ALFA-TALASEMİ Prof. Dr. Necat YILMAZ
Talasemi Nedir? Talasemi adı, Yunanca thalassa (deniz) ve haema (kan) kelimeleri birleştirilerek türetilmiştir. Talasemi ya da Akdeniz Anemisi, alyuvarlardaki hemoglobin proteinindeki anormallikler sonucu ortaya çıkan otozomal çekinik bir kan hastalığıdır. Hipokromik mikrositik anemi ile karakterize edilir. Bu kalıtımsal bozukluk, demir birikimi, dalak büyümesi, kemik deformasyonları, büyüme geriliği ve kalp-damar hastalıklarına neden olabilir.
Exome-wide association study of plasma lipids in >300,000 individuals. Nat Genet. 2017 Oct 30. doi: 10.1038/ng.3977 We screened variants on an exome-focused genotyping array in >300,000 participants (replication in >280,000 participants) and identified 444 independent variants in 250 loci significantly associated with total cholesterol (TC), high-density-lipoprotein cholesterol (HDL-C), low-density-lipoprotein cholesterol (LDL-C), and/or triglycerides (TG). At two loci (JAK2 and A1CF), experimental analysis in mice showed lipid changes consistent with the human data. We also found that: (i) beta-thalassemia trait carriers displayed lower TC and were protected from coronary artery disease (CAD); (.
Talasemi ve Hemoglobin Hemoglobin (Hb), alyuvarlarda bulunan ve yapısındaki demir sayesinde dokulara oksijen taşıyan bir proteindir. Bir insanda 60 octillion (60.000.000.000.000.000.000) civarında hemoglobin proteini bulunur. Hemoglobin 574 tane amino asidin doğru sıralanması ile oluşur. İnsan vücudunda 20 tane farklı amino asit kullanılır. Bu amino asitlerin her biri tam doğru yerde olmalıdır. (hemoglobin) doğru dizilme olasılığı: 1/20 üzeri 574 dir. Bu olasılığın matematik açısından imkansız olduğunu söyleyebiliriz. Hb yapısında oluşan anormallikler, oksijen taşınmasında sorunlara ve alyuvar sayısında düşüşe neden olur. Talasemi hastalarında Hb üretimi ve kandaki alyuvar sayısı normalden düşüktür; bu da değişen şiddette mikrositik anemiye yol açar.
Hemoglobin Yapısı Hb, dört globin peptit zincirinden oluşan bir metaloproteindir. Her bir zincirde, oksijen bağlayan bir demir atomu içeren bir “Hem” grubu bulunur. Demir atomu olmaksızın evrende karbona bağlı yaşam olması mümkün olmazdı… Oksijenin reaktifliğini yatıştıracak tek metal demirdir ve oksidasyona dayanan bir metabolizma ancak bu sayede meydana gelir. günlük hayatta, örneğinhastanelerde, ambulanslarda kullanmak için oksijen zaten metal tüplerin içinde bir yerden bir yere taşınmaktadır. Peki, oksijen bu metal tüplerin içinde neden taşınmaktadır. Oksijen gaz olduğundan dolayı onu bir yere sıkıştırıp hapsedip götürmek lazım gelir. Ayrıca oksijen yakıcı olduğundan dolayı dış dünya ile temasının da kesilmiş olması gerekir..
Retikülosit-Eritrosit? Retikülositin çekirdeği yani nükleusu varken olgun eritrositlerin nüklusu yoktur? çünkü daha fazla oksijen taşımaları gerekir. Her hücremizin çekirdeği olduğu halde,alyuvarların çekirdeği yoktur. Benzer şekilde yakıt taşıma tankerlerine ateşle yaklaşılmaz. Peki, eritrosit oksijen taşırken yanıcı oksijenin besinlerle beraber yakılıp enerji üretilmesini sağlayan mitokondrinin eritrositten çıkarıldığını biliyor muyuz? Bu yolla adeta oksijen tankeri olan eritrositler kargo hacmini 30 ile 100 kat artırarak oksijen taşır.
