8 Bilişsel Yöntem (Cognitive Code-Learning/ Kognitives Code-Lernen/ Apprentissage du code cognitif) Bilişsel yöntem Noam Chomsky'nin üretimsel dönüşümlü dilbilim kuramı sonucunda ortaya çıkmıştır. Chomsky'ye göre bir dilde üretilmiş olan tümceleri incelemek yeterli değildir. Yabancı dil öğrenen bir kimsenin yeni tümceler üretebilecek düzeni kavraması gerekir. Yapısal dilbilim bir dilde sadece üretilmiş yapıları inceler ve yüzey yapıya yansıyan ilişkileri betimler. Oysa üretimsel dönüşümlü dilbilim dilin hem yüzey yapısını, hem de derin yapısını inceler. (generative transformierende Linguistik/ Productive alternating linguistics / la linguistique générative transformationnelle)
Bu nedenle öğretim ilkelerinde yapısal dilbilimi esas alan işitsel-dilsel yöntem, yabancı dil öğretiminde yeterli değildir. Bir dilde sonsuz sayıda tümceler üretilebilir. Bu tümcelerin hepsini öğrenmeye insan ömrü yetmez. Öyleyse bu tümceleri üretecek düzeni, yani dilbilgisini öğrenmek gerekir. Chomsky işitsel-dilsel yöntem tekniğinin aksine, dilbilgisinin önemini savunmaktadır. Davranışçı psikologlara göre insan beyni doğuşta boş bir levhaya benzer. Bu boş levhaya uyarma - tepki - ödüllendirme yoluyla öğrenilen şeyler işlenir.
Akıl, bilginin algılanmasını, İşlenmesini ve saklanmasını sağlar. Bilişsel görüşü benimseyen psikologlar ise öğrenme konusunda akla önem verirler. Akıl, bilginin algılanmasını, İşlenmesini ve saklanmasını sağlar. Bilişsel görüşü savunan psikologlardan olan Ausubel iki türlü öğrenme olduğunu belirtir: Birincisi ezbere öğrenme ikincisi ise anlamlı öğrenmedir.
1. Ezbere değil, anlamlı öğrenmeye önem verilmelidir. 2 1. Ezbere değil, anlamlı öğrenmeye önem verilmelidir. 2. Dilbilgisi kuralları tümevarım ve tümdengelim yoluyla öğretilmelidir. 3. Dinleme, okuma, konuşma ve yazmadan oluşan dört temel beceriye duruma göre eşit derecede önem verilmelidir. 4. Anadil kullanılmalı ve çeviriler yapılmalıdır. 5. Eski bilgiler, yeni bilgiler ile birleştirilmeli, her şey bir bütünlük içerisinde öğretilmelidir. 6. İşitsel ve görsel araçlardan ve eğitimle ilgili diğer olanaklardan yararlanmalıdır.
Üretici Dilbilgisi Nedir? 1. Zihinde bulunan dilsel kurallar vardır 2. Zihne ilişkin Dilsel Yapıların Dönüşümler Yoluyla Kullanıma Çıkması 3. Üretici Dilbilgisinin Evrensel ve Ortak İlkeler Tarafından Yönetilmesi 4. Her Dilin Kendine Özgü Cümleler Üretmesi i. (-) Ben dün evi geç geldi. j. (-) Biz dün eve geç geldi. Türkçeyi bilen biri bu cümlelerin bu şekilde olmaması gerektiğini bilir. 5. Çocukların Dil Edinme Düzeneğiyle Doğması 6. Dil Ediniminde Çevresel Verinin Yetersizliği
Derin Yapılar ve Yüzey Yapılar Chomsky’nin kuramında temel iki terim “derin yapı” ve “yüzey yapı”dır. Derin yapı, zihnin derinliklerinde bulunduğu düşünülen, dilin sesçil kullanımını önceleyen ve sözdizimin anlamsal yorumlamasını içeren yapıları karşılar. Yüzey yapı ise derin yapıların çeşitli dönüşümlerden geçerek dışa vurulmuş, yüzeye açılmış şeklidir. Chomsky, derin yapı (D),yüzey yapı (Y) olmak üzere, bir üretici dilbilgisinin, sonsuz bir (D,Y) çiftleri kümesi ürettiğini ve D’nin anlam yorumlaması, Y’nin sesçil yorumlama bileşeni olduğunu belirtir (2011: 197). Chomsky’nin derin yapı ve yüzey yapı ayrımı, Port-Royal Okulu’nun “hüküm (judgement)” ve “önerme” (proposition) ayrımına dayanmaktadır (Altınörs 2014: 110). “Hüküm” düşüncenin asıl formunu karşılarken, “önerme” hükmün somut dilsel ifadesidir. Chomsky’nin derin yapı terimi, Port-Royal’deki “hüküm” kavramını karşılarken, yüzey yapı terimiyse “önerme”yi karşılamaktadır.
k: Akşamki yemeğe sen de gelecek misin? l: Yarın sınavım var. Yukarıdaki iletişimde k’nin sorusuna l’nin verdiği cevap yüzey yapıda “Yarın sınavım var” şeklinde belirmesine karşın derin yapıda “Akşamki yemeğe gelemeyeceğim, çünkü yarın sınavım var, çalışmak zorundayım” gibi birçok ifadeyi içerebilir. Soru biçimindeki ilk cümleye cevaben kurulan cümle bir sebep bildirmektedir. Cümlenin derin yapısında “l’nin yemeğe gitmeyeceği” zihinsel anlamı vardır ve k bunu anlar.
Genel Değerlendirme/Eleştiri Bilişsel yöntem, işitsel-dilsel yönteme göre daha çağdaş ve tutarlıdır. Bilişsel yöntemin dayandığı dilbilimsel temel, daha geçerli ve sağlıklı görülmektedir, işitsel-dilsel yöntemin önem vermediği dilbilgisi kuralları, bir dilin yapısını ve düzenini kavrama yönünden son derece önemlidir.