleri etiketler aracılığıyla Web ortamında sosyal işaretlemelerde bulunabildikleri, bunu başka bireylerle paylaşabildikleri ve işaretledikleri Web içeriklerine bu siteler yardımıyla tekrar erişebildikleri «sosyal işaretleme siteleri»;
Kullanıcılarına Web ortamında işaretleme dili ve zengin metin editörü kullanarak kolaylıkla içerik oluşturabilme, güncelleyebilme ve düzenleme imkanlarını sunan «vikiler»; Periyodik aralıklarla güncellenen, bir ya da birden çok yazar tarafından oluşturulan makaleler ve yazıları tarihsel sıralamada veren web siteleri olarak bilinen «bloglar»;
Web içeriklerini toplamaya, düzenlemeye ve takip etmeye yarayan «RSS Beslemeleri»; Ses, video, sunu ve fotoğraf paylaşımına olanak veren «çoklu ortam paylaşım siteleri»; Çeşitli dosyaların kişiler arasında eş zamanlı olarak kolaylıkla paylaşılması ve dosyalar üzerinde düzenlemeler yapılmasına olanak sağlayan «bulut bilişim sistemleri»; Çevrimiçi ortam paylaşım türlerinden biri olan «podcast» Web ortamında bulunan farklı kaynaklarındaki bilgi ve hizmetlerin, yeni bir arayüzde bir araya getirilerek birleştirilmesi ve biçimlendirilmesi sonucu oluşan «karma/melez içerik formları» gibi bir çok araç, uygulama ve sistemi beraberinde getirmiştir.
Web 2.0 teknolojilerine dayanan yeni nesil uygulama örnekleri her geçen gün artarken, ilgili teknolojilerin gelişimi hızla devam etmekte ve bu teknolojilere yönelik beklentiler sürekli olarak artmaktadır. Özellikle web içeriklerinin kontrol edilmesi gereksiniminin sonucu olarak ortaya çıkan web 3.0, içerik kontrolünün insanların elinden çıkarak bilgisayarlar aracılığıyla yapılmasına dayanmaktadır. Bu bağlamda bilgisayarların web içeriklerini okuyabilmeleri, anlayabilmeleri ve değişken verileri işleyebilmeleri mümkündür.
Web 3.0, web üzerindeki içeriğin birbiriyle ilişkilendirildiği ve cümlelerle ifade edilebilir hale geldiği, web ortamının dev bir veri tabanına dönüştüğü, makinelere soruların sorulabildiği, makinelerin birbiriyle bağlantı kurarak sorulara cevap web arayabildiği, servis ve sunucu merkezli yaklaşımların yerini kullanıcı merkezli dağıtık bir yapıya bıraktığı yeni çağ olarak tanımlanmaktadır.
2011 yılında World Wide Web concotium tarafından öne sürülen anlamsal web kavramı, bilgisayarların web ortamında bulunan bilgileri anlamlandırmasına dayanan teknolojilerdir. Bu teknolojiler sayesinde bugün insanların kontrolünde olan milyarlarca bilginin analiz edilmesi ve gereksinime göre filtrelenmesi işini bilgisayarlar yapabilecek, insanlar ilişkilendirilmiş doğru bilgiye istedikleri zaman ve mekandan kolaylıkla erişebileceklerdir.
Ayrıca anlamsal web’in oluşturulmasında ontolojiler temel bileşendir Ayrıca anlamsal web’in oluşturulmasında ontolojiler temel bileşendir. Ontolojiler, sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlayan ve veriler ile süreçlerin bütünleştirilmesinde kullanılan anahtar teknoloji olarak tanımlanmaktadır. Ontolojiler sayesinde kavramlar arasındaki ilişkilerin ortaya koyulması ve web sayfalarının içeriklerinin yorumlanabilmesi mümkün olmaktadır.
Belirtilen yeni nesil web uygulamalarının yanı sıra mobil teknolojiler ve açık kaynak kodlu yazılımlar da son zamanlarda ön plana çıkan ve önem kazanan diğer teknolojik gelişmeler arasında yer almaktadır. Bireylerin hareket halindeyken bilgiye erişmelerine ve çeşitli işlemler yapabilmelerine olanak veren ve her geçen gün gelişerek kullanımı artan mobil teknolojiler, farklı iletişim ortamları sağlaması bakımından önem taşımaktadır. Mobil teknolojiler, metin tabanlı haberleşme hizmeti SMS, ses ve metin tabanlı haberleşme hizmeti MMS, enlem,boylam ve benzeri bilgilerini veren GPS, mobil araçların internet bağlantısını sağlayan WAP, nesnelerin üzerinde mikroişlemci bulunan etiketler kullanarak radyo dalgalarıyla/ frekanslarıyla takip edilmesini sağlayan RFID, mobil cihazların kablosuz olarak İnternet’e bağlanmasını sağlayan Wi-Fi bağlantıları, kısa mesafe radyo dalgaları kullanarak mobil cihazların çevre birimleri ile iletişim kurmasını sağlayan Bluetooht hizmetleri, mobil televizyonlar, cep bilgisayarları, tablet bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, video-oyun konsolları günümüzde ön plana çıkan mobil teknolojiler ve uygulamalar arasında yer almaktadır.
Diğer taraftan, kişisel bilgisayarların yaygınlaşmasının sonucunda farklı yazılımların ortaya çıkması, yazılımlarını korumaya yönelik önlemler almasında ve yazılımlar üzerinde biçimlendirme yapmaya olanak vermeyen kapalı kaynak kodlu yazılımlar üretmesine neden olmuştur. Bu duruma yönelik olarak önem kazanan ve geliştirilen açık kaynak kodlu yazılımlar, bireylere gereksinimleri doğrultusunda yazılımlar üzerinde değişiklik yapma, biçimlendirme ve web içeriklerini kolaylık kodu yönetme olanakları sunmaktadır.
Açık kaynak kodlu yazılımlar, kaynak kodu isteyen herkesin kullanımına açık olan yazılımlar olarak bilinmektedir. Kapalı kodlu yazılımlara bir alternatif olarak çıkan bu yazılımlar, kullanıcılarına uyarlanabilir, hızlı, güvenilir ve özgür bir yazılım geliştirme ortamı oluşturmaktadır. Bu bağlamda, açık kaynak kodlu yazılımlar aracılığıyla hemen her alana yönelik olarak çeşitli sistemler geliştirilmektedir. Değişen web yapısı ve tüm teknolojik gelişmeler, mobil uygulamaların ve özgür yazılım ortamlarının çoğalacağını, bilgisayarların bilgiyi okuyarak anlamlandıracağı ve yorumlayacağı bir yapının hakim olacağını, yapay zeka teknolojilerinin iletişim sistemlerinde önem kazanarak yeni hizmetlerin ve uygulamaların geliştirileceğini göstermektedir.
Dijital Ortamlardaki Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi, bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin sunuluş biçimlerini değiştirmiştir. Özellikle basılı bilgi kaynaklarının dijital ortamlara aktarılması, bilgi kaynaklarının dijital ortamlarda üretilmeye başlanması ve bu kaynakların web üzerinden yeni araç ve yöntemlerle bireylerin erişimine ve hizmetine sunulması «elektronik kütüphane», «sanal kütüphane» ve dijital kütüphane» gibi niteliksel olarak benzer kavramları ortaya çıkarmıştır. Elektronik kütüphane, «elektronik biçimde depolanan, elektronik sistemler/ağlar aracılığıyla erişebilen, fiziksel olarak tek bir konumda bulunmayan bilgi kaynaklarının sunulduğu kütüphaneler» olarak tanımlanmaktadır.
Bir başka tanıma göre ise elektronik kütüphane kavramını, basılı veya elektronik bilgi kaynaklarına daha kolay ve hızlı biçimde erişim sağlayabilmek için kütüphane katalogları, CD-ROM’lar, kütüphane otomasyon yazılımları, kütüphane ağları, çevrimiçi bilgi hizmetleri, çoklu ortamda bilgiye erişim gibi çeşitli araçları/hizmetleri bünyesinde bulunduran ve bilgisayarlar aracılığıyla kullanılabilen kütüphaneler olarak ifade edilmektedir.
Elektronik kütüphanelerde bilgi kaynakları fiziksel olarak farklı mekanlarda bulunmasına rağmen tek bir mekandaymış gibi görünebilmekte, kolaylıkla taranabilmekte, aynı anda birden fazla kullanıcının hizmetine sunulabilmekte, çok kolay biçimde değiştirilebilmekte, güncelleştirilebilmekte ve işbirliği içinde kolayca üretilebilmektedir.