Red blood cell extrudes nucleus and mitochondria against oxidative stress. UBMB Life. 2011 Jul;63(7):560-5. doi: 10.1002/iub.490. Zhang ZW1, Cheng J, Xu F, Chen YE, Du JB, Yuan M, Zhu F, Xu XC, Yuan S. Abstract Mammal red blood cells (erythrocytes) contain neither nucleus nor mitochondria. Traditional theory suggests that the presence of a nucleus would prevent big nucleated erythrocytes to squeeze through these small capillaries. However, nucleus is too small to hinder erythrocyte deformation. And, there is no sound reason to abandon mitochondria for the living cells. Here, we found that mammal erythrocyte reactive oxygen species (ROS) levels kept stable under diabetes, ischemia reperfusion, and malaria conditions or in vitro sugar/heme treatments, whereas bird erythrocyte ROS levels increased dramatically in these circumstances. Nuclear and mitochondrial extrusion may help mammal erythrocytes to better adapt to high-sugar and high-heme conditions by limiting ROS generation. ……In mammals, erythrocytes also lose all other cellular organelles such as their mitochondria, golgi apparatus and endoplasmic reticulum. As a result of not containing mitochondria, these cells use none of the oxygen they transport; instead they produce the energy carrier ATP from glucose by a glycolysis pathway that ends with lactic acid production. Furthermore, red blood cells do not have an insulin receptor and thus their glucose uptake is not regulated by insulin.Because of the lack of nuclei and organelles, mature red blood cells do not contain DNA and cannot synthesize any RNA, and consequently cannot divide and have limited repair capabilities……..
Kanın rengi neden kırmızı ? Normalde hemoglobin molekülü tek başına koyu mavi renklidir. Oksijen ise renksizdir.Oksijen molekülü hemoglobin molekülündeki demir ile bağlandığı an demir oksit açığa çıkar ve kan hücresi, demir oksitin rengi olan kırmızı rengini alır. Demir içeren bir protein olan hemoglobin, oksijenle birleşerek, kan rengini oluşturur. Kan hücrelerdeki oksijeni terk edip, karbondioksiti alarak geri dönerken, yani toplardamarda iken mora yakın, koyu kırmızı bir renktedir. Damar çeperleri ve kan hücreleri renksizdir. Vücuda gelen ışığın bir kısmı deri tarafından emilerek, bir kısmı yansır ve damarlar mavi renkte görünür
Hemoglobin Yapısı Yetişkinlerde baskın Hb tipi olan hemoglobin A, iki alfa- ve iki beta-globinden oluşur (α2β2). Bu zincirler yapısal olarak benzerdir ve aşağı yukarı aynı büyüklüktedir. Alfa zinciri 141 Amino asit den oluşur. Beta zinciri 146 AA’ten oluşur. Fötal dönemde ise oksjiene çok daha duyarlı olan GowerI, Gower II, Porrtlant I ve Fötal Hemglobin (F) üretilir.
Hemoglobin Genetiği Alfa-globin kromozon 16’da bulunan iki lokustaki genler (HBA1 ve HBA2) ile kodlanırken, beta-globin kromozom 11’de bulunan tek bir gen (HBB) ile kodlanır. Bu genlerde ve/veya kontrol öğelerinde mutasyon bulunması durumunda, hemoglobinopatiler (orak hücreli anemi, talasemi, hemoglobin C/D/E/S, vs.) ortaya çıkar. İki beta ve dört alfa olmak üzere, toplam altı gendeki bazı mutasyonlar, üretilen globinlerin tür veya miktarını azaltarak, farklı şiddette talasemi türlerine yol açabilmektedir.
Hemoglobin Genetiği Globin gen kümeleri ve farklı gelişim evrelerinde üretilen hemoglobin türleri. HbA HbF HbA2 Steensma, et. al., 2005. Blood. 105(2):443-452.
Gelişim Boyunca Hemoglobin Üretimi Wood, 1976. Br Med Bull. 32(3):282-287.
Talasemi Türleri Alfa-talasemi: α-globin üretimini etkileyen nükleotid mutasyonu/delesyonlar sonucu gelişir. Beta-talasemi: β-globin üretimi etkileyen nükleotid mutasyonu/delesyonlar sonucu gelişir. Delta-talasemi: Yetişkin hemoglobin havuzunun %3 kadarında β-globin yerine δ-globin bulunmaktadır (α2δ2; HbA2). δ-globini etkileyen mutasyonlar delta-talasemiye yol açar. Genel olarak klinik önemi yoktur. Ayrıca, talasemi ile birlikte görülen diğer hemoglobinopatiler, ciddi kombine patolojilere neden olmaktadır.
