KURULUSTAN GUNUMUZE KUDUS

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
AVRUPA BİRLİĞİ SİSTEMİNDE ENGELLİLER ve ÖZEL EĞİTİM
Advertisements

KUTÜL AMARE ZAFERİ KUTLAMA PROGRAMI [100. Yıl] ERTUĞRUL GAZİ İMKB MESLEKİ VE TEKNİK VE ANADOLU LİSESİ.
23 NİSAN 23 NİSAN NEDİR? 23 Nisan 1920′de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu.Türkiye Büyük Millet Meclisi 88 yıl önce.
İleri Bir Medeniyet: Sümerler Mezopotamya, Yunancada "nehirler arasında" anlamına gelir. Bu bölge, dünyadaki en verimli topraklardan biridir ve bu özelliğiyle.
BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR Biyoçeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Başka bir deyişle.
COĞRAFYA PROJE ÖDEVİ ÖZGÜR SÖNMEZ 10/A Ulaşım Nedir ?
FETHİN 562. YILDÖNÜMÜ. İSTANBUL’UN FETHİ TÜRK, İSLAM ve DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN BÜYÜK ve ÖNEMLİ BİR OLAYDIR.
ALPER KABASAKAL 6/A 95 SOSYAL BİLGİLER.
Mısır danatında resim ve heykel
MISIR UYGARLIĞI Mısır’da MÖ 3000 yıllarında Nil havzasında ortaya çıkmış bir uygarlıktır.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ
İstanbul’un Fethi’nin Nedenleri Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü bozuyordu. Osmanlı ordusunun İstanbul Boğazı üzerinden Rumeli’ye geçişlerini engelliyorlardı.
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) TOPLANIŞ AMACI
ÖRGÜTSEL ADALET Adaletsizlik Nedir? Örgütlerdeki Adaletsizlikler?
©McGraw-Hill Education, 2014
YUNUSELİ HACI NACİYE KANALICI İLKÖĞRETİM OKULU
Tarihin En Büyük 10 Devleti
EYÜP SULTAN. Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi.
Gitmek İ stedi ğ im BirÜlke FRANSA. KENDİMİ TANITIYORUM KENDİMİ TANITIYORUM Adı:İncilay Soyadı:Baş Sınıfı:4/c No:1121 Okul:Tezer Taşkıran İ.Ö.O. Ders:Bilişim.
SLAYTI SESLİ İZLEYİNİZ…
Osmanlı Padişahlarının yedincisi. İstanbul’un fatihi, II.Murad Han’ın oğlu. 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne’de dünyaya geldi. Babası II.Murat, annesi Hümâ.
K O N G R E L E R D Ö N E M İ Dersin adı :İnkılap Tarihi HAZIRLAYAN Mert ULUS Sınıfı :8/B No:8.
PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED (sav)’İN HAYATI BİLGİ YARIŞMASI
TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİ. Süleyman Şah Dönemi ( ): Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah’tır. Süleyman Şah,
Hikmet SIRMA.
M Ü ŞRİKLERİN BOYKOT İLÂNI. Mekke m ü şrikleri, İslâm n û runun s ö nmesi i ç in, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her.
ULU ÖNDER(LİDE R) Hikmet SIRMA. lider Toplum ya da grupları yöneten, onlara yön veren kişilere lider denir. Lider kime denir?
TANRISI PEYGAMBERİ MERKEZİ ORTAYA ÇIKIŞI KİTABI Yehova Hz.Musa Tevrat M.Ö civarında Kudüs Yahudilik-Musevilik.
 Düzenli ordunun kurulması sırasında Çerkez Ethem’in TBMM’ye karşı isyan etmesini fırsat bile Yunanlılar, İngilizlerin de desteğini alarak Bursa’dan.
ASYA HUN DEVLETİ. Asya Hun Devleti Tarih bilgilerimize göre Orta Asya'da kurulan ilk Türk devleti Büyük Hun Devleti'dir. Hunlar'ın bilinen ilk hükümdarı.
ASYA HUN DEVLETİ. Asya Hun Devleti Tarih bilgilerimize göre Orta Asya'da kurulan ilk Türk devleti Büyük Hun Devleti'dir. Hunlar'ın bilinen ilk hükümdarı.
Leyla İÇERLİ Araş. Gör. Dr. Aksaray Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü.
İran ile birlikte Mısır ve Suriye’de de faaliyet gösteren Haşhaşiler, dinî tarikat ve aynı zamanda siyasi hedefleri olan bir terör örgütü gibi hareket.
BİR KAHRAMAN DOĞUYOR / Mustafa Kemal Atatürk’ün Öğrenim Hayatı
1. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
GÜNEY CEPHESİ MARAŞ ANTEP URFA DESTANLAŞAN DİRENİŞ SÜTÇÜ İMAM
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük TÜRK DIŞ POLİTİKASI
 Mısır, Nil Nehri'nin akış yönüne göre Aşağı ve Yukarı Mısır olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
GÖKTÜRK KİTABELERİ.
Din Kültür Ve Ahlak Bilgisi
1. RİP Kıyıdan / Plajdan denize doğru olan bir akıntıdır.
II.İnönü Savaşı Nedenleri I.İnönü Savaşı'nın üzerinden 3 ay geçmeden Yunanlılar tekrardan saldırıya geçtiler.
HS Miryokefalon Savaşı …
Sosyal Politikanın Tarihsel Boyutu Doç.Dr.Filiz YILDIRIM
KUDÜS.
Bireysel Konularda İstişare
DÜNYADA ORGANİK TARIM Günümüzden yaklaşık 1,5-2 milyon yıl önce ilk insanların dünya yaşamı içinde yer aldığı sanılmaktadır. Bu zamanda dünyada insan yaşamı.
İSLAM TARİHİ I.
IV. HAFTA: GENEL HATLARIYLA OSMANLI TOPLUM YAPISI
Hıristiyanlığın Kutsal Kitapları
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ABBÂSÎLERE BAĞLI DEVLETLER II
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
TAKVİMLER Bugün yeryüzünde kullanılan İki, çeşit takvim vardır;
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Karmatîler: Mu’tazıd döneminde en tehlikeli isyan Karmatilerden geldi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
7. Sınıf 2. Ünite: HAC VE KURBAN
Hz. Ali Dönemi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
UŞAK EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Hicret Olayı.
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
DEMOKRASİ YOLUNDA TÜRKİYE
Abbasilerde Eğitim ve Öğretim
Taif’i daha önce duydunuz mu?
Sunum transkripti:

