İLANLAR VE TEBLİĞ BELGELERİ İLÂNLAR İlan Verilecek Durumlar Uygulamada Yapılan İlanlarla İlgili Bazı Örnekler İlan Örnekleri TEBLİĞ-TEBLİGAT ve BELGELERİ Tebliğ ve Belgelendirme Tebligat Çeşitleri
İLÂNLAR İlan genellikle duyuru, duyurma, kamuoyunun veya belli bazı üçüncü kişilerin haberi olsun diye açıklama, bir durumu yayın yoluyla bildirme gibi anlamlara gelir. Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair (1961 tarihli ve 195 sayılı) Kanun resmi ilanları şöyle tanımlamaktadır: "Kanun, tüzük ve yönetmeliklerle yayınlanması mecburi olan (özel dernekler hariç) veya genel ve katma bütçeli dairelerle il özel idareleri, belediyeler, köyler ve iktisadi devlet teşekkülleri ve sermayesinin yarısından fazlası kamu hukuku tüzel kişilerine ait bulunan teşekküllerin verdikleri, reklam mahiyetini taşımayan ilanlar, resmi ilan sayılır" (m.29). Yine aynı Kanunun 40. maddesine göre "resmi ilanlar, resmi ilan sayılmayan ve gerçek ve tüzel kişiler tarafından gazete ve dergilerde (mevkutelerde) yayınlanmak üzere verilip de reklam mahiyetinde bulunmayan ilanlar hususi ilan sayılır (fıkra I). Satışı artırmak gibi ticari gayelerle veya bir yere veya bir fikre rağbet sağlamak gibi maddi veya manevi menfaat temini maksadıyla gazete ve dergilerde yazı, resim veya çizgilerle yapılan ilanlar, reklam sayılır. Resmi ilanlar, Basın İlan Kurumunun şubesi bulunan yerlerin belediye hudutları içinde bu şubeler aracılığı ile yayımlatılır. Kurumun şubesi bulunmayan yerlerde, resmi ilanların yayımlanmasına valilikler aracı olurlar. Gazete ve dergiler aldıkları resmi ilanları zamanında yayımlarlar; haklı bir neden bulunmadıkça bu ilanları almaktan kaçınamazlar (TK m. 37. maddesi hükmü saklıdır) (195 s.K. m.31). 195 sayılı Kanunu 41/II’ye göre Basın ilan kurumunun bir görevi de, resmi ilanların gazete ve dergilerde yayımlanmasına aracı olmaktır.
İLÂNLAR Resmi ilanlar, görüş farkı aranmaksızın, 34. maddede belirtilen niteliklere sahip gazete ve dergilere Basın İlan Kurumu Genel Kurulunun saptayacağı esaslar çerçevesinde dağıtılır (195 s.K. m.32). Ancak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince yayınlatılacak ilanların, tebligatı çıkaran makamın tayin ettiği gazetelerde yayımlanması zorunludur (195 s.K. m. 33,I). Resmi ilanların verileceği gazete ve dergilerin nitelikleri, içerik, sayfa, sayı ve ölçüsü, kadro, fiili satış, en az yayın yaşam süresi bakımından ve uygun görülecek diğer yönlerden Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca saptanır (195 s.K. m.34). Dağıtma esasları, dergi ve gazetelerin nitelikleri ve bunlara 35. madde gereğince yükletilecek ödevler hakkında Kurum Genel Kurulunca verilecek kararlar, Resmi Gazete ile ilan edilir (195 s.K. m. 37). Resmi ilanların fiyat tarifesi, Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca saptanır ve Resmi Gazetede yayınlanır (195 s.K. m.39). Özel ilanlar ise, bunları veren gerçek veya tüzel kişilerin isteklerine uygun olarak gazete ve dergilerle yayımlanır (195 s.K. m.43, I). Basın İlan Kurumunun aracı olduğu ilanların altına "Basın" kelimesi ve bu kelimenin yanına kurumun aldığı yıllık sıra numarası konur (195 s.K. m. 46).
İLÂNLAR İlan Verilecek Durumlar Mevzuatımızda, ilan verilmesine ilişkin olarak çeşitli hükümler bulunmaktadır. Bu hükümlerin bir kısmında yalnızca ilandan söz edilmekte, bir kısmında ise, ilanın nasıl, hangi içerikle, kaç defa yapılacağı ve hatta bazı hükümlerde de ilanın hangi niteliklere sahip gazetelerde yapılacağı belirtilmektedir. Uygulamada Yapılan İlanlarla İlgili Bazı Örnekler Yasada ilanın hangi tür gazetelerde yayınlanacağına ilişkin bir hüküm yoksa ilan ilgililerin kolayca bulup görebileceği, gazetelerle yapılmalıdır. Yargıtay’ın da çeşitli kararlarında belirtildiği gibi, “Resmi Gazete, serbest satılan ve her yerde dağıtılan ve bu bakımdan ilan konusunun ilgilinin bilgilenmesini sağlayacak en emin bir gazete niteliğinde olmadığından, ilanın Resmi Gazete ile yapılması doğru değildir. Bu sebeple Resmi Gazete ile adli ilan yayınlanması uygulanmasına, yasal zorunluluk bulunmadığı sürece başvurulmamalıdır.
TEBLİĞ-TEBLİGAT ve BELGELERİ Tebliğ; kısaca, bildirim, yazılı bildirme anlamına gelir. Tebliğ kelimesinin çoğulu olan ve ancak, artık bugün için dilimizde “tebliğ” kelimesi ile özdeş olarak kullanılan “tebligat” terimi, hukuksal bir işlemin ilgili kimsenin bilgisine sunulması için yetkili makamın, yasa ve yöntemine uygun bir biçimde yazı ile veya ilan yoluyla yaptığı belgeleme işlemi demektir. Tebligat bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisi daima göz önünde bulunması gereken hukuki bir kuraldır. Yazılı yargılama usulünde davacının iki, davalının iki dilekçe verme hakkı olduğuna göre, dilekçelerin karşılıklı olarak mutlaka tebliği zorunludur. Eğer bir dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmezse, diğer tarafın cevap vermesi için gerekli olan süre başlamaz. Bunun hukuki sonucu ise, yargılama süreci dediğimiz, süreç yürümez ve çok basit bir ifadeyle, davacı olan çok uzun süre beklemek durumunda kalabilir.
TEBLİĞ-TEBLİGAT ve BELGELERİ Hukuk sistemimizde, ilke olarak, bir yargı organı tarafından veya bir yönetsel kat tarafından alınan kararın ilgilisinin bilgisine sunulması ve onun bu karara karşı davranış biçimini belirlemesi; özellikle, bu karardan hoşnut değilse bu karara karşı yasal başvuru yollarına müracaat edebilmesi için, kararın ona bildirilmesi gerekir. Alınan karar veya yapılan işlem, ancak ilgilisine bildirilmekle tamamlanır ve bu bildirme ile bazı sonuçlar doğar. Bu durumda, tebliğin zorunlu olması nedeniyle, eğer o işlem hiç tebliğ edilmezse veya yanlış tebliğ edilirse yapılan işlem veya alınan karar da bir hüküm ifade etmeyecektir. Usule ilişkin (özellikle taraflarca yapılan) işlemlerin, kendilerine bağlanan hukuki sonuçları doğurabilmesi, çoğu kez bunların bildirimden etkilenecek olan muhatabına bildirilmesine bağlıdır. Tebligat Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasını ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.
TEBLİĞ-TEBLİGAT ve BELGELERİ Tebligatın önemi sadece davada iddia ve savunma hakkının gereği gibi kullanılabilmesi açısından değil, aynı zamanda, kamu hukuku özellikle vergi ve idare hukuku alanında bir takım kamusal yetkilerin kullanılabilmesi de, yetkili makam veya mercilerin ilgilisine usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına bağlıdır. Bu öneminden dolayı, kanun koyucu tebligat konusunu özel olarak düzenlemiş ve tebligatın yapılışını ve bu yapılışın usulüne uygun olduğunun belgelenmesini özel birtakım şekil şartlarına bağlamıştır. Tebligata ilişkin temel ve genel nitelikte kuralları içerin mevzuatın başında 1959 tarih ve 11/2/1959 Tarihli Ve 7201 No’lu Tebligat Kanunu gelir. Bu Kanun’da 1985 yılında 3220 sayılı kanunla, 2003 yılında 4829 sayılı kanunla ve 2011 yılında tebligatın yapılması: 11/1/2011 – 6099 s. K. m. 1 değişiklikler yapılmıştır. Tebligat Kanunundan başka, tebligata ilişkin kuralların yer alan bir diğer mevzuat da, Tebligat Kanununa göre hazırlanarak yürürlüğe konulmuş olan Tebligat Tüzüğüdür. Usule ilişkin (özellikle taraflarca yapılan) işlemlerin, kendilerine bağlanan hukuki sonuçları doğurabilmesi, çoğu kez bunların bildirimden etkilenecek olan muhatabına bildirilmesine bağlıdır. Tebligat Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasını ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır
TEBLİĞ VE BELGELENDİRME Yazılı tebligat; bir davaya ilişkin işlemleri o davayla ilgili kişilere bildirmek için, mahkemelerce yasaya uygun biçimde yapılan bir belgelendirme işlemidir. Tebligat Yasası ile Tüzüğü’nde öngörülen yolda işlem yapılmış olmadıkça tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz. Resmi tebligat, Tebligat Kanununun birinci maddesinde sayılan kuruluşlar tarafından Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca çıkarılan tebligat veya bunların aracılığıyla (noter) yapılan tebligattır. Özel tebligat, Özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar ve kişiler ili Tebligat Kanunu hükümleri dışında bırakılan kamu kuruluşları tarafından 5584 sayılı Posta Kanunu hükümleri uyarınca yapılan tebligattır.
