SOSYAL GÜVENLİK TEORİSİ DERS1 Doç.Dr.Mehmet M.ÖZAYDIN
Sosyal Sorun Nedir? Bireysel özgürlükler ya da ekonomik refahı, sosyal kurumların istikrarını, ahlaki değerleri, kanunların ve düzenin korunması ile sosyal bütünleşme gibi sosyal değer ve menfaatleri tehdit eden, arzu edilmeyen olumsuz şekilde algılanan düzenlemeler, davranışlar ve süreçlerdir.
Sosyal Sorunun Unsurları Çok sayıda bireyi etkileyen bir durumdur İstenilmeyen bir durumdur Ortaya çıkması muhtemel bir durumdur Kolektif eylem çözümüne yardımcıdır
Sosyal Sorun Türleri Ekonomik nedenli sorunlar; (işsizlik, yoksulluk) Biyolojik kökenli sorunlar;(sakatlık ve engel durumları) Psikolojik kökenli sorunlar; (ruh hastalıkları, akıl zaafları, intiharlar) Kültürel kökenli sorunlar; (boşanmalar, çocuk suçluluğu, etnik ve dinsel uyuşmazlıklar)
Sosyal Sorunlara Müdahale Gerekliliği? Toplumsal hayatın devamı ihtiyacı Adalet ihtiyacının sağlanması Eşitsizliklerin ortadan kaldırılması Gelecek güvencesinin sağlanması Refah arayışı
Sosyal Politika Tüm sosyal gruplar ve sosyal alanlardaki sorunlara çözüm bulunması Toplumun değişik sosyal kesimlerinde ortaya çıkan muhtelif sosyal sorunları ortadan kaldırmayı ve herkesin sosyal refahını temin etmeye yönelik önlemler bütünü Sosyal sınıfların hareketleri, tezatları ve mücadeleleri karşısında devletin ve hukuk düzeninin devamlılığını amaçlayan politika
Sosyal Politikanın Tanımlanma Zorlukları Ele aldığı zaman dilimi yönünden zorluklar Çözüm önerilerinin tek ve somut bir niteliğe sahip olmaması Başka sosyal bilim metodlarını kullanması nedeni ile çözümlerin bu bilim dalları içinde değerlendirilmesi Analiz ve uygulama arasında daha subjektif bir niteliğe sahip olması
Sosyal Politikanın Kuramsal Çerçevesi Fonksiyonalist Yaklaşım Çatışmacı Yaklaşım Etkileşimci Yaklaşım
Sosyal Politikanın Kuramsal Çerçevesi Fonksiyonalist Yaklaşım Sosyal problemleri ideolojik ve siyasal yaklaşımlardan bağımsız olarak değerlendiren yaklaşım Toplumu oluşturan alt sistemlerin iyi çalışması toplumun devamlılığı açısından önemlidir Bireyler toplum tarafından önemli görevler ifa etmek amacıyla biçimlendirilirler Sosyal yapıyı kesintiye uğratacak değişimlere toplam tepki gösterir Sosyal sorunların kaynağı fonksiyonel olmayan davranışlardır
Sosyal Politikanın Kuramsal Çerçevesi Çatışmacı Yaklaşım Toplumu birbiriyle çatışan ögelerden oluşan bir bütün olarak görür Çatışmaların kaynağını sınıfların beklentilerindeki farklılıklar oluşturduğundan, bir uzlaşı söz konusu değildir Marksist çatışma kuramında üretim araçlarının mülkiyeti üzerinden bir mücadele tanımlanmıştır Çatışmanın galibi olan sınıfın yönlendirici etkisi kabul edilir Bireyler ait oldukları grupların toplumdaki pozisyonuna göre biçimlenir Değişim sürekli ve kaçınılmazdır
Sosyal Politikanın Kuramsal Çerçevesi Etkileşimci Yaklaşım Bireylerin ve küçük grupların davranışı ve onların toplumla olan ilişkileriyle ilgilidir Devlet, sosyal sınıflar ve ekonomi bireylerin varlığı ile ortaya çıkan kavramlardır Sosyal uzlaşı, birebir etkileşim içindeki bireyler arasında oluşturulabilir Değişim yeni bir uzlaşma gerektiğinde ortaya çıkar
Sosyal Politika Üreticisi Olarak Devlet Devlet Tanımları Platon; birlikte yaşama zorunluluğundan doğmuş bir kavram Aristo;doğal oluşum İbn-i Haldun; gerekli ve kaçınılmaz bir iktidar ihtiyacı Locke; toplum sözleşmesinin bir ürünü Hobbes; herkesin herkese karşı savaşını sona erdirmek için ortaya çıkan bir kavram
Devletin müdahaleciliğe iten nedenler seyirci devletten oyuncu devlete Ulus devletlerin gelişimi Demokrasinin gelişimi ve siyasi partilerin rekabeti Ekonominin büyümesi Devletin ekonomide girişimci özelliği Sosyal yapıdaki dengesizliklerin artması Yeni sınıfların yönetimde hak talebinde bulunmaları Piyasa başarısızlıkları
Devlet Anlayışının Evrimi Liberalizm Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler Tabiatçılık ve bireysellik A.Smıth- Ulusların Zenginliği-1776 Özel mülkiyet-Piyasa kontrolü Ekonomik ilişkileri toplumun temel öğesi haline getirmede materyalizm’den önemli ölçüde yararlanmıştır Tarih içinde kırılmalar yaşayarak farklı görünümler elde etmiştir Klasik-sosyal ve yeni liberalizm olarak üç detayda incelenebilir