Talasemi Epidemiyolojisi Talasemi, insandaki en yaygın monogenik hastalıktır. Dünya çapında, her 10.000 canlı doğumdan 4,4’ü talasemiden etkilenmektedir. Dünya nüfusunun %5’inde alfa- veya beta-globin genlerinde mutasyon bulunduğu varsayılmaktadır. Mutasyon taşıyan her birey semptomatik olmadığı için, talasemi karakteri %1,7 oranında görülür. Dünya çapında 1990 yılında 36 bin olan talasemi kaynaklı ölümler, 2013’te 25 bine düşmüştür.
Talasemi Epidemiyolojisi Talasemi nedeni genler otozomal olduğu için, hastalık kadın ve erkeklerde aynı sıklıkta görülür. Talasemi genetik bir bozukluk olduğundan, her bir türüne dair taşıyıcı ve hasta birey görülme oranları popülasyonlar arası oldukça değişkenlik gösterir.
Talasemi Epidemiyolojisi Dünya çapında beta-talasemiye daha çok Akdeniz, Afrika ve Güney Asya bölgelerinde, alfa-talasemiye ise Güneydoğu Asya’da rastlanmaktadır. Talasemiyi ilk kez 1925 yılında Thomas Benton Cooley ve Pearl Lee isimli doktorlar tanımlamıştır. Bir patolog olan George Whipple ve Pediyatrist William Bradford “Talasemi” ismini önerdiler. Deniz kenarında görülen anemi “ anlamında kullanılmıştır. Weatherall, 2001. Nat Rev Genet. 2(4):245-255.
Talasemi ve Malarya Talasemiye rastlanan coğrafyalarda malarya probleminin olması rastlantı değildir. Talasemi özelliği gösteren hemoglobin taşıyıcılarının malaryaya karşı daha dayanıklı olduğu gösterilmiştir. Beta-talaseminin, alfaya göre daha koruyucu olduğu sanılmaktadır.
Alfa-Talasemi Epidemiyolojisi Aşağıdaki tabloda değişik coğrafi kökene sahip topluluklarda alfa-talasemi oranları verilmiştir. Coğrafya Talasemi karakteri Genetik taşıyıcı Güneydoğu Asya %1-30 %40 Sahara Altı Afrika %0 %50 Batı Pasifik %60 Doğu Akdeniz %0-2 Amerika %0-5 Avrupa %1-2 %12 Türkiye’de α-talasemi oranı %0,2-3,3 civarındadır. Modell & Darlison, 2008. Bulletin of the WHO. 86:417-496.
Alfa-Talasemi Patofizyolojisi Sağlıklı bir bireyde, 16.krm.iki lokusta toplam dört α-globin geni bulunmaktadır. Bu genlerin delesyonları veya üretimlerini azaltan/ durduran mutasyonlar alfa-talasemiye yol açar. Böylesi 100’den fazla (70 kadarı delesyon olmayan) mutasyon kaydedilmiştir. Delesyon/mutasyon türü ve sayısına göre, hastalık fenotipi asemptomatik ile ölümcül arasında değişir.
Alfa-Talasemi Patofizyolojisi α-globin genlerindeki mutasyonlar sonucu, normalde 1:1 olan α-globin:β-globin oranının dengesi bozulur ve normal hemoglobin (HbA) üretimi azalır. Alyuvar prekürsörlerinin yeterince hemoglobinize olmaması bunlara zarar verir ve kemik iliğinde eritropoiez düşer. Kandaki alyuvarlarda hipokromi ve mikrositoz görülür. Artmış β-globin zincirleri çözünür tetramerler (β4) oluşturabilir. Bunlardan hemoglobin H (HbH) meydana gelir. Benzer durum, fetüste β- yerine üretilen γ-globin zincirleri çözünmez tetramerler (γ4) oluşturur ve sonuçta Hb Bart’s meydana gelir.