KURULUSTAN GUNUMUZE KUDUS KUDUS TARİHİ KURULUSTAN GUNUMUZE KUDUS

KUDUS NEDEN ONEMLI Kudüs Kudüs (''Arapça:Quds-i Şerif, İbranice:Yeruşalayim, İngilizce:Jerusalem'') Filistin’de bulunan, Museviler, Hıristiyanlar ve Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Mescid-i Aksa’nın bulunduğu şehir. Çeşitli kaynaklarda Yeruşalayim, Jerusalem, Uruşelim, Yerusalim, Makdis, ...

Kudus bılgılerı Merhaba arkadaslar; Bugun sizlere bu slaytta kudusten bahsedecegım.Kudüs Filistinin bır sehridir… Suan isgal altında ne yazıkkı.BİR DEVLET YOK OLACAK.İSRAİL insanları katlediyor,işkence ediyor.Ben de sizlere kudus ıle ılgılı bılgılerı derledim ve sizlere sundum .

KUDUS HAKKINDA BILGILER Kudüs şehrinin kimler tarafından ve hangi tarihlerde kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Nuh Aleyhisselamın torunu ve Ham’ın oğlu Ken’an’ın neslinden gelen Ken’anilerin kurduğu bir site olduğu zan edilmektedir. 3000 yıllık tarihi olan, 3 büyük tek tanrılı din için kutsal olan bir kenttir.

M.Ö. 1030 yılında İsrailoğulları'nı monarşik bir yapıda toplayan ilk İsrail Kralı Şaul ile ilk yerleşimler başlar, daha sonra Kral Davud ve oğlu Süleyman zamanında İsrailoğulları yerleşimi genişler Süleyman zamanında dönemin en büyük mabedi inşa edilir. MÖ. 1000 başladı. MÖ 931 yılında Kral Süleyman'ın (Hz. Süleyman) ölmesiyle Yahudi Krallığı ikiyi ayrılır,