Klasik Liberalizm 1870’lere kadar devam eden sürede etkili Smıth, Ricardo ve Malthus önde gelen isimler Doğal düzene müdahale eden her türlü anlayışı reddediyor Her türlü ekonomik ve sosyal sorunu çözen “gizli bir el” var! Doğal ayıklanma:uyum sağlayamayan yok olur Devletin varlığı sözleşmeci teorilerle açıklanır Hobbes, Locke, Rousseau devlet yaklaşımını geliştiren isimler
Sözleşmeci Yaklaşımlara Bir Örnek John Locke ve Liberal Devlet Devleti insanların tek başına yaşayamayacakları tezi ile açıklar İnsanlar doğal olarak tam bir özgürlük içinde yaşarlar Doğal olarak yaşama kurallarına uyulmaması suçun ağırlığınca bir cezayı gerektirir Bu cezayı bir otorite ya da iktidarın vermesi gerekir İnsanlar cezalandırma yetkilerini topluma devrettikleri zaman siyasal toplum kurulmuş olur Özgür insanların istek ve iradesine dayanarak oluşan siyasal toplum meşru bir yönetimin de temelini oluşturur
Montesquieu ve Aristokratik Liberalizm İlk pozitivistlerden, görüşlerini “yasaların ruhu” adlı kitapta topladı Sosyal olaylarda da fizik kanunları kullanılması (deney ve gözlem) “Her yasanın bir nedeni vardır, çünkü her yasa fiziki, manevi ya da sosyal gerçeğin bir unsuruna bağlıdır. Her yasa bir ilişkiyi öngörür, yasaların ruhu da bu ilişkiler ağıdır.” Aristokrasi demokrasiye yaklaştığı oranda iyi, monarşiye yaklaştığı oranda kötüdür. Kuvvetler ayrılığı prensibi
Jean Jacques Rousseau ve Halk Egemenliği Fiziksel eşitsizlikler insanın vücut yapısının sonucu olmayıp, kişinin eğitim ve yetiştirilme biçiminden kaynaklanır. İnsanlar üzerindeki meşru otoritenin kaynağı ancak bir sözleşmedir. Ne var ki bu sözleşme ve anlaşmalar insanın özgürlüğünden vazgeçemeyeceği sözleşmeler olmalıdır. Sosyal sözleşme ile sözleşmeye katılanların varlığı yerine bu sözleşme ile manevi ve kolektif bir bütün oluşturulur. Egemenlik toplumun tümüne aittir ve egemenliğin tek kaynağı toplumdur.
Sosyal Liberalizm Sanayi devrimi ve sonuçları Sınıfsal bir güç olarak işçi sınıfı Devlete yönelik eleştirilerin şiddetlenmesi Liberalizm karşıtı düşüncelerin güç kazanması Yeni bir adalet ihtiyacı
Sosyal Liberalizm Uygulamaları 19.yy sonları ve 20.yy başları T.H.Green, B.Bosenquet, L.T.Hobhouse klasik liberalizmden sıyrılan öncüler Kapitalizmin 1870 krizi devlet müdahalesini zorunlu kılmış ve uluslar arası altın standartının oluşturulması ile kriz aşılabilmiştir İşçi sınıfı ve tepkisinin büyümesi Soyut birey anlayışı reddedilmiş, ekonomik ve toplumsal özellikleri ile toplumsal çevresine büyük önem verilmiştir.
Sosyal Liberalizm-T.H.Green Green’e göre özgürlük, bireysel olduğu kadar toplumsal bir kavramdır. Özgürlük, toplumun ürettiği mal ve hizmetlerden pay alacak ve ortak refaha katkıda bulunacak şekilde bireyin gücünün artırılmasıdır. Devlet gerektiğinde zayıfı korumak veya kamu sağlığı ve eğitimi gibi genel çıkarları tehlikeye sokan sözleşme hakkını daraltmak üzere eylemde bulunabilir
Sosyal Liberalizm-Hobhouse Doğal haklar anlayışını toplumsal bütünlük ve dağıtıcı adalet ilkesi ile geliştirmiştir. Bireyin temel haklarını gereği gibi kullanabilmesi sözleşme özgürlüğünün sınırlanması ile mümkündür. Temel hakları kullanabilmek için eğitimsizlik ve yoksulluk gibi öğelerin ortadan kaldırılması gereklidir. Devletin genişlemesinin toplumsal sorunları çözmek ve fırsat eşitliğini sağlamak gibi insancıl temelleri vardır. Tüm bu yaklaşımlar başta Keynes olmak üzere kendilerinden sonra gelen düşünce akımlarını derinden etkilemiştir.
Yeni (Neo) Liberalizm Yeni ekonomik krizler (1970’li yıllar) Sosyal devlete eleştiriler yoğunlaşıyor Finansal liberalizasyon Çok uluslu şirketler İki kutuplu dünyanın sonu Devletin sınırlanması Piyasa hakimiyetine yapılan müdahalelerin sınırlandırılması
Dersimiz bitmiştir……. Teşekkür ediyor/ Sorularınızı bekliyorum Doç.Dr.Mehmet M.ÖZAYDIN