Alfa-Talasemi Patofizyolojisi HbH kararlı değildir ve hücre içinde presipite olarak hücre zarına zarar veren eklüzyonlar (Heinz nesneleri) oluşturur. Hb Bart’s ve HbH’nin oksijen afinitesi çok yüksek olduğu için dokulara oksijen taşımada etkili değillerdir. (Supravital boyama)
Alfa-Talasemi Alt Türleri Her iki ebeveyden 2’şer gen geçer. (aa/a-) Bu genlerden bir tanesinin eksik olması durumunda “Sessiz taşıyıcılık”tan bahsedilir. Herhangi bir yakınma yada bulgu yoktur. (a-/a-) Bu genlerden iki tanesinin eksik olması durumunda” talasemi taşıyıcılığı”ndan söz edilir. Bu kişilerde “ orta derecede” anemi vardır. (a-/--) Üç gen eksikliği olması durumuna “ Hemoglobin H” hastalığı denilir. Bu hastalarda orta ve ileri derecede anemi vardır. (--/--) Dört zincirinde üretilmemesi durumunda ortaya çıkan hastalığa “ Hemoglobin Barts” denir ve yaşamla bağdaşmaz.
Alfa talasemi tipleri
Alfa-Talasemi Alt Türleri α-talaseminin genotip-fenotip ilişkisi ve sınıflandırılması. Piel, et al, 2014. N Eng J Med. 371(20):1908-1916.
Alfa-Talasemi Sessiz Taşıyıcı Sessiz taşıyıcılar -α/αα veya ααND/αα genotipine sahip olup fenotip olarak asemptomatiktirler. Minimal hematolojik değişikliklere rastlanır, ama HbH gözlenmez. Kan kan sayımı (CBC), Ortalama korpüsküler hacim (MCV), ortalama korpüsküler hemoglobin (MCH), periferik yayma ve hemoglobin elektroforezleri normaldir. Mikroskop altında hafif hipokromi ve mikrositoz tespit edilebilir. Gen analizi veya soy ağacı incelemesi ile saptanabilir.
Alfa-Talasemi Sessiz Taşıyıcı Normal Hb Seviyesi (g/dL) Kadın 12,6±1,2 14,0±0,9 Erkek 14,3±1,4 15,9±1,0 MCV (fL) 81,2±6,9 87,6±5,5 (K) 89,1±5,0 (E) MCH (pg) 26,2±2,3 30,2±2,1 (K) 30,9±1,9 (E) Retikülosit Oranı Higgs & Bowden, 2001. Disorders of Hemoglobin. 431-469.
Alfa-Talasemi Minör --/αα veya -α/-α delesyon varyantları ile ααND/ααND genotipine sahip olanlarda α-talasemi minör görülür. Asemptomatiktirler ve normal CBC’ye sahiptirler. Periferik yaymada hipokromi, mikrosiotz ve target hücrelerine rastlanır. MCV <80 fL; MCH <27 pg Alyuvar sayısı normalden fazladır. Hemoglobin elektroforezi normaldir. HbA2’de (α2δ2) artma görülmez, ama HbF (α2γ2) artışı gözlenebilir. Non-delesyon varyantlarında HbH’ye rastlanabilir. Rastlantısal şekilde laboratuvar analizi sırasında saptanabilir. Gen analizi ile doğrulanabilir.
Alfa-Talasemi Minör Talasemi Normal Hb Seviyesi (g/dL) Kadın 12,0±1,0 14,0±0,9 Erkek 13,9±1,7 15,9±1,0 MCV (fL) 71,6±4,1 87,6±5,5 (K) 89,1±5,0 (E) MCH (pg) 22,9±1,3 30,2±2,1 (K) 30,9±1,9 (E) Retikülosit Oranı Higgs & Bowden, 2001. Disorders of Hemoglobin. 431-469.
Alfa-Talasemi Minör
Hemoglobin H Hastalığı --/-α veya --/ααND genotipine sahip olanlarda HbH hastalığı gelişir. Kronik hemolitik anemi semptomları görülür ve ağır beniz solgunluğu ve anemi epizotları yaşanır. Hastalar genellikle doğumda asemptomatiktir; ama neonatal sarılık ve anemiye de rastlanabilir. Hemolitik anemi ile beraber, endirekt hiperbilirübinanemi, yüksek laktat dehidrogenaz seviyesi ve düşük haptoglobin seviyesi gözlenir. Hastalar enfeksiyon, ateş, oksidatif maddeler, uyuşturucu gibi vücutta stresi arttıran faktörlere maruz kaldıklarında, şiddetli hemoliz yaşayabilir. Bu durumda kan nakli gerekebilir.
Hemoglobin H Hastalığı HbH hastalığında anemi düzeyi oldukça değişken olduğu için, hastalar asemptomatikten periyodik kan nakli gereksinimine, hatta hepatomegali ve splenomegali ile beraber ağır anemiye uzanan bir yelpazede bulunabilir. Genellikle 20-30’lu yaşlarda splenektomi ve/veya kan nakli tedavisi ihtiyacı ortaya çıkar. Düzenli kan desteği yüzünden hastada demir birikimi oluşabilir. Bu takip edilmeli, gerekirse demir şelasyonu uygulanmalıdır. Bazen anne karnında hidrops fötalis sendromları gözlenebilir. HbH hastası hamilelerde anemi daha da şiddetlenebilir ve kan nakli zorunlu hale gelir.
Hemoglobin H Hastalığı Aşağıdaki komplikasyonlar değişen şiddette görülür: Hepatosplenomegali Bacak ülserleri Safra taşı Aplastik veya hipoplastik krizler Gelişimsel, metabolik ve iskelet bozuklukları Alında büyüme (frontal bossing) Sinüslerin geç pnömatizasyonu Üstçenede aşırı büyüme Kaburga ve uzun kemiklerde köşelenme ve konveksleşme Kemik uçlarının erken kapanması sonucu uzuvlarda kısalık Omurgada kompresyon çatlakları Osteopeni ve kemik çatlakları
Hemoglobin H Hastalığı
Hemoglobin H Hastalığı Periferik yaymada hipokromi, mikrositoz, anizositoz, poikilositoz, target hücreleri ve nadiren hücre çekirdekli alyuvarlara (eritroblast) rastlanır. Hemoglobin elektroforezinde HbA ve HbA2’de azalma görülür; HbF değişmez. Hb Bart’s görülmeye başlanır ve azalan HbA’nın yerini HbH alır. Mutasyonlara bağlı olarak HbH oranı %40’a kadar çıkabilir. Heinz nesneleri de paralel olarak artar ve fonksiyonel alyuvar sayısı azalır.
Hemoglobin H Hastalığı Alfa-talasemide olduğu gibi, HbH hastalığında da delesyon olmayan mutasyonlar daha ağır semptomlara neden olmaktadır. Aynı kromozomdaki α-globin genlerinden biri delesyona uğradığında, diğer genin ekspresyonunun arttığı ve α:β oranının kompanse edildiği görülmüştür. α-globin geni bir nükleotid mutasyonu ile inaktive olduğunda, transkripsiyon halen sürdüğü için, aynı mekanizma devreye girmemektedir.
Hemoglobin H Hastalığı Talasemi Normal Hb Seviyesi (g/dL) Kadın 9,5±0,8 14,0±0,9 Erkek 10,9±1,0 15,9±1,0 MCV (fL) 56±5 (Çocuk) 61±4 (Yetişkin) 87,6±5,5 (K) 89,1±5,0 (E) MCH (pg) 18,4±1,2 30,2±2,1 (K) 30,9±1,9 (E) Retikülosit Oranı %3-6 Periferik Yayma Ufak şekli bozuk alyuvarlar, hipokromi, mikrositoz, target hücreleri Supravital boyama HbH enklüzyon nesneleri (%5-80) Galanello, et al, 1992. Acta Haematol. 88(1):1–6.
Hemoglobin H Hastalığı
Hidrops Fötalis Hiçbir α-globin genine sahip olmayan (--/--) bireylerde Hidrops Fötalis (α-talasemi majör) gelişir. HbA, HbA2 veya HbF üretilemez. Rahimde ya da doğumdan kısa süre sonra ölüm gerçekleşir; zira vücutta aşırı total ödem vardır ve anemiye dayalı konjestif kalp yetmezliği gerçekleşir. İlik harici hematopoez sonucu ciddi hepatomegali görülür. Hemoglobin havuzunun çoğunu dokulara oksijen taşıyamayan Hb Bart’s oluşturur. %10-15 oranında embriyonik hemoglobin Portland (ζ2γ2) da bulunur.
Hidrops Fötalis
Hidrops Fötalis Değişen sürelerde hayatta tutulabilen birkaç hidrops fötalis vakası literatüre girmiştir. Bunlara istisnasız intrauterin kan nakli yapılmış ve doğum sonrası rutin kan desteği ve şelasyon terapisi verilmiştir. Gelişimsel anomaliler önlenememiştir. Öte yandan, böylesi doğumların anneye yarattığı komplikasyonlar da ciddidir. Eklampsiye bağlı olarak maternal morbidite yükselir ve aşırı büyümüş plasenta yüzünden postpartum sorunlar ortaya çıkar.
