Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN...

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN...
Advertisements

HAYATIN FARKINDA OLMAK !!!
Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı...
ULUS ÇANKAYA’YA BARİKAT KURDU!... Prof. Dr. Tülay Özüerman
Evet arkadaşlar şimdi ben size bir kaç metin vereceğim. Size de anladıklarınızı soracağım.
Higgs bozonu nedir? Hasan AVCU. Evrenin başlangıcı kabul edilen Büyük Patlama'nın hemen saniyenin milyonda biri kadar ertesinde ilk parçacıklar da etrafa.
SÖZCÜKTE ANLAM.
1 ZAMİRLER Dil, kısa, öz anlatımı sever. Konuşurken, yazarken gereksiz, sevimsiz tekrarlardan kaçınmak için, daha önce anılan bir ismin yerine, onu karşılayacak.
DUYGUSAL VE ABARTILI İFADELER
MELİKE DEMİRDAĞ ARKADAŞ ARKADAŞ Can AKIN ŞAİR VE FOTOĞRAF SANATÇISI.
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
EK FİİL (EK EYLEM). İsim soylu sözcüklere eklenerek onları cümle içinde yüklem yapan; basit zamanlı fiillere gelerek de onları birleşik zamanlı olmasını.
5-SORUMLULUK GÖREVİNİ TAM YERİNE GETİRMEMİŞ OLANIN VİCDAN YARASINA , NE MAZERETİN ÇARESİ,NE İLACIN ŞİFASI ÇARE GETİRMEZ. MEVLANA.
KÖK  Kök bitkinin toprağın altında kalan kısmıdır.Aynı zamanda bitkinin toprağa bağlanmasını ve toprakta ki su ve mineralleri alarak bitkinin yaşamasını.
Paragraf Nedir? & Herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına kadar olan bölümüdür. & Duygu, düşünce, istekleri anlatım tekniklerinden yararlanarak.
AYNUR ŞİMŞEK İŞLETME YÖNETİMİ PROGRAMI ÖNÜNÜZDEN ÇEKİLİN.
 Cümlede, eylemin nesne alabilip alamamasına ya da öznenin, eylemde bildirilen işle ilgili olarak gösterdiği özelliğe eylem çatısı denir. Dolayısıyla,
KONUŞMA VE BİZ Emin ÖZDEMİR. Bizi biz kılan konuşma gücümüzdür.Bu gücü yitirdiğimizde, dilsizleştiğimizi düşünelim. Suskunun dayanılmaz köleliğine düşeriz.Dış.
Bedenim ve Ben (Bedenim Değerlidir)
Sözsüz İletişimin Özellikleri
M Ü ŞRİKLERİN BOYKOT İLÂNI. Mekke m ü şrikleri, İslâm n û runun s ö nmesi i ç in, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her.
Hazırlayan İSMAİL ŞAHİNER. SORU ÇÖZERKEN!!! Önce soru okunur. Daha sonra parça (metin) okunur. Önce soru okunur. Daha sonra parça (metin) okunur.
bizden asaf’dan sesi açınız tıklayarak geçiniz gerekince kaptanlar limanlara askerler siperlere sığınırlar aydınlar şiirlere sen bana sen desende demesende.
Şehit Öğretmenlerimize Tıklamadan, sesli izleyiniz.
KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
AYAKKABICI Ayakkabıcı, yeni getirdigi malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
B E D İ A C E Y L A N G Ü Z E L C E "Devrim, kadınların gözlerinde başlar. Bir kadın gözlerini deviriyorsa, bir şeyler değişecektir.’’
4 oğul 4 mevsim... SLAYTCAFE.COM
Zaten onlarla adaştı... Adı : Gül 'dü...
Metinlerin Sınıflandırması
Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı...
TAHTA ÇANAK Haz. İlknur Eryiğit DEM 2011.
8 mart dünya kadınlar günü ile karikatürler 1
Değerlendirme Soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
2013’e başlarken....
Slaytı kendi akışında ve sesli izleyiniz.
BEYAZ BULUT YAĞMUR OLMAK İSTEDİ
BİREYSEL MOTİVASYON TEKNİKLERİ
Zaman ve Gölgesi Prof. Dr. Şafak URAL
PEPE’NİN HİKAYESİ.
ELİ ÖPÜLESİ CAN ÖĞRETMENLERİM KAÇ ALIŞKANLIĞIMIZ VAR DERSİNİZ?
İNSANHAKLARI YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ
Yaşlı Bilge Adam Başlamak için tıklayın..
CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi
Bugün neler öğreneceğiz?
Çocuklarımız İçin Düşünün
PSİKOLOJİK DANIŞMA İLE İLGİLİ ÖNYARGILAR
GÜDÜLENME-MOTİVASYON
Ø Kitaba uzak bir toplum fikirsiz toplumdur
Okul Öncesi Dönemde Fen Eğitimi
Hz. Muhammed’in Sözleri
KABUL DİLİ.
KİPER’İN DOĞUM GÜNÜ.
Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN...
“Hayatın Ortağı Olmak…”
VELİ SEMİNERİMİZE HOŞGELDİNİZ
Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN...
KRAL ve EŞLERİ Bir zamanlar, büyük ve güçlü bir ülkeyi yöneten kralın 4 eşi varmış. Kral en çok dördüncü eşini severmiş, bir dediğini iki etmez, her.
Nitel araştırma soruları sorma ve soru formu oluşturma
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
ZAMİRLER(ADILLAR) 6.SINIF.
CİHANGİR ÇAĞLAR ZAMİRLER
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
ПРИЛОЗИ.
2 - DEDELER ZAMANI İBRAHİM'in hayatı Yaratılış bölüm
Annesini Arayan Kardan Adam
5. SINIF 1. ÜNİTE ALLAH İNANCI.
Sunum transkripti:

Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN... Slaytı kendi akışında ve sesli izleyiniz. Can DÜNDAR'dan HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN... ARADA BİR ÇOK BUNALDIĞINIZDA OKUYUN.. ygurler2002@yahoo.com

Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı... Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için tavsiye edilen bir metod vardı içinde.. Deniyordu ki; "arada bir, çok bunaldığınızda,hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi düşünün"... Cümleyi ilk okuduğumda çarpılmıştım... Ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye bekliyordum... Ama " kendi ölümümüzü ve cenazemizi " düşünmemiz tavsiye  ediliyordu... Tüylerim diken diken oldu ve yazarın saçmaladığını düşündüm o an... Ama önyargı düşmanı biri olarak okumaya devam ettim...

Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin... Diyordu ki; " bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünyayı terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve sizi sevenler için öneminizi anlayacaksınız... Özellikle insanların sizin için neler söyleyeceklerini, onlar için ne ifade ettiğinizi hissetmeye çalışın... O andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını düşünün... Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin...

Orada, o musalla taşında düşünün kendinizi... Dünyadaki küslüklerin, ayrılıkların, kavgaların  yanında bu acının ve geri dönülmezliğin korkunç çaresizliğini yaşayın... Bırakın canınız yansın, bırakın alevler içinde kavrulsun tüm ruhunuz... Orada, o musalla taşında düşünün kendinizi... Seyredin şu an çevrenizde olanların yüz ifadelerini... Akıllarından ve yüreklerinden geçen cümleleri hayal edin...

Kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gözlerimi kapatıp aynen düşünmeye başladım... Eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tüm çevremi oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki yerlerine... Birer birer yerleştirdim tabutumun çevresine hepsini... Hayatımda çok nadir bu kadar canım yanmıştı... Görüyordum işte "babaaaa..." diye ağlayan biricik oğlumu... Eşim kucağında "ağlayan emanetimle" ayakta durmaya çalışıyordu per perişan... Koca çınar babacığım, belli belirsiz dualar okuyordu, o gözümden hala gitmeyen vakur duruşuyla... Annem, ciğerinden bir parça canlı canlı koparılmış gibi hem içine hem dışına akıtıyordu gözyaşlarını...

Ve dostlarım... Onlar da şaşkındı... Kardeşlerim, akrabalarım "çok erken gitti, doyamadı oğluna.." diyordu acıyan ses tonlarıyla... Ve dostlarım... Onlar da şaşkındı... Bazısı "daha dün birlikteydik, nasıl olur.."  diyordu... Bunları seyredip onlara "hayır ölmedim, burdayım.." demek istedim hayal olduğunu unutup... Sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devamını okumadan  kitabın...

Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında... Farkındalık önemli bir kavramdır psikolojide... Belki de hiç aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkındalığı göstermek istemişti yazar... Kitabı okumaya ne gücüm kalmıştı, ne de isteğim... Almam gereken dersi ve mesajı almıştım... Şimdi ne kitabın adını ne de yazarı hatırlamıyorum... Şu an bunları yazarken bile çok kötü oldum... Bu olayda tek farkındalık da yok üstelik... Biraz kendime geldikten sonra devam ettim hayatımın en zor hayaline... Sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde neler söyleyecekleri vardı..    Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında...

