. Divan edebiyatı dönemi şairlerinden olan ve gerçek adı Mehmet bin Süleyman olan FuzuliTürk edebiyatının bu günkü halini almasında önemli rol üstlenen kişilerden birisidir. Türklerde şiir geleneğini ve yapısını da belirleyen birisi olarak gösterilen Fuzuli 1483 yılında şu anki Irak topraklarında doğmuştur. Bilgili ve ilim sahibi bir insan olan Fuzuli’nin ilk eğitimlerini müftü olan babası ve Rahmetullah adındaki bir öğretmenden almıştır. Dini konularda oldukça bilgili olan Fuzuli eserlerinde sadece dini yönünü ortaya çıkartmamış, felsefe ve astronomi hakkında bildiklerini ve düşüncelerini de eserlerine yansıtmıştır. Bu yönüyle Fuzuli’nin oldukça iyi bir eğitim aldığı ve bilgili bir düşünce adamı olduğunu da söyleyebiliriz. Yaşadığı dönemde divan edebiyatı hâkim olduğundan Fuzuli’de yazdığı divan şiirlerinde diğer birçok şair ve edebiyatçıya göre daha yalın bir dil kullanarak, halk deyimlerini kullanmış ve halkın içerisinden birisi olduğunu da göstermiştir.. Divan edebiyatı dönemi şairlerinden olan ve gerçek adı Mehmet bin Süleyman olan FuzuliTürk edebiyatının bu günkü halini almasında önemli rol üstlenen kişilerden birisidir. Türklerde şiir geleneğini ve yapısını da belirleyen birisi olarak gösterilen Fuzuli 1483 yılında şu anki Irak topraklarında doğmuştur. Bilgili ve ilim sahibi bir insan olan Fuzuli’nin ilk eğitimlerini müftü olan babası ve Rahmetullah adındaki bir öğretmenden almıştır. Dini konularda oldukça bilgili olan Fuzuli eserlerinde sadece dini yönünü ortaya çıkartmamış, felsefe ve astronomi hakkında bildiklerini ve düşüncelerini de eserlerine yansıtmıştır. Bu yönüyle Fuzuli’nin oldukça iyi bir eğitim aldığı ve bilgili bir düşünce adamı olduğunu da söyleyebiliriz. Yaşadığı dönemde divan edebiyatı hâkim olduğundan Fuzuli’de yazdığı divan şiirlerinde diğer birçok şair ve edebiyatçıya göre daha yalın bir dil kullanarak, halk deyimlerini kullanmış ve halkın içerisinden birisi olduğunu da göstermiştir.
Şiirlerinde birçok farklı konuyu ele alan Fuzuli bu konuları genellikle aşk çerçevesinde işlemesinden dolayı bir aşk şairi olduğunu da söyleyebiliriz. Fuzuli Türk edebiyatında yazdığı şiirler ile döneminin ve günümüz edebiyatının şekillenmesinde önemli şahsiyetlerdendir. Şiirlerinde birçok farklı konuyu ele alan Fuzuli bu konuları genellikle aşk çerçevesinde işlemesinden dolayı bir aşk şairi olduğunu da söyleyebiliriz. Fuzuli Türk edebiyatında yazdığı şiirler ile döneminin ve günümüz edebiyatının şekillenmesinde önemli şahsiyetlerdendir.
Türkçe manzum eserleri Divan, Beng ü Bade beyitlik Türkçe mesnevi. Leyla ile Mecnun -3 bin 96 beyitlik mesnevi. Risale-i Muammeyat Kırk Hadis Su kasidesi Hz. Ali Divanı Ş ikâyetnâme ( Ş ikâyetnâme) kafiyeli nesir türündedir; Kanuni'nin Ba ğ dat'ı fethinden sonra (1534) padi ş aha kasideler sunmu ş tur. Padi ş ah tarafından be ğ enilen kasideler kar ş ılı ğ ında 9 akçelik maa ş la ödüllendirilmi ş tir. Maa ş ını alamayınca Ş ikâyetnâme'yi yazmı ş tır. Ş ikâyetnâme Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biridir. Türkçe manzum eserleri Divan, Beng ü Bade beyitlik Türkçe mesnevi. Leyla ile Mecnun -3 bin 96 beyitlik mesnevi. Risale-i Muammeyat Kırk Hadis Su kasidesi Hz. Ali Divanı Ş ikâyetnâme ( Ş ikâyetnâme) kafiyeli nesir türündedir; Kanuni'nin Ba ğ dat'ı fethinden sonra (1534) padi ş aha kasideler sunmu ş tur. Padi ş ah tarafından be ğ enilen kasideler kar ş ılı ğ ında 9 akçelik maa ş la ödüllendirilmi ş tir. Maa ş ını alamayınca Ş ikâyetnâme'yi yazmı ş tır. Ş ikâyetnâme Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biridir.