Kudüs Yehuda Krallığıtarafında kalır Kudüs Yehuda Krallığıtarafında kalır. 588'de Babilliler Süleyman'ın mabedini yıkarak, Yahudi krallığı işgal ederler ve İsrailoğulları'nın Sürgün dönemi başlar ancak MÖ.537 yılında Babil'i yıkan Pers Kralı yahudilere özerklik tanıyıp Süleyman'ın Tapınağı'nın tekrar inşa edilmesine izin verir. Kudüs merkezli İsrailoğulları'nın bu özerkliği zaman içinde kesintilere uğrasa da MS. 70 yılına kadar devam edecektir. İmp.Avgustus zamanında İsa Mesih bu Kent'te öldürülmek istenir. İkinci tapınak MS. 70 yılında Romalılar tarafından yıkılır. Yahudiler'in büyük bir çoğunluğu sürgün edilir.

620ler'de Hz.Muhammed'in İsra olayı yaşanır. Kudüs Hz.Ömer zamanında Müslüman denetimine girer Haçlı Seferleri. sırasında bir süre kentte Latin Krallığı kurulur. Komutan Selahaddin Eyyubi tarafından tekrar Müslüman Denetimine girer. 1517-1917 arasında Kent Osmanlı Yönetimine girer Osmanlı şehre bir çok tarihi eser kazandırır varolanları ise korur. Süleyman'ın Mabedi'inden arta kalan ve Yahudiler için çok kutsal olan duvarı tamir ettirtir.

Kudus nasıl feth edildı Hz. Ömer zamanında Kudüs'ü fetheden İslam orduları büyük zorlukları aşarak zafere erişmişlerdi. Zeynep Yücel-Dünya Bülteni / Tarih Servisi Kudüs, M.S. 638 yılında II. İslam Halifesi Ömer b.el-Hattab tarafından fethedildiğinde Bizans hakimiyeti altında bulunuyordu. Suriye, Ürdün Vadisi, Horasan gibi birçok önemli merkezi ele geçiren İslam orduları, Kudüs’e yöneldi. Filistin bölgesi emiri Amr İbn’ul As idi. Amr İbn’ul As parlak siyasi ve askeri zekası sayesinde “Arap dahisi” olarak bilinirdi. Bizans İmparatoru Heraklios’un Filistin bölgesindeki komutanı ise aynı özelliklere sahip Artabun’du. Büyük bir ordu kurmuş, Ecnadin bölgesine yakın bir yerde konuşlanarak İslam ordusunu engellemeye çalışıyordu. Amr, durumu anlatan bir mektup yollayarak Ömer'den yardım istedi.

Kudus u feth eden komutan Selahattin Eyyubi hem Kudüs’ü hem de Müslümanların kalbini Fethetti (1187) Haçlılar Hz. Ömer zamanından beri Müslümanların elinde olan Kudüs’ü 1099 yılında ele geçirdiler. Bu durum İslam dünyasında büyük üzüntüye neden olmuştu. Sonunda Selahaddin Eyyubi Hıttin Savaşında haçlıları mağlup etti. Arkasından 2 Ekim 1187’de haçlılardan Kudüs’ü teslim alarak Müslümanların da kalbini teslim almış oldu. Haçlılar şehri geri almak istedilerse de başarılı olamadılar.

Selahattın eyyubi ve savasları

Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyub' olan Selahaddin Eyyubi 1138'de bugün Irak Sınırları içerisinde kalan Tikrit şehrinde dünyaya geldi. Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının kurucusu olan hükümdar, Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son verdi. Eyyubi bu gelişmenin ardından düzenlenen III. Haçlı Seferi'ni de etkisiz hale getirerek dünya ve İslam tarihinde önemli bir yer edindi.

Selahaddin Eyyubi'nin etnik kökeni hakkında tarih boyunca birbirinden farklı görüşler ileri sürüldü. Ancak en çok kabul göreni Selahaddin Eyyubi'nin baba tarafından Kürt kökenli olduğu şeklindeki görüştü. Öyleki İslam alimi El-Hazrecî'nin Eyyubileri anlatan eserinin ismi Târihu Devleti'l-Ekrâd (Kürd Devletinin Tarihi) ismini taşıyordu. Babası Necmeddin Eyyub'un vali olarak görev yaptığı Baalbek ve Şam'da büyüyen Selahaddin Eyyubi, iyi bir eğitim eldı. Bazı kaynaklara göre Öklid Geometrisi, Astronomi, Matematik ve Aritmetik konularında uzmandı. Eyyubi Mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh (İslam hukuku) ve tarih öğrendi, Şam'daki Dar'ul- Hadis'den (Hadis Üniversitesi) mezun oldu.

