SOSYAL GÜVENLİKTE FİNANSMAN YÖNTEMLERİ Doç.Dr.Mehmet Merve ÖZAYDIN
Primsiz rejimlerde finansman Devlet tarafından karşılanır Kamu sosyal güvenlik harcamaları olarak sayılan bu harcamaları, ağırlıklı olarak sosyal yardım ve sosyal hizmet kalemleri oluşturur Genel bütçe gelirlerinden finanse edilmekle birlikte mahalli idari bütçelerinden de yararlanılır Temel kaynak vergi gelirleridir Yüksek gelir gruplarından düşük gelir gruplarına doğru bir gelir transferidir Tahsisi vergilerle de finansman yöntemi kullanılır. Bazı ürünlerin satış bedeli üzerinden alınan vergiler olarak uygulanır. Akaryakıt ve tekel ürünleri gibi…
Primli rejimlerde finansman (sosyal sigortaların finansmanı) Gelir ve gider dengesinin sağlanması esasına göre işleyen bir sistemdir. İki temel yöntem mevcuttur; Dağıtım yöntemi, Biriktirme yöntemidir. Dağıtım Yöntemi Sosyal sigortaların sigorta ve yönetim giderlerinden oluşan bir yıllık toplam giderinin, aynı yıl içinde elde edilen gelirlerle karşılanmasını amaç edinen sistemdir. Biriktirme (Kapitalizasyon Yöntemi); Bireylerin ve sosyal grupların kendi sosyal güvenlik ihtiyacını karşılayacak tasarrufun ve birikimin kendileri tarafından karşılanması prensibince oluşturulan sistemdir.
Dağıtım Yöntemi Kısa vadeli sigorta kolları için daha uygun bir yöntemdir. Ancak sigorta gelir ve gider dengesinin farklılaştığı yöntemlerde daha zor finansman tekniğidir Ortalama gelir ve gider dengesi üzerinden bir değer ölçüsünde hesaplandığı için yanıltıcı sonuçlar verebilir. Bu nedenle küçük bir fon (ihtiyat fonu) oluşturulabilir. Kazanç seviyesindeki gelişmeler ve demografik gelişmeler prim miktarının değişmesine neden olabilir.
Dağıtım Yönteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri Olumlu Yönleri Olumsuz Yönleri Basit ve herkes tarafından kolay anlaşılan bir sistemdir İktisadi ve demografik değişimlerden fazlaca etkilenmesi Birikim metodunun gerektirdiği ayrıntılı hesapları ve buna bağlı bürokratik yapıyı engeller Yaşlanan nüfusa bağlı gelecek nesillerin prim yükünün artması İktisadi dalgalanmalar ve enflasyon dolayısıyla birikimin değer kaybına uğraması gibi bir riski içermez İvaz alanların prim yükünden kurtulmaları nedeniyle ivaz taleplerinin artması Kurulduktan hemen sonra işlemeye başlaması birikim yöntemindeki idari boşlukların oluşmasını engeller Prim ivaz oranlarının sık sık değişmesi nedeniyle ortaya çıkan istikrarsızlık Siyasi müdahalelere açık olması
Biriktirme Yönteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri Olumlu Yönleri Olumsuz Yönleri Zaman içerisinde fon gelirlerinin artması nedeniyle daha düşük prim düzeylerinin ortaya çıkması Herkesin kendi hesabı birikimi olduğu için nesillerarası gelir dağılımına hizmet etmemesi Katılımcıların kendi hesaplarında biriktirme yöntemi olmasından dolayı sisteme daha kolay adapte olması Kuruluş döneminde kapsam dışı grupların fazla olması Gelişmekte olan ülkelerde fon birikiminin iktisadi kalkınma için önemi Orta ve uzun döneminde primlerinin vergi karakterinin artması nedeniyle vergi direnmesine neden olması Önemli miktarlardaki fon birikiminin iktisadi durgunlukla mücadelede etkin bir araç olması Fonların kötü yönetilmesi ve değer kayıpları Prim ile getirisi arasındaki sıkı ilişkiden dolayı gelire bağlı prim farklılaşmasına imkan vermesi
SOSYAL GÜVENLİĞİN ULUSLARARASI KAYNAKLARI Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinde Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmelerinde Avrupa Sosyal Şartında
Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinde Sosyal Güvenlik İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde (1948) giriş bölümünde; insanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve devir kabul etmez haklarının tanınması hususunun… Beyannamenin 22. Maddesi, herkesin toplumun bir üyesi olarak sosyal güvenliğe hakkı vardır; ayrıca şahsiyeti ve kişiliğinin serbestçe gelişmesi için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların ulusa çaba ve uluslararası işbirliği ile geliştirilmesi… Beyannamenin 25. Maddesi sosyal güvenlik hakkından ne anlaşılması gerektiğine vurgu yapar. Herkesin gerek kendisi gerek ailesi için yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım ve gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere , sağlık ve refahını sağlayacak uygun bir yaşam düzeyine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık veya geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksun bırakacak başka durumlarda güvenliğe hakkı vardır.
Diğer Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinde Sosyal Güvenlik Hakkı Mültecilerin Statüsüne Dair Sözleşme (1951) Vatansızların Statüsüne Dair Sözleşme (1954) Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (1966) Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi (1966) Her Çeşit Irk Ayrımının Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Sözleşme (1966) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılmasına Dair Sözleşme(1979) Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989) Bütün Göçmen İşçilerin ve Ailelerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme (1990)
Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmelerinde Sosyal Güvenlik 1944 Kuruluş Bildirgesinde; her nerede olursa olsun yoksulluk, bütün insanların refahı için büyük bir tehlike oluşturur… korunmaya muhtaç olan herkes için bir esas gelir sağlamak üzere sosyal güvenlik önlemlerinin ve sağlık yardımlarının sağlanması.. 102 Nolu Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesi; sosyal güvenliğin asgari standrtları hakkında teknik bilgiler verilmekte, ülkeler için rehber niteliğinde ilkelere yer vermektedir. 118 Nolu Sözleşme Sosyal Güvenlik Açısından Vatandaşlarla Vatandaş Olmayanlara Eşit İşlem Yapılması 157 Nolu Sözleşme –Sosyal Güvenlik Haklarının Korunması İçin Uluslararası Bir Sistem Kurulmasına Dair Sözleşme
Avrupa Sosyal Şartında Sosyal Güvenlik 1961 tarihinde Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesinin (Sosyal şart) 12. madddesinde bütün çalışanlar ve geçimini sağladıkları kişiler sosyal güvenlik hakkına sahiptir ifadesi yer almaktadır. Aynı sözleşmenin 11, 13, 14, 15,16, 17 ve 19. maddelerinde sosyal güvenlikle ile ilgili doğrudan ve dolaylı hükümler vardır.