Sinema ve Çocuk
Çocuğun ruhsal ve toplumsal gelişimini sağlayan faktörlerden biride sinemadır. Oynayan filmin konusunu az çok anlayabilir ve filmin gerçek olmadığını bilir.Tüm çocuklar aynı oranda sinemaya gitmeye fırsat bulamasa da, televizyon dan izlenen filmler çocuğun dikkatini çekebilir.Ancak sinema dendiğinde, özel olarak sinemaya gidip film izlemek anlaşılmalıdır
Eğlendirici, komedi, çizgi filmler ve hayvanların yer aldığı filmler çocuklar için daha çekici olmuştur. Erkek çocuklar, macera, savaş ve tehlike filmlerinden; kızlar ise, müzikli, danslı, komedi ve çizgi filmlerden daha çok hoşlanır.
Çocuklar filmlerdeki, erkek kahramanın, cesur hareketli; kadın kahramanın güzel olmasını bekler. Fiziksel gelişim ve ergenlik dönemi kızlarda daha erken olduğundan kızlar, erkeklere göre daha erken bir dönemde aşk öykülerini konu alan filmlere ilgi duyarlar. Çocukların yaşları ilerledikçe filmlerde ilgi duydukları konular değişmektedir.
Model olarak alınan kahramanların, iyi niyetli olması, çocuğun kişilik gelişimi açısından önemlidir. Çocuk filmlerine seçilecek konular, toplumun sosyal ve kültürel gerçeklerini gösteren, eğitici ve uyarıcı nitelikte olmalıdır. Dolayısıyla anne ve babalarda çocuklarını sinemaya gönderirken, gittikleri filmin çocuklarına katkısı olup olmadığını ve yaş düzeylerine uygun olup olmadığını önceden bilmelidirler.
Sinemanın çocukları ruhsal yönden etkilediği de açık bir gerçektir Sinemanın çocukları ruhsal yönden etkilediği de açık bir gerçektir. Örneğin küçük yaşta çocuklara korku filmi izletmek onları ileri ki yaşamında kötü etkilemektedir. Bunun örneği olarak bazı çocukların palyaço görünce korkması gibidir. Korku filmlerinin vazgeçilmez karakterlerinden biri palyaçodur. Bu yüzden de mc donalds'tan iceri girerken palyacoyu gormemek icin gözlerini kapatan çocuklar vardır.(bu yazı Yasin ALTUNDAĞ’ a aittir )
Okul öncesi çağda, çocuğun eline kumanda verilip televizyonun karşına oturtturulursa hiç kuşkusuz tercihi çizgi filmden yana olacaktır. Eğlenmesine ve hayal dünyasının genişlemesine yardımcı olur. Ancak tüm olumlu etkiler, belli hususlarda gözetilmezse olumsuza çevrilebilir ve istenilmeyen şekilde etkileyebilir. Çocuk, çizgi film izleme yaşında taklit etmeye çok yatkındır. İzlediklerinin ve gördüklerinin aynısını sergilemeye bayılır. Çizgi filmde olan hızlı efektler çocuğu hiperaktifliğe yönlendirebilmektedir.
Yasin Altundağ Merve Vurmaz Y.İrem Yılmaz Enes Bozkuş Sedef Çelik