TEBLİGAT ÇEŞİTLERİ Tebligat Kanunu uyarınca yapılacak tebligat, tebligatı çıkaran merci ve kişilerin niteliği, yapılış şekli, konusu ve yapıldığı yer bakımından şu şekilde ayrıma tabi tutulabilir: Niteliğine Göre Tebligat: Resmi tebligat, özel tebligattır. Yapılış Şekline Göre Tebligat: Posta idaresi aracılığıyla, memur aracılığıyla, doğrudan doğruya, ilan yoluyla tebligattır. Konusuna Göre Tebligat: Yargısal (kazai), idari, mali tebligat şeklindedir. Yapılacak Yere Göre Tebligat: Yurt içi, yurt dışı, yurt dışından gelen tebligat şeklindedir.
Özet İlan genellikle kamuoyunun veya belli bazı üçüncü kişilerin haberi olsun diye açıklama, bir durumu yayın yoluyla bildirme anlamlara gelir. Resmi ilanlar Basın İlân Kurumu tarafından yapılır. Tebliğ, yazılı bildirme anlamına gelir. Tebligat bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisi daima göz önünde bulunması gereken hukuki bir kuraldır. Usule ilişkin (özellikle taraflarca yapılan) işlemlerin, kendilerine bağlanan hukuki sonuçları doğurabilmesi, çoğu kez bunların bildirimden etkilenecek olan muhatabına bildirilmesine bağlıdır. Tebligat Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasını ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.
İsim Değiştirme Davası Dilekçe örneği … ..................HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : … Nüfus İdaresi Müdürlüğü. KONU : Haklı neden sebebiyle isim tashihi talebinden ibarettir. AÇIKLAMALAR : 1- Davacı müvekkil her ne kadar nüfus kayıtlarında … ismiyle kayıtlı olsa bile ailesi ve arkadaşları ve hatta çalıştığı işyerindeki çevresinde bile … ismiyle tanınmaktadır. 2- Bu durum kayıtlar ile özel hayatında ve iş hayatında karışıklığa neden olmaktadır. 3- Bu nedenle müvekkilin nüfus kayıtlarında … olarak geçen isminin … olarak değiştirilebilmesi için sayın Mahkemenize başvurmamız zorunlu hale gelmiştir. HUKUKİ NEDENLER : MK, NK, HUMK ve diğer ilgili mevzuat. HUKUKİ DELİLLER : Nüfus kayıtları, tanık beyanları ve diğer yasal deliller. SONUÇ VE İSTEM : Açıkladığımız sebeplerle nüfusta … ismiyle kayıtlı olan müvekkilin adının … olarak değiştirilmesini ve bu ad değişikliğinin müvekkilin çocuğunun nüfus kayıtlarına baba adı olarak teşmiline karar verilmesini saygıyla müvekkil adına arz ve talep ederim. …/…/… Davacı Vekili Av. ........................
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ T.C. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ K A R A R ESAS NO : .... KARAR NO : .... HAKİM : ..... Z.KATİBİ :..... DAVACI : ...... VEKİLİ : ...... DAVALI : Hasımsız DAVA : Gaiplik DAVA TARİHİ : 22.03.2006 KARAR : Davanın KABULÜ Hk. KARAR TARİHİ : 30.05.2007 Davacı vekili tarafından hasımsız olarak mahkememizde açılan gaiplik davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 22.03.2006 tarihli dava dilekçesi ile DAVACININ ABİSİ .......’in dışarıda işim var diye evden ayrıldığını ve bir daha dönmediğini , aradan 15 yıl geçtiği halde kendisinden herhangi bir haber alınamadığını , bütün araştırmalara rağmen bulunamadığını, ........’in ölmüş olması ihtimal dahilinde olduğunu, bu nedenlerle davacının abisi ...... hakkında gaiplik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Gaipliği istenen şahısın ve davacılara ait nüfus kayıtları celbedilmiş, zabıta araştırması yapılmış, davacı tanıkları dinlenmiş MK’nunun 32. maddesi gereğince gerekli ilan yaptırılmıştır, Davamız gaiplik davası olup toplanan delillere , dosya kapsamına ve yapılan ilamlara göre davacının davasını ispatladığı MK’nun 31 ve devamı maddelerinde öngürlen kusurların gerçekleştiği anlaşılmış dava kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜNE, Mehmet ve Ğazal oğlu Silvan 01.01.1980 doğumlu Diyarbakır ili Silvan Gürpınar köyü C.No: H.No: nüfusuna kayıtlı .......’ GAİPLİĞİNE, Alınması gereken 13,10.YTL. maktu harçtan peşin alınan 12,20.YTL. harcın mahsubu ile eksik kalan 0,90.YTL. maktu harcın davacıya tamamlattırılmasına, Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı temyizi kabil olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 30.05.2007 Z.KATİBİ ..... HAKİM ....