Hidrops Fötalis Talasemi Normal Hb Seviyesi (g/dL) 3-8 14,0±0,9 (K) MCV (fL) 136,0±5,1 87,6±5,5 (K) 89,1±5,0 (E) MCH (pg) 31,9±9,0 30,2±2,1 (K) 30,9±1,9 (E) Retikülosit Oranı %60’a varan oranda değişken Periferik Yayma Yüksek anisopoikilositozis, ciddi hipokromili büyük alyuvarlar, eritroblastlar Vaeusorn, et al, 1985. First International Conference on Thalassemia.
Hidrops Fötalis
Ayırıcı Tanı Alfa-talasemi sıklıkla demir eksikliği anemisi olarak hatalı tanılanır; çünkü iki hastalıkta da mikrositik alyuvarlar gözlemlenir. Serumdaki demir ve ferritinin ölçümü, bu yanlış tanının önlenmesi için laboratuvar kanıtı oluşturur. α-talasemi hastalarına hatalı demir yüklenmesi, özellikle uzun süre devam ederse, tehlikeli olabilir. Fazla demir yükü sekonder hemokromatoza neden olabilir; birçok iç organa zarar verebilir.
Alfa-Talasemi Tanısı Alfa-talasemi alt türlerinin tanısını koymak için hasta hikayesi, soyağacı incelemesi ve fiziksel muayene vazgeçilmezdir. Sonrasında yapılan kan tahlilleri ve periferik yayma işlemleri de son derece önemlidir. Ama kesin bir tanıya varmak için hemoglobin havuzunun moleküler boyutta analiz edilmesi şarttır.
α-Talasemide Hemoglobin Dağılımı Hb Tipi Normal Sessiz Taşıyıcı α-Tal. Minör HbH Hastalığı Hidrops Fötalis HbA %96-98 %60-90 HbA2 %2-3 %1,5-3 <%2 HbF <%1 HbH %0,8-40 Hb Bart’s %2-5 %85-90* * Fötal kanda %10-15 oranında embriyonik hemoglobin Portland (ζ2γ2) bulunmaktadır. Origa, et al, 2013. GeneReviews [Internet]. ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK1435/
Hemoglobin Kromatografisi - HPLC Kandaki değişik hemoglobin türlerini ve bunların oranlarını belirlemek için HPLC, yani yüksek performanslı sıvı kromatografisi (high performance liquid chromatography) yaygın olarak kullanılmaktadır. Belli bir Hb türünün elüsyon hızı karakteristiktir, ama eşsiz değildir.
Hemoglobin Kromatografisi - HPLC Sağlıklı bir bireyin Hb kromatografisi (HPLC).
Kapiler Elektroforez Hemoglobin türlerini ve bunların oranlarını belirlemek için kullanılan bir diğer metot da kapiler elektroforezdir. Farklı Hb türlerinin farklı elektrik yükleri olduğu için, farklı hızda hareket ederler. Sonuçta elde edilen pikler karakteristiktir, ama eşsiz değildir.
Kapiler Elektroforez
α-Talasemi Minör – Yenidoğan
HbH Hastalığı - Yetişkin
Genetik Testler Alfa-talasemiye çok sayıda farklı delesyon/mutasyon yol açabilmektedir. Dünyanın hızla globalleştiği de düşünülürse, önceden coğrafi sınırları olan bu mutasyonların birbirine karıştığı ve daha önce görülmemiş kombinasyonların ortaya çıktığı görülecektir. Böylesi bir çeşitliliği, protein temelli testler ile doğru şekilde tanımlamak mümkün olmamaktadır. Birçok diğer hastalık gibi, alfa-talasemiye de DNA boyutunda tanı konulabilmektedir.
Genetik Testler – PCR
Genetik Testler – PCR
Genetik Testler – PCR
Vaka – 1 20 yaşında erkek hasta, anemi şikayeti ile Hastanemizin Hematoloji Kliniğine başvurdu. Önemli bir hastalık öyküsü bulunmuyor. Anne-baba arasında akrabalık yok. Ailede bilinen hematolojik hastalık yok.
