Erkeklere kıyasla kadınlarda statin tedavisinin kardiyovasküler hastalıkları önlenmedeki cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir Araş. Gör. Dr. Hatice Çavuş.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Diz osteoartriti için medikal sülük uygulanmasıyla ilgili randomize kontrollü bir çalışma Arş. Gör. Dr. Hüseyin Nejat Küçükdağ KTÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği.
Advertisements

SAKARYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İl Kanser Koordinatörü Uzm. Dr. Sevda Gürsel.
Hat Dengeleme.
Figen ŞENGÜL 1, Gülşah SEYDAOĞLU 2 Çukurova Üniversitesi, (1) Adana Sağlık Yüksek Okulu, (2)Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi AD Hemşirelik Eğitim Modellerinin.
2016 Dünya Sağlık Günü Diyabeti (şeker hastalığını) Yenelim! Dr Pavel Ursu Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
UZUN DÖNEM METFORMIN KULLANıMı VE B 12 EKSIKLIĞI : DIYABET ÖNLEME PROGRAMı ÇALıŞMA SONUÇLARı ARŞ. GÖR. DR. M. NURDAN ÖZKAYA KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA ASTIM RİSK FAKTÖRLERİ Dr.Mehmet Seyhan A Acta Pædiatrica , 1606–1610.
VEREM NEDİR? NASIL BULAŞIR? KORUNMA YOLLARI NELERDİR? HAZIRLAYAN : FATMA SALDUZ.
Editorials Eating Less Meat: A Healthy and Environmentally Responsible Dietary Choice American Academy of Family Physician
HİPOTEZ TESTLERİNE GİRİŞ 1. Şu ana kadar örneklemden elde edilmiş istatistiklerden yararlanarak, kitle parametresini kestirebilmek için nokta tahmini.
1 HASTA UYUMU UYUMU Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Konya.
 Ülkemizdeki nüfusun sayısı ve nüfusla ilgili veriler yapılan nüfus sayımları ile elde edilir. Bu sayımlar sonucunda, toplam nüfus, nüfusun yaş gruplarına.
Statinler Uzm.Dr.Umut Safer. Sunum kapsamında deklere etmem gereken herhangi bir ilişkim yoktur.
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) EPİDEMİYOLOJİSİ
SİGARA BIRAKMA VE PREDİYABET VE DİYABET İNSİDANSI: BİR KOHORT ÇALIŞMA Dr. Zehra ASLAN AYDOĞDU
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
Parametrik ve Parametrik Olmayan Testler Ortalamaların karşılaştırılması t testleri Mann-Whitney U testi Wilcoxon İşaretli Sıra testi BBY252 Araştırma.
İSTATİSTİK II BAĞIMSIZLIK TESTLERİ VE İYİ UYUM TESTLERİ “ c2 Kİ- KARE TESTLERİ “
Ultrasonography versus Computed Tomography for Suspected Nephrolithiasis Dr. Can Bilal'den bir makale sunumu.
HİPOTEZ TESTLERİNE GİRİŞ Şu ana kadar örneklemden elde edilmiş istatistiklerden yararlanarak, kitle parametresini kestirebilmek için nokta tahmini.
Best KM 1, Boullata JI, Curley MA Pediatr Crit Care Med Feb;16(2): doi: /PCC Risk Factors Associated With Iatrogenic.
Obezite (Şişmanlık) GAZİ ORTAOKULU.