HALİFENİN YANINDA SAVAŞTI Eyyubi 26 yaşındayken amcası tarafından eğitilmek üzere kendi hizmetine alındı. Mısır'ın güçlü aşiretlerinden Banu Ruzzaiklerin ele geçirilmesinde Fatımi halifesinin yanında savaştı. Daha sonra Haçlı ordusunun elinde bulunan Mısır'daki Bilbeis şehrinin ele geçirilmesinde görev aldı. Bilbeis'in ele geçirilmesinden sonra karşılaştıkları Haçlı ordusuna karşı amcasının ordusunun sol kanadını oluşturan süvari birlikleri ile elde ettiği başarılar sayesinde kendini gösterdi. Savaşın sonunda haçlı kumandanı "Kayserili Hugh" (Hugh of Caesarea) Selahhaddin'in birliğine saldırdığı esnada esir düştü. Savaşın sonunda Selahaddin ve amcası Şirkuh İskenderiye'ye geçtiler. Burada kendilerine halife tarafından para, asker ve bir kale verildi. Kaleye saldıran Mısır haçlıları Şirku

Mısır Seferleri Selahaddin'in Mısır'daki savaşları. I. Haçlı Seferi sonucunda kurulan Kudüs Krallığı; gözünü Mısır'a dikmişti. Zamanda Mısır'ın alınabilmesi için çok elverişliydi. O günkü Mısır'daki Fatımiler devletinin iç siyaseti karışıklıklar içindeydi. Mısır veziri Şaver, bir saray darbesi sonucu rakibi olan diğer vezir Dırgam'a yenilip vezirlikten olunca gizlice Şam'a, Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve yardım istedi. Nureddin Zengi bu olayı fırsat bilerek İslam dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini ve Müslümanlar'ı tekrar tek çatı altında birleştirip Haçlılar'la mücadele konusunda güçleneceğini hesaplayarak Şaver'e olumlu yanıt vermiştir.

Birinci Mısır Seferi Sultan Nureddin, Mısır'da Şaver'e yardım etme görevini Esedüddin Şirkuh'a verdi. Şirkuh bu görevi; kardeşinin oğlu Selahaddin'i yanında götürmek karşılığında kabul etti. Eyyub'un oğlu Selahaddin ise, inzivaya çekilmekten ve ilim meclislerinde bulunmaktan büyük bir zevk duyardı. Bu yüzden savaşa gitme tekliflerini bin bir ricayla kabul etti. Ardından Şirkuh ve askerlerle yola çıktı. Selahaddin'in askeri hayatı bu noktada, amcası Esedüddin Şirkuh’un hizmetine girmesiyle başladı. Bu arada Mısır'da işler iyiden iyiye karışmıştı. Şaver, rakibi Dırgam'ı mağlup etmeyi başarmıştı ve Sultan Nureddin'den gelecek desteğe ihtiyacı kalmamıştı. Sultan Nureddin'e bağlı askerlerin müdahalesinden korkan Şaver, cizye karşılığında Kudüs Krallığı'ndan yardım istedi ve deniz yoluyla bir Haçlı ordusu, kendisine yardım için gönderildi. Haçlı ve Mısır ordusu, Afrika ile Asya'nın birleştiği noktada buluştular ve savunmaya geçtiler.

Bu durum karşısında çok şaşıran Selahaddin ve Şirkuh, yanlarındaki az bir kuvvetle ne yapacaklarını bilemediler. Daha sonra Selahaddin, ordunun komutasını ele aldı ve Sultan Nureddin'den gelecek yardımı bekleme fikrini beyan etti. Ardında ustaca bir manevrayla Belbis kalesini ele geçirdi. Beriden Sultan Nureddin ise, Selahaddin ve Şirkuh'a doğrudan yardım yerine Haçlı topraklarına yürüyürek onları geri çekilmeye zorladı. Bu yüzden çekilen müttefiklerinden ümidi kesen Şaver, Sultan Nureddin'in hücum etmesinden korkarak Şirkuh'un ordusuyla sulha mecbur oldu. Selahaddin, sulh şarlarını bizzat kendi tesbit etti. Sulh yapıldıktan sonra Şam'a dönen Selahaddin, can dostu olarak gördüğü ilim ve irfan sohbetlerine yeniden katılmaya başladı. Bu seferle beraber Selahaddin, askeri alanda ilk maharetini gösterdi. Önceleri Selahaddin bir ilim adamı olmak istiyordu, yönetici olmak gibi bir niyeti yoktu. Nureddin Mahmud, Selahaddin'in bütün karşı çıkmalarına rağmen askeri sahada Selahaddin'den faydalanmak istemişti.