Vaka – 1, Fizik Muayene Genel durumu iyi. Boy: 165 cm; Kilo: 75 kg Kan Basıncı: 120/70 mmHg Cilt: Soluk Kalp: Normal Karın: KC kot altında ve Dalak 2 cm palpabl Solunum Sistemi: Normal KBB: Normal Ekstremiteler: Normal
Vaka – 1, Kan Değerleri Hasta Normal Hb Seviyesi (g/dL) 11,3 15,9±1,0 RBC (106/mm3) 5,9 4,7-6,1 MCV (fL) 67,4 89,1±5,0 MCH (pg) 19,3 30,9±1,9 PLT (103/mm3) 186 150-450 WBC (103/mm3) 6,3 3,5-10,5 Ferritin (ng/mL) 612 24-336 T. Bil. (mg/dL) 1,7 0,3-1,9
Vaka – 1, HPLC HbA: %65 HbF: %2,87 HbA2: %0,97 İkinci test:
Vaka – 1, HPLC Hastanemizde tanımlanamayan pikin tanımlanması için örnek Akdeniz Üniversitesine gönderildi. Ne var ki, söz konusu pik Üniversitede de tanımlanamadığı gibi, buradaki uygulama gereği, tanımlanabilen değerler toplamdan çıkarılarak geri kalan ölçümlerin HbA olduğu varsayıldığı için, tanı koymak daha da zorlaştı. (Vaka 2011 yılında geçmektedir.)
Vaka – 1, Tanı Daha sonra parlak krezil mavisi ile yapılan supravital boyamada, alyuvarlarda düşük oranda “golf topu görünümü” (HbH) saptanmıştır. Hasta sonuç olarak HbH Hastalığı tanısı ile Hastanemizin Talasemi Tanı ve Tedavi Merkezine sevk edilmiştir.
Vaka – 2 49 yaşında erkek hasta, orak hücreli anemi tanısı ile Hastanemizde takip edilmektedir. Diyabet şüphesi ile laboratuvar testlerine başvuruldu.
Vaka – 2, Kan Değerleri
Vaka – 2, Hb Varyantları Açlık glikozu 103 mg/dL iken; HPLC ile HbA1c değeri %0,5 ölçülmektedir. Öte yandan Hb varyantları aşağıdaki gibidir.
Clin Chim Acta. 2017 Feb;465:80-81. doi: 10.1016/j.cca.2016.12.015. Epub 2016 Dec 20. Hemoglobin J-Iran (HBB c.232C>G): Interference with the assay of HbA1c. Kurtoğlu AU1, Eren E2, Erkal Ö3, Kurtoğlu E4, Yilmaz N2. Cation-exchange HPLC; Hb J-Iran (HBB c.232C>G); HbA1c
Heterozygote Hemoglobin G-Coushatta as the Cause of a Falsely Decreased Hemoglobin A1C in an Ion-Exchange HPLC Method Glycated hemoglobin (HbA1c) is used for the assessment of glycemic control in patients with diabetes. The presence of genetic variants of hemoglobin can profoundly affect the accuracy of HbA1c measurement. Here, we report two cases of Hemoglobin G-Coushatta (HBB:c.68A>C) variant that interferes in the measurement of HbA1c by a cationexchange HPLC (CE-HPLC) method. HbA1c was mea sured by a CE-HPLC method in a Tosoh HLC-723 G7 instrument. The HbA1c levels were 2.9% and 4%. These results alerted us to a possible presence of hemoglobinopathy. In the hemoglobin variant an alysis, HbA2…Published Online: 2017-07-14 | DOI: https://doi.org/10.1515/jomb-2017-0016
Vaka – 2, Sonuç Orak hücreli anemi hastasında, β-globindeki tek bir aminoasitin mutasyonu, kandaki glikozun hemoglobine bağlanmasını etkilemektedir. Hemoglobinopati hastasının HbA1c ölçümüne interferans söz konusudur. Bu da diyabet takibinde hatalı kararlara neden olabilir. Klinik biyokimya uzmanları sonuçları rapor ederken anormal pikler açısından kromotogramları dikkatle incelemelidir. Diyabet parametresi olarak, HbA1c yerine Frukozamin kullanılabilir; ama bunun geriye dönük takip süresinin 2-3 hafta olduğu unutulmamalıdır.
Hemoglobinopati Eğitimi Ankara 2017 Prof. Dr. Necat YILMAZ Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri