KABUL DİLİ
Kabul Dilinin Gücü Bir insan bir başkası tarafından olduğu gibi kabul edildiğini hissedince karşısındaki kişi için yardımcı etken olma kabiliyetine sahip olur. Onun diğerini olduğu gibi kabul etmesi diğer kişinin gelişmesini, büyümesini, yapıcı değişimler gerçekleştirmesini, sorunları çözmeyi öğrenmesini, psikolojik sağlığının iyi yönde değişmesini, daha üretken, yaratıcı ve olduğundan daha iyi olmasını sağlayan bir ilişkinin gelişmesinde önemli bir etken olacaktır.
Bir tohum gibi, çocuk da gelişme kapasitesini kendi oluşumunda taşır Bir tohum gibi, çocuk da gelişme kapasitesini kendi oluşumunda taşır. Kabul, çocuğun kendini gerçekleştirmesine imkan tanır.
Kabul dili ise çocukların içine kapanıklığını giderir Kabul dili ise çocukların içine kapanıklığını giderir. Uzman terapistler ve danışmanlar, kabullenmenin ne kadar güçlü olduğunu kanıtladılar. En etkili terapistler ve danışmanlar kendilerine yardım için gelen insanlara gerçekten kabul edildikleri izlemini aktaran kişilerdir.
Kabullenme Gösterilmelidir Bir ebeveynin çocuğunu kabullendiğini hissetmesi kadar, bu kabullenmeyi çocuğuna hissettirmesi de önemlidir. Ebeveynin kabullenme hissi çocuğa ulaşmıyorsa, bunun çocuk üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır. Ebeveyn çocuğun hissedeceği şekilde onu kabullendiğini nasıl göstereceğini öğrenmelidir.
Kabullendiğinizi Sözsüz Olarak İletmek Sosyal bilimcilerin deyişiyle sözsüz mesajlar (söylemediklerimiz) ya da konuştuğumuz kelimeler (söylediklerimiz) aracılığıyla mesajlar göndeririz. Sözsüz mesajlar duruş, hareket, yüz ifadeleri ve diğer davranışlarımızla iletilirler.
Kabullendiğinizi Sözlü Olarak İletmek Yakın ve canlı bir ilişki kurmak için ebeveynler çocuklarıyla, çocuklar da ebeveynleriyle konuşmak isterler.
Gençlerle İletişim Örnekleri Emir vermek, yönlendirmek, idare etmek: Çocuğa emir vererek ona bir şey yapmasını söylemek “Annenle bir daha böyle konuşma!” “Şikayet etmeyi kes artık!”
Uyarmak, gözdağı vermek, tehdit etmek: Çocuğa bir şey yaptığı takdirde sonuçlarını söylemek “Eğer bunu yaparsan, pişman olursun!” “Bunun gibi tek bir söz bile söylersen odayı terk edeceksin!” “Kendin için iyi olan şeyi biliyorsan bunu bir daha yapmazsın!”
Tembih etmek, ahlak dersi vermek: Çocuğa yapması gerekeni söylemek “Bu şekilde davranmamalısın.” “Bunu yapmalısın.” “Büyüklerine her zaman saygı göstermelisin.”
Öğüt vermek, çözüm ya da öneri getirmek: Tavsiye ya da öneri vererek, cevap ya da çözüm getirerek çocuğa sorununu nasıl çözeceğini söylemek “Neden Yağmur ve Irmak’a burada oynayalım diye sormuyorsun?” “Üniversite konusunda karar vermeden önce birkaç yıl daha bekle.” “Öğretmenlerinle bu konuda konuşmanı öneririm.” “Başka kızlarla arkadaşlık kurmayı dene.”
Güven vermek, duygularını paylaşmak, teselli etmek, desteklemek: Çocuğun kendini daha iyi hissetmesini ve kötü duygularından kurtulmasını sağlamak, bu duyguların ne kadar güçlü olduğunu inkar etmek “Yarın çok daha farklı hissedeceksin.” “Tüm çocuklar bu hisleri belli bir zaman hisseder.” “Endişelenme, tüm sorunlar hallolur.” “Bir zamanlar ben de senin gibi düşünürdüm.” “Biliyorum, okul bazen oldukça sıkıcı olabiliyor.” “Sen diğer çocuklarla genellikle çok iyi anlaşırsın.”
Basit Kapı Arayıcılar Örnekler: “Anlıyorum.” “Oh.” “Hımm.” “Buna ne dersin?” “İlginç” “Gerçekten mi?” “Yapma ya!” “Sahi mi?” “Öyle yaptın, ha?” “Öyle mi?”