Türkçe mensur eserleri Hadikatü's-Süeda - Kerbela olayını anlatan düzyazı Mektuplar (Mektubat) Farsça manzum eserleri Divan Enis'ül-Kalb Heft Cam - Tasavvuf içerikli, 327 beyitlik Farsça mesnevi. Resale-e Muammeyat Sehhat o Ma'ruz (tıp bilgileri)
Farsça mensur eserleri Rind ü Zahid Risale-i Muamma Arapça eserleri: Dîvan Matlau'l-itikad Farsça mensur eserleri Rind ü Zahid Risale-i Muamma Arapça eserleri: Dîvan Matlau'l-itikad
Kanunî daha Ba ğ dat’tan ayrılmadan Fuzûlî’ye maa ş ba ğ lanaca ğ ına dair söz verilmi ş, fakat sonradan bu maa ş gündelik 9 akçe gibi onun azımsadı ğ ı bir miktardan ibaret kalmı ş, bunu üzerine ş air ünlü “ Ş ikâyetnâme”sini kaleme alarak memnuniyetsizli ğ ini dile getirmi ş tir. Fuzûlî’ye göre ş iir, insanı yücelten ilâhî bir hediyedir. Fuzûlî a ş kı, ıstırabı, dünyevî zevk ve zenginliklerin bo ş lu ğ unu ve ölüm dü ş üncesini ola ğ anüstü bir lirizm ve sanat gücüyle ifade etmi ş tir. Bu yönüyle o, a ş k ve ıstırap ş airidir. Kanunî daha Ba ğ dat’tan ayrılmadan Fuzûlî’ye maa ş ba ğ lanaca ğ ına dair söz verilmi ş, fakat sonradan bu maa ş gündelik 9 akçe gibi onun azımsadı ğ ı bir miktardan ibaret kalmı ş, bunu üzerine ş air ünlü “ Ş ikâyetnâme”sini kaleme alarak memnuniyetsizli ğ ini dile getirmi ş tir. Fuzûlî’ye göre ş iir, insanı yücelten ilâhî bir hediyedir. Fuzûlî a ş kı, ıstırabı, dünyevî zevk ve zenginliklerin bo ş lu ğ unu ve ölüm dü ş üncesini ola ğ anüstü bir lirizm ve sanat gücüyle ifade etmi ş tir. Bu yönüyle o, a ş k ve ıstırap ş airidir.
Fuzûlî, gazellerindeki derinlik, samimiyet, hissîlik ve lirizme mukabil kasidelerinde fikir ve söz oyunlarına çok başvurur. Kasidelerinde söz sanatları, gazellerinde mâna sanatları hâkimdir. Kasideleri, bütün yapı taşları görünen mimari eser gibi dört başı mâmur bir plastik güzelli ğ e sahiptir. Fuzûlî kasideler de yazmakla birlikte en çok, gazel türünde şiirler yazmıştır. O, aşk duygularının en iyi, gazel tarzıyla söylenece ğ ine inanmaktadır. Manzum ve mensur birçok eseri vardır. Fuzûlî, İ slâm kültür ve edebiyatının üç büyük dili olan Arapça, Farsça ve Türkçeye hâkimdir. Bu üç dille de şiirler yazmış, şiirleri ayrı ayrı divanlarda toplamıştır. Fuzûlî, gazellerindeki derinlik, samimiyet, hissîlik ve lirizme mukabil kasidelerinde fikir ve söz oyunlarına çok başvurur. Kasidelerinde söz sanatları, gazellerinde mâna sanatları hâkimdir. Kasideleri, bütün yapı taşları görünen mimari eser gibi dört başı mâmur bir plastik güzelli ğ e sahiptir. Fuzûlî kasideler de yazmakla birlikte en çok, gazel türünde şiirler yazmıştır. O, aşk duygularının en iyi, gazel tarzıyla söylenece ğ ine inanmaktadır. Manzum ve mensur birçok eseri vardır. Fuzûlî, İ slâm kültür ve edebiyatının üç büyük dili olan Arapça, Farsça ve Türkçeye hâkimdir. Bu üç dille de şiirler yazmış, şiirleri ayrı ayrı divanlarda toplamıştır.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil.Aşk imiş her ne var âlemde. Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır. Cana tamah etme can elbet geçicidir. Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır/bir an bile aşk belasından uzak tutma beni Vuslat olunca ayrılıktan korkmak gerek... Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, Ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar. ! Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır. Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil.Aşk imiş her ne var âlemde. Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır. Cana tamah etme can elbet geçicidir. Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır/bir an bile aşk belasından uzak tutma beni Vuslat olunca ayrılıktan korkmak gerek... Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, Ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar. ! Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır.
FUZULİ SÖZLERİ Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever, Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever. A ş ksız güzellik baya ğ ıdır; güzellikse a ş k pazarında mezad... Dünyada her ne var ise kayna ğ ı a ş ktır; ilim ise koca bir dedikodu. A ş ıklar zelil ve baya ğ ı olur Safâ ve saygınlık sevilene yara ş ır. A ş k imi ş her ne var âlemde. İ lm bir kıyl ü kâl imi ş ancak. Selâm verdim; rü ş vet deyüldür diye, selâmım almadılar.( Ş ikâyetname'den) Ne yanar kimse bana âte ş î dilden özge, Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı. Mende Mecnun'dan füzun a ş ıklık istidadı var, A ş ık-ı sadık menem, Mecnun'un ancak adı var. Ya Rab bana cism ü cân gerekmez, cânân yo ğ ise cihân gerekmez. Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever, Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever. A ş ksız güzellik baya ğ ıdır; güzellikse a ş k pazarında mezad... Dünyada her ne var ise kayna ğ ı a ş ktır; ilim ise koca bir dedikodu. A ş ıklar zelil ve baya ğ ı olur Safâ ve saygınlık sevilene yara ş ır. A ş k imi ş her ne var âlemde. İ lm bir kıyl ü kâl imi ş ancak. Selâm verdim; rü ş vet deyüldür diye, selâmım almadılar.( Ş ikâyetname'den) Ne yanar kimse bana âte ş î dilden özge, Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı. Mende Mecnun'dan füzun a ş ıklık istidadı var, A ş ık-ı sadık menem, Mecnun'un ancak adı var. Ya Rab bana cism ü cân gerekmez, cânân yo ğ ise cihân gerekmez.
Hayatı yoksulluk, bahtsızlık ve ilgisizlik içinde geçmiştir. Bu durum onu derinden etkilemiş ve bu yalnızlık duygusu sanatının ilham kaynağı olmuştur. Yaşadığı atmosferi şiirine yansıtmıştır. Kendisi çölde yaşamış; çöl kimsesizlik, hasret ve hüzün demektir. Fuzuli bu unsurları şiirinde yoğurmuştur. Fuzuli şiirlerinde Tek Varlık görüşünü en fazla işleyen şairdir. Onda "Visal" (Allah'a kavuşma) isteği kuvvetlidir. Ama vuslat yoktur. Tasavvuf onda yaşı ve sanatı ilerledikçe koyulaşmıştır. Divan edebiyatında ilah-i aşkı en fazla işleyen şairdir. Fuzuli derin ve samimi bir aşk şairidir. Ölüm, toplum, yoksulluk, felsefe, tabiat temalarını hep bu aşk etrafında yazmıştır. Çağdaşlarına göre sade bir dili vardır. Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bilen şairin gücü; bu üç dilden aldığı kelimeleri kullanıp, bunlarla düşünmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Divan Edebiyatı'nın en büyük şairlerinden sayılmaktadır
GAZELLERİ Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan Niçin kılmaz banâ derman benî bîmâr sanmaz mı Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Selam verdim rü ş vet de ğ ildir diye almadılar. Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar
HAZIRLAYAN=OĞUZ GİZLİGÖL