Kullanıcılar, bu bilgi kaynaklarına her yerden ücretsiz veya çok ucuz maliyetlerle erişilebilmekte ve bu kaynaklara erişim hızı, bilgi kaynaklarının bulunduğu mekana olan uzaklıktan bağımsız olmaktadır. Ayrıca elektronik kütüphanelerde yayınlar, metin, ses ve görüntüyü bir arada bütünleştirebilmekte, kullanıcılar arama yapısı ve bilgi kaynakları hakkında kendi görüşlerini ekleyebilmekte, depolama ve aktarma maliyetleri ortadan kalkabilmektedir. Geleneksel kütüphanelere oranla elektronik kütüphaneler, bilginin depolanması ve erişime sunulmasında büyük olanaklar ve kolaylıklar sağlamaktadır.
Sanal kütüphaneler, kütüphane ve bilgi hizmetlerinin «sanal gerçeklik» teknikleri kullanılarak sunulduğu, kütüphanelerin fiziksel olarak var olmadığı, buna rağmen gerçek bir kütüphane olarak düşünüldüğü kütüphanelerdir.
Sanal kütüphaneler, güncel bilgiye evrensel düzeyde hızlı erişim olanağı vermekte; kütüphane hizmetleri ve bilgi kaynaklarını elektronik ağlar aracılığıyla kullanıma sunmakta; kütüphane dermelerinden daha çok erişim unsuruna vurgu yapmakta; kullanıcılara zaman kazandırmakta; üniversiteler ve diğer eğitim kurumlarındaki öğrenciler, öğretmenler ve araştırmacılara etkili bir bilgi erişim ortamı hazırlanmakta; ulusal, bölgesel ve uluslar arası boyutlarda kütüphaneler ile eğitim kurumları arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği platformunu sağlamakta ve yaşam boyu öğrenme fırsatları yaratmaktadır. Sanal kütüphaneler, gereksinim duyulan bilim ve eğitim amaçlı bilgi kaynaklarına kesin, güvenilir ve düşük maliyetli erişim imkanı sunarak kullanıcılara sürekli olarak desteklemektedir.
Dijital kütüphaneler ise farklı konumlarda bulunan kullanıcıların kullanabilecekleri, bir ağ ortamında dijital formlarda depolanan ve erişime sunulan bilgi kaynaklarını bünyesinde bulunduran kütüphanelerdir. Dijital kütüphaneler, derme yönetimi bağlamında uluslar arası standartlara göre oluşturulan, toplanan ve yönetilen, tutarlı ve sürdürülebilir bir şekilde erişime sunulan, kullanıcıların bilgi kaynaklarından yararlanmasına olanak veren hizmetleri destekleyen belli bir niteliğe sahip dijital nesnelerin çevrimiçi dermesidir. Dijital kütüphaneler, bilginin dijital ortamlarda depolanmasına ve kullanıcıların fiziksel olarak kütüphaneye gelmeden dijital formatta oluşturulmuş bu bilgilere kolaylıkla erişmesine olanak vermektedir.
Birbirinden bağımsız olmayan «elektronik kütüphane», «sanal kütüphane» ve «dijital kütüphane» kavramları arasında «dijital kütüphane» en çok kabul gören ve yaygın olarak kullanılan kavram olmuştur.
Dijital bilgi kaynakları çok çeşitlidir. Dijital Kütüphanelerin Özellikleri Dijital bilgi kaynakları çok çeşitlidir. Fiziksel sınırları ortadan kaldırmaktadır. Dünyanın farklı bölgelerindeki kullanıcılar bilgi kaynaklarına ulaşabilmektedir. Kullanıcılar, dijital kütüphaneler tarafından sağlanan olanaklarla kendi kişisel dermelerini oluşturabilmektedir. Sayısız bilgi kaynağına ve içeriğe erişim sağlamaktadır. Aynı bilgi kaynağı aynı zaman diliminde pek çok kullanıcı tarafından kullanılabilmekte ve paylaşılabilmektedir.
Kullanım ve mülkiyet unsurlarını içermektedir. Derme geliştirme, potansiyel fayda ve uygun filtreleme mekanizmalarına dayalıdır. Çok dilli bir içeriği yönetebilme becerisine sahiptir. Daha etkili bir şekilde bilgiyi arama ve bilgiye ulaşma imkanı sağlamaktadır. Dijital kaynaklar farklı bireyler tarafından farklı şekillerde değerlendirilebilir ve kullanılabilirler Zaman, mekan ve dil engelini ortadan kaldırmaktadır.
Bu özellikler doğrultusunda dijital kütüphanelerin, bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanarak çeşitli bilgi kaynaklarına evrensel düzeyde erişim olanağı sunduğu ve bireyler tarafından zaman ve mekandan bağımsız olarak kolaylıkla kullanıldığı söylenebilir.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle kütüphane dermelerinin türleri değişmiş ve bilgi kaynakları dijital ortamlarda sunulmaya başlamıştır. Kullanıcıların bu kaynakları kolaylıkla kullanabilmesi için derme geliştirme ve yönetme etkinlikleri önem kazanmıştır.
Kütüphanelerin dijital dermelerindeki bilgi kaynakları arasında, geleneksel kitap özelliklerinden ve dijital teknolojilerinden yararlanarak hazırlanan, çeşitli dijital aygıtlar aracılığıyla görüntülenebilen, bir kitap veya kitap dermesi içerisinde bilgi aramaya olanak veren, çoklu ortam verilerini içeren ve diğer elektronik kaynaklarla bağlantı kurulmasını destekleyen dijital formda sunulmuş “elektronik kitaplar” Web, E-posta veya internet üzerinde kullanılan araç yardımıyla erişilebilen basılı bir derginin dijital versiyonu veya elektronik bir yayın olarak üretilmiş dergiler olarak tanımlanan “elektronik dergiler” Genellikle taranarak basılı formattan makinece okunabilir formata çevrilen, dijital formlarda düzenlenen yüksek lisans ve doktora tezleri olarak bilinen “elektronik tezler”
Herhangi bir konuda bilgilenmek için güvenilir bilgileri web ortamında sunan sözlük, ansiklopedi, el kitabı, biyografi, almanak, rehber, yıllık, coğrafi kaynak, bibliyografya, indeks, katalog ve abstrakt gibi başvuru kaynakları olarak nitelendirilen “elektronik danışma kaynakları” Bir kitabın çoğunlukla uzman bireyler tarafından yüksek sesle okunarak dijital ortamlara kaydedilmesi ile oluşturulan “sesli kitaplar”
Araştırma, öğretim ve diğer amaçlar için herhangi bir lisans sınırlaması bulunmadan ücretsiz olarak sunulan hakemli dergi makaleleri, konferans bildirileri, proje raporları, tezler, çalışma raporları ve ders notları gibi bilgi kaynakları olarak adlandırılan açık erişim kaynakları ve dosyalar, resimler, grafikler, sesler ve videolarla bağlantı kurulmasını sağlayan ve HTML ile düzenlenen dokümanları ifade eden “web sayfaları” yer almaktadır. Ayrıca sosyal ağlar, vikiler, bloglar ve çoklu ortam paylaşım siteleri gibi ikinci nesil web uygulamaları da kullanıcıların kolaylıkla erişebilecekleri ve kullanabilecekleri gibi kaynaklar arasında bulunmaktadır.
Tüm bu dijital bilgi kaynaklarına kolay erişebilmek ve onları kullanabilmek bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle geliştirilen bilgi erişim sistemleri ve araçları aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Bilgi erişim sistemleri, “bilgiye seçici biçimde yaklaşan ‘kullanıcı’ ile sistematik hale getirilen ve kullanılır kılınan “bilgi” arasındaki bilgi akış sürecini kesintisiz biçimde sağlamak üzere bir araya gelen, her biri kendi üzerinde düşen işlevi yerine getiren, birbiriyle etkileşimli ve uyumlu parçaların bileşkesi” olarak tanımlanmaktadır. Bu sistemler genel olarak kullanıcıların bilgi gereksinimlerini gidermek amacıyla kütüphane dermelerindeki ilgili kaynakların tamamına erişme ve ilgisiz olanları ise ayıklama işlevlerine dayanmaktadır.