AÇIKLAYICI ANLATIM Her türlü konuya uygulanabilen bu anlatım biçiminde amaç bilgi vermek, herhangi bir düşünceyi aydınlatmaktır. Bu bakımdan en çok kullanılan.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
PARAGRAFIN ANLATIM YÖNÜ
Advertisements

BETİMLEYİCİ ANLATIM Bu tekniği uygulayan yazarın amacı, okuyucunun görmediği bir görüntüyü, olayı, yeri, okuyucunun kafasında canlandırmaktır. Yazar.
PARAGRAF.
GELİŞTİRME TEKNİKLERİ
ZAMİRLER.
1) Gazetelerin ya da dergilerin belli sütunlarında gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan yazlılardır. Bu türde, yazar ele aldığı.
TÜRKÇE / Anlatım Teknikleri
PARÇADA ANLAM.
Köylü ulusun efendisidir.
CÜMLE ANLAMI HAZIRLAYAN:BUKET MAMAHAR AÇIKGÖZ
PARAGRAFTA ANLAM.
Tanımı Özellikleri Konuyla İlgili Sorular
KONULAR ANLATIM BİÇİMLERİ İKİLEMELER.
ZAMİRLER.
PARAGRAFTA ANLAM. Soru 1 Aşağıdaki cümlelerde bir paragraf oluşturulursa hangisi ilk cümle olur? A)Hatta halk arasında hikâye denilince masal akla gelir.
PARAGRAF.
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
TÜRKÇE / Düşünceyi Geliştirme Yolları
İlk Öyküm.
T.C. Erciyes Üniversitesi Ziya Eren Eğitim Fakültesi
ANLATIM BİÇİMLERİ.
türkçe performans ödevi
MEDYADA FUTBOL YORUMCULUĞU
TÜRKÇE / Parçada Anlam PARÇADA ANLAM Ana Düşünce Yardımcı Düşünce.
1)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, söylenenin duygusu söz konusudur?
Aşağıdakilerden hangisinde mecaz anlamlı sözcük kullanılmamıştır?
PARAGRAF Hüdayi Can Çankırı, 2015.
Nurdan KOZAN Türkçe Öğretmenliği 2.Sınıf
YAPI BİLGİSİ.
CÜMLEDE ANLAM.
FİİL (EYLEM).
AYŞENUR BAŞTÜRK Türkçe Öğretmenliği
HAZIRLAYAN:AYSEL BAŞKURT 9/B 255
1.soru ………………….. önemini öğrenmeden , ……………….önemini anlayamazsın Cümlesindeki boş bırakılan yerlere aşağıdaki sözcük çiftlerinden hangisi getirilebilir.
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Gezi Yazısı-Anı)
ANLATIM TEKNİKLERİ Dört tane anlatım tekniği vardır!!! AÇIKLAMA
CÜMLEDE ANLAM Ahmet Eren Köksal.
KOMPOZİSYON YAZMA GİRİŞ BÖLÜMÜ.
HAZIRLAYAN: hüseyin çaglar Erciyes Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği
Fiiller (Eylemler).
ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI. Anlatımda Anlatıcının Tavrı : Bir olay, bir durum kar ş ısında ki ş inin takındı ğ ı davranı ş a tavır denir. Anlatıcı, konuyu.
ANLATIM YÖNTEMİ BELİRLEME
Bu Sunum; İlköğretim Okulları Türkçe Dersinde “Anlatım Biçimleri ve Paragraf Yapısı “ Konuları Hakkında Bilgi Vermek İçin Hazırlanmıştır.
PARÇADA ANLAM Parçada anlam şiir ve paragraftan oluşur.
ÖĞRETİCİ YAZILAR 1-MAKALE 2-FIKRA 3-RÖPORTAJ 4-ELEŞTİRİ 5-GÜNLÜK
İSİMLER (ADLAR) Varlıkları veya kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ANLATIM YÖNTEMLERİ  1. ANLATIM BİÇİMLERİ (TEKNİKLERİ)  Bir yazının yazılış amacı o yazının anlatım.
“Ilgaz Dağı, koca Ilgaz Dağı, ne güzel ne heybetliydi. Şimdi Çankırı’ya doğru bayır bayır inmeye başlamıştık. Çamlıklar seyrekleşiyor, kırmızı topraklı.
KOMPOZİSYON TANIMI:  Farklı parçaları, uyumlu ve düzenli şekilde bir araya getirmeye Kompozisyon denir.
DİL ve ANLATIM DERSİ 10. SINIF DERS NOTLARI
ANLATIMA HAZIRLIK.
Düşünceye Dayalı Ve Konusunu Yaşamdan Alan Yazı Türleri
Düşünceyi Geliştirme Yolları
YAZI TÜRLERİ.
FABL TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN: Özgür AKKAYA
GEZİ YAZISI Bir yazarın, gezip gördüğü yerleri anlatan yazılarına gezi (yazısı) denir. Gezi.yazılarının bir adı da «Seyahatname» dir.
ANLATIM BİÇİMLERİ.
KONU: Yaşantımız süresince ya bir şeyler okur, bir şeyler yazarız ; ya da bir şeyler dinler, bir şeyler konuşuruz. Bütün bunların ele aldıkları, işledikleri.
Anlatım Türleri Betimleyici Anlatım Öyküleyici Anlatım
Anlat ı m Türleri ve Özellikleri. Bir düşünceyi, duyguyu ya da olayı sözle (konuşma) veya yazıyla ifade etmeye anlatım denir. Her anlatım farklı bir amaca.
EGE ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI YARATICI YENİLİKÇİ ÖĞRETMEN SEMİNERİ “YARATTIKÇA YAZ ATÖLYESİ” AYDAN AYKAÇ S. YUSUF ÇAĞLAYAN 16 Nisan 2011.
ANLATIMIN ÖZELLEKLERİ
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TÜRKÇE DERSİ TÜRKÇE DERSİ ANLATIM BİÇİMLERİ PARAGRAFTA 6.Neden-sonuç ilişkisi kurma... 5.Nesnel verilerden yararlanma 4.Karşılaştırma 4.Betimleme 3.Örnekleme3.Öyküleme.
HAZIRLAYAN BETÜLAY ÖZMEN BETÜLAY ÖZMEN 10/İ 10/İ ANLATIM TÜRLERİ ANLATIM TÜRLERİ DİL VE ANLATIM PROJE ÖDEVİ DİL VE ANLATIM PROJE ÖDEVİ 1.
HAZIRLAYAN: Kübra ASLAN Erciyes Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II DERS VII
Sebep-Sonuç (Neden-Sonuç) Cümleleri
Sunum transkripti:

AÇIKLAYICI ANLATIM Her türlü konuya uygulanabilen bu anlatım biçiminde amaç bilgi vermek, herhangi bir düşünceyi aydınlatmaktır. Bu bakımdan en çok kullanılan anlatım biçimidir. Açıklayıcı anlatım, üzerinde durulan konuyla ilgili 'Niçin?, Nedir?, Nasıl?" gibi soruların yanıtını vermeye yarar. Bu anlatım biçimiyle bir olay anlatılır, bir şeyin olu şu belirtilir, bir durum, davranış nedeniyle ortaya konur, kavramlar tanımlanır, varlıklar belirgin nitelikleriyle tanıtılır, düşünceler aydınlatılır.

ÖRNEKLER 1. Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya sinemaya gidiyor. Neden? Belli ki kendisini aşmak istiyor insan. Gerçek anlamda insan olmak istiyor. Ayrı bir birey olmakla yetinmiyor; bireysel yaşamının kopmuşluğundan kurtulmaya, bireyciliğinin bütün sınırlarıyla onu yoksun bıraktığı ama yine de onu sezip özlediği bir dostluğa, daha anlamlı bir dünyaya geçmek için çabalıyor. Bu paragrafta insanların kitap okuma, müzik dinleme, sinema ve tiyatroya gitme nedenleri açıklayıcı anlatım biçimiyle veriliyor. Yazara göre bunların nedeni "insanın kendini aşma isteği, daha anlamlı bir dünyada yaşama arzusu" dur.

TARTI Ş MACI ANLATIM Bu anlatım biçimi, herhangi bir düşünceyi savunmak, okuyucuyu ya da dinleyiciyi bu düşünceye inandırmak amacıyla kullanılır. Aslında tartışmacı anlatım, açıklayıcı anlatımın biçim değiştirmiş şeklidir. Bu anlatım biçimini açıklamadan ayıran yön, okuyucunun ya da dinleyicinin yerleşmiş kanılarını, düşünce ve davranışlarını değiştirmeye yönelmesi, savunulan düşüncenin doğruluğunu kanıtlamaya çalışmasıdır

ÖRNEKLER Kimi şair ve yazarlar, yazdıklarını anlayabilmek için okurların çaba harcamasını, zorlanmasını isterler. Bence bu, kendini beğenmişliktir. Yazdıklarımı anlayabilmek için okur zorlanacağına, onları anlatabilmek için ben zorlanmalıyım. Bence okur bir kitabı, bir yazıyı okurken, salt anlamak için değil, okuyup anladıktan sonra birtakım sonuçlar çıkarabilmek için çaba harcamalıdır. Bu paragrafta da yazar, "bir yazar, anlatacağını açık seçik anlatmalı", düşüncesini kabul ettirme çabasındadır. İnandırıcı, etkileyici olmak için tartışmacı anlatım biçimini kullanmıştır.

BET İ MLEY İ C İ ANLATIM Betimleme, varlıkları sözcüklerle görünür kılmadır. Betimlemede varlıkların duyu organları ile algılanan nitelikleri belirtileceği gibi bu niteliklerin iç dünyamızda uyandırdığı izlenimleri de yansıtabilir. Bu anlatım biçiminde amaç, varlığı belirgin nitelikleriyle tanıtmak, varlık hakkındaki izlenimlerimizi belirtmektir. Betimleme, anlatıcının amacına göre iki gruba ayrılabilir: A) İzlenimsel (Sanatlı) Betimleme B) Açıklayıcı Betimleme

İ ZLEN İ MSEL BET İ MLEME Yazar, gördüklerini duygularının, düşüncelerinin etkisiyle betimler. Bu bakımdan kişisel kanı ve beğenileri ön plandadır. Yazarın amacı, varlıkların kendisinde bıraktığı kişisel izlenimleri duyurmak, başkalarının zihninde de aynı izlenimleri yaratmaktır. Bundan dolayı roman, öykü gibi sanatsal türlerde bu anlatım biçimi ağırlık kazanır.

ÖRNEKLER Kenar mahalleler... Birbirine geçmiş, yaslanmış tahta evler... Kiminin kaplamaları biraz daha kararmış, kiminin balkonu biraz daha eğrilmiş, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum. Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir? A) Betimleme (tasvir) B) Tartışma C) Açıklama D) Öyküleme E) Örnekleme (1987/II) ÇÖZÜM: Yazarın amacı, kenar mahallelerdeki evleri tanıtmak, onları okurun gözünde canlandırmaktır. Ancak yazar, tanıttığı evlerle kendisi arasında benzerlik kurarak, bu varlıkları duygularının etkisiyle betimlemistir. YANIT : A

AÇIKLAYICI BET İ MLEME Bu betimlemede yazar nesnel bir bakış açısıyla varlığa ait nitelikleri sıralar. Burada amaç, varlığı tanıtmak, okura bilgi vermektir. Yazarın varlıklar karşısındaki kanı ve beğenileri yer almayacağından dolayı bu betimleme yalnız görüneni belirleyen bir fotoğraftan farksızdır. Açıklayıcı betimleme daha çok ders kitaplarında kullanılır (Coğrafya kitaplarında...).

ÖYKÜLEY İ C İ ANLATIM Öyküleyici anlatımda düşünceler, olaylar aracılığıyla anlatılır. Bu anlatım biçiminde amaç, olmuş ya da olabilecek bir olayı oluşuyla, gelişmesiyle vermekj okuyucunun da gözünde canlandırmaktır. Öykülemede olay; kişi, zaman ve yer öğelerine bağlanarak verilir. Bu anlatım biçimi, yazarın amacına bağlı olarak ikiye ayrılır: A) Açıklayıcı Öyküleme B) Sanatsal Öyküleme

AÇIKLAYICI BET İ MLEME Bu öyküleme türünün amacı, gerçek bir olayı anlatarak okuyucuya bilgi vermektir. Açıklayıcı öykülemede sanat amacı ön planda değildir. Anı, gezi yazısı, yaşamöyküsü (biyografi), tarih gibi yazı türlerinde bu anlatım biçimine yer verilir.

ÖRNEKLER Ünlü şairin ölüm haberini radyodan işiten kişiler bir an sustular. Ne kadardır bu an? Bir saniye mi? O kadar işte! Sonra hiçbir şey olmamış gibi geçtiler gündelik konuşmalara. Bu kadarcıktı bir şairin, hem de tanınan, sevilen bir şairin ölümünün uyandırdığı yankı, tepki. Böyle mi olmalıydı? Yüreğimi burkan bu soru geldi, takıldı kafama. Yazar, ünlü bir şairin ölümüne insanların gösterdiği tavrı gözlemlemiştir. Bunları da olay içinde yansıtarak vermiştir.

SANATSAL ÖYKÜLEME Olmuş ya da tasarlanmış olayların anlatımında kullanılan bir anlatım biçimidir. Sanatsal öykülemede amaç, okuru bir olayın içinde yaşatmak, onun duygu ve düşüncelerini zenginleştirmektir. Öykü ve roman gibi edebî türlerde kullanılan temel anlatım biçimidir. Bu anlatım biçiminde olay, kişi, zaman ve yer temel öğelerdir. Öykü, bir ana olayın etrafında gelişirken romanda birden çok olay vardır. Olay, gerçek olabileceği gibi tasarlanmış da olabilir. Ancak olayda gerçeğe benzerlik aranır. Kişiler insan dışındaki varlıklar da olabilir. Zaman genellikle bilinen geçmiştir. Yazar, zamanı tarih vererek, mevsim, ay, gün belirterek ya da döneme ait özelliklerle (eşyalar, dil, kılık, kıyafet...) verebilir. Yer; dış ve iç mekânlar olarak yansıtılır. Dış mekânlar: meydan, sokak... iç mekânlar: kapalı yerler. Anlatıcı ya üçüncü tekil kişi (her şeyi bilen, gören kişi) ya da birinci tekil kişi (olayın içinde yaşayan) olabilir. Bazen her ikisi bir arada verilebilir.

ÖRNEKLER O sabah koşup dolabı açtığım zaman, dondum kaldım. Oyuncak bebeğim yerinde yoktu. Bebeği, annemle üstüne oturttuğumuz raf, katı bir yürekti sanki. Hemen anneme koştum; yeri süpürüyordu. Karşısında hiçbir şey söylemeden duruyordum. Durmuş, hep anneme bakıyordum. Annem ise durmadan yeri süpürüyordu. Bin yıl süpürdü, yüz bin yıl süpürdü o yeri; başını bir türlü kaldırmıyordu. Sandım ki bundan böyle annem hep o daracık sofayı süpürüp duracak. Başını kaldırmayacak. Yüzüme bakmayacak. Bana, yiten bebeğimden hiç haber vermeyecek. Bu parçada küçük bir çocuğun yaşadığı olay, okuyucunun kafasında canlandırılacak bir biçimde anlatılmıştır. Okuyucu da bir an için kendini o eylemin içinde hissetmiştir. Kişi, zaman ve yer öğelerine bağlı kalınmıştır.

DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI TANIMLAMA ÖRNEKLEME KARŞILAŞTIRMA Tanık Gösterme-Alıntı Yapma Sayısal Verilerden Yararlanma BENZETME

TANIMLAMA Bir varlığı, bir kavramı temel niteliğiyle belirtmedir. Yazılarda çoğunlukla soyut kavramlar tanımlanır. Yazar, okuyucunun kafasında sınırları tam çizilemeyen bu kavramları tanımlayarak hem kavrama bakış açısını verir hem de okurun kavrama gücünü artırır.Kimi zaman sözlüksel tanımlara başvurulsa da çoğunlukla, yazar tanımlayacağı şeye, yazdığı savunduğu düşünceye uygun bir tanım getirmeyi dener. Tanım cümleleri ya "... denir." ya da "...dir." şeklinde biter. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorusunun yanıtı tanım cümlesidir

ÖRNEKLER Stendhal, 1804'te Pauline'e yazdığı bir mektupta şöyle diyor:"... Gündelik sözcüklere verdiğimiz değişik anlamlar yüzünden yanlış yollara sürükleniyoruz. Sözcüklerin gerçek anlamlarını bulmaya çalışalım. Örneğin; "erdem" sözcüğünün büyük insan toplulukları için yararlı bir şeyler yapmak anlamına geldiğini düşünmek gerek. "Eğitim" sözcüğünün de kişioğlunun kafasını, ruhunu biçimlendirmek olduğunu bellemeli." Bu parçada "erdem" ve "eğitim" kavramları öznel bir biçimde tanımlanmaktadır.

ÖRNEKLEME Herhangi bir düşünceyi açıklamak için iki varlık, iki kavram arasındaki benzerlik ya da karşıtlıklardan yararlanmaktır. Karşılaştırma da somutlaştırmayı sağlayan bir yoldur.

ÖRNEK Ben her okuduğum romanda asıl kendime yaklaştığıma inanıyorum. Her biri çok yanlı gerçeğimizi belli bir yandan açar bana. Neden söz ederse etsin, beni, başkalarını, yaşamayı tanıtır. Balzac "Eugenie Grandef'i yazmasaydı, gecem gündüzüm bencillerle geçtiği hâlde nerden bilecektim bencilliği? "Kızıl ile Kara" olmasaydı benim de öz geçmişimden haberim olmayacaktı. Goste Berling'le kuzeyi dolaşmasaydım, en soğuk geçen kışları bile sevmez, bahar gelince de toprağın coşkusuna kapılmazdım ki. Yazar, "Roman okumak, kişinin kendisini, başkalarını, yaşamı tanımayı öğretir." düşüncesini bazı eserlerden öğrendiklerini Örnekleyerek kanıtlamaya çalışıyor.

KAR Ş ILA Ş TIRMA Herhangi bir düşünceyi açıklamak için iki varlık, iki kavram arasındaki benzerlik ya da karşıtlıklardan yararlanmaktır. Karşılaştırma da somutlaştırmayı sağlayan bir yoldur.

ÖRNEKLER Arı, on binlerce yıldır aynı işi en kusursuz biçimde yapar: Düzgün, geometrik ölçülerle peteğini örer ve topladığı bin bir çiçek tozundan, bir kimya laboratuvarının imbiklerinden daha üstün biçimde balını süzer. Oysa insanoğlu uğraştığı on binlerce işi binlerce yıldır giderek geliştirmekte ve hâlâ en kusursuza ulaşmaya çalışmaktadır, işte insan budur. Bu parçada insanla arı karşılaştırılarak verilmiştir. Bu karşılaştırmadan "İnsanoğlu, uğraştığı işi giderek geliştirmekte ve kusursuzluğa ulaşmaya çalışmaktadır." ana düşüncesine ulaşılmıştır.

TANIK GÖSTERME VE ALINTI YAPMA Bir düşünceyi savunmak, doğruluğunu kanıtlamak için aynı görüşü paylaşan, destekleyen bir kişinin -kimi zaman karşıt görüşün yanlısı bir kişi de olabilir- yazılarından veya konuşmalarından alıntı yapmaktır. Tanıklığına başvurulan kişinin sözü edilen konuda yetkin olması gerekir. Yazar, bu yetkin kişinin sözünü ya kendi sözü hâline getirir (dolaylı anlatım) ya da sözünün tamamını veya bir bölümünü tırnak içinde vererek kullanır (doğrudan anlatım). Tanık gösterme iki yolla gerçekleşir: Yazar, ya tanığın sözünden yola çıkarak, onun inandırıcılığına dayanıp düşüncelerini geliştirir ya da kendi görüşünü belirttikten sonra tanığa başvurarak düşüncesini inandırıcı kılmaya çalışır. Tanık gösterme atasözleriyle de yapılır.

ÖRNEK Herkesi her yönüyle bağışlamak bir bakıma herkesi kendinden küçük görmek, kendini herkesten büyük görmek değil midir? Küçüktür, ne yaptığını, ne dediğini bilmez, bağışla; diye diye kişi kendini ne kadar çok yüceltir. Atalarımız boşuna dememişler: "Bağışlamak büyüklüğün ünündendir." Dahası herkesi bağışlamak, biraz olsun tanrısallık, insanüstülük sınavında bulunmak değil midir? Yazar bu paragrafta düşüncesini inandırıcı kılabilmek için atasözünden yararlanma yoluna gitmiştir.

SAYISAL VER İ LERDEN YARARLANMA Düşüncelerin kanıtlanması, inandırıcı kılınması için araştırma sonuçlarından yararlanma yoluna gidilir. İstatistiklerin -sayılara karşı beslenen güvene bağlı olarak- inandırıcı etkisi, savunulan düşüncelerin sayısal verilerle desteklenmesini getirmiştir. Güvenilir kaynakların sunduğu verilerin kullanılması yazarın inandırıcılığını büyük ölçüde artırır. Ancak genelleşmiş istatistik bilgiler ve kasıtlı olarak veritenler güvenirliği sarsar.

BENZETME Çoğunlukla cümle düzeyinde kullanılan, anlamı zenginleştirmeyi amaçlayan bir düşünceyi geliştirme yoludur. Paragrafın içinde yer yer bulunur, anlatıma güç katar. Benzetme, aralarında benzerlik olan iki şeyden benzerlikçe zayıf olanı güçlü olanla anlatmaktır.

ÖRNEK Erkenden yağan yoğun kar, sanki beyaz bir ölümdü. Bu olaydan sonra kendimi kuş gibi hafif hissediyorum. Bülbülün güle kavuşması gibiydi iki sevgilinin buluşması. Güneş bu sabah, dalından koparılmış taptaze portakalı andırıyor

YAPAN:YA Ğ MUR ÖZDEN SINIFI:10/C KAYNAKÇA:/ ati.org/dusunceyi- gelistirme-yollari.html