İkinci Mısır Seferi Sultan Nureddin, Şirkuh'un ifadelerinden Mısır'ın fethinin kolay olacağını anlamıştı ve bu yüzden Şirkuh'u bir kez daha Mısır üzerine gönderdi. Şirkuh, Selahaddin'in yeniden kendisiyle gelmesi şartıyla bunu kabul etti. Çoğu kişinin ricasını reddeden Selahaddin, Sultan Nureddin'in ricasına dayanamayarak sefere çıktı. Sultan Nureddin'e bağlı bir ordunun üstüne geldiğini duyan Şaver, cizye vaadiyle Haçlılar'dan yardım istedi. Kudüs'ten hareket eden Haçlı ordusu, Asya ile Afrika'nın birleştiği yerde Şaver ve ordusuyla buluştu. Bunların toplam sayısı 30.000'e baliğ oluyordu. Şirkuh ve Selahaddin'in yanındaysa 2.000 asker vardı. Selahaddin, ordunun kumandasını eline aldı ve kısa bir sürede Sina Çölü'nü aştılar. Kendilerinin 15 misli olan düşmalarını mağlup etmeyi başardılar ve İskenderiye'ye gelip bu kaleyi ele geçirdiler. Çok kısa bir sürede kale halkının muhabettini kazanan Selahaddin, canları pahasınada olsun bu halkın, kendisiyle savaşacağını anladı. İskenderiye'nin düştüğü haberini alan, Mısırlılar ve Haçlılar, önceki mağlubiyetin etkisinden çıkıp İskenderiye üzerine yürüdüler. İskenderiye çok önemli bir mevkiydi ve doğu ile batının ticaret merkeziydi. Şirkuh ve bazı askerler, şehir dışında mühim bir mevkiyi tutarak Sultan Nureddin'den gelecek yardımı beklemeye koyuldular.

Selahaddin ve yanındakilerse şehri müdafaaya koyuldular Selahaddin ve yanındakilerse şehri müdafaaya koyuldular. Selahaddin, kaleyi üç ay boyunca başarıyla savundu. Fakat Haçlılar'a desteğe gelen bir Rum donanmasının deniz yolunu kesmesi sebebiyle umduğu yardımı bulamayan Şirkuh, zaten erzak sıkıntısı çeken kalenin kurtarılmasını mümkün görmeyerek hiç olmazsa maiyetindeki askerleri selamete çıkarmak düşüncesiyle tuttuğu mevkiyi bıraktı ve çekilmeye başladı. Selahaddin, Şirkuh ve askerlerinin gitmesinden sonra sulh istemekten başka çare bulamadı. Sulh şartı olarak askerleri ve silahlarıyla beraber Suriye'ye dönmeyi istiyordu. Sulh yapıldıktan sonra Selahaddin ve askerleri kaleden çıktılar. Kudüs kralı, büyük bir ordu beklerken 100 kadar yaralı askerin kaleden çıktığını görünce çok şaşırdı. Zaten böyle kahramanlıklara hayran olan Kudüs kralı, üç gün süreyle Selahaddin ve askerlerini ordugahında misafir etti. Selahaddin, bu üç gün içinde Hristiyanlar'ın ordu tertibatına ve Hristiyan kumandanlar arasındaki çekişmelere vakıf oldu. Bu bilgiler ilerideki mücadelelerde çok işine yarayacaktı. Misafirlikten sonra Suriye'ye dönen Selahaddin, kendini tekrar ilim ve irfan sohbetlerine verdi.