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI
Temel Tıp Eğitiminin Human Papilloma Virüs (HPV) Farkındalığı üzerine etkisinin incelenmesi Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi ÖÇM 2 çalışma grubu.
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
Obstrüktif uyku apne sendromu tanılı hastalarda; hematokrit değerleri, trombosit sayısı, ortalama trombosit hacmi ve hastalığın ağırlığı ile ilişkisi Zahide.
BAŞ AĞRISI BİLİNÇLİLİK PROJESİ
p=0,005 Odds Ratio (Kanser/Diğer) 9,456 (% 95 CI 2,795-31,991)
İkiz eşi anomalili gebelerde klinik yönetimimiz
Yüksek Dereceli Servikal İntraepitelyal Neoplazide Eksizyonel İşlem Sonrası Nüksün Öngörülmesi SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ , BURSA YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM.
T- Testİ: ORTALAMALAR ARASI FARKLARIN TEST EDİLMESİ
İç Hastalıkları Klinik Stajı GİRİŞ DERSİ
DENEYSEL TERTİPLER VE PAZAR DENEMESİ
D VİTAMİNİ DÜZEYİNİN STATİN KAYNAKLI MİYOPATİ ÜZERİNE ETKİSİ
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Ergun, S.1, Koçak, S.1, Devrilmez, E.1, Tek, T.1
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
KANSER.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTLERİ
Trabzon Arş.Gör.Dr. Cuma Ali ZOBA.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARDİYOLOJİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi
İK MAKALESİ.
KOÜ Hastanesİ’nde Akılcı İlaç Kullanımı Bİlİncİ
PARAMETRİK HİPOTEZ TESTLERİ
Dr. İLKER YAKIN & Dr. HASAN TINMAZ
BENZETİM Prof.Dr.Berna Dengiz 13. Ders Çıktı Analizi
OLGU SUNUMU Dr. Güliz Evik Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi
SAMSUN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM 2 BİLİŞSEL GELİŞİM.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÜNİVERSİTEDE YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ Mehmet AKSÜT Nihat ÇAKIN 
MEME KANSERİNDEN KORUNMA
B- Yaygınlık Ölçüleri Standart Sapma ve Varyans Değişim Katsayısı
ARŞ.GÖR DR .KEVSER AYAR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ABD
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
BKÜ’nin Reçeteli Satışı Eğitimi, 24-30/11/2008 Antalya
C- EPİDOMİYOLOJİ.
DR. ÖNDER YILMAZ
Dönem 2 Biyoistatistik Uygulama
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitsel Amaçlı İnternet Kullanım Öz Yeterlikleri
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji AbD
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
Bilimsel Araştırma Yöntemleri
Araş. Gör. Dr. Ayşegül ÖZSALİH YILMAZ KTÜ Aile Hekimliği AD
Bilimsel araştırma türleri (Deneysel Desenler)
İSTATİSTİK II BAĞIMSIZLIK TESTLERİ VE İYİ UYUM TESTLERİ “ c2 Kİ- KARE TESTLERİ “
Sunum transkripti:

Erkeklere kıyasla kadınlarda statin tedavisinin kardiyovasküler hastalıkları önlenmedeki cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir Araş. Gör. Dr. Hatice Çavuş KTÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD 22.05.2018

Giriş: Aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar (CVD), gelişmiş ülkelerde 50 yaş ve üzeri kadınlarda rapor edilen morbidite, mortalite ve maluliyetin ilk sebebi olmaya devam etmektedir. Erkeklerde koroner arter hastalığı insidansı son yıllarda azalmakla birlikte, kadınlarda benzer bir eğilim görülmemiştir. Statin tedavisinin her iki cinsiyette de CVD morbidite ve mortalitesini azalttığı gösterilmiştir.

CVD'nin primer ve sekonder korunmasına ilişkin mevcut kılavuzlar, kadın ve erkeklerin CVD riskine göre benzer şekilde tedavi edilmesini önermektedir. CVD'li hastalarda, statin tedavisi her iki cinsiyette de aynı faydaya sahiptir. CVD olan hastalarda, yoğun statin tedavisi orta şiddette statin tedavisinden daha etkilidir. Ek olarak, CVD veya serebrovasküler hastalığı olan hastalarda antiplatelet tedavi önerilmektedir.

Bununla birlikte, son çalışmalardan elde edilen sonuçlar, önleyici stratejilerin kadınlarda daha az kullanıldığını göstermektedir. Daha önce yapılan çalışmalar, CVD hastalarının bakımında cinsiyet farklılıkları bulmasına rağmen, çoğu çalışma, LDL seviyelerine odaklanmıştır. Az sayıda çalışma, daha yüksek dozların veya daha güçlü statinlerin alınmasında farklılıkları değerlendirmiştir.

Bu nedenle, bu araştırmanın amacı; Dislipidemi tanısı konan birinci basamaktaki hastalarda statin tedavisiyle lipit düzeylerinin düşürülmesi, kanıta dayalı doz ve statin yoğunluğu açısından kadınların erkeklerden farklı olup olmadığını değerlendirmekti.

Metod: Eylül 2014 - Ağustos 2015 tarihleri arasında Endülüs Ana Sağlık Bakımı (İspanya) 'nın elektronik sağlık kayıt sisteminden veriler kullanarak statin kullanan dislipidemi hastaları arasında çok merkezli bir kesitsel araştırma yapılmıştır. 15 ana merkezde 10 farklı ilçenin katıldığı rastgele örneklem alındı. Statinler ile tedavi edilen 55,634 kişilik bir popülasyon için tahmini bir varsayım, % 95 güven aralığı ile hesaplanan gerekli örnek büyüklüğü 1046 idi. Nüfus büyüklüğüne bağlı olarak sınıflandırmak için bir kümelenme rasgele örnekleme kullanıldı: büyük, orta veya küçük kasabalar.

Çalışmaya alınma kriterleri, her iki cinsiyette de CVD'si olan veya olmayan >18 yaş olan hastalardı ve çalışmaların en az 6 aylık döneminde statin reçete edilen hastalardı. Hamile ve emziren kadınlar, 18 yaş altı bireyler, son dönem hastalar ve psikiyatri hastaları çalışma dışı bırakıldı.

Hastalar merkez doktorları tarafından düzenli olarak takip edildi. Her hasta yılda ortalama üç ile dört klinik muayene ve laboratuvar analizlerine tabi tutuldu. Mevcut statin kullanıcıları, ya tek başına ya da başka bir lipid düşürücü ilaç ile kombinasyon halinde, çalışma sırasında statin alan bireyler olarak tanımlandı. Eşdeğer statin dozları hesaplandı ve yüksek yoğunluklu statinler 20 mg / gün rosuvastatin, atorvastatin 40 mg / gün veya 80 mg / gün idi. Reçeteli ilaç bilgileri (statinler) toplandı ve her ziyarette doğrulandı.

Demografik bilgiler (yaş ve cinsiyet), statinle tedavi süresi, sigara içme durumu, stres, anksiyete veya depresyonun klinik tanısı, düzenli fiziksel aktivite (30 dk / gün, 5 gün / hafta), vücut kitle indeksi, VKİ kategorisi (zayıf, <18,5 kg / m2; normal, 18,5-24,9 kg / m2; fazla kilolu, 25-29. 9 kg / m2 ve obez ≥ 30 kg / m2), hipertansiyon tanısı, sistolik ve diyastolik kan basıncı (SBP, DBP), diabetes mellitus (DM) ve daha önceki CVD (aterosklerotik hastalığın tüm kayıtları, aortun inme ve anevrizması dahil edildi).

Hipertansiyon, SBP> 140 mmHg veya DBP> 90 mmHg ve / veya antihipertansif ajanların kullanımı olarak tanımlandı. DM, açlık plazma glikoz seviyesi ≥ 126 mg / dl (6.99 mmol /l) ve / veya antidiyabetik ilaçların kullanılması olarak tanımlandı. CVD riski SCORE modeli kullanılarak hesaplandı.

Normal ve normal olmayan dağılmış veriler için sırasıyla cinsiyet grupları arasındaki sürekli değişkenleri karşılaştırmak için Student t-testi ve ManneWhitney U testi kullanıldı. Kategorik değişkenleri karşılaştırmak için ki-kare ve Fisher testi kullanıldı. Her bir lipit hedef seviyesine ulaşma yüzdesi, ki-kare testi kullanılarak cinsiyet gruplarına göre karşılaştırıldı. Cinsiyet ilişkisini değerlendirmek ve yaş gibi bir başka geleneksel karıştırıcı faktörün ayarlanmasından sonra total kolesterol, LDL-C, HDL-C ve trigliseritlerin terapötik hedef düzeylerine uyumu değerlendirmek için çok değişkenli lojistik regresyon gerçekleştirildi.

Bu sonuçlar % 95 CI ile odds oranı (OR) olarak sunulmuştur. İki taraflı bir p değeri <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

Sonuç:

TARTIŞMA: Çalışmanın temel bulguları, birinci basamak sağlık hizmetlerinde, kadınlarda total kolesterol ve LDL-C düzeylerinin erkeklerde olduğu kadar iyi kontrol edilememesidir. Üstelik, kadınların lipit hedef seviyeleri (total kolesterol ve LDL-C) elde etme olasılıkları daha azdı ve bu da kadınlarda artmış CVD riskini temsil edecektir. Kadınlara daha düşük dozda statin reçete edildi. Statinlerle tedavi süresi her iki cinsiyette de benzerdi, bu da tedavi süresinin erkeklerle kadınlar arasında gözlenen farklılıkların sebebi olmadığını düşündürmektedir.

Ayrıca, sonuçlar kadınların obezite, depresyon, anksiyete ve fiziksel inaktivite prevalansının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm bu faktörler artmış CVD gelişme riskine katkıda bulunur ve tedaviye uyumun önündeki engeller olarak görülebilir. Bu faktörlerin sonuçları genellikle CVD risk tahmin sistemlerinde değerlendirilmemektedir (10 yıllık ölümcül CVD riskini değerlendiren SCORE, aşağıdaki risk faktörlerine dayanmaktadır: yaş, cinsiyet, sigara, sistolik kan basıncı, ve total kolesterol).

Yapılan çalışmalrda statin kullanımının kadınlarda CVD olaylarını azalttığı gösterilmiştir. Victor ve diğ., kardiyoloji pratiğinden yapılan ayaktan elektronik sağlık kayıtlarının retrospektif bir analizinde, koroner arter hastalığı olan hastalarda lipid hedef düzeylerinin elde edilmesinde cinsiyet farklılıklarını araştırmış ve kadınların erkeklere göre LDL hedef seviyesine ulaşma olasılıklarının daha az olduğunu bulmuşlardır. Ek olarak, kadınların statin olmayan veya herhangi bir lipit düşürücü tedavi alma olasılığı daha yüksekti ve yüksek yoğunluklu statin alma olasılığı daha azdı.

Benzer şekilde, Ballo ve diğ Benzer şekilde, Ballo ve diğ., kadın cinsiyetinin bağımsız olarak daha düşük statin reçeteleme oranlarının daha yüksek doz yetersizliği ile ilişkili olduğunu, statin tedavisinin her iki cinsiyette de 1 yıllık sağkalım ile ilişkili olduğunu gözlemiştir. Birincil önleme ile ilgili olarak, bazı çalışmalarda kadınlarda statinin daha fazla kullanıldığı saptanırken, diğerlerinde cinsiyet farklılığı bildirilmemiştir. Statin tedavisinin yan etkileri, tedavinin kesilmesine ve statin dozunun veya yoğunluğunun azalmasına neden olabilir. Statin ile ilişkili kas semptomları (SAMS), kas ağrısı veya güçsüzlüğü gibi statin tedavisinin en yaygın yan etkilerdir ve bunlar statin uyumsuzluğunun veya tedavinin bırakılmasının ana nedenlerindendir.

Kadın cinsiyette statin ile ilişkili kas semptomlarının (SAMS), insidansı daha yüksek olup, tedaviyi bırakma ya da dozu azaltma nedeni olarak düşünülebilir. Yine de, statin tedavisi etkili bir statin rejimi (örneğin günlük 40 mg atorvastatin) ile 5 yıl boyunca tedavi edilen 10.000 hasta için 50-100 hastaya kadar (% 0,5-1,0) SAMS'a neden olabilir ve bu da çok az sayıda kadını temsil eder. Bu çalışmada erkeklerle kadınlar arasındaki farklılıkların sebebinin bu olması olası görünmemektedir.

Kadınlarda daha kötü tedaviye uyum gösteren çalışmalar var; başka çalışmalarda ise kadın cinsiyette statinlere daha iyi bağlılık tespit edilmiştir. Statinlerin cinsiyetler arasında LDL-C'nin azaltılmasındaki etkinliğindeki eşitsizliğin diğer olası nedeni, bu ilaçların farmakokinetiğindeki farklılıklara bağlı olabilir. Dahası, kadınlar daha fazla yağ dokusuna sahiptir ve bu, ilaçların dağılım hacmini arttırarak statinlerin farmakokinetiğini etkileyebilir. Yakın zamanda yapılan bir meta-analiz, birincil ve ikincil korunmada, statin tedavisi ile hem erkeklerde hem de kadınlarda benzer bir yarar göstermiştir.

Aynı şekilde, HOPE-3 çalışması, (21 ülkedeki 12,705 katılımcı) birincil korunmada, rosuvastatin kullanımının CVD riskinde önemli bir azalma sağladığı gözlemlemiştir. Bu çalışmada birkaç hasta kombinasyon lipit düşürücü tedavi ile tedavi edildi. Bu tedaviye ilişkin mevcut çalışmaların eksikliği, alternatif LDL düşürücü reçetelerin sınırlı kullanımının nedenlerinden biri olabilir.

Bu çalışmanın güçlü yanı, klinik pratikte rutin olarak görülen bir yaş ve cinsiyet dağılımını temsil eden büyük çalışma popülasyonuna sahip olmasıdır.

Çalışmamızın bazı sınırlılıkları vardır. Birincisi, bu çalışma İspanyol bölgelerinde gerçekleştirildi, böylece bulguları diğer ortamlara ve popülasyonlara genellemek için dikkatli olunması gerekir. İkincisi, bu bölgede, statinler, kolesterolü düşürmek için kullanılan en yaygın ilaçlardı; bununla birlikte, statinlerin ve diğer lipit düşürücü maddelerin kullanımının yaygınlığı diğer ülkelerde farklı olabilir. Üçüncü olarak, bu çalışma statin tedavisinin yan etkilerine sekonder hastalar tarafından statinlerin veya yüksek yoğunluklu statinlerin kesilmesini değerlendirmemiştir, bu da statin tedavisinin kadınlarda erkeklere göre daha az kullanılmasını kısmen açıklayabilmiştir.

Sonuç olarak, birinci basamaktaki statin kullanıcıları arasında, dislipidemi tanısı ile, kadınların yüksek yoğunluklu statin reçeteleri daha azdır ve ortalama statin dozları daha düşüktür. Ayrıca, kadınların total kolesterol ve LDL-C hedef seviyelerine ulaşması daha az olasıdır. Kadınlarda dislipidemi birinci basamakta daha az kontrol edilir. Daha yoğun statin veya daha yüksek doz statin ve non-statin LDL düşürücü ilaçların kullanımı, CVD riski olan kadınlarda lipid hedef düzeylerine ulaşma oranını artırabilir.

Gelecekteki prospektif çalışmalar, lipid tedavi hedeflerini optimize etmek için daha fazla kadının dahil edilmesine ve CVD risk azaltımı üzerindeki etkilerin değerlendirilmesine yönelik olmalıdır.