"hayal - meyal hatırlıyorum be baba seni... Onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve yaşanamayanları elden geçirerek ben konuşturacaktım hayalimde... İçlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak... Yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım... Gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölüm acısının etkisiyle girilen duygusal mod değildi, deşifre etmem gereken metin... Canım oğlumun söyleyecek çok şeyi yoktu... Özleyecekti, yokluğumu hissedecekti.. Ağlayacaktı aklına geldikçe... Belki ölümün ne anlama geldiğini hissedecek yaşa gelinceye kadar sıradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti duyguları... Ama hayal bu ya, 18-20 yaşına getirdim 2 saniyede oğlumu... "hayal - meyal hatırlıyorum be baba seni...

Bak mezuniyet törenimde de babasızdım... Keşke şimdi yaşıyor olsaydın da erkek erkeğe sohbet etseydik seninle... Bak mezuniyet törenimde de babasızdım... Askere giderken kimin elini öpeceğim senin yerine... Diyecek canı yanarak bir köşede... Sevgili eşim... Benim muhteşem hatunum... Nasıl dayanır bensizliğe?... O ki, benim için her şeyini feda edip koşmuştu bana... Hayatının tek adamı şimdi toprak olacaktı... Bir daha " Seni seviyorum " diyemeyecekti... Bir daha hevesle açamayacaktı çalan kapıyı... Ve her gelen gece bensizliğini haykıracaktı yüzüne... Her sabah da bensiz başlayacaktı koca gün...

" Oyunbozanlık yaptın be böceğim, hani beraber ölecektik ?..."    Tek cümlesi takıldı o an içime; " Oyunbozanlık yaptın be böceğim, hani beraber ölecektik ?..."

Babam-annem,o bugüne kadar evlat olarak mutlu edecek hiçbir şey yapamamanın acısıyla kahrolduğum güzel insanlar... Helaldi şüphesiz hakları... Bilerek hiç kırmamıştım onları... Üzerine titredikleri evlatları onlardan önce göçmüştü işte önlerinde ve dualarına muhtaçtım.... Kaç anne ve babanın çekebileceği bir acıydı ki evladının cenazesinde bulunmak... Herhalde insanın uzun yaşadığına üzüldüğü nadir anlardan olsa gerek...

Diğerlerine geçmiyorum... Bu yazıyı şu an yazıp sizlerle paylaştığıma göre "diğerlerine" artık sizler de dahilsiniz... Düşünün, bir gün bir mail ulaşıyor mail-boxınıza "ölmüş“ diye... Sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız... Eşim şu an yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi... Oysa ki yazarın amacı "Yaşamanın ve hala nefes  alıyor almanın kıymetini" göstermekti... Benim de öyle... Lafı çok uzattım farkındayım... Ama  dediğimiz çözümü zor süreç 2 satırla özetlenemeyecek kadar girintili çıkıntılı...

Ben o gün kurduğum o hayalle, canımın tüm yanmasına rağmen YENİDEN DOĞDUM...    Bilgisayar diliyle "format attım hayatıma"... Sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes alıyor olduğum için şükrettim... Gözlerimi açtığım anda o kötü ve acı sahne bitmiş, oyun perde demişti... Peki ya hayal değil de, gerçek olsaydı ve perde bir  daha açılmamak üzere kapansaydı... İşte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş olmalı... Belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devamını getirirseniz buna değer bence...

ertelemeyin... Ölümün kime ve ne zaman geleceğini Ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim... Hani sanatçı ve şairiz ya ondandır belki... Bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın... LÜTFEN ARADA BİR,  BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN, DÜŞÜNÜN VE HAYATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN... Ölümün kime ve ne zaman geleceğini Yüce Allah' tan başka bilen yok... İşte bu yüzden hazır yaşıyorken ve nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın, ertelemeyin...

kırdığınız kalpleri tamir edin... Bilerek - bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin... Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın...   Ve en önemlisi; VERDİĞİ-VERMEDİĞİ, ALDIĞI-ALMADIĞI HERŞEY İÇİN, TEKRAR TEKRAR ŞÜKREDİN YÜCELER YÜCESİ YARADAN'A CAN DÜNDAR...