Üçüncu Mısır Seferi Yardıma gittiği Fatımi hükümetinin aciziyetini gören Kudüs kralı, savaş ilanına daha lüzum görmeyerek sınırı geçti ve Kahire civarına kadar geldi. Bunun üzerine Sultan Nureddin'e mektuplar gönderen Fatımi halifesi, yardım talep ediyordu. Sultan Nureddin bu talebi kabul etti ve Şirkuh'u yeniden Mısır üzerine gönderdi. Selahaddin'de bin bir rica ile üçüncü sefere gitmeyi kabul etti. Selahaddin, adeti olduğu üzere büyük bir süratle emrindeki öncü kuvvetlerle önüne tesadüf eden tüm düşman birliklerini perişan etti ve Şirkuh ile esas ordunun, kılıç çekmesine dahi lüzum kalmadan Kahire civarına kadar gelmelerini temin etti. Şaver'in cizye vaadi ve laf kalabalığıyla oyaladığı Haçlı ordusu, bu hücumu haber alır almaz dağılıp firar etti. Kudüs kralının geri dönmesinden sonra Sultan Nureddin'e bağlı kumandanların varlığından hoşnut olmayan Şaver, bir ziyafet tertib edip hepsini ortadan kaldırmaya karar verdi.

Şaver'in bu teşebbüsünü öğrenen Şirkuh büyük ıstıraplara düştü Şaver'in bu teşebbüsünü öğrenen Şirkuh büyük ıstıraplara düştü. Selahaddin ise Şaver'den önce davranıp çölde bir ziyafet düzenledi ve ziyafete Şaver'i de davet etti. Ziyafet mahaline yaklaşan Şaver'i karşılamak için yanına giden Selahaddin, yanındaki muhafızlardan çekinmeksizin Şaver'i kolundan tutup çekti ve atından düşürdü. Hadiseyi gören dalkavuklar derhal dağıldı. Zaten Şaver'in iktidar mücadelelerinden bıkmış olan Fatımi halifesi, Şaver'i ortadan kaldırmak için fırsat kolluyordu. Bu olayı duyunca Şaver'i idam ettirdi ve boşalan vezirlik makamına, Sultan Nureddin'den korktuğu için Şirkuh'u getirdi. Fakat bir-iki ay sonra Şirkuh vefat etti.

Eyyubi Devleti'nin kurulması Kudüs'ün fethinden sonra Eyyubilerin sınırları. Ana madde: Eyyubiler 1171'de Mısır'da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbasi halifeliğine bağlılığını ilan eden Salaheddin Eyyubi böylece Mısır’ın tek yöneticisi durumuna geldi. Böylece İslam dünyasındaki iki başlılık son bulmuş ve biri Bağdat'ta, biri de Mısır'da olmak üzere mevcut olan iki halifeli yapı değiştirilmiş oldu. Artık İslam dünyasında tek bir halife vardı. Bu olay müslümanların haçlılara karşı birleşmesinde tarihi dönemeçlerden birisi olmuştur. Selahaddin Nureddin Mahmud Zengi’ye hayatı boyunca bağlı kaldı, fakat Nureddin'in 1174 yılında vefat etmesiyle durum değişti. Selahaddin, Nureddin'in dul eşi İsmedüddin Hatun ile evlendi. Fakat Nureddin'in yerine geçen oğlu İsmail, Selahaddin'i tanımadı ve işbirliğine yanaşmadı. Mısır’daki zengin tarım topraklarını mali dayanak olarak kullanan Selahaddin, Nureddin’in çocuk yaştaki oğlu adına naiplik talebinde bulunmak üzere küçük, ama çok disiplinli bir orduyla Suriye’ye hareket etti.

Ama çok geçmeden bu talebinden vazgeçti Ama çok geçmeden bu talebinden vazgeçti. 1177 yılındaki Montgisard Muharebesinde Kudüs kralı IV. Baodouin'e yenildi. 1186’ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti ve İslam birliğini tekrar kurdu. Zamanla sahtekarlık, ahlaksızlık ve gaddarlıktan uzak, cömert, erdemli, ama kararlı bir hükümdar olarak ünlendi. O zamana değin iç çekişmeler ve yoğun rekabet yüzünden Haçlılara direnmede güçlük çeken Müslümanların maddi ve manevi açıdan güçlenmelerini sağladı.

Hıttin Savaşı Selahaddin, yeni ya da gelişmiş askeri teknikler kullanmak yerine, çok sayıdaki düzensiz kuvvetleri birleştirip disiplin altına alarak askeri güç dengesini de kendi lehine çevirmeyi başardı. 1187’de bütün gücüyle, Latin Haçlı krallıklarına yöneldi. Bu arada Kudüs Kralı ölmüş yerine Lüzinyanlı Guy geçmişti. Selahaddin, Kudüs kralını ve ordusunu Kuzey Filistin’de Tiberya yakınlarında Hıttin'e kadar getirmeyi başardı. Hıttin kuyularıyla ünlü bir yerdi. Selahaddin çok önceden kuyuları tutmuştu, böylece haçlılara bir damla su bırakmadı.[29] Kudüs ordusu günlerce süren yürüyüşten sonra 4 Temmuz 1187’de tükenmiş ve susuzluktan bitkin düşmüş bir halde Selahaddin ile karşılaştı, İslam ordusu çoktan kuyuları tutmuş ve hiçbirini bırakmak gibi bir niyeti de yoktu. Bu noktadan sonra geri dönemediler ve Selahaddin'in karşısına çıkmak zorunda kaldılar. Hıttin Muharebesi'nde Selahaddin, Kudus Kralı Lüzinyanlı Guy komutasindaki Haçlı ordusunu yenmeyi başardı. Haçlıların verdiği kayıpların büyüklüğü Müslümanların Kudüs Krallığı’nın neredeyse tümünü ele geçirmesini sağladı. Akka, Betrun, Beyrut, Sayda, Nasıra, Gaman, Caesarea, Nablus, Yafa ve Aşkelon üç ay içinde düştü.[29] Salaheddin Haçlılara en büyük darbesini ise 88 yıl Frankların elinde kalan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak indirdi.

Üçüncü Haçlı seferi Gustave Doré'nin 1800'lerden Galip Selahaddini Ana madde: Üçüncü Haçlı seferi Selahaddin’in başarısına düşen tek gölge Sur’un ele geçirilmemesiydi. 1189’da Haçlı işgali altında yalnızca üç kent kalmış, ama sağ kalan dağınık Hristiyanlar zorlu bir kıyı kalesi olan Sur’da toplanarak Latin karşı saldırısının çıkış noktasını oluşturmuşlardı.[29] Kudüs’ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda büyük soylu ve ünlü şövalyenin yanı sıra, üç ülkenin krallarını da savaş alanına çekti. III. Haçlı Seferi uzun ve tüketici oldu. İngiltere Kralı I. Richard ("Aslan Yürekli" Richard) hiçbir sonuca ulaşamadı. Haçlılar Doğu Akdeniz’de ancak güvensiz bir toprak parçasına tutunabildiler. Kral Richard Ekim 1192’de dönüş için yelken açtığında savaş sona ermişti.

Kuduste son durum AA'nın haberine göre işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’nın ışıkları ABD Başkanı Trump’ın Kudüs kararıyla eş zamanlı olarak söndürüldü. Öte yandan görgü tanıklarına göre, Beytullahim kentinde Hristiyanlarca Hazreti İsa’nın doğduğuna inanılan Mehd Kilisesi (Doğuş Kilisesi) meydanındaki ışıklandırılmış Noel ağacı da aynı dakikalarda karartıldı. Mescid-i Aksa’nın ışıklarının söndürülmesine ilişkin Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden herhangi bir açıklama yapılmadı.

KUDÜS'TEKİ YARIM ASIRLIK İŞGAL YENİ BİR BOYUTA TAŞINDI Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor. ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan ilk ülke oldu. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etti.

MESCİD-İ AKSA'NIN TARİHİ VE ÖNEMİ Harem-üş Şerif, hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal sayılıyor. Yahudiler için bölge Museviliğin en kutsal noktası ve Tevrat'ta adı geçen iki mabedin de geçmişte bulunduğu yer. Mescid-i Aksa ise İslam'ın üçüncü en kutsal ibadet yeri olarak kabul ediliyor. Bu bölgenin içinde olduğu Doğu Kudüs, 1967'deki Arap 6 Gün Savaşı olarak da bilinen 1967 Arap - İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor.

Kudus nerede bulunur KUDÜS NEREDEDİR? Kudüs konumu itibariyle İsrail ve Filistin’in orta noktasında yer almaktadır. Bu nedenle her iki ülke için de büyük öneme sahip olmaktadır. Kudüs’ün diğer ismi, İsrailliler tarafından Jarusalem olarak bilinmektedir.

Kudus statusu KUDÜS'ÜN STATÜSÜ İsrail, Doğu Kudüs'ü 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal etmiş ve ardından topraklarına katmıştı ancak bu durum uluslararası alanda tanınmıyor. Filistinliler, Doğu Kudüs'ü ileride kurulacak bağımsız bir Filistin Devleti'nin başkenti yapmak istiyor. İsrail ise bütün Kudüs'ü başkenti olarak görüyor. Hamas, İsrail'in Kudüs'ü başkenti olarak ilan etmesi durumunda yeni bir intifada başlatma tehdidinde bulunmuştu.

1.Kubbetus sahra

1. Kubbet-üs Sahra Kubbet-üs Sahra Hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen Kubbet-üs Sahra genellikle hemen yanında bulunan Mescit-i Aksa ile karıştırılıyor. Tapınak Tepesi adı verilen yerde inşa edilen yapını ilk dikkat çeken özelliği atın sarısı kubbesi. Emeviler döneminde inşa edilen Kubbet-üs Sahra sonradan birçok kez restore edilerek günümüze kadar ulaştı ve bugün de Kudüs ziyaretçilerinin gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda geliyor.

Mescidi aksa

2.Mescidi aksa 1. Kubbet-üs Sahra Kubbet-üs Sahra Hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen Kubbet-üs Sahra genellikle hemen yanında bulunan Mescit-i Aksa ile karıştırılıyor. Tapınak Tepesi adı verilen yerde inşa edilen yapını ilk dikkat çeken özelliği atın sarısı kubbesi. Emeviler döneminde inşa edilen Kubbet-üs Sahra sonradan birçok kez restore edilerek günümüze kadar ulaştı ve bugün de Kudüs ziyaretçilerinin gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda geliyor.

3.Kutsal mezar kilisesi

Kutsal Mezar Kilisesi Hz. İsa'nın göğe yükseldiği yer olduğuna inanılan bu kilise Hıristiyanların dünyada kutsal kabul ettikleri yerlerin başında geliyor. İsa peygamberin öldükten sonra yıkandığına inanılan taşa yüzünü sürmekse burayı ziyaret edenlerin en önemli ritüellerinden biri.

4.Aglama duvarı

Şehrin Musevi mahallesi tarafında bulunan Ağlama Duvarı Yahudilerce kutsal kabul ediliyor. Kubbet-üs Sahra’nın yakınlarında bulunan duvarda her an ibadet eden Musevileri görebilirsiniz. Duvarın çevresinde dikkat etmeniz gereken konulardan biri de kadın ve erkekler için ayrılan ibadet alanlarının farklı olması.

FİLİSTİN bayragı

Kudus bayragı neyı temsil eder FİLİSTİN İlk olarak Şerif Hüseyin tarafından 1916'daki Osmanlı Devleti'ne karşı yapılan Arap ayaklanmasının sembolü olarak tasarlandı. Ardından 1964 yılında bayrak Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından Filistin halkının bayrağı olarak ilan edildi ve 15 Kasım 1988 yılında da yine Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından Filistin Ülkesi'nin bayrağı olarak ilan edildi. Bayrak üç eşit boyutta şeritten oluşur. Bunu soldan en uç noktası bayrağı ortalayacak şekilde duran bir ikizkenar üçgen tamamlar. Bayrak Batı Sahra ve Ürdün'ün bayraklarına çok benzer.

Korumak Lazım Bu Guzel Şehrı Haydı Koruyalım Bu Guzel Kudüsü slogan Korumak Lazım Bu Guzel Şehrı Haydı Koruyalım Bu Guzel Kudüsü

KAYNAKCA https://www.takvim.com.tr/guncel/2017/12/07/kudust eki-yuz-yillik- hesaphttps://www.google.com.tr/search?q=KAN&safe =active&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKE wjho8XsiPjXAhUFtxoKHcp4AjoQ_AUICigB&biw=128 0&bih=918#imgdii=nvTemysysunYtM:&imgrc=8Aoy6f 96TtZyTM:https://www.google.com.tr/search?q=KAN &safe=active&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ah UKEwjho8XsiPjXAhUFtxoKHcp4AjoQ_AUICigB&biw =1280&bih=918#imgdii=nvTemysysunYtM:&imgrc=8A oy6f